halukgta
Aktif
Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu bir Müslüman, Kur’an ı anladığı dilden dikkatle hiçbir beşeri bilginin etkisi altında kalmadan tarafsızca okuyup, ayetler üzerinde düşünerek, BEN KUR’AN DAN BUNU ANLADIM, ALLAH IN EMRİNİ TEBLİĞ ALDIM VE ANLADIĞIMI YAŞAYACAĞIM DEME ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİP DEĞİL Mİ? Ya da İslam böyle bir inanca izin veriyor mu, konusu üzerine olacak. Ne dersiniz, ben Kur’an dan bunları anladım ve böyle inanmak yaşamak istiyorum inancımı deme özgürlüğümüz yok mu? ALLAH KUR’AN DA BİZLERİN İNANCIMIZI, NASIL YAŞAMAMIZI İSTİYOR? Gelin bu konu üzerinde birlikte düşünelim.
Allah birçok ayetinde, bizleri bu dünyaya imtihan etmek yani hangimizin davranışca daha güzel şeyler yaptığını sınamak için yarattığını söyler. Hatta Ankebut suresi 2. ayetinde de bakın nasıl bir uyarıda bulunur. “İNSANLAR, “İNANDIK” DEMEKLE İMTİHAN EDİLMEDEN, BIRAKILACAKLARINI MI ZANNEDERLER.” Demek ki bu dünyada hepimiz, Allah tarafından imtihan ediliyoruz, tek tek. Bu durumda imtihanımızı da bizzat kendimiz yaşamamız gerekmez mi? Bir başka deyişle hepimiz bu dünyada SINAVDAN GEÇİRİLİYORUZ. Çok ilginçtir bunlara benzer onlarca ayete iman ettiğimizi söylediğimiz halde yalan söyleyen, adaletsizlik yapan, hatta hırsız bir insan, eğer bizim arkadaşımız ya da gurubumuzun içinden birisi ise onun yanlışlarını savunmaya, hatalarının üstünü örtmeye çalışırız. Hâlbuki yanlışı her kim yaparsa yapsın, onun yanlış yaptığını söylememiz ve ikaz etmemiz gerekmez mi? NE YAZIK Kİ BİZLER İMTİHANIMIZI YAŞARKEN, NEFİSLERİMİZİN ESİRİ OLMAKTAN VE ŞAHSİ MENFAATLERİMİZ İÇİN GRUPLAŞARAK, AYRIŞMAKTAN KURTULAMIYORUZ. Öyle olunca da kaybedenlerden oluyoruz.
Peki sınav, yani imtihan kelime olarak ne anlama geliyor? Hiç araştırdınız mı? Sizlere hatırlatayım, bakın sınav yani imtihan kelimesinin anlamı neymiş. “BİLGİ DERECESİNİ ANLAMA, DİRENME, DAYANMA, KATLANMA, GÜÇ GEREKTİREN, SONUÇTA BİR DENEYİM KAZANDIRAN ZOR DURUM.” Sınav yani imtihan kelimesinin, özellikle geniş anlamını sizlere hatırlattım ki, Allah ın bizleri imtihandan/sınavdan geçirmesinin nedenlerini ve sınavın şartlarını hatırlayabilelim. Hatırlatmak isterim Allah bizleri, toplu olarak değil, tek tek sınav yaptığını söylüyor. Bu durumda bizlerde imtihanımızı verirken yani İslam ı yaşarken, bizzat kendi çabalarımızla hazırlanıp yaşamalıyız. Allah bizleri zorluklarla, zenginlikle, fakirlikle, sağlıkla, olaylar karşısında adaletli davranıp davranmayışımızla, Kur’an a ne derece bağlı kalıp kalmadığımızla, onun sınırını aşıp aşmadığımızla imtihan yaptığını söylediği gibi, çok önemli bir bilgi veriyor ve bakın O sınavın kaynağını nasıl açıklıyor.
