Beynimiz Limbik sistem içinde denenmiş tecrübelerden dolayı bir mükafat sistem döngüsüne sahip olarak işliyor.
E tabi bunun kaynağı her ne kadar Nörobilime göre beyin sistemine dayansa da bir yandan da her zaman dönüp baktığımız çocukluk çağı kodlamalarına da dayanmaktadır.
Çocukluğumuzda ödevimizi yaptığımızda yememize müsaade edilen dondurmalar da karnemiz iyiyse aldığımız oyuncak ödülleri de işte tam olarak mükafat sisteminin çocukluktan aldığı ödül kodları olarak karşımıza çıkıyor.
Bu yüzden beynimiz bu denenmiş ödüller zinciriyle yani mükafat sistemiyle çalışıyor. Buradaki denenmiş algı bir bütüne yansıyor. Biz birini seversek ödülümüz sevgi olarak karşılığını almak, fedakârlık yaparsak kıymetinin bilinmesi gibi her bir eylemimizin karşısına bir ödül biçmemizle ilerliyor. Bir yandan da aslında her biri ayrı deneyimler olsa da önceki deneyimdeki ödül sisteminin aynı çalışmasını bekliyoruz. Bu beklenti ise örneğin karşılık bulunmayan aşklarda ağır aşk acılarına, fazla fedakarlıklarda dost kazıklarına sebep oluyor. Bunlar oluşmuş mükafat sistemi algılarından kaynaklanıyor.
Bu mükafat sisteminin bir başka yönüne de bakmak gerekiyor. Denenmiş yaşanmışlıklar üzerine oluşan mükafat kodları adeta nöron otoyollarında bilindik yollar gibi işlev görüyor. En iyi bildiğimiz deneyimlerden çıkmak istemiyoruz. Bu da bize “konfor alanı” sunuyor. Ancak bu “konfor alanı” ismindeki gibi her zaman konforlu bir alan da olmuyor. Olumlu denenmişlikler dışında olumsuz tecrübelerin de sarmal gibi devam etmesine neden oluyor. Örneğin ilişkilerde hep aynı sorunları yaşayan birey aslında flört evresinde aynılığı görse de bildiği bir alan olduğundan, o yoldan devam ediyor ve sonunda aynı şeyleri yaşıyor. Ardından buna da “niye hep aynı şey başıma geliyor” diyor. İşte bunun cevabı olarak mükafat sisteminde yarattığı ve değiştirmediği bilindik sürüşleri gösterebiliyoruz.
Mükafat sisteminin risk oluşturan bir diğer yanı ise “otopilot” devriyesi. Mükafat sisteminde bu denenmiş yollardan gitme konforu bireyde bir otopilot yaşamı oluşturuyor. Otopilot durumunu devre dışı bırakılmadıkça hem biz hem de bize yönelen her durum bir “aynılık” ve bir “rutin” içinde ilerliyor. Reflekslerimiz, duygularımız, tepkilerimiz ve hayallerimiz aynı ya da belirli bir standartta kalıyor. Kendi içimizde klişeleşiyoruz bile diyebiliriz. Alışılmış, telaşsız, hırssız, emeksiz ya da motivasyonsuz bile olabiliyoruz. Hatta şöyle düşünün sadece hoşlandığınız biri size “hayır” dese bile, aşkta olduğu kadar üzülebiliyorsunuz. Burada gerçekten otopilot devrede olmasa bu kadar üzülmeyecekken, alışılmış bir hüzne düşüyorsunuz. Beynin bu tür durumlarda aslında mükafat sistemi ile kayıp-kazanç sistemi bağlantısı devreye giriyor. Birine yaklaşınca duygusal karşılık almak beyinde bir “ödül” ise, “hayır” cevabı almak, ödül açısından bir kayıp-kazanç dürtüsüne dönüşüyor ve acı veriyor.
İşte bunların hepsinin beyne kodlanmış mükafat kodlarıyla ilgili olduğunu artık öğrendiniz. İlişkilerin rutinleşmesi veya hayatın sıradanlaşması gibi ruhunuzu ve beyninizi bir rutine sokup, kaosları bile konfor alanına dönüştürdüğünüz bu otopilot zincirini nasıl kıracağınızı da söyleyelim şimdi;
Öncelikle bu anlattıklarımızı beynimizde yarattığımızı, sistem arızaları ya da yanlış kodları var ettiğimizi kabul edelim ki bitişe en yakın başlangıç çizgisini çizmiş olalım. Mükafat sistemindeki otopilot düzeninde var olan kodlara yeni kodlar eklemeye başlamak en doğru yol olacaktır. Bunun için önümüzdeki günlerde ve haftalarda (21 gün kuralını işletebilir ve 21 gün uygulama kararı verebilirsiniz) mükafat sisteminizdeki denenmiş ödül kodlarına radikal şeyler eklemeye başlamalısınız. Yatağın yerini değiştirmek değil, yastığı ters tarafa koyup ters yatabilirsiniz. Pek yemediğiniz şeyleri yemeyi, gitmediğiniz yerlere gitmeyi, uzun zamandır görüşmediğiniz insanlarla görüşmeyi, dinlemeyi hiç tercih etmediğiniz zevkinizin zıttı müzikleri dinlemeyi, her zaman giyindiğinizin aksine radikal bir tarzda giyinmeyi, her zaman takıyorsanız üç gün takıları ve saatlerinizi takmamayı, müzik açıp saatlerce salonunuzda dans etmeyi, uyanmadığınız saatlerde uyanmayı ve bunun gibi rutinlerinizin dışında eylem ve zamanlar döngüsünü başlatmayı kendinize rota olarak belirleyebilirsiniz.
Ve dilerseniz yedi gün uygulayabileceğiniz bir ufak meditasyon tavsiye ederek yazımızı sonlandıralım. Her gece yatmadan önce 5-10 dakika arasında yatakta ya da koltukta tam oturma pozisyonunda oturup ellerinizi dizlerinizin üzerine dua eder gibi koyarak gözlerinizi kapatın. Burnunuzdan derin bir nefes alarak aldığınız havayı karın bölgesine gönderip, derin ve yavaş biçimde ağzınızdan verin. Bunu 3 kez tekrarladıktan sonra “Tüm gelmiş geçmiş olumsuz mükafat ve ödül kodlarımı kırıyor ve atıyorum. Şimdi ve şu andan sonra yepyeni ve şahane mükafatlar için otopilotumu devre dışı bırakıyorum. Yeniliklere, güzelliklere ve ihtişamlı geleceğe kendimi açıyorum. Hepsi eski ve eskide kalmış tüm kodları yıkıyorum ve artık seçmiyorum.” Diyebilirsiniz. Ardından derin derin nefes almaya devam edip gerçekten kendinizde yarattığınız olumsuz rutinleri aklınıza getirip çöp poşetine attığınızı gözünüzde canlandırabilir ve çok daha güzel mutlulukları hak ettiğinizi ve bu temizlikten sonra bu hayali de yaşayabileceğinize inanabilir, huzurla uykuya dalabilirsiniz.
Betül Yergök
Mentalist/Mentalizasyon