Ekonomik Önemi, Anavatanı ve Yayılma Alanları
Börülce insan beslenmesi yanında hayvan yemi olarak da değerlen*dirilen bir baklagil sebzesidir. Börülcenin taze baklaları ve kuru daneleri yemeklik olarak kullanılır. Taze börülcede % 80-85 su, % 15-20 kuru madde bulunur. Yağ miktarı düşüktür. Kuru maddenin, % 20-30'nu proteinler meydana getirir. Ege bölgesinde börülcenin taze baklası yemeklik olarak çok kullanılır. Özellikle taze baklası ve kuru daneleri haşlanarak zeytinyağlı ve limonlu olarak yapılan salatası beğenilen tüketim şeklidir.
Ülkemizde insan beslenmesi bakımından börülcenin önemi tam olarak bilinmemektedir. Börülce, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde tanınmakta olup tarımı da bu bölge*lerde yapılmaktadır. Yıllık börülce üretimi yıllara göre değişmekte olup 9-10 bin ton civarındadır (Anonymous, 1998).
Börülce ile ilgili fazla çalışma olmamakla beraber kültür formuna yakın yabani bir börülce türü Afrika kıtasında yetiştirilmektedir. Yabani börülcenin tohumu ufak, olgunlaşmamış meyveleri orak şeklindedir. Yabani formlar kültür çeşitleri ile melezlenebilmektedir. Bu bilgiler ışığında börül*cenin kültür formunun Afrika'dan çıktığı ileri sürülmektedir. Börülce sıcak iklim sebzesi olduğu için Afrika, Güney Amerika, Güney Asya ve Akdeniz bölgelerinde yayılmıştır. Amerika'ya İspanyollar tarafından götürülmüştür (Akçın, 1973).
Sınıflandırılması
Börülce; Phaseolus L. Cinsine çok benzediği için uzun yıllar Phaseolus cinsine bağlı olduğu düşünülmüştür. Ancak Vigna cinsi çiçek kayıkçığının kıvrımsız olmasıyla Phaseolus cinsinden ayrıcalık gösterir.
Vigna cinsi ilk kez 1824 yılında Savi tarafından açıklanmıştır. (Pos, 1932). Dünya üzerinde yaygın olan Vigna türleri 4 grup altında toplanmaktadır. Her bir grup, birbirine çok yakın olan formları kapsamaktadır. Bu formlar bazı sistematikçiler tarafından tür olarak kabul edilmektedir. Fakat bazı sistematikçiler bunların benzer olduklarını belirtmektedir. (Paris, 1965). Bu gruplar;
a) Vigna sinensis (L.) Savi
b) Vigna luteola (Laca.) Benth
c) Vigna vexillata (L.) Benth
d) Vigna lutea A. Gray (Vigna marin (Burn.)merr.)dir.
Vigna sinensis 3 alt bölüme ayrılmaktadır.
a) Var. sinensis: Yarı böbrekten yarı yuvarlağa kadar değişen şekillerdeki taneleri 6-9mm uzunluğunda olan bu alt bölümün yabani ve kültür formları bulunur.
b) Var. sesquipedalis (L.) Fruw: Uzun böbrek şeklindeki taneleri 8-12mm uzunluğundadır. Asparagus fasulyesi olarak ta bilinen bu alt bölümün baklaları 30-l00cm uzunluğundadır.
c) Var. cylindrica (Vigna cylindrica Skeels) yada catjang (Burm.) Walp: Daneleri 5-6cm uzunluğunda uzun yada silindirik şekillidir. Baklaları 8-13 cm uzunluğundadır. Dik büyüyen yan çalmışı bir bitkidir. (Şehirali, S.; Akdağ, C.)
Börülcenin Morfolojisi
Kök
Börülcenin kuvvetli kazık kökü vardır, yan kökler de gelişmiştir ve toprağın üst tabakalarında lateral olarak yayılmıştır. Köklerinde nodul oluşturan Rhizobium türü cowpea ssp'dir (Börülce grubu) ve küresel nodul oluşturur.
