Hayat bazen insanın kendini kaybetmesine neden oluyor. Aslında hayat değilde bunu yapan; hayatta karşına çıkan insanlar. Herkese güvenmeyeceksin mesela. Kimileri gelir hayatına anlam katar en başta. Ya giderse diye korku sarar içini zamanla. Kaybetme korkusu kadar büyük bir korku yoktur aslında. Alışırsın birinin varlığına. İlk zamanlar bitmeyecekmiş gibi gelir insana. Sanki onunla yeniden doğmuşsundur. O giderse birgün, sanki sen de bitecekmişsin gibi gelir sana. Oysaki o; karşına çıkmadan önceki zamanda yoktu hayatında. Seni hiç bırakmayacakmış gibi hissettirir sana. Onsuz da dünya dönmeye devam ediyor unutma. Herkes seni uyarır, herkes sana nasihat verir. Çok kapılma o da gider birgün diye. Sen dinlemezsin kimseyi. Herkesin seni kıskandığını düşünürsün. Bitmeyeceğine inandırırsın kendini. Sonra birgün bakmışsın kapılıvermişsin ona. Hiç farkında olmadan alışıverirsin. O seni kimsenin sevmediği kadar sever en başta. Her saniye seni düşünür seni özler. Senden hiç vazgeçmeyeceğini dile getirir sürekli. Küçük bir çocuğa anlatılan masal gibi. Sen de çocuk gibi safsındır o zamanlar. Her söylediği söze inandırır seni. Şöyle bir düşünürsen aslında... 'O da sana başkasından gelmedi mi? 'Evet sen ilk değilsindir elbette onun için. Unutma; senin için bir başkasından vazgeçen,birgün bir başkası için de senden vazgeçecektir. Yalan gelir sana bunlar en başta. İnsanoğlu yaşamadığı görmediği şeye inanmaz. İnsan acı çeke çeke,hata yapa yapa tecrübe kazanır hayatta. Ama tek yenildiği şey AŞK'tır aslında. Başlangıçta o kadar güzel gelir ki aşk sana.Bakar kör olursun dünyaya. Her aşk bitmeyecek gibi başlar. Onun için senden başkası yoktur dünyada. Senin içinde o; eşsizdir hayatında. Cicim ayları dedikleri şey başlar ilk tanışmada. Bazılarının günlerce bazılarının aylarca ya da senelerce sürer. Kimileri de var ki üç günlük dünyada üç günlük heves peşinde koşarlar. Kimin canı yanacak diye düşünmezler. Biri gelir biri gider misali. Onlara koymaz ayrılık. Geride kalanların gözyaşları akmaz yüreklerine acı acı. Onlar ki aşka inancını kaybetmiş insanlardır. Zamanında aşktan darbe yemişlerdir ki acısını başkalarından çıkartarak azaltırlar içindeki öfkeyi. Korkaktırlar;aşık olmaya korkarlar. Onların canı yanmasında kimin yanarsa yansın umursamazlar. Her çiçekten bal almaktır hedefleri. Ama farkında değillerdir kimlerin ahlarını beddualarını aldıkları. Canını yaktığı her insandan bir ah alır onlar. Allah'a havale eder bazıları. Hani derler ya 'Eden bulur'...Çok doğru aslında. Beddua etmeyeceksin kimseye. Allah'a havale edip kendi yoluna bakacaksın. Birgün duyarsın onunda acı içinde kıvrandığını. O her çektirdiği acının hesabını ödeyecektir günü geldiğinde. Sen üzülme sevilmedin diye. Seni de birgün sevecektir birisi. Öyle bir insan çıkar ki bir gün karşına keşke dersin keşke herkesden önce tanısaydım seni. Keşke ilkim de sonum da sen olsaydın dersin. Sevmek çok basit aslında. Herkes bir şeyi sever. İnsanda kalp vicdan olduktan sonra sokaktan geçen bir kediyi bile sever. Önemli olan aşık olmaktır. Bir kere aşık olur insan. Sana her gelen 'Ben kimseyi senin kadar sevmedim' diyecektir. Senden her gidenin ardından düşüneceksin 'Demek ki sen de beni herkesi sevdiğin gibi sevdin' diyeceksin kendi kendine. Acı çekeceksin elbet her bitişin ardından. Ama zamanla geçecek hepsi. Sonra sonra kimseye kalmayacak güvenin. Herkesi aynı göreceksin. Birgün kapatacaksın yüreğinin kapılarını. Yalnız kalacaksın. Bazen boğacak yalnızlık seni bazen de iyi gelecek. Bulunduğun şehir boğacak seni ara sıra. Gitmek kaçmak isteyeceksin. Ama gidemeyeceksin. Çünkü seni sevenler var orda. Herkes gitse de sana bütün hatalarınla kucak açabilecek ailen var. Onların değerini daha iyi anlayacaksın insanları tanıdıkça.Asıl sevgi de bu değil midir?