Zuhruf 44: Şüphesiz ki o (Kur’an), senin ve kavmin için (gerçeği) hatırlatan (öğüt)tür. İLERDE ONDAN SORGULANACAKSINIZ. (Mehmet Okuyan meali)
Demek ki bu dünyada ki imtihanımızın tek kaynağı Allah ın indirdiği vahiy olan Kur’an mış ve ayetin sonunda da O VAHİYDEN SORGULANACAKSINIZ, YANİ İMTİHANINIZI KUR’AN DAN MI VERDİNİZ, YOKSA ALLAH IN VAHYİNİN YANINA BEŞERİ RİVAYET VE SANI İNANÇLAR KOYUP, ONLARADA MI ÇALIŞTINIZ, HESAP GÜNÜ BU SORGU YAPILACAK DİYOR. İnsanlar batılı aklamak ve rivayetleri de dinin asli unsuru yapmak isteyenler, her konuda yaptıkları gibi, bu ayet hakkında da, burada Kur’an geçmiyor O işaret zamiri yalnız Kur’an değildir, Peygamberimizin rivayet hadisleri de buna dâhildir diyerek, sorumlu olduğumuz, sorgulanacak kitabın adeta sınırlarını genişletmekten, Allah ın kitabına şirk koşmaktan korkmuyorlar. Hâlbuki Allah Kur’an ın sınırlarını sakın aşmayın, GERÇEK YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENDİR, UYARISINI YAPIYOR.
Makalemin başında, sizlere sorduğum soruya gelince. Bazı kişiler şunu söylüyor, herkes Kur’an ı anlayamaz, kendiniz sakın okumayın. Kur’an ı âlimler anlar. Bizler eğer imtihan oluyorsak bu dünyada ve imtihanımızın tek kaynağı da Kur’an ise nasıl olur da imtihan olduğumuz kitabı bizzat kendimiz okuyup anlayamayız, üzerinde çalışıp onu hayata geçiremeyeceğimizi söyleriz. Adı üstünde imtihan/sınav. ALLAH IN BİZLERİ İMTİHAN ETTİĞİ KİTABI ANLAYABİLMEK ADINA, VAR GÜCÜMÜZLE DİRENECEĞİZ, YALNIZ ONA DAYANIP, HER ZORLUĞA KATLANARAK VAR GÜCÜMÜZLE ÇABA HARCAMALI VE BU ÇABAMIZIN SONUNDA ÇOK ÖNEMLİ BİLGİLER ALIP, DENEYİMLER KAZANIP, ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN GELMELİYİZ. Allah ne diyordu Ali İmran 103. ayetinde. “ALLAH’IN İPİNE SIMSIKI SARILINIZ, AYRILIĞA DÜŞMEYİNİZ, “ Allah ın ipinden başka iplere sarılarak imtihanını vereceğini zannedenler, yanıldıklarını mahşerde anlayacaklardır. ONUN İÇİNDİR Kİ HER MÜSLÜMAN KUR’AN A MÜRACAAT ETMELİ, ONU ANLAYABİLMEK ADINA ÇABA HARCAMALI VE ONU HAYATINA GEÇİRMELİDİR. İŞTE O ZAMAN İSLAM TOPLUMU, KENDİ ARASINDA İNANÇLARINDA ÇOK DAHA AZ FARKLILIKLAR OLACAKTIR. ÇÜNKÜ KAYNAK TEK OLACAK.
TÜM BUNLARDAN ANLIYORUZ Kİ HER MÜSLÜMAN, İMANINI KENDİSİ BİZZAT ÇABA GÖRTERİP ARAŞTIRMAK VE KENDİSİ YAŞAMAKLA YÜKÜMLÜDÜR. Hiç kimse sen kendi başına İslam ı yaşayamazsın diyemez. Çünkü Allah sakın veliler edip ardı sıra gitmeyin, yalnız Allah a ve onun ipine sarılın emrini vermiştir. Allah bizleri Kur’an dan, vahiyden imtihan ettiğini söylüyor ve her kulunu gücü nispetinde sorumlu tutacağına hükmediyorsa, her Müslüman mutlaka Allah ın Nahl suresi 98. ayetinde uyardığı gibi, yani önce kafamızdaki tüm batıl ve hurafeden kurtulup, şeytanın vesvesesinden uzaklaşıp, ondan sonra arı, duru beynimizle Allah a teslim olarak Kur’an ı okumaya başlarsak, Kur’an ı mutlaka doğru anlarız. EĞER SEN KUR’AN I ANLAYAMAZSIN DİYENLERE İNANIRSAK, ALLAH IN İMTİHANINDAN DA KAÇMIŞ OLURUZ.
