Sabır öyle bereketli ve latif bir ülfet ki
Ruhun insicamından nükseden bir hikmet, kanaat-i edeptir
Gönül için umman ne ki, ötenin sadrından beslenen kulunnefsi muvazenelidir
Terbiye ve edep kimler için asliyedir, beşer kalmak niçin zillettir, akıl ve azim kemaliyet içindir
Takva ne riyanın ve ne de avamın
Bin hüzün içinde tarif edilen sedanın maksadı olamaz
Asla içinde nefsin hevasını barındırmaz, başka nazarlar için kendini avutmaz
Takva ne sanmaların ve ne de ütopyada yaşayanların hülyalarıyla kurdukları şatolar sokağı kalamaz
Takva, ne sultanım dedirten sınıfın
Ne müridinin iradesini ve aklını ipotek altına alan nefsi muştunun
Cenneti ve nur aniliği bu kadar ucuza indirgeyen maksadın,ruhla konuşan bühtanın
Keramet ve cezbeye gelmeyi teslimiyete pazarlayan aptalın,esaretine girilmesi için şartlandıran aymazın
Din adına tahkihten kaçan zannın
Önyargılarla hükmeden saçmalığın, bidatlere bek bağlayan anlayışın
Anlam ve maksadından uzak ezbere boğduranın, insanın sosyalyapısını hiçe sayanın
Varlık sahiplerine yamanan ve sığınan belamların, tağutadına savaşan simsarların ufuk ve umutları olamaz
Sıfat ve mevkiine övgüler yağdıran
Efendimizden ziyade anılmasını isteyen, sanki şefaat odağı sanılan
Nüfus ve varlık yarışaına çıkan, yapmacık tevazularla çakasatan, lüksten kaçınmayan
Zekanın, zehabın, zannın, aşkı ve sevdası olamaz, firkatadına feda olmaya soyunamaz, böyle mantık kurtarmaz
Takva, ihsanın, inşirahın, izanın
Akıl ve irfanın çile ve sadakat, sabır ve şecaatserencamının
Fevkiyle kalbin ve ruhun aşkın ramına meftun olduğu sıratınrızay-ı barisiyle
Boyanmanın, Nefs ve tenden arınmanın, azim ve iradi bulunmanın,her cefada O’nda nefes olmanın niyazıdır
Mustafa CİLASUN
Ruhun insicamından nükseden bir hikmet, kanaat-i edeptir
Gönül için umman ne ki, ötenin sadrından beslenen kulunnefsi muvazenelidir
Terbiye ve edep kimler için asliyedir, beşer kalmak niçin zillettir, akıl ve azim kemaliyet içindir
Takva ne riyanın ve ne de avamın
Bin hüzün içinde tarif edilen sedanın maksadı olamaz
Asla içinde nefsin hevasını barındırmaz, başka nazarlar için kendini avutmaz
Takva ne sanmaların ve ne de ütopyada yaşayanların hülyalarıyla kurdukları şatolar sokağı kalamaz
Takva, ne sultanım dedirten sınıfın
Ne müridinin iradesini ve aklını ipotek altına alan nefsi muştunun
Cenneti ve nur aniliği bu kadar ucuza indirgeyen maksadın,ruhla konuşan bühtanın
Keramet ve cezbeye gelmeyi teslimiyete pazarlayan aptalın,esaretine girilmesi için şartlandıran aymazın
Din adına tahkihten kaçan zannın
Önyargılarla hükmeden saçmalığın, bidatlere bek bağlayan anlayışın
Anlam ve maksadından uzak ezbere boğduranın, insanın sosyalyapısını hiçe sayanın
Varlık sahiplerine yamanan ve sığınan belamların, tağutadına savaşan simsarların ufuk ve umutları olamaz
Sıfat ve mevkiine övgüler yağdıran
Efendimizden ziyade anılmasını isteyen, sanki şefaat odağı sanılan
Nüfus ve varlık yarışaına çıkan, yapmacık tevazularla çakasatan, lüksten kaçınmayan
Zekanın, zehabın, zannın, aşkı ve sevdası olamaz, firkatadına feda olmaya soyunamaz, böyle mantık kurtarmaz
Takva, ihsanın, inşirahın, izanın
Akıl ve irfanın çile ve sadakat, sabır ve şecaatserencamının
Fevkiyle kalbin ve ruhun aşkın ramına meftun olduğu sıratınrızay-ı barisiyle
Boyanmanın, Nefs ve tenden arınmanın, azim ve iradi bulunmanın,her cefada O’nda nefes olmanın niyazıdır
Mustafa CİLASUN