Gövde
Gövde otsu, tüysüz, İçi boş, hafif köşeli, gövdenin üzeri bazen oluk gibi yarık olabilir. Dallanma tüm ana gövde boyunca görülür, yere yatık, yarı dik ve dik habitus gösteren formları bulunmaktadır. Gövdede boğumlar belir*gindir ve boğumlarda karşılıklı iki kulakçık bulunur. Boğumlar ya çıplak olur veya yaprak saplarını taşırlar. Yaprak koltuklarından çiçek salkımı veya yeni dallar çıkar. Altınbaş ve Sepetoğlu (1993) börülcede dal sayısının 1 ile 12 arasında değiştiğini bildirmektedir.
Yaprak
Börülcenin yaprağı çoğu kez fasulyenin yaprağı ile karıştırılır. Şekil olarak fasulyeye çok benzeyen formlar vardır. Yalnız börülcenin yaprağı fasul*yenin ki gibi tüylü değildir, bu nedenle yaprak yüzü daha düzgün, parlak ve damarlar daha az belirgindir. Kotiledon yaprakların üstündeki birinci yaprak karşılıklı olarak iki tanedir, bunların üstündeki asıl yapraklar üç yaprakçıktan oluşan bileşik yapraktır.
Yaprakçık şekilleri ince mızraktan ovale ka*dar değişir. Uçta bulunan yaprakçık, diğer iki yaprakçıktan daha uzun ve ge*niştir.
Yan yaprakçıkların yaprak sapına birleştiği yerde her birinin bir, ortada bu*lunan yaprakçığın ise iki kulakçığı vardır.
Hızlı büyüyen tiplerde toprak üstü organların büyüme hızı, kök büyüme hı*zından daha hızlı olduğu durumlarda, noduller tam oluşmadığından yeterli azot sağlanamaz ve bitkide sararma görülür. Geçici olan bu durum nodullerin oluşumu tamamlanıp yeterli azot bağlanınca kaybolur.
Çiçek
Çiçek salkım formunda yaprak koltuklarından çıkan çiçek sapının üzerinde bulunur. Salkım saplan çoğu zaman çiçek saplarından daha uzundur. Her salkım sapından 4-6 küçük çiçek salkımı, salkım sap üzerinde alternatif di*zilerek çıkar. Her küçük salkımda 6-12 kadar tomurcuk bulunur. Çiçek salkımı çok sayıda çiçek içermesine rağmen, genellikle ilk iki çift gelişir ve çiçek meydana getirir. Açan çiçeklerin de hepsi meyve bağlamaz, bir çoğu tozlanmadan önce dökülür.
Kaliks tüpü uzundur ve uçları parçalıdır. Çiçekleri fasulyen i n ki ne benzer fakat, fasulyede kayıkçık kıvrıktır, börülcede ise düzdür ve yandaki kanatlar kayıkçığın üzerine kapanmış durumdadır. Korolla beyazdan mora kadar çok de*ğişik renklerde olabilir. 10 erkek organ diadelphus formundadır. Dişicik boru*sunun (style) iç kısmı tüylüdür ve ucunda eğri bir sitigma bulunur. Çiçekler ge*nel olarak sabah erken saatlerde açarlar ve gün ortalarında kapanırlar, ve ka*pandıktan sonra solmaya başlarlar. Çiçekler kendine döllenir, fakat açan çiçek*lerin ancak % 6-16'sı olgun bakla meydana getirebilir.