Elbette bunu bir anda yapmamız mümkün değildir. Okulda nasıl zamanla yıllar içinde konuları algılıyor, bazı şeylerin farkına zamanla varıyorsak, bizlerde gösterdiğimiz çaba nispetinde Kur’an dan faydalanacağımız çok açıktır. ÇÜNKÜ ALLAH YEMİN EDEREK KUR’AN I ANLAYALIM DİYE, NİCE ÖRNEKLERLE KOLAYLAŞTIRDIĞINI, AÇIKLADIĞINI SÖYLÜYOR. Karar sizin, ister Allah a güvenip dayanırsınız, isterseniz edindiğiniz veli, şeyh efendilerin anlattıklarına din diye inanır, imtihanınızı bu bilgilerle yaşarsınız. İMTİHAN SİZİN İMTİHANINIZ. ÇABA GÖSTERMEDEN, BİRİLERİNDEN KOPYA ÇEKEREK İMTİHANIMIZI VEREMEYİZ. BU İMTİHAN DEĞİL, HIRSIZLIK OLUR. Öğretmenler bile okulda dersini çalışmayıp kopya çekenleri yakaladıklarında, o dersten en düşük notu veriyor ve cezalandırıyor. ALLAH IN HUZURUNDA BU DURUMA, HANGİMİZ DÜŞMEK İSTER? Lütfen unutmayalım, Allah gücümüzün yetmeyeceği hiçbir şeyden bizleri sorumlu tutmaz.
Hatırlayınız Allah Kur’an da Resulünü, bizlere örnek gösteriyor. Allah ın Resulü ÜMMİYDİ, yani batıl ve hurafelerle yaşanan ne Yahudilere, nede Hıristiyan toplumuna tabi olmamıştı. Çünkü yoldan sapmış böyle bir inancın, Allah ın dini olamayacağını bizzat kendisi fark etmiş ve onların inancından uzak durmuştu. Ama gerçeklerin arayışını hiçbir zaman bırakmadığı içinde Allah, onu Resul olarak seçmişti. BU ÖRNEK BİLE BİZLERİN İNANCIMIZI, BİZZAT KENDİMİZİN KUR’AN I ARAŞTIRIP OKUYUP DÜŞÜNEREK YAŞAMAMIZ GEREKTİĞİNE, ÇOK GÜZEL BİR ÖRNEKTİR.
Bizler önce kafamızdaki tüm sanı, rivayet bilgilerden arındırarak, tarafsız anladığımız dilden Kur’an ı okuma çabasında olmalıyız. Elbette çevremizden yardım alabiliriz ama alacağımız yardımın doğru olup olmadığını, mutlaka Kur’an ile kontrol etmeliyiz. Kur’an ın onaylamadığı hiçbir söz/bilgi Allah ın emri, dinin emri olamaz, lütfen bunu unutmayalım. Şöyle söyleyenler çıkacaktır aramızda. “KUR’AN I HERKES KENDİ BAŞINA OKURDA, ANLADIĞINI YAŞARSA, MİLYONLARCA DİN ORTAYA ÇIKAR.“ Bu düşünce asla doğru değildir, toplumun kafasında kuşku yaratmak için ortaya atılmış bir fitnedir. İslam ı eğer Kur’an dan öğrenmeyip, kişilerden öğrenirsek, inandıklarımızın doğru olduğundan asla emin olamayız. Böylece bir başkasından öğrendiklerimizin, O kişinin yarattığı bir din olma ihtimali çok yüksektir. Tıpkı günümüzde mezhepler, cemaatlere, tarikatla bölünen toplumlar gibi. Hepside edindikleri VELİ, ŞEYH, EFENDİLERİNİN sözlerini din zannediyorlar. Bu çok tehlikeli bir yoldur.
Allah ın Elçisi ümmetine yalnız Kur’an ı tebliğ etmiş ve yalnız Kur’an ın ipine sarılmamız gerektiği Kur’an da emredilmiştir. Bunu Kur’an ayetlerinden çok açık anlıyoruz. GÜNÜMÜZDE YAŞANAN İSLAM KİŞİ ODAKLI VE MENFAAT, ÇIKAR EKSENLİ YAŞANMAKTADIR. Ülkemizde görüyorsunuz, edindikleri veli, şeyh dedikleri kişilerin meslekleri bile yok ama neredeyse milyarlara hükmediyorlar. ALLAH IN GÖREVLENDİRDİĞİ RESULLERİN HEPSİNİN BİR MESLEĞİ VARDI. Allah ın vahyini tebliğ ediyor ama geçimleri içinde kendi mesleklerini yapıyorlardı. Bu konuda da Kur’an uyarıyor ama toplumun Kur’an ile bağını keserek, sen Kur’an ı sakın anladığın dilden okuma günaha girersin diyerek, topluma korku salındı ve böylece din tacirleri istedikleri gibi at oynatabiliyorlar.
