Farklı araç türlerinde sürücülerin oluşturduğu tehlikeler üzerine yapılan bir araştırmada, erkek sürücülerin direksiyon başında kadınlardan çok daha tehlikeli olduğu belirlendi. Uzmanlar, karayolu taşımacılığında kadınların daha fazla istihdam edilmesinin, kaza riskini azaltabileceğini söylüyor.
Birleşik Krallık'ın başkenti Londra’da bulunan Westminster Üniversitesi'nden araştırmacılar, trafik kaza ve denetim istatistikleri ile karayolu trafik verilerini inceledi. Bisikletlerin, arabaların, taksilerin, minibüslerin, otobüslerin, kamyonların ve motosikletlerin yol açtığı risklerin cinsiyete göre dağılımını analiz eden araştırmacılar, hem kırsal hem de kentsel alanlardaki trafik raporlarını mercek altına aldı.
Çalışmada, otomobiller ve taksilerin, trafik kazalarında gerçekleşen tüm ölümlerin üçte ikisi ile ilişkili olduğu tespit edildi. Kamyonlar ise yaşanan her altı ölümden biri ile ilişkilendirildi. Bu da otomobillerle ilişkilendirilen ölüm sayısının, kamyonlara kıyasla 4 kat fazla olduğunu ortaya çıkarıyor.
Trafikte yaşanan her altı ölümden birine kamyonlar sebep oluyor
Motosikletlerin yoldaki insanları çok büyük riske soktuğunun belirlendiği çalışmada, söz konusu araçların bir arabaya kıyasla kilometre başına 2,5 kat daha fazla ölümüne sebebiyet verdiği ifade ediliyor. Çalışmanın arkasındaki araştırma ekibi, bisikletlerin diğer araçlara kıyasla daha az ölümle ilişkilendirildiğini, bunun da onları trafikteki en güvenli ulaşım formu yaptığını söylüyor.
Çalışmada ayrıca erkeklerin, incelenen altı araç tipinden beşinde, yoldaki diğer kişiler için önemli ölçüde daha yüksek bir risk oluşturduğu bulundu. Rapora göre, erkek otomobil ve kamyonet sürücülerinin neden olduğu tehlikeler, kadınların oluşturduğu risklerin iki katı. Motosiklet özelinde bakıldığında ise aradaki farkın 10 kata kadar çıktığı belirtiliyor.
"Araç kullanmayı gerektiren mesleklerde cinsiyet dengesinin oluşturulmasını tavsiye ediyoruz"
Westminster Üniversitesi'nden baş araştırmacı Dr. Rachel Aldred, araç kullanımının erkeklerin egemenliğinde olduğuna dikkat çekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin bu alanda da benimsenmesinin trafikteki riskler üzerinde olumlu bir etki yaratabileceğini ifade eden Dr. Aldred, “Politikacıların, kadın ve erkek sürücülerin neden olduğu tehlikeleri göz önüne alarak, büyük ölçüde araç kullanmayı gerektiren mesleklerde cinsiyet dengesini sağlayacak politikaları hayata geçirmelerini tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.
Çalışma, eldeki resmi verilere dayanarak yapıldığı için sonuçlar tartışmaya kapalı ancak yoruma açıktır. Araştırmacıların da belirttiği gibi günlük hayatta trafik, büyük oranda erkek egemenliğinde sürüyor. Böyle bir durumda tehlike yaratanın da tehlikeye maruz kalanın da çoğunlukla erkek olması kaçınılmazdır. Yine de trafikte bir cinsiyet eşitliği sağlanması, kadınların ya da erkeklerin gerçekten de diğer araçlar için daha fazla tehdit oluşturup oluşturmadığını görmenin en gerçekçi yolu olacaktır.
Alıntı
Birleşik Krallık'ın başkenti Londra’da bulunan Westminster Üniversitesi'nden araştırmacılar, trafik kaza ve denetim istatistikleri ile karayolu trafik verilerini inceledi. Bisikletlerin, arabaların, taksilerin, minibüslerin, otobüslerin, kamyonların ve motosikletlerin yol açtığı risklerin cinsiyete göre dağılımını analiz eden araştırmacılar, hem kırsal hem de kentsel alanlardaki trafik raporlarını mercek altına aldı.
Çalışmada, otomobiller ve taksilerin, trafik kazalarında gerçekleşen tüm ölümlerin üçte ikisi ile ilişkili olduğu tespit edildi. Kamyonlar ise yaşanan her altı ölümden biri ile ilişkilendirildi. Bu da otomobillerle ilişkilendirilen ölüm sayısının, kamyonlara kıyasla 4 kat fazla olduğunu ortaya çıkarıyor.
Trafikte yaşanan her altı ölümden birine kamyonlar sebep oluyor
Motosikletlerin yoldaki insanları çok büyük riske soktuğunun belirlendiği çalışmada, söz konusu araçların bir arabaya kıyasla kilometre başına 2,5 kat daha fazla ölümüne sebebiyet verdiği ifade ediliyor. Çalışmanın arkasındaki araştırma ekibi, bisikletlerin diğer araçlara kıyasla daha az ölümle ilişkilendirildiğini, bunun da onları trafikteki en güvenli ulaşım formu yaptığını söylüyor.
Çalışmada ayrıca erkeklerin, incelenen altı araç tipinden beşinde, yoldaki diğer kişiler için önemli ölçüde daha yüksek bir risk oluşturduğu bulundu. Rapora göre, erkek otomobil ve kamyonet sürücülerinin neden olduğu tehlikeler, kadınların oluşturduğu risklerin iki katı. Motosiklet özelinde bakıldığında ise aradaki farkın 10 kata kadar çıktığı belirtiliyor.
"Araç kullanmayı gerektiren mesleklerde cinsiyet dengesinin oluşturulmasını tavsiye ediyoruz"
Westminster Üniversitesi'nden baş araştırmacı Dr. Rachel Aldred, araç kullanımının erkeklerin egemenliğinde olduğuna dikkat çekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin bu alanda da benimsenmesinin trafikteki riskler üzerinde olumlu bir etki yaratabileceğini ifade eden Dr. Aldred, “Politikacıların, kadın ve erkek sürücülerin neden olduğu tehlikeleri göz önüne alarak, büyük ölçüde araç kullanmayı gerektiren mesleklerde cinsiyet dengesini sağlayacak politikaları hayata geçirmelerini tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.
Çalışma, eldeki resmi verilere dayanarak yapıldığı için sonuçlar tartışmaya kapalı ancak yoruma açıktır. Araştırmacıların da belirttiği gibi günlük hayatta trafik, büyük oranda erkek egemenliğinde sürüyor. Böyle bir durumda tehlike yaratanın da tehlikeye maruz kalanın da çoğunlukla erkek olması kaçınılmazdır. Yine de trafikte bir cinsiyet eşitliği sağlanması, kadınların ya da erkeklerin gerçekten de diğer araçlar için daha fazla tehdit oluşturup oluşturmadığını görmenin en gerçekçi yolu olacaktır.
Alıntı