Bilanço esasına göre ticari kazancın tespiti
Birinci sınıf tüccarlar bilanço esasına göre defter tutarlar. Birinci sınıf tüccar kapsamına giren kişiler Vergi Usul Kanununun 177’nci maddesinde sayılmış bulunmaktadır. Buna göre alım-satım tutarları yasada belirtilen hadleri aşanlar ile her türlü ticaret şirketlerinin ve kurumlar vergisi mükelleflerinin birinci sınıf tüccar sayılarak bilanço esasına göre defter tutmaları gerekmektedir. İhtiyari olarak kendi istekleri ile bilanço esasına göre defter tutmak isteyenler de bu usulde defter tutabilirler.
Bilanço esasında esas itibariyle yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile birlikte işin gerektirdiği diğer defterler tutulur.
Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin dönem sonu ve dönem başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Dönem içinde işletme sahibi veya sahiplerince işletmeye ilave edilen değerler varsa bu değerler farktan indirilir, işletmeden çekilen kıymetler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın tespit edilmesi sırasında VUK’nun değerlemeye ilişkin hükümleri ile GVK’nın 40 ve 41’inci maddelerinde yer alan indirilebilir gider unsurları ile indirilemeyecek giderler dikkate alınır.
Bilanço esasında Türk Ticaret Kanununa göre tespit edilen ticari kazanç ile vergi yasaları hükümlerine uyularak çıkarılan malî kâr birbirinden farklı olabilmektedir. Zira vergi yasalarında yer alan değerleme hükümleri, kanunen kabul edilmeyen giderler, amortisman uygulama farklılıkları gibi hususlar kârın farklı olarak tespitine yol açmaktadır. Bu farklılıklar muhasebede, ticari bilanço ve mali bilanço gibi farklı mali tabloların ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Ticari bilanço işletmenin belirli dönemdeki ticari işlemleri sonucu vardığı müspet ya da menfi sonucu ifade ederken, mali bilanço vergiye tabi kazancın belirlenmesine yönelik, vergi yasalarına göre tespit edilen kazancı gösteren bir belge niteliğinde bulunmaktadır.
Birinci sınıf tüccarlar bilanço esasına göre defter tutarlar. Birinci sınıf tüccar kapsamına giren kişiler Vergi Usul Kanununun 177’nci maddesinde sayılmış bulunmaktadır. Buna göre alım-satım tutarları yasada belirtilen hadleri aşanlar ile her türlü ticaret şirketlerinin ve kurumlar vergisi mükelleflerinin birinci sınıf tüccar sayılarak bilanço esasına göre defter tutmaları gerekmektedir. İhtiyari olarak kendi istekleri ile bilanço esasına göre defter tutmak isteyenler de bu usulde defter tutabilirler.
Bilanço esasında esas itibariyle yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile birlikte işin gerektirdiği diğer defterler tutulur.
Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin dönem sonu ve dönem başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Dönem içinde işletme sahibi veya sahiplerince işletmeye ilave edilen değerler varsa bu değerler farktan indirilir, işletmeden çekilen kıymetler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın tespit edilmesi sırasında VUK’nun değerlemeye ilişkin hükümleri ile GVK’nın 40 ve 41’inci maddelerinde yer alan indirilebilir gider unsurları ile indirilemeyecek giderler dikkate alınır.
Bilanço esasında Türk Ticaret Kanununa göre tespit edilen ticari kazanç ile vergi yasaları hükümlerine uyularak çıkarılan malî kâr birbirinden farklı olabilmektedir. Zira vergi yasalarında yer alan değerleme hükümleri, kanunen kabul edilmeyen giderler, amortisman uygulama farklılıkları gibi hususlar kârın farklı olarak tespitine yol açmaktadır. Bu farklılıklar muhasebede, ticari bilanço ve mali bilanço gibi farklı mali tabloların ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Ticari bilanço işletmenin belirli dönemdeki ticari işlemleri sonucu vardığı müspet ya da menfi sonucu ifade ederken, mali bilanço vergiye tabi kazancın belirlenmesine yönelik, vergi yasalarına göre tespit edilen kazancı gösteren bir belge niteliğinde bulunmaktadır.