Peygamberimizin zamanında, tek bir kaynak vardı ve Müslüman inancını Kur’an dan öğrenirdi. Allah kulunun anlayamayacağı üslupta vahiy gönderip, daha sonrada o vahiyden asla hesap sormaz, lütfen Allah a saygısızlık yapmayalım. Çok ilginçtir, beşeri bilimsel kitapları kendi başımıza dikkatle okuyup anlıyoruz, herkes farklı anlamıyor, hatta bu kitapları herkes anlayamaz demiyoruz. Hatta başımızda hiçbir öğretmen olmadan, açık öğretim üniversitesinde olduğu gibi, bu kitaplardan imtihan oluyoruz. Hiç kimse ben bu kitabı öğretmen olmadan anlayamam demiyor. İş Allah ın eşi benzeri olmayan Nuru Kur’an a gelince, demediğimizi bırakmıyoruz ve herkes Kur’an ı anlayamaz, onu veli âlim kişiler anlar, onlardan bizler öğrenmeliyiz diyebiliyoruz. Bunlar tuzaktır ve kurdukları sultanlıklarının çökmesini engelleme çabalarıdır. Gelin onların oyunlarını bozalım. BU NASIL BİR MANTIK, BU NASIL BİR AKIL TUTULMASI DOĞRUSU ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUM.
Değerli din kardeşlerim, lütfen Kur’an ı tüm sanı ve batıl inançlardan kurtularak okuyup anlama çabasında olalım, yoksa Allah ın huzuruna imtihanımızı vermeden çıkmış oluruz. HİÇ KORKMAYIN, SİZ KUR’AN I ANLAYABİLMEK İÇİN ÇABA GÖSTERİN, YARDIM ALLAH DAN GELECEKTİR. ALLAH BU NİYETLE KUR’AN I OKUYAN KULLARININ, GÖNÜL GÖZÜNÜ AÇARIM DİYOR. Hangi kitap ya da hangi kişi, bizlerin gönül gözünü açabilir? Ne dersiniz bizler İslam ı yaşarken, imtihanımızı bizzat Kur’an ı anlayarak okuyup, üzerinde düşünüp yani bir çaba harcayarak mı yaşıyoruz, yoksa işin kolayına kaçıp birilerine tabi olup, bizlere ne söylenirse ona mı inanıyoruz? KARAR SİZİN. HANGİ YOLUN DAHA EMİN VE GARANTİ YOL OLDUĞUNU, AKLINI KULLANANLAR BULACAKTIR.
Lütfen unutmayalım, TEK SAATİ OLAN, SAATİN KAÇ OLDUĞUNU BİLİR. İKİ SAATİ OLANSA, ASLA EMİN OLAMAZ. İmtihanımızdan, imanımızdan emin olmak isteyen, yalnız Allah ın ipine, Kur’an a sarılır. Allah ın Elçisi de yalnız Kur’an a sarıldığını ve yalnız Kur’an ı tebliğ ettiğini açıkça Kur’an da bildiriyor. KİMİN KUR’AN DAN NE ANLADIĞI BİZİ ÇOK FAZLA İLGİLENDİRMEMELİ, BİZLERİN KUR’AN DAN NE ANLADIĞIMIZ ÖNEMLİ, LÜTFEN BUNU UNUTMAYALIM.