İnsanı bütün hatalarına rağmen sevebilmek. Hatasız insan yoktur elbette. Hayatın bir noktasında her insan hata yapmıştır. Kendini yalnız hissetme. Tek sen değilsin yanlış yapan. Önemli olan hatanı farkettiğinde yapmamaktır birdaha. Zamanla büyüyeceksin anlayacaksın yanlışı doğruyu. Kendine çeki düzen vereceksin. Ama yine de kimseye güvenemeyeceksin. Sen kendini değiştirdikçe yeni insanlar çıkacak karşına. Onlara bir şans vereceksin. Kimileri yine senin umutlarını çalacak.Hayallerini yıkacak. Sen acı çektikçe güçleneceksin. Yeni bir maske taşıyacaksın yanında. Güneş doğduğunda maskeli yüzünle çıkacaksın insanların karşısına. İnadına güleceksin, kimseye belli etmeyeceksin çektiğin acıları. Akşam olunca yalnız kalacaksın. Maskeye ihtiyacın olmayacak. Başını yastığa koyduğunda kan kusacaksın insanlara. Bazen sessiz hıçkırıklarla ağlayacaksın. Boğma kendini sessizlikte. Bırak ağlayışlarının sesini duy. Ağladıkça daha çok sabredeceksin. Düşüneceksin kimler ne vaatler verdi sana. Hani nerdeler şimdi? Yalnızsın sen de demi? Bazen acıtacak canını yalnızlık. Kimse yoksa yanında. Yazacaksın, dökeceksin içini. Bazen şiir olup söyleteceksin nefretini. Aslında sahiplenmeyeceksin kimseyi. Rahatsız da etmeyeceksin. Birileri senin için ya var olacak ya da hiç olmayacak. Ya seni hatalarınla sevecek sonsuz olacak ya da hiç olmayacak. Ya hep senin olacak ya da koca bir hiç. Ya senin herşeyin olacak ya da hiçbirşeyin olmayacak. Seviyorsa insan gösterecek. Sessiz sinema gibi anlamsız yarım ifadelerle oynamayacak bu oyunu. Susmayacak...Belirli belirsiz durgun esen yel olmayacak. Kasırgalaşacak; silip savuracak çöp yığını gibi adı konmamış duyguları,cevabı verilmemiş bütün soru işaretlerini. Yok öyle susmak...Seviyorsa konuşacak insan. Şiir olacak;şarkı sözleri kıvamında kulaktan yüreğe akacak. Söylenecek...Söyletecek... Bazıları unutur ihanetleri. Bazıları affeder... Bazılarınınsa seçtiği yol intikamdır. İntikam duygusu sarmışsa bedenini kurtuluşun yoktur. Ama unutma ki; intikam almak için yaşadığında sen de boğulacaksın içindeki savaşta. Yaralamak isterken sen de yaralanacaksın. Yakmak isterken sen de yanacaksın. Üzülme, hep hayal kırıklıklarına uğrasan bile. En azından herkesle hayal kurulmayacağını öğretir kırıklıklar sana. Sessiz çığlıklar duyarsın bazen içinde. Nedensiz boşluklar farkedersin. Gülmek istemezsin.Aynadaki sen; sen değilsindir aslında. İnanamazsın olanlara. Ve alıştıkça hayat işte geçer dersin.Birgün daha gidiyor bugün hayatından.Eğer içinde tutmak istemediğin gerçekler varsa haykır. Bugün yapmak istediğin ama yapamadığın birşeyi yap. Kim bilir belki gerçek mutluluk söyleyemediğin sözlerde saklıdır. Bazen 'BİZ HİÇ AYRILMAYACAĞIZ' sözleri gelir aklına. Düşünürsün söylenirsin kendi kendine...'Hani biz, sevgilim ayrılamazdık?Hani ayrılırsak yaşayamazdık?Hâlâ yaşıyoruz toprak olmadık.Biz ikimiz