• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Bir kelebeğin hikayesi..

  • Konuyu açan Konuyu açan eCeL
  • Açılış tarihi Açılış tarihi

eCeL

Az insan çok huzur !
Özel üye
Bir gün, kirlarda gezintiye çikan bir adam, kenara oturdugu otlardan birinin dalinda , küçük bir kozanin varligini fark etti. Koza ha açildi ha açilacak gibiydi.
Adam , bunun bir kelebek kozasi oldugunu tahmin ediyordu. Böyle bir firsat bir daha ele geçmez diye düsündü; ve bir kelebegin dünya yüzü gördügü ilk dakikalara sahit olmak istedi.
Dakikalar dakikalari kovaladi , saatler geçmeye basladi , ama henüz kelebegin küçük bedeni o delikten çikmadi. Sanki, kelebegin disari çikmak için çaba harcamaktan vazgeçmis olabilecegini düsündü.
Sanki kelebek elinden gelen her seyi yapmis da , artik yapabilecegi bir sey kalmamis gibi geldi ona. Bu yüzden , kelebege yardimci olmaya karar verdi: cebindeki küçük çakiyi çikarip kozadaki deligi bir cerrah titizligiyle büyütmeye basladi.Böylece , bir-iki dakika içinde kelebek kolayca disari çikiverdi. Fakat bedeni kuru ve küçücük , kanatlari burus burustu.
Adam kelebegi izlemeye devam etti; çünkü kanatlarinin her an açilip genisleyecegini ve narin bedenini tasiyacak kadar güçlenecegini umuyordu.
Ama bunlardan hiçbiri olmadi. Kelebek , hayatinin geri kalanini , kurumus bir beden ve burusmus kanatlarla yerde sürünerek geçirdi. Ne kadar denese de , asla uçamadi.
Adamin bütün iyi niyetine ve yardimseverligine ragmen anlayamadigi sey , kozanin kisitlayiciliginin ve buna karsilik kelebegin daracik bir delikten disari çikmak için gereken çabanin , Allah’in kelebegin bedenindeki siviyi onun kanatlarina göndermek ve bu sayede kozanin kisitlayiciligindan kurtuldugu anda onun uçmasini saglamak için seçtigi bir yol olduguydu.
Bu gerçegi ögrendiginde , hayat boyu unutamayacagi bir sey de ögrenmisti: Bazen , hayatta tam olarak ihtiyaç duydugumuz sey , çabalardir. Eger Allah , hayatta herhangi bir çaba olmadan ilerlememize izin verseydi , o zaman , bir anlamda sakat kalirdik . Olabilecegimiz kadar güçlenemezdik o zaman . Ve asla uçamazdik..
 
Herşeyin bir vakti var. Vakit dolmadan hiç birşey kendi rayında gidemiyor. Hikayede güzel anlatım olmuş @eCeL paylaşımın için teşekkür ediyorum.
 
Düzenleyen yönetici:
Ömür, zamanın içine uzanan bir krizalit uykusu… Pul pul dökülür teninden içeri Aynada asılı bekler ölmeye uyanacak gözlerin mahmurluğu Ve bir gün devrilir üzerine Her baktığında göremediğin o rüyanın sonu… Yaşam, narin ama büyülü bir kelebek kozası… Büyür, bire bin veren nar gibi Çatlar göz kenarlarından zamanın yüzüne ördüğü kozalar Ve bir gün tüm gücüyle ortaya çıkar Dudaklarının kıvrımlarında büyüyen acılar… Doğumla ölüm arasında dönüp duran başı eğik dünya Düzeltir çizgisini, dümdüz eder kalbini Ve bir gün hatırlar insan, bir günü kaldı sayacak Takvimler, kelebeklerin kanadında Ha uçtu ha uçacak…
 
Kalp kırıklığını hangi pansuman yok edebilir? Birisi çıkıp dese ‘al bu japon yapıştırıcısı bununla yapıştırırsan geçer hiç acımamış gibi olur’ ona bile inanırım. İnanmak istersen her şeye inanırsın çünkü. Kalbimiz kırıldığına içimize öküz oturmuş gibi, midemizde dibini göremediğimiz bir boşluk varmış gibi hissediyoruz ya onun nedeni zamanında midemizde uçuşmasına izin verdiğimiz kelebekler olmalı. Bilirsin kelebeklerin ömrü bir gündür ama öldüklerinde sonsuza kadar kapanmayacak boşluklar yaratırlar midende. Miden kelebek mezarlığına döner. Hava soğuk ama içimiz ondan daha da soğuk. Ellerin üşüyor. Biri gelse de ısıtsa diyorsun. Ama biliyorsun ki ellerinin ısınması için önce için ısınmalı. İçimiz buz tutmuş adeta, dokunsalar tuzla buz olacağız.
 
Geri
Top