İslam ın bölünmesinin, mezheplere ve tarikatlara hatta cemaatlere ayrılmasının tek nedeni, Kur’an dışı bilgilerle kişi odaklı İslam ı yaşamamızdan kaynaklanıyor. Kur’an merkezli İslam yaşandığı takdirde bu bölünmüşlük çoğalmayacak çok daha aza inecektir. Elbette farklılıklarımız olacaktır, ama bu farklılıklarımız bizleri birbirimize düşman yapmayacak, tam aksine yanlışlarımızın farkına varmamıza neden olacaktır. UNUTMAYALIM LÜTFEN, BU DÜNYADA TOPLU DEĞİL, HEPİMİZ AYRI AYRI İMTİHANDAN GEÇİYORUZ. ELBETTE FARKLI İMTİHANLAR OLACAKTIR. HER MÜSLÜMAN KENDİ İMTİHANINI, BİZZAT YAŞAMAKLA SORUMLUDUR. LÜTFEN UNUTMAYALIM, DİN-İMAN KİŞİSEL YAŞANIR VE İMTİHANDA KİŞİSEL OLARAK VERİLİR.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
Allah birçok ayetinde, bizleri bu dünyaya imtihan etmek yani hangimizin davranışca daha güzel şeyler yaptığını sınamak için yarattığını söyler. Hatta Ankebut suresi 2. ayetinde de bakın nasıl bir uyarıda bulunur. “İNSANLAR, “İNANDIK” DEMEKLE İMTİHAN EDİLMEDEN, BIRAKILACAKLARINI MI ZANNEDERLER.” Demek ki bu dünyada hepimiz, Allah tarafından imtihan ediliyoruz, tek tek. Bu durumda imtihanımızı da bizzat kendimiz yaşamamız gerekmez mi? Bir başka deyişle hepimiz bu dünyada SINAVDAN GEÇİRİLİYORUZ. Çok ilginçtir bunlara benzer onlarca ayete iman ettiğimizi söylediğimiz halde yalan söyleyen, adaletsizlik yapan, hatta hırsız bir insan, eğer bizim arkadaşımız ya da gurubumuzun içinden birisi ise onun yanlışlarını savunmaya, hatalarının üstünü örtmeye çalışırız. Hâlbuki yanlışı her kim yaparsa yapsın, onun yanlış yaptığını söylememiz ve ikaz etmemiz gerekmez mi? NE YAZIK Kİ BİZLER İMTİHANIMIZI YAŞARKEN, NEFİSLERİMİZİN ESİRİ OLMAKTAN VE ŞAHSİ MENFAATLERİMİZ İÇİN GRUPLAŞARAK, AYRIŞMAKTAN KURTULAMIYORUZ. Öyle olunca da kaybedenlerden oluyoruz.
Peki sınav, yani imtihan kelime olarak ne anlama geliyor? Hiç araştırdınız mı? Sizlere hatırlatayım, bakın sınav yani imtihan kelimesinin anlamı neymiş. “BİLGİ DERECESİNİ ANLAMA, DİRENME, DAYANMA, KATLANMA, GÜÇ GEREKTİREN, SONUÇTA BİR DENEYİM KAZANDIRAN ZOR DURUM.” Sınav yani imtihan kelimesinin, özellikle geniş anlamını sizlere hatırlattım ki, Allah ın bizleri imtihandan/sınavdan geçirmesinin nedenlerini ve sınavın şartlarını hatırlayabilelim. Hatırlatmak isterim Allah bizleri, toplu olarak değil, tek tek sınav yaptığını söylüyor. Bu durumda bizlerde imtihanımızı verirken yani İslam ı yaşarken, bizzat kendi çabalarımızla hazırlanıp yaşamalıyız. Allah bizleri zorluklarla, zenginlikle, fakirlikle, sağlıkla, olaylar karşısında adaletli davranıp davranmayışımızla, Kur’an a ne derece bağlı kalıp kalmadığımızla, onun sınırını aşıp aşmadığımızla imtihan yaptığını söylediği gibi, çok önemli bir bilgi veriyor ve bakın O sınavın kaynağını nasıl açıklıyor.
Zuhruf 44: Şüphesiz ki o (Kur’an), senin ve kavmin için (gerçeği) hatırlatan (öğüt)tür. İLERDE ONDAN SORGULANACAKSINIZ. (Mehmet Okuyan meali)
Demek ki bu dünyada ki imtihanımızın tek kaynağı Allah ın indirdiği vahiy olan Kur’an mış ve ayetin sonunda da O VAHİYDEN SORGULANACAKSINIZ, YANİ İMTİHANINIZI KUR’AN DAN MI VERDİNİZ, YOKSA ALLAH IN VAHYİNİN YANINA BEŞERİ RİVAYET VE SANI İNANÇLAR KOYUP, ONLARADA MI ÇALIŞTINIZ, HESAP GÜNÜ BU SORGU YAPILACAK DİYOR. İnsanlar batılı aklamak ve rivayetleri de dinin asli unsuru yapmak isteyenler, her konuda yaptıkları gibi, bu ayet hakkında da, burada Kur’an geçmiyor O işaret zamiri yalnız Kur’an değildir, Peygamberimizin rivayet hadisleri de buna dâhildir diyerek, sorumlu olduğumuz, sorgulanacak kitabın adeta sınırlarını genişletmekten, Allah ın kitabına şirk koşmaktan korkmuyorlar. Hâlbuki Allah Kur’an ın sınırlarını sakın aşmayın, GERÇEK YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENDİR, UYARISINI YAPIYOR.
