At, avrat, tuz
Karadeniz mutfağının ülkeyi etkisi altına almasından mıdır bilinmez, biz Türkler tuzla çalışırız. Yemek yapılırken attığımız yetmez, sofrada tuza Anadolu Ateşi oynatırız. Tabii 50'li yaşlara kadar.
Misafiri yedirerek öldürme çabaları
Aslında gayet aklıselim insanlar sayılırız. Kadın dördüncü tabağını bitirdi, daha da ısrar ediyoruz. Niye böyle yapıyoruz biz?
Nöbetçi mahkemeye göz kırpan sofra gerilimleri
Bütün gün tek bir tartışma yaşamamış o tatlı aile, sofra kurulunca bir gerilir, bir tartışmaya başlar. Bu misak-i milli sınırları içindeki en kesin kurallardan biridir. Hatta bizim bu halet-i ruhiyemiz dizilere de yansımış. 2 saatlik dizilerin 45 dakikası buna ayrılmıştır.
Sofraya atılan yabancı madde: Yeşillik
Yeşilliği sevmedik ninja kaplumbağaları sevdiğimiz kadar. Belki balığın yanında biraz, belki haberler sayesinde azıcık
Cehennemde pişen yemek lezzeti
Bizim için yemek dediğin böyle damak yakmalı, kaşık yamultmalı, çene eritmeli, cehennemde pişmeli. Yemek sofraya sıcak gelmedikçe yemeyiz biz.
Hızlı yeme konusunda Guinness'e girme çabaları
Önümüzden atlı kaçırmıyordur, yemek dediğin 10 dakikada bozulmuyordur, sofrayı 3 dakikada kaldırınca ödül verilmiyordur. Lakin biz yine de sofrada, havuç yiyen hamster taklidi yaparcasına mide kapakçığımıza 1 saniye fırsat tanımayız
Karbonhidratın ömür uzattığını düşünüp, mantıya ekmek banma
Dünyanın en saygın profesörü çıksa, "Hamur işi ömür uzatıyor, kanseri engelliyor, cinsel gücü artırıyor" dese anca bu kadar yeriz. Şaka değil, hepimizin mantıyı ekmekle yiyen arkadaşı var.
Kahvaltıya II. Elizabeth geliyo
Kendimize ya da evdekilere kahvaltı hazırlayınca, boynu bükük birkaç zeytin; saçma sapan kayısı reçeli, köfte yapımına ayrılması gereken ekmek. Misafire kahvaltı hazırlayınca, "Van Kahvaltı Evi'ne hepiniz hoş geldiniz"
Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli: Salata
Ana yemeğin yanında yemeye gelince, tamamız. Kebabın yanında, severiz. Rakının yanında, uçarız. Sağlıklı yaşam için yalnızca salata yemeye gelince, kaçarız.
Suyun akla gelince içilen hayati bir sıvı olması
Suyu tüm insanlık susayınca içer, biz sofrada birinin içmek aklına geldiğinde içiyoruz. Elden ele dolaştırıyoruz. Sonra da 'Üzerinde sürahi gezen sofranın acı kaybı' (bkz: Kuru fasulyenin içine dökülen soğuk su)
Bir zaman ölçüsü olarak yiyecek ve içecekler
'Ne zaman geldin?' diye sorana "Bir birayı anca içtim" diye yanıt veririz. Yavaştan gidilmesi gerektiğinde "Şu çayı içelim de öyle" önerisinde bulunuruz. En olmadı teklifi masaya koyarız: "Beyler birer sigara daha içip kalkalım"
Bulaşık makinesini gereksiz eyleme niyeti
Yemek dökülmesin, artık kalmasın diyerek çıktığımız yolda; inancımızı, tabağın dibini ekmekle temizleyerek gösteriyor, bulaşık makinesine gerek kalmadığını kanıtlamaya çabalıyoruz.
Konsolosluk kapattıran, tabaktaki son lokma tedirginliği
Bizde sofra adab-ı muaşeret kuralları vardır. İyi ki de vardır. Son lokmanın yenmemesi gerektiği de bunlardan biridir. Lakin yemek dökülmesin diye o son lokma illa yenilecektir. Biri bunu fark edip söyleyinceye kadarki tedirginlik, tansiyon artırır, kolesterol azdırır.
Ülkenin okuma oranını artıran sofra bezi gazeteleri
Sofra eğer dışarıda bir yerde yapılıyorsa, o masanın üstüne illaki ve illaki gazete serilir. Ülkenin gündem takip etme ve okuma oranları bu gazeteler sayesinde artar. O gazete kesinlikle o güne ait değildir ve biz de internetteki "Kaç yıl oldu?" profilleri tadında haberler okumuş oluruz.
Kolayı doğduğu günden beri protesto eden baba
Baba ayran içer, şalgam içer, limonata içer, şarap içer, rakı içer, bira içer de kola içmez. Hele sofrada hiç içmez. O kolayı doğduğu günden beri protesto ediyordur. Ancak ondaki protesto aslında kendi alışkanlığını değiştirememesinedir. Masadaki herkes kolayı içerken yandan yandan, istekli istekli bakmayı da ihmal etmez.
Kopya bonus: "Azar azar olsun hepsinden olsun
Bir de ortaya olsun.