birden yalancıymışız...' Şarkı sözleri dolanır diline. Kendin söylersin kendin dinlersin. Sesini duymaz kimse. Zaman geçtikçe büyüdükçe alışkanlık yapar acı sen de. Öyle alışırsın ki hayatına giren herkesin sana acı vereceğine inanırsın. Herkesi bir görürsün. Nasılsa bu da gidecek diye kaptırmazsın kendini. Kapılırsan bilirsin vay haline. Sen de istersin sevmeyi sevilmeyi. Ne yazıktır ki sana güvenmediğin insanları sevemezsin bir türlü. Zamanın da seni de gerçekten seven olmuştur elbette. Ama sen seni seviyormuş gibi görünenlerin peşindeydin hep. Bazen ilk bakış öyle etkiler ki seni. İşte bu dersin işte ben bunu sevmeliyim dersin. Nerden bilirsin ki onun seni sevmeyeceğini. Bazen yıllarını verirsin ona. Değmeyeceğini bilemezdin ki. 'Ne günah işledim de hep böyleleri karşıma çıktı?' diye düşünmeden edemezsin.O seni zamanında deli gibi severdi. Şimdi seni düşünmüyor bile. Sana göre o hiçbir sevgiyi hiçbir değeri haketmiyor. Daha kaç kişinin canı onun yüzünden yanacak? Sevme demeyin insanlara. Bırakın sevebildikleri kadar sevsinler.Elleri ayakları birbirine dolansın seslerini duyunca.Bütün şarkılar onları anlatsın. Bırakın umutsuzlukları da onlarda kalsın. Birbirlerinin yokluğunda erisinler bırakın. Yeter ki sevme demeyin insanlara. İnadına severler sonra.Kopamazlar,ayrılamazlar,uzaklaşamazlar...Yansa da yürekleri sevmişlerdir bir kere.Sevme demeyin boşuna. Artık bazıları için çok geç.Geç kalınmışlıklardır en büyük hüzün.Birbirlerine geç kalmak bir sürü anlam taşır aslında.İnsanın en büyük çaresizliğidir bu. Deli gibi severken bırakıp gitmek.Canın öyle yanar ki onun gözlerine her baktığında.Kendi ellerinle yâr etmişsen başkalarına.Bütün hüzünlü şarkılar acıtır canını. Yarışa girer gözyaşların ve yağmurlar.Sen ağlarken gözünden düşer anılar damla damla.Bitti!Unuttum işte!deyipte canın öyle yanarki adını her duyduğunda.Kimi görsen sevdiğine benzetirsin.Her telefon çalışında ümitlenirsin keşke o olsa diye.Çıldırırsın onun başkasıyla birlikte olduğunu düşündükçe. Elin kolun bağlanmıştır artık. Dön diyemezsin sevdiğine.Aslında üzülme.Eğer sevseydi gerçekten sen git desende seni bırakmazdı.Üzülme;bu sayede herkesle hayal kurulmayacağını öğrendin.Canını acıtan biri vardır hâlâ içinde. Gözlerine bakmaya kıyamadığın,içini yakan,kalbinin en derinlerinde dolaşan. Seni aşkıyla zorlayan.Gülüşüyle dünyanı birbirine katan.Ellerinde ellerinin izleri olan biri vardır hayallerinde. Bir türlü vazgeçemediğin,dik başlı,kimseye minneti olmayan,seni hiç takmayan,haykırışlarını ağlayışlarını duymayan biri vardır düşlerinde. Gözlerine son kez bakmışsındır.Belki de sen aşkı onda yaşamış onda bırakmışsındır. Bu yüzdendir belki de başkasını sevememen.Bazen mutlu olmak değil;sadece onunla olmak istersin. Öyle biridir ki o,ilk görüşte değil her görüşte aşık olduğun.Sen hayatında ilk defa birini kimseyle paylaşmak istememişsindir elbette.Ama onun; senin dışında herkese ait olduğunu anladığında duyduğun acı tarifsizdir. Büyüdükçe tutkuyla bağlı olduğun şeyler olacak hayatta. En büyük tutkun senin için imkansız denileni başarmak mesela. Kimseyi takip etmeyeceksin.Aksine cesur ve güçlü olarak aşkın en güzelini en gerçeğini yaşamak isteyeceksin. Savaşacaksın. Bu savaş hiçbirşeyi imkansız görmeyeceğin için. Çünkü öğreneceksin. İnsanlar seni görebiliyorsa bence herşey mümkün...