Bakla
Baklalar düz, silindirik, ince, dolgun ve uzundur. Taze iken koyu ye*şil olan baklalar olgunlaşınca sararırlar, bazı çeşitlerde kahverengi veya mor olurlar.Normal olarak baklaların boyu 10-20cm'dir fakat, daha uzun baklalar da vardır (100 cm). Bir baklada 3-15 tohum bulunur. Bakla şekilleri düz, hafif kıvrık, helezon gibi kıvrık olabilir. 75 farklı çeşidi inceleyen Altınbaş ve Sepetoğlu (1993) bitkide baka sayısının 4 ile 72 arasında değiştiğini bildir*mektedir.
Tohum
Tohumlar büyüklük, renk ve şekil bakımından oldukça farklılık gös*terir. Şekilleri baklasının şekli ile ilişkilidir. Gelişme sırasında bakla içindeki karpeller birbirinden ayrılmışsa böbrek şeklinde olurlar. Bakla içindeki sıkışık du*rumları arttıkça küre şekline yaklaşırlar. Tohum kabuğu testa, düz veya kırışık olabilir, tohum ve hilurn rengi beyaz, bej, kahverengi, kırmızı veya siyah renkli olabilir.
Yetiştirilme istekleri
İklim isteği
Börülce yan nemli koşullara çok iyi uyum sağlamış bir sıcak iklim sebzesidir. Gelişme döneminde yüksek sıcaklık ister. İlkbahar ve sonbahar donlarına karşı hassastır. Aşın kuraklık tozlanma ve döllenmeyi olumsuz yönde etkileyerek meyve ve tohum bağlamasını önler. Tohumların çimlen*mesi için toprak sıcaklığı 8-10°C, hava sıcaklığı ise 10-12°C olmalıdır. En iyi gelişme sıcaklığı 20-30°C arasıdır. Gündüz ile gece sıcaklığı arasındaki fark 5-10°C olmalıdır.
Gün uzunluğu bakımından nötr gün bitkisi olarak kabul edilir. Düşük sıcaklık ve uzun gün ilk çiçeklenmeyi uyarıcı etkiye sahiptir.
Toprak isteği
Börülce kumlu topraklardan killi topraklara kadar değişik topraklar*da yetiştirilebilir. Erkenci taze börülce yetiştiriciliğinde hafif topraklar tercih edilir. Kuru dane üretimi için ağır topraklar tercih edilmelidir. Opti*mum toprak pH'sının 5.5-6.5 civarında olması istenir.
Beslenme ve insan sağlığı açısından önemi
Börülcenin daha çok taze baklası yemeklik olarak kullanılır. Bilhassa Ege bölgesinde haşlanmış zeytin yağlı ve limonlu salatası en beğenilen tüketim şeklidir.
Börülce, taze sebze ve kuru tane olarak genellikle Afrika ülkelerinde insan beslenmesinde önemli bir mevkiye sahiptir. Yine bu ülkelerde kahve, çorba yapımında ve un sanayiinde geniş ölçüde kullanılmaktadır.
Taze börülcede %80-85 su ve % 15-20 kuru madde bulunur. Kuru maddenin çoğunluğunu karbonhidratlar ve proteinler oluşturur. Yağ miktarı ise düşüktür.
Ekonomik değeri
Börülce yeşil ve kuru dane olarak insan gıdası, hayvan yemi, toprağı geliştiren ve azotça kuvvetlendiren bir baklagil cinsidir. Kuru ot, yeşil yem, dane yemi, silaj yemi olarak kullanılır. Mera tesisinde ve toprağı muhafaza maksadıyla yetiştirilmektedir.
Tane börülcelerin dönüme verimi 600-l000kg. arasındadır. Dane verimi ise 80-120kg. arasındadır.