Makalemin başında, sizlere sorduğum soruya gelince. Bazı kişiler şunu söylüyor, herkes Kur’an ı anlayamaz, kendiniz sakın okumayın. Kur’an ı âlimler anlar. Bizler eğer imtihan oluyorsak bu dünyada ve imtihanımızın tek kaynağı da Kur’an ise nasıl olur da imtihan olduğumuz kitabı bizzat kendimiz okuyup anlayamayız, üzerinde çalışıp onu hayata geçiremeyeceğimizi söyleriz. Adı üstünde imtihan/sınav. ALLAH IN BİZLERİ İMTİHAN ETTİĞİ KİTABI ANLAYABİLMEK ADINA, VAR GÜCÜMÜZLE DİRENECEĞİZ, YALNIZ ONA DAYANIP, HER ZORLUĞA KATLANARAK VAR GÜCÜMÜZLE ÇABA HARCAMALI VE BU ÇABAMIZIN SONUNDA ÇOK ÖNEMLİ BİLGİLER ALIP, DENEYİMLER KAZANIP, ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN GELMELİYİZ. Allah ne diyordu Ali İmran 103. ayetinde. “ALLAH’IN İPİNE SIMSIKI SARILINIZ, AYRILIĞA DÜŞMEYİNİZ, “ Allah ın ipinden başka iplere sarılarak imtihanını vereceğini zannedenler, yanıldıklarını mahşerde anlayacaklardır. ONUN İÇİNDİR Kİ HER MÜSLÜMAN KUR’AN A MÜRACAAT ETMELİ, ONU ANLAYABİLMEK ADINA ÇABA HARCAMALI VE ONU HAYATINA GEÇİRMELİDİR. İŞTE O ZAMAN İSLAM TOPLUMU, KENDİ ARASINDA İNANÇLARINDA ÇOK DAHA AZ FARKLILIKLAR OLACAKTIR. ÇÜNKÜ KAYNAK TEK OLACAK.
TÜM BUNLARDAN ANLIYORUZ Kİ HER MÜSLÜMAN, İMANINI KENDİSİ BİZZAT ÇABA GÖRTERİP ARAŞTIRMAK VE KENDİSİ YAŞAMAKLA YÜKÜMLÜDÜR. Hiç kimse sen kendi başına İslam ı yaşayamazsın diyemez. Çünkü Allah sakın veliler edip ardı sıra gitmeyin, yalnız Allah a ve onun ipine sarılın emrini vermiştir. Allah bizleri Kur’an dan, vahiyden imtihan ettiğini söylüyor ve her kulunu gücü nispetinde sorumlu tutacağına hükmediyorsa, her Müslüman mutlaka Allah ın Nahl suresi 98. ayetinde uyardığı gibi, yani önce kafamızdaki tüm batıl ve hurafeden kurtulup, şeytanın vesvesesinden uzaklaşıp, ondan sonra arı, duru beynimizle Allah a teslim olarak Kur’an ı okumaya başlarsak, Kur’an ı mutlaka doğru anlarız. EĞER SEN KUR’AN I ANLAYAMAZSIN DİYENLERE İNANIRSAK, ALLAH IN İMTİHANINDAN DA KAÇMIŞ OLURUZ.
