Tıpkı Beynimizdeki Hücreler Gibi Bağlantı Kuran Çip Üretildi!
ABD’de bulunan ve dünyanın en iyi teknoloji enstitülerinden birisi olan MIT’deki araştırmacılar, gelişmiş yapay zekalı sistemler için büyük bir adım daha attılar. İnsan beyni aktivitesini taklit edebilecek bilgisayarlar için, beyin hücrelerini taklit eden sistem geliştirildi.
Son 10 yılda yapay zeka teknolojisindeki ilerlemeler, bundan 10 yıl önce çıkmış bilim kurgu filmlerinin bazı konularda ne kadar gerçekçi öngörülere sahip olduklarını ispatlar nitelikte. Yazılımların gelişimiyle başlayan sürece, yüksek bilgi işlen kabiliyetine sahip donanımlar da eklenince inanılmaz işlerin hayata geçirilmesine başlandı.
1999 yılında üretilen ilk yapay zekalı bilgisayarın, dünya satranç şampiyonu Gary Kasparov’u yendiği günlerde yapay zeka epey şaşırtıcı bir şeydi. İnsan yapımı olan ve organik olmayan bir makine, kararlar alabiliyordu. Bugün aynı satranç oyunu en basit bilgisayarlarda bile bulunabiliyor. Yani her yenilik, zamanla sıradanlaşıp hayatımızın bir parçası haline geliyor.
Beyin aktivitesini taklit edebilecek bir bilgisayar geliştirebilmek, insanlığın atacağı en büyük bilişim adımlarından birisi olabilir. Ancak bunun için ilk yol, yapay zeka donanımının, biyolojik olarak beyin donanımıyla benzetilmesidir. Eğer bu başarılırsa, onu yönetmek daha kolay olabilir.
MIT mühendisleri ise beyin hücrelerimiz arasında olan ve elektrik iletimi aracılığıyla, hücreler arası bilgi akışına izin veren sinaps bağlantılarını taklit etmeyi başardılar. Tasarladıkları yonga, beyin benzeri bilgisayarlara giden yolda önemli bir engeli bertaraf etmiş olabilir.
Elbette insan beyni, günümüzdeki bütün bilgisayarlardan çok daha güçlü. Yaklaşık 80 milyar nöronun (beyin hücresinin) neredeyse 100 trilyon kadar sinapsla birbirlerine bağlandıklarını düşünürsek, yolun çok çok başında olduğumuz anlaşılabilir. En azından ilk ve en büyük adım olan yöntem keşfini gerçekleştirmiş olabiliriz.
Günümüz bilgisayar sistemlerinin çalışma prensibinde iki sistem (binary) olarak adlandırılan ve sadece 1’lerden ve 0’lardan oluşan komut dizileri kullanılır. Ancak kuantum bilgisayarları, geleneksel sistemlerden çok farklı olarak sadece varlık ya da yokluk seçeneklerini sunmazlar.
2013 yılında K Computer adı verilen bir bilgisayarla 10.4 trilyon sinapsla birbirlerine bağlanmış 1.73 milyar nöronun aktivitesini simüle etmek, 40 dakika gibi bir zaman almıştı. Bu süre size çok uzun gibi gelebilir, rakamlar gerçek insan beyninin %1’ini taklit edebildiğimizi gösteriyor. Üstelik bu kez sanal bir şekilde değerlendirme değil, üretimden söz ediyoruz.
MIT’deki araştırmacıların yaptıkları söz konusu yonga ise, sinapsalardaki gibi iyon akışını taklit eden ve elektrik akımının kontrolünü sağlayan germanyumdan yapılmış silikondan oluşan yapay sinapslar içeriyor.
Kaynak :sciencealert
ABD’de bulunan ve dünyanın en iyi teknoloji enstitülerinden birisi olan MIT’deki araştırmacılar, gelişmiş yapay zekalı sistemler için büyük bir adım daha attılar. İnsan beyni aktivitesini taklit edebilecek bilgisayarlar için, beyin hücrelerini taklit eden sistem geliştirildi.
Son 10 yılda yapay zeka teknolojisindeki ilerlemeler, bundan 10 yıl önce çıkmış bilim kurgu filmlerinin bazı konularda ne kadar gerçekçi öngörülere sahip olduklarını ispatlar nitelikte. Yazılımların gelişimiyle başlayan sürece, yüksek bilgi işlen kabiliyetine sahip donanımlar da eklenince inanılmaz işlerin hayata geçirilmesine başlandı.
1999 yılında üretilen ilk yapay zekalı bilgisayarın, dünya satranç şampiyonu Gary Kasparov’u yendiği günlerde yapay zeka epey şaşırtıcı bir şeydi. İnsan yapımı olan ve organik olmayan bir makine, kararlar alabiliyordu. Bugün aynı satranç oyunu en basit bilgisayarlarda bile bulunabiliyor. Yani her yenilik, zamanla sıradanlaşıp hayatımızın bir parçası haline geliyor.
Beyin aktivitesini taklit edebilecek bir bilgisayar geliştirebilmek, insanlığın atacağı en büyük bilişim adımlarından birisi olabilir. Ancak bunun için ilk yol, yapay zeka donanımının, biyolojik olarak beyin donanımıyla benzetilmesidir. Eğer bu başarılırsa, onu yönetmek daha kolay olabilir.
MIT mühendisleri ise beyin hücrelerimiz arasında olan ve elektrik iletimi aracılığıyla, hücreler arası bilgi akışına izin veren sinaps bağlantılarını taklit etmeyi başardılar. Tasarladıkları yonga, beyin benzeri bilgisayarlara giden yolda önemli bir engeli bertaraf etmiş olabilir.
Elbette insan beyni, günümüzdeki bütün bilgisayarlardan çok daha güçlü. Yaklaşık 80 milyar nöronun (beyin hücresinin) neredeyse 100 trilyon kadar sinapsla birbirlerine bağlandıklarını düşünürsek, yolun çok çok başında olduğumuz anlaşılabilir. En azından ilk ve en büyük adım olan yöntem keşfini gerçekleştirmiş olabiliriz.
Günümüz bilgisayar sistemlerinin çalışma prensibinde iki sistem (binary) olarak adlandırılan ve sadece 1’lerden ve 0’lardan oluşan komut dizileri kullanılır. Ancak kuantum bilgisayarları, geleneksel sistemlerden çok farklı olarak sadece varlık ya da yokluk seçeneklerini sunmazlar.
2013 yılında K Computer adı verilen bir bilgisayarla 10.4 trilyon sinapsla birbirlerine bağlanmış 1.73 milyar nöronun aktivitesini simüle etmek, 40 dakika gibi bir zaman almıştı. Bu süre size çok uzun gibi gelebilir, rakamlar gerçek insan beyninin %1’ini taklit edebildiğimizi gösteriyor. Üstelik bu kez sanal bir şekilde değerlendirme değil, üretimden söz ediyoruz.
MIT’deki araştırmacıların yaptıkları söz konusu yonga ise, sinapsalardaki gibi iyon akışını taklit eden ve elektrik akımının kontrolünü sağlayan germanyumdan yapılmış silikondan oluşan yapay sinapslar içeriyor.
Kaynak :sciencealert