Dünya yemeklik tane baklagil ekim alanının %8,9'u, üretiminin %2,86'sı börülceden sağlanır. Börülcenin son yıllara ilişkin dünya istatistikleri sağlanamamıştır. 1975 yılı FAO verilerine göre dünyada börülcenin ekim alanı 5.170.000 ha,. Üretimi 1.097.000 ton ve verimi 212kg/ha.'dır. dünya börülce ekim alanının %97'sinden ve üretiminin ise %91’inden fazlası Afrika kıtasında bulunur. Dünyanın en önemli börülce üretici ülkesi Nijerya'dır. Bu ülke 4.500.000 ha. Ekim alanı ile dünya börülce ekim alanının %87'sini, Afrika kıtasının ise %89'unu oluşturur. Üretim yönünden ise toplam üretimi 850.000 ton olan Nijerya dünya börülce üretiminin %77'sini, Afrika kıtası üretiminin %85'ini karşılar.
Börülce insan beslenmesi yanında hayvan yemi olarak da değerlen*dirilen bir baklagil sebzesidir. Börülcenin taze baklaları ve kuru daneleri yemeklik olarak kullanılır. Taze börülcede % 80-85 su, % 15-20 kuru madde bulunur. Yağ miktarı düşüktür. Kuru maddenin, % 20-30'nu proteinler meydana getirir. Ege bölgesinde börülcenin taze baklası yemeklik olarak çok kullanılır. Özellikle taze baklası ve kuru daneleri haşlanarak zeytinyağlı ve limonlu olarak yapılan salatası beğenilen tüketim şeklidir.
Ülkemizde insan beslenmesi bakımından börülcenin önemi tam olarak bilinmemektedir. Börülce, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde tanınmakta olup tarımı da bu bölge*lerde yapılmaktadır. Yıllık börülce üretimi yıllara göre değişmekte olup 9-10 bin ton civarındadır (Anonymous, 1998).
Börülce ile ilgili fazla çalışma olmamakla beraber kültür formuna yakın yabani bir börülce türü Afrika kıtasında yetiştirilmektedir. Yabani börülcenin tohumu ufak, olgunlaşmamış meyveleri orak şeklindedir. Yabani formlar kültür çeşitleri ile melezlenebilmektedir. Bu bilgiler ışığında börül*cenin kültür formunun Afrika'dan çıktığı ileri sürülmektedir. Börülce sıcak iklim sebzesi olduğu için Afrika, Güney Amerika, Güney Asya ve Akdeniz bölgelerinde yayılmıştır. Amerika'ya İspanyollar tarafından götürülmüştür (Akçın, 1973).
Sınıflandırılması
Börülce; Phaseolus L. Cinsine çok benzediği için uzun yıllar Phaseolus cinsine bağlı olduğu düşünülmüştür. Ancak Vigna cinsi çiçek kayıkçığının kıvrımsız olmasıyla Phaseolus cinsinden ayrıcalık gösterir.
Vigna cinsi ilk kez 1824 yılında Savi tarafından açıklanmıştır. (Pos, 1932). Dünya üzerinde yaygın olan Vigna türleri 4 grup altında toplanmaktadır. Her bir grup, birbirine çok yakın olan formları kapsamaktadır. Bu formlar bazı sistematikçiler tarafından tür olarak kabul edilmektedir. Fakat bazı sistematikçiler bunların benzer olduklarını belirtmektedir. (Paris, 1965). Bu gruplar;
a) Vigna sinensis (L.) Savi
b) Vigna luteola (Laca.) Benth
c) Vigna vexillata (L.) Benth
d) Vigna lutea A. Gray (Vigna marin (Burn.)merr.)dir.
Vigna sinensis 3 alt bölüme ayrılmaktadır.
a) Var. sinensis: Yarı böbrekten yarı yuvarlağa kadar değişen şekillerdeki taneleri 6-9mm uzunluğunda olan bu alt bölümün yabani ve kültür formları bulunur.
b) Var. sesquipedalis (L.) Fruw: Uzun böbrek şeklindeki taneleri 8-12mm uzunluğundadır. Asparagus fasulyesi olarak ta bilinen bu alt bölümün baklaları 30-l00cm uzunluğundadır.
c) Var. cylindrica (Vigna cylindrica Skeels) yada catjang (Burm.) Walp: Daneleri 5-6cm uzunluğunda uzun yada silindirik şekillidir. Baklaları 8-13 cm uzunluğundadır. Dik büyüyen yan çalmışı bir bitkidir. (Şehirali, S.; Akdağ, C.)
