O zaman hiç ağlama
Hicranın bendinde yol alıp, yeis içinde soluma,firkat nedir anla
Suskun kalan nazarlarıma saklanan yadımı anma,yutkunduran sancıları aralama
O an ve alıp götüren vakte darılma, kabrimin mahzunluğunda ki hicrana kapılma
Bir ömür ne çektim
Her lahzada ümitlendim,gözyaşlarımı hiç ar etmeden döktüm
Gönlümde hüznün hisarını inşa ettim, her nazarımda hasretinle nefeslendim
Nereye boynumu çevirsem, sessizliğin lisanını ruhumda işitsem, hicran ile inlesem
Hiç dumayacaksın
Bir an olsun bile bu çileme el atmayacaksın,yalnız bırakacaksın
Ruhumun figanına kanmadan, kalbin dağlayan çığlığını duymadan yaşayacaksın
Ömrümün hicran sahrasında mahzun bırakıp,bi,lmem ki nasıl şevke kavuşacaksın
Her gece b,ilsen nasıl bir bilmece
Gönlüm yakarıyor hecehece, dilegelen hüznüm hissedilmeyince
Burukluk yaşıyorum sessiz ve derinliğin ağlatan o sahnelerinde ve gizlice
Sual ederim ses çıkmaz,nazar eylerim kapım çalınmaz,umut yüreğimde yine açmaz
Okuduğum kitaplar halini anlatmaz
İçinde kaybolduğum yıllar içimden çıkmaz,elem yakamı bırakmaz
Ne kadar derin olsa da,gün yavaş yavaş ağarsa,suskunluk her vakit aşk yaşatmaz
Ne zaman şaşkınlığım artsa, bakındığım saikler sinemde kale olsa da, can çıkmaz
Neyleyim artık,lal oldu melalim
Hiç birşey hissetmez oldu bu tenim, demek ki vakit şimdi benim
Gideceğim yeri nasıl hesap ederim,ürperten sahnelere hangi yüzle selam veririm
Yaram ne kadar derin, titreten kalbin hasretinden eminim,ama duymaz neyleyeyim
Mustafa CİLASUN
Hicranın bendinde yol alıp, yeis içinde soluma,firkat nedir anla
Suskun kalan nazarlarıma saklanan yadımı anma,yutkunduran sancıları aralama
O an ve alıp götüren vakte darılma, kabrimin mahzunluğunda ki hicrana kapılma
Bir ömür ne çektim
Her lahzada ümitlendim,gözyaşlarımı hiç ar etmeden döktüm
Gönlümde hüznün hisarını inşa ettim, her nazarımda hasretinle nefeslendim
Nereye boynumu çevirsem, sessizliğin lisanını ruhumda işitsem, hicran ile inlesem
Hiç dumayacaksın
Bir an olsun bile bu çileme el atmayacaksın,yalnız bırakacaksın
Ruhumun figanına kanmadan, kalbin dağlayan çığlığını duymadan yaşayacaksın
Ömrümün hicran sahrasında mahzun bırakıp,bi,lmem ki nasıl şevke kavuşacaksın
Her gece b,ilsen nasıl bir bilmece
Gönlüm yakarıyor hecehece, dilegelen hüznüm hissedilmeyince
Burukluk yaşıyorum sessiz ve derinliğin ağlatan o sahnelerinde ve gizlice
Sual ederim ses çıkmaz,nazar eylerim kapım çalınmaz,umut yüreğimde yine açmaz
Okuduğum kitaplar halini anlatmaz
İçinde kaybolduğum yıllar içimden çıkmaz,elem yakamı bırakmaz
Ne kadar derin olsa da,gün yavaş yavaş ağarsa,suskunluk her vakit aşk yaşatmaz
Ne zaman şaşkınlığım artsa, bakındığım saikler sinemde kale olsa da, can çıkmaz
Neyleyim artık,lal oldu melalim
Hiç birşey hissetmez oldu bu tenim, demek ki vakit şimdi benim
Gideceğim yeri nasıl hesap ederim,ürperten sahnelere hangi yüzle selam veririm
Yaram ne kadar derin, titreten kalbin hasretinden eminim,ama duymaz neyleyeyim
Mustafa CİLASUN