Beyanname üzerinde sigorta primleri indirimi(Md.89/1)
Mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları, beyan edilen gelirin % 10’unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta primleri için beyan edilen gelirin % 5’ini ) ve her bir kişi için asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla indirim konusu yapılabilir.
Bakanlar Kurulu hadleri iki katına kadar arttırmaya yetkili bulunmaktadır.
Sigorta primlerinin veya katkı paylarının indirilebilmesi için;
-Sigorta şirketinin veya emeklilik şirketinin Türkiye’de kurulu ve merkezinin Türkiye’de olması,
-Primlerin veya katkı paylarının gelirin elde edildiği ilgili yılda ödenmiş bulunması gerekir.
Aile fertleri tarafından ayrıca beyanname verilmesi halinde bu kişilere ait primler aile reisi tarafından indirim konusu yapılamaz.
Gelir Vergisi 110 Seri sayılı Genel Tebliğine göre ticaret erbabının Bağ-Kur giriş kesenekleri ile primleri de gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olmak koşulu ile yıllık beyanname üzerine indirim konusu yapılır. Genel Tebliğe göre ticaret erbabı tarafından ödenen Bağ-Kur primleri esas itibariyle 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun 49’ncu maddesinin 3 numaralı fıkrasında yer alan, “ sigortalılarca ödenen giriş keseneği ve sigorta primlerinin vergi uygulamasında gider olarak yazılabileceği ”ne ilişkin hüküm gereği defter kayıtlarına gider yazılmasının mümkün olabileceği, ancak bu durumun özellikle ortaklıklarda hisse oranının farklı olması dolayısıyla kâr paylarının da farklı olacağı veya farklı sigorta primlerinin olabileceği, safi kazancının tespitinde güçlükler doğabileceği ve vergi farklılıklarına yol açabileceği, bu nedenlerle bağ-kur primlerinin defter kayıtlarında gider yazılması değil, mükelleflerin yıllık beyannameleri üzerinde GVK’nın 89/1 maddesi gereğince indirim konusu yapılmasının uygun mütalâa edildiği ifade edilmektedir.
Bununla birlikte 89’ncu maddeye göre indirim konusu yapılabilecek sigorta primi tutarının beyan edilen gelirin % 5’ini ve her bir kişi için asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması gerekmektedir. Oysa ödenen sigorta primlerinin gider olarak yazılması durumunda bir sınırlama söz konusu olmayacaktır. Bu durum da bir başka farklılık yaratan unsur olmaktadır.
Diğer taraftan dar mükellefiyete tabi kişiler tarafından sigorta indirimi uygulanması yasa hükmüne göre mümkün değildir.
Mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları, beyan edilen gelirin % 10’unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta primleri için beyan edilen gelirin % 5’ini ) ve her bir kişi için asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla indirim konusu yapılabilir.
Bakanlar Kurulu hadleri iki katına kadar arttırmaya yetkili bulunmaktadır.
Sigorta primlerinin veya katkı paylarının indirilebilmesi için;
-Sigorta şirketinin veya emeklilik şirketinin Türkiye’de kurulu ve merkezinin Türkiye’de olması,
-Primlerin veya katkı paylarının gelirin elde edildiği ilgili yılda ödenmiş bulunması gerekir.
Aile fertleri tarafından ayrıca beyanname verilmesi halinde bu kişilere ait primler aile reisi tarafından indirim konusu yapılamaz.
Gelir Vergisi 110 Seri sayılı Genel Tebliğine göre ticaret erbabının Bağ-Kur giriş kesenekleri ile primleri de gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olmak koşulu ile yıllık beyanname üzerine indirim konusu yapılır. Genel Tebliğe göre ticaret erbabı tarafından ödenen Bağ-Kur primleri esas itibariyle 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun 49’ncu maddesinin 3 numaralı fıkrasında yer alan, “ sigortalılarca ödenen giriş keseneği ve sigorta primlerinin vergi uygulamasında gider olarak yazılabileceği ”ne ilişkin hüküm gereği defter kayıtlarına gider yazılmasının mümkün olabileceği, ancak bu durumun özellikle ortaklıklarda hisse oranının farklı olması dolayısıyla kâr paylarının da farklı olacağı veya farklı sigorta primlerinin olabileceği, safi kazancının tespitinde güçlükler doğabileceği ve vergi farklılıklarına yol açabileceği, bu nedenlerle bağ-kur primlerinin defter kayıtlarında gider yazılması değil, mükelleflerin yıllık beyannameleri üzerinde GVK’nın 89/1 maddesi gereğince indirim konusu yapılmasının uygun mütalâa edildiği ifade edilmektedir.
Bununla birlikte 89’ncu maddeye göre indirim konusu yapılabilecek sigorta primi tutarının beyan edilen gelirin % 5’ini ve her bir kişi için asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması gerekmektedir. Oysa ödenen sigorta primlerinin gider olarak yazılması durumunda bir sınırlama söz konusu olmayacaktır. Bu durum da bir başka farklılık yaratan unsur olmaktadır.
Diğer taraftan dar mükellefiyete tabi kişiler tarafından sigorta indirimi uygulanması yasa hükmüne göre mümkün değildir.