Börülcenin Morfolojisi
Kök
Börülcenin kuvvetli kazık kökü vardır, yan kökler de gelişmiştir ve toprağın üst tabakalarında lateral olarak yayılmıştır. Köklerinde nodul oluşturan Rhizobium türü cowpea ssp'dir (Börülce grubu) ve küresel nodul oluşturur.
Gövde
Gövde otsu, tüysüz, İçi boş, hafif köşeli, gövdenin üzeri bazen oluk gibi yarık olabilir. Dallanma tüm ana gövde boyunca görülür, yere yatık, yarı dik ve dik habitus gösteren formları bulunmaktadır. Gövdede boğumlar belir*gindir ve boğumlarda karşılıklı iki kulakçık bulunur. Boğumlar ya çıplak olur veya yaprak saplarını taşırlar. Yaprak koltuklarından çiçek salkımı veya yeni dallar çıkar. Altınbaş ve Sepetoğlu (1993) börülcede dal sayısının 1 ile 12 arasında değiştiğini bildirmektedir.
Yaprak
Börülcenin yaprağı çoğu kez fasulyenin yaprağı ile karıştırılır. Şekil olarak fasulyeye çok benzeyen formlar vardır. Yalnız börülcenin yaprağı fasul*yenin ki gibi tüylü değildir, bu nedenle yaprak yüzü daha düzgün, parlak ve damarlar daha az belirgindir. Kotiledon yaprakların üstündeki birinci yaprak karşılıklı olarak iki tanedir, bunların üstündeki asıl yapraklar üç yaprakçıktan oluşan bileşik yapraktır.
Yaprakçık şekilleri ince mızraktan ovale ka*dar değişir. Uçta bulunan yaprakçık, diğer iki yaprakçıktan daha uzun ve ge*niştir.
Yan yaprakçıkların yaprak sapına birleştiği yerde her birinin bir, ortada bu*lunan yaprakçığın ise iki kulakçığı vardır.
Hızlı büyüyen tiplerde toprak üstü organların büyüme hızı, kök büyüme hı*zından daha hızlı olduğu durumlarda, noduller tam oluşmadığından yeterli azot sağlanamaz ve bitkide sararma görülür. Geçici olan bu durum nodullerin oluşumu tamamlanıp yeterli azot bağlanınca kaybolur.
Çiçek
Çiçek salkım formunda yaprak koltuklarından çıkan çiçek sapının üzerinde bulunur. Salkım saplan çoğu zaman çiçek saplarından daha uzundur. Her salkım sapından 4-6 küçük çiçek salkımı, salkım sap üzerinde alternatif di*zilerek çıkar. Her küçük salkımda 6-12 kadar tomurcuk bulunur. Çiçek salkımı çok sayıda çiçek içermesine rağmen, genellikle ilk iki çift gelişir ve çiçek meydana getirir. Açan çiçeklerin de hepsi meyve bağlamaz, bir çoğu tozlanmadan önce dökülür.
Kaliks tüpü uzundur ve uçları parçalıdır. Çiçekleri fasulyen i n ki ne benzer fakat, fasulyede kayıkçık kıvrıktır, börülcede ise düzdür ve yandaki kanatlar kayıkçığın üzerine kapanmış durumdadır. Korolla beyazdan mora kadar çok de*ğişik renklerde olabilir. 10 erkek organ diadelphus formundadır. Dişicik boru*sunun (style) iç kısmı tüylüdür ve ucunda eğri bir sitigma bulunur. Çiçekler ge*nel olarak sabah erken saatlerde açarlar ve gün ortalarında kapanırlar, ve ka*pandıktan sonra solmaya başlarlar. Çiçekler kendine döllenir, fakