İnsan beyni müthiş bir şekilde yaratılmıştır. İnsan beyninde unutmak diye bir kavram bulunmamaktadır. Hayatımızdaki olaylar beynimizdeki gizli bir arşivde depolanmaktadır. Yani tecrübelerimiz, anılarımız, edindiğimiz bilgiler ve birçok şey beynimizin bir köşesinde bulunmaktadır.
Yapılan araştırmalarda insan 1 gün inanılmaz sayıda olgu ya da olayı hatırlamaktadır. Bir insanın gün içinde hatırladıklarının sayısı milyarları geçmektedir. Beynimiz çok sistemli bir şekilde çalışmaktadır. Öğrendiğimiz her şey bilinç altına atılmaktadır. Gün içinde hatırlamak istediğimiz bir olgu ya da olay beynimizin bilinçaltına inmesi sonucunda hatırlanmaktadır. Beynimiz tıpkı internetteki arama motorları gibi hatırlanacak olacak kelimeyi bilinçaltında arar. O kelimeyle bağlantılı diğer olgular veya anılarla işlenerek bize sunulur. Yaşadığımız her an, her duygu ve düşünce beynimizde bir çok işlemlerden geçmektedir.
Yaşadıklarımızın yüzde kaçını unutuyoruz şeklinde soru sorulacak olursa;
İnsanlar yaşadığı olay ya da öğrendiği olgunun tamamına yakınını hatırlamaktadır. Yani unuttuklarımız, öğrendiklerimizin yanında koskoca bir çölde birkaç kum tanesine denk gelmektedir.
Bazı insanlar çok çabuk unutuyorum şeklinde yakınmaktadır. Aslında hatırladıklarını düşündüğünde bunun ne kadar önemsiz olduğunu anlayacaktır. Çünkü insanlar sürekli hatırlarsa bu durum durum sıradanlaşmış demektir. Eğer rast gitmeyen bir durumla karşılaşıp unuttursa bu gözünde çok büyümekterdir. Çünkü nadiren görülen bir olayla karşılaşmıştır.
Beynimizde ki Arşive Ulaşabilmemiz Mümkün Müdür?
Aslında unutma diye bir şey yoktur. Var olan bilgiye ulaşamama vardır. Her bilgi beynimizdeki arşivde kayıtlıdır.
Evet gerçekten unuttuğunu düşünen kişilere anlatacak olursak;
Bir gece uyuduğunuzda daha önce düşünmediğiniz ve yıllar öncesine herhangi bir anınızı hiç mi rüyanızda görmediniz? ya da bir ortamda bulunurken bazı kelimeleri duyduğunuzda o zamana kadar düşünmediğiniz bir obje aklınıza hiç mi gelmedi? Bu soruların cevapları sonucunda şöyle bir çıkarımda bulunabiliriz. Aklımızda her şey kayıtlıdır önemli olan o kayıtın bilinçaltı seviyesinden bilinç üstüne çıkarabilmektir.
Tehlikeli bir kaza atlatmış bir kişi düşünelim. Gerek şahsen gerek medya araçlarından takip ettiğimizde ölümden dönen kişilerin ” hayatım film şeriti gibi önümden geçti” sözü çok önem arz etmektedir. Biraz mecaz bir anlam taşıyan bu sözde gerçeklik durumu da vardır.O an aklında olmayan bir çok şey hatırlanmıştır.
İnsan beyni gerçekten mucizevi özelliklerle donatılmıştır. Bu yüzden bir şeyi unutmak diye bir şey yoktur. Unutma olayını en aza indirmek için mutlaka beynimizi eğitmeliyiz. Zihnimizi eğiterek unutma ihtimalimizi minimize edebiliriz.
Unutmayı önleyecek bazı önemli beyin eğitimleri bulunmaktadır. Bunun yönteminde öğrendiklerimizin uygulanması ve aşamalı olarak hafıza geliştirmeye dayanmaktadır. Bunların yanında okumak,tekrar etmek, özetlemek ve benzeri yöntemler unutmayı çok daha zor duruma getirmektedir.
Beynimizin unutmadığını kanıtlayan bir başka olayı inceleyecek olursak;
Karşımıza 50 tane resim koysalar ve bizden bu resimleri bakmadan saymamızı isterseler bunu başaramayabiliriz. Ancak bu 50 resmin üzerine 2 resim daha koysalar biz hangi resimlerin eklendiğini biliriz. Bu demek oluyor ki biz aslında bundan önceki 50 resmi öğrenmişiz. Fakat say denildiğinde beynimizdeki arşive ulaşamadığımız için tam olarak bilememişiz.
Yapılan araştırmalarda insan 1 gün inanılmaz sayıda olgu ya da olayı hatırlamaktadır. Bir insanın gün içinde hatırladıklarının sayısı milyarları geçmektedir. Beynimiz çok sistemli bir şekilde çalışmaktadır. Öğrendiğimiz her şey bilinç altına atılmaktadır. Gün içinde hatırlamak istediğimiz bir olgu ya da olay beynimizin bilinçaltına inmesi sonucunda hatırlanmaktadır. Beynimiz tıpkı internetteki arama motorları gibi hatırlanacak olacak kelimeyi bilinçaltında arar. O kelimeyle bağlantılı diğer olgular veya anılarla işlenerek bize sunulur. Yaşadığımız her an, her duygu ve düşünce beynimizde bir çok işlemlerden geçmektedir.
Yaşadıklarımızın yüzde kaçını unutuyoruz şeklinde soru sorulacak olursa;
İnsanlar yaşadığı olay ya da öğrendiği olgunun tamamına yakınını hatırlamaktadır. Yani unuttuklarımız, öğrendiklerimizin yanında koskoca bir çölde birkaç kum tanesine denk gelmektedir.
Bazı insanlar çok çabuk unutuyorum şeklinde yakınmaktadır. Aslında hatırladıklarını düşündüğünde bunun ne kadar önemsiz olduğunu anlayacaktır. Çünkü insanlar sürekli hatırlarsa bu durum durum sıradanlaşmış demektir. Eğer rast gitmeyen bir durumla karşılaşıp unuttursa bu gözünde çok büyümekterdir. Çünkü nadiren görülen bir olayla karşılaşmıştır.
Beynimizde ki Arşive Ulaşabilmemiz Mümkün Müdür?
Aslında unutma diye bir şey yoktur. Var olan bilgiye ulaşamama vardır. Her bilgi beynimizdeki arşivde kayıtlıdır.
Evet gerçekten unuttuğunu düşünen kişilere anlatacak olursak;
Bir gece uyuduğunuzda daha önce düşünmediğiniz ve yıllar öncesine herhangi bir anınızı hiç mi rüyanızda görmediniz? ya da bir ortamda bulunurken bazı kelimeleri duyduğunuzda o zamana kadar düşünmediğiniz bir obje aklınıza hiç mi gelmedi? Bu soruların cevapları sonucunda şöyle bir çıkarımda bulunabiliriz. Aklımızda her şey kayıtlıdır önemli olan o kayıtın bilinçaltı seviyesinden bilinç üstüne çıkarabilmektir.
Tehlikeli bir kaza atlatmış bir kişi düşünelim. Gerek şahsen gerek medya araçlarından takip ettiğimizde ölümden dönen kişilerin ” hayatım film şeriti gibi önümden geçti” sözü çok önem arz etmektedir. Biraz mecaz bir anlam taşıyan bu sözde gerçeklik durumu da vardır.O an aklında olmayan bir çok şey hatırlanmıştır.
İnsan beyni gerçekten mucizevi özelliklerle donatılmıştır. Bu yüzden bir şeyi unutmak diye bir şey yoktur. Unutma olayını en aza indirmek için mutlaka beynimizi eğitmeliyiz. Zihnimizi eğiterek unutma ihtimalimizi minimize edebiliriz.
Unutmayı önleyecek bazı önemli beyin eğitimleri bulunmaktadır. Bunun yönteminde öğrendiklerimizin uygulanması ve aşamalı olarak hafıza geliştirmeye dayanmaktadır. Bunların yanında okumak,tekrar etmek, özetlemek ve benzeri yöntemler unutmayı çok daha zor duruma getirmektedir.
Beynimizin unutmadığını kanıtlayan bir başka olayı inceleyecek olursak;
Karşımıza 50 tane resim koysalar ve bizden bu resimleri bakmadan saymamızı isterseler bunu başaramayabiliriz. Ancak bu 50 resmin üzerine 2 resim daha koysalar biz hangi resimlerin eklendiğini biliriz. Bu demek oluyor ki biz aslında bundan önceki 50 resmi öğrenmişiz. Fakat say denildiğinde beynimizdeki arşive ulaşamadığımız için tam olarak bilememişiz.