Elbette bunu bir anda yapmamız mümkün değildir. Okulda nasıl zamanla yıllar içinde konuları algılıyor, bazı şeylerin farkına zamanla varıyorsak, bizlerde gösterdiğimiz çaba nispetinde Kur’an dan faydalanacağımız çok açıktır. ÇÜNKÜ ALLAH YEMİN EDEREK KUR’AN I ANLAYALIM DİYE, NİCE ÖRNEKLERLE KOLAYLAŞTIRDIĞINI, AÇIKLADIĞINI SÖYLÜYOR. Karar sizin, ister Allah a güvenip dayanırsınız, isterseniz edindiğiniz veli, şeyh efendilerin anlattıklarına din diye inanır, imtihanınızı bu bilgilerle yaşarsınız. İMTİHAN SİZİN İMTİHANINIZ. ÇABA GÖSTERMEDEN, BİRİLERİNDEN KOPYA ÇEKEREK İMTİHANIMIZI VEREMEYİZ. BU İMTİHAN DEĞİL, HIRSIZLIK OLUR. Öğretmenler bile okulda dersini çalışmayıp kopya çekenleri yakaladıklarında, o dersten en düşük notu veriyor ve cezalandırıyor. ALLAH IN HUZURUNDA BU DURUMA, HANGİMİZ DÜŞMEK İSTER? Lütfen unutmayalım, Allah gücümüzün yetmeyeceği hiçbir şeyden bizleri sorumlu tutmaz.
Hatırlayınız Allah Kur’an da Resulünü, bizlere örnek gösteriyor. Allah ın Resulü ÜMMİYDİ, yani batıl ve hurafelerle yaşanan ne Yahudilere, nede Hıristiyan toplumuna tabi olmamıştı. Çünkü yoldan sapmış böyle bir inancın, Allah ın dini olamayacağını bizzat kendisi fark etmiş ve onların inancından uzak durmuştu. Ama gerçeklerin arayışını hiçbir zaman bırakmadığı içinde Allah, onu Resul olarak seçmişti. BU ÖRNEK BİLE BİZLERİN İNANCIMIZI, BİZZAT KENDİMİZİN KUR’AN I ARAŞTIRIP OKUYUP DÜŞÜNEREK YAŞAMAMIZ GEREKTİĞİNE, ÇOK GÜZEL BİR ÖRNEKTİR.
Bizler önce kafamızdaki tüm sanı, rivayet bilgilerden arındırarak, tarafsız anladığımız dilden Kur’an ı okuma çabasında olmalıyız. Elbette çevremizden yardım alabiliriz ama alacağımız yardımın doğru olup olmadığını, mutlaka Kur’an ile kontrol etmeliyiz. Kur’an ın onaylamadığı hiçbir söz/bilgi Allah ın emri, dinin emri olamaz, lütfen bunu unutmayalım. Şöyle söyleyenler çıkacaktır aramızda. “KUR’AN I HERKES KENDİ BAŞINA OKURDA, ANLADIĞINI YAŞARSA, MİLYONLARCA DİN ORTAYA ÇIKAR.“ Bu düşünce asla doğru değildir, toplumun kafasında kuşku yaratmak için ortaya atılmış bir fitnedir. İslam ı eğer Kur’an dan öğrenmeyip, kişilerden öğrenirsek, inandıklarımızın doğru olduğundan asla emin olamayız. Böylece bir başkasından öğrendiklerimizin, O kişinin yarattığı bir din olma ihtimali çok yüksektir. Tıpkı günümüzde mezhepler, cemaatlere, tarikatla bölünen toplumlar gibi. Hepside edindikleri VELİ, ŞEYH, EFENDİLERİNİN sözlerini din zannediyorlar. Bu çok tehlikeli bir yoldur.
Allah ın Elçisi ümmetine yalnız Kur’an ı tebliğ etmiş ve yalnız Kur’an ın ipine sarılmamız gerektiği Kur’an da emredilmiştir. Bunu Kur’an ayetlerinden çok açık anlıyoruz. GÜNÜMÜZDE YAŞANAN İSLAM KİŞİ ODAKLI VE MENFAAT, ÇIKAR EKSENLİ YAŞANMAKTADIR. Ülkemizde görüyorsunuz, edindikleri veli, şeyh dedikleri kişilerin meslekleri bile yok ama neredeyse milyarlara hükmediyorlar. ALLAH IN GÖREVLENDİRDİĞİ RESULLERİN HEPSİNİN BİR MESLEĞİ VARDI. Allah ın vahyini tebliğ ediyor ama geçimleri içinde kendi mesleklerini yapıyorlardı. Bu konuda da Kur’an uyarıyor ama toplumun Kur’an ile bağını keserek, sen Kur’an ı sakın anladığın dilden okuma günaha girersin diyerek, topluma korku salındı ve böylece din tacirleri istedikleri gibi at oynatabiliyorlar.
Peygamberimizin zamanında, tek bir kaynak vardı ve Müslüman inancını Kur’an dan öğrenirdi. Allah kulunun anlayamayacağı üslupta vahiy gönderip, daha sonrada o vahiyden asla hesap sormaz, lütfen Allah a saygısızlık yapmayalım. Çok ilginçtir, beşeri bilimsel kitapları kendi başımıza dikkatle okuyup anlıyoruz, herkes farklı anlamıyor, hatta bu kitapları herkes anlayamaz demiyoruz. Hatta başımızda hiçbir öğretmen olmadan, açık öğretim üniversitesinde olduğu gibi, bu kitaplardan imtihan oluyoruz. Hiç kimse ben bu kitabı öğretmen olmadan anlayamam demiyor. İş Allah ın eşi benzeri olmayan Nuru Kur’an a gelince, demediğimizi bırakmıyoruz ve herkes Kur’an ı anlayamaz, onu veli âlim kişiler anlar, onlardan bizler öğrenmeliyiz diyebiliyoruz. Bunlar tuzaktır ve kurdukları sultanlıklarının çökmesini engelleme çabalarıdır. Gelin onların oyunlarını bozalım. BU NASIL BİR MANTIK, BU NASIL BİR AKIL TUTULMASI DOĞRUSU ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUM.
Değerli din kardeşlerim, lütfen Kur’an ı tüm sanı ve batıl inançlardan kurtularak okuyup anlama çabasında olalım, yoksa Allah ın huzuruna imtihanımızı vermeden çıkmış oluruz. HİÇ KORKMAYIN, SİZ KUR’AN I ANLAYABİLMEK İÇİN ÇABA GÖSTERİN, YARDIM ALLAH DAN GELECEKTİR. ALLAH BU NİYETLE KUR’AN I OKUYAN KULLARININ, GÖNÜL GÖZÜNÜ AÇARIM DİYOR. Hangi kitap ya da hangi kişi, bizlerin gönül gözünü açabilir? Ne dersiniz bizler İslam ı yaşarken, imtihanımızı bizzat Kur’an ı anlayarak okuyup, üzerinde düşünüp yani bir çaba harcayarak mı yaşıyoruz, yoksa işin kolayına kaçıp birilerine tabi olup, bizlere ne söylenirse ona mı inanıyoruz? KARAR SİZİN. HANGİ YOLUN DAHA EMİN VE GARANTİ YOL OLDUĞUNU, AKLINI KULLANANLAR BULACAKTIR.
Lütfen unutmayalım, TEK SAATİ OLAN, SAATİN KAÇ OLDUĞUNU BİLİR. İKİ SAATİ OLANSA, ASLA EMİN OLAMAZ. İmtihanımızdan, imanımızdan emin olmak isteyen, yalnız Allah ın ipine, Kur’an a sarılır. Allah ın Elçisi de yalnız Kur’an a sarıldığını ve yalnız Kur’an ı tebliğ ettiğini açıkça Kur’an da bildiriyor. KİMİN KUR’AN DAN NE ANLADIĞI BİZİ ÇOK FAZLA İLGİLENDİRMEMELİ, BİZLERİN KUR’AN DAN NE ANLADIĞIMIZ ÖNEMLİ, LÜTFEN BUNU UNUTMAYALIM.
İslam ın bölünmesinin, mezheplere ve tarikatlara hatta cemaatlere ayrılmasının tek nedeni, Kur’an dışı bilgilerle kişi odaklı İslam ı yaşamamızdan kaynaklanıyor. Kur’an merkezli İslam yaşandığı takdirde bu bölünmüşlük çoğalmayacak çok daha aza inecektir. Elbette farklılıklarımız olacaktır, ama bu farklılıklarımız bizleri birbirimize düşman yapmayacak, tam aksine yanlışlarımızın farkına varmamıza neden olacaktır. UNUTMAYALIM LÜTFEN, BU DÜNYADA TOPLU DEĞİL, HEPİMİZ AYRI AYRI İMTİHANDAN GEÇİYORUZ. ELBETTE FARKLI İMTİHANLAR OLACAKTIR. HER MÜSLÜMAN KENDİ İMTİHANINI, BİZZAT YAŞAMAKLA SORUMLUDUR. LÜTFEN UNUTMAYALIM, DİN-İMAN KİŞİSEL YAŞANIR VE İMTİHANDA KİŞİSEL OLARAK VERİLİR.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK