Öğrenme alışkanlıkları konusunda yıllardır devam eden bir efsane vardır. Bazı insanlar görsel tekniklerle, bazılarıysa okuma ya da not alma teknikleriyle daha iyi öğrendiklerini söylerler. Fakat bu konuda bilimsel bir kanıt olmamakla birlikte son araştırmalar, öğrenme stillerinin farklılık göstermediklerini kanıtlıyor. Yani herkes aynı şekilde öğreniyor.
Biliyoruz, kabul etmesi güç. Çünkü okulunuzun ilk günlerinden bu yana duyduklarınız, size her insanın farklı şekilde öğrenme kabiliyeti olduğunu düşündürtüyor. Bazıları görsel materyallerle, bazılarıysa yazılarla daha kolay öğreniyorlar. Ancak bilim öğrenme tekniklerinin ayrışmadığını söylüyor.
Öğrenme yeteneği üzerine uzman olan iki bilim insanı Harold Pashler ve Doug Rohrer, farklı öğrenme yöntemlerinin bir kişinin başarısını çok az etkilediklerini söylüyorlar. Yani kişinin başarı durumuyla, uygulanan öğrenme tekniği arasında bağlantı kuracak çok az kanıt var. Yayınladıkları yeni araştırma sonuçları ise öğrenme stillerinin muhtemelen birer efsane olduklarını ortaya koydu.
Indiana Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli olan bilim insanları, bu araştırmanın sonuçları için yüzlerce lisans öğrencisini katılımcı olarak test ettiler. Öğrenciler farklı öğrenme teknikleri olan görsel ve yazın şeklindeki araçlarla deneylere tabi tutuldular. Sonrasında kendilerini rahat hissettikleri stillerde öğrendiklerini çalıştılar.
Bir eğitim dönemi boyunca süren araştırmada, öğrencilerin farklı koşullar altında sergiledikleri performansın, başarılarına etkisi incelendi. Sonuçlar, baskın olarak uygulanan öğrenme tekniğinin, araştırmanın uygulandığı sınıf performansına doğrudan etki etmediğini kanıtladı.
Öğrenme tekniklerinin uygulandığı diğer gruptaki öğrenciler, tekniklerin uygulanmadığı gruptan daha yüksek notlar elde edemediler. Örneğin öğrencilerin kullandıkları hatırlatma kartları gibi görsel materyallerin, her zaman vurgulanan olumlu etkisi sonuçlara yansımadı.
Araştırma, “Öğrenme teknikleri hakkındaki geleneksel kanıların, eğitimciler ve öğrenciler tarafından reddedilmesi gerektiğine dair kanıtlar sunulmuştur” açıklamasıyla dikkat çekiyor.
Bilgiyi basitleştirmek, öğrenme alışkanlığına zarar veriyor:
Özellikle görsel öğrenme stilleri ya da bilginin basitçe açıklanmasına yönelik yapılan teknikler, araştırmanın sonuçlarına göre öğrenme sürecine zarar veriyor. Fakat bu, konu hakkında hiç fikri olmayan birinin örneklerle öğrenmeyecek olması anlamına gelmiyor. Nitekim örnekler birer kanıt olarak sunuldukları için kişinin bilgiyi hazmetmesi kolaylaşıyor, bilginin özü kolaylaşmıyor.
Diğer yandan araştırmanın sonuçları, doğrudan görsel öğrenme tekniklerinin reddedilmesini de gerektirmiyor. Eğitim çağındaki çocukların bilgilerini çizimlere uyarlaması, tam tersine öğrenilen bilginin pekiştirilmesi için, etkisi kanıtlanmış bir yöntem. Öğrenmek için değil, pekiştirmek için.
Muhtemelen “Benim görsel hafızam daha iyi, öyle daha rahat öğreniyorum” diyorsanız yanılıyorsunuz. Görsel materyaller bilginizi pekiştirebiliyor fakat öğrenmekle pek ilgisi yok.
Biliyoruz, kabul etmesi güç. Çünkü okulunuzun ilk günlerinden bu yana duyduklarınız, size her insanın farklı şekilde öğrenme kabiliyeti olduğunu düşündürtüyor. Bazıları görsel materyallerle, bazılarıysa yazılarla daha kolay öğreniyorlar. Ancak bilim öğrenme tekniklerinin ayrışmadığını söylüyor.
Öğrenme yeteneği üzerine uzman olan iki bilim insanı Harold Pashler ve Doug Rohrer, farklı öğrenme yöntemlerinin bir kişinin başarısını çok az etkilediklerini söylüyorlar. Yani kişinin başarı durumuyla, uygulanan öğrenme tekniği arasında bağlantı kuracak çok az kanıt var. Yayınladıkları yeni araştırma sonuçları ise öğrenme stillerinin muhtemelen birer efsane olduklarını ortaya koydu.
Indiana Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli olan bilim insanları, bu araştırmanın sonuçları için yüzlerce lisans öğrencisini katılımcı olarak test ettiler. Öğrenciler farklı öğrenme teknikleri olan görsel ve yazın şeklindeki araçlarla deneylere tabi tutuldular. Sonrasında kendilerini rahat hissettikleri stillerde öğrendiklerini çalıştılar.
Bir eğitim dönemi boyunca süren araştırmada, öğrencilerin farklı koşullar altında sergiledikleri performansın, başarılarına etkisi incelendi. Sonuçlar, baskın olarak uygulanan öğrenme tekniğinin, araştırmanın uygulandığı sınıf performansına doğrudan etki etmediğini kanıtladı.
Öğrenme tekniklerinin uygulandığı diğer gruptaki öğrenciler, tekniklerin uygulanmadığı gruptan daha yüksek notlar elde edemediler. Örneğin öğrencilerin kullandıkları hatırlatma kartları gibi görsel materyallerin, her zaman vurgulanan olumlu etkisi sonuçlara yansımadı.
Araştırma, “Öğrenme teknikleri hakkındaki geleneksel kanıların, eğitimciler ve öğrenciler tarafından reddedilmesi gerektiğine dair kanıtlar sunulmuştur” açıklamasıyla dikkat çekiyor.
Bilgiyi basitleştirmek, öğrenme alışkanlığına zarar veriyor:
Özellikle görsel öğrenme stilleri ya da bilginin basitçe açıklanmasına yönelik yapılan teknikler, araştırmanın sonuçlarına göre öğrenme sürecine zarar veriyor. Fakat bu, konu hakkında hiç fikri olmayan birinin örneklerle öğrenmeyecek olması anlamına gelmiyor. Nitekim örnekler birer kanıt olarak sunuldukları için kişinin bilgiyi hazmetmesi kolaylaşıyor, bilginin özü kolaylaşmıyor.
Diğer yandan araştırmanın sonuçları, doğrudan görsel öğrenme tekniklerinin reddedilmesini de gerektirmiyor. Eğitim çağındaki çocukların bilgilerini çizimlere uyarlaması, tam tersine öğrenilen bilginin pekiştirilmesi için, etkisi kanıtlanmış bir yöntem. Öğrenmek için değil, pekiştirmek için.
Muhtemelen “Benim görsel hafızam daha iyi, öyle daha rahat öğreniyorum” diyorsanız yanılıyorsunuz. Görsel materyaller bilginizi pekiştirebiliyor fakat öğrenmekle pek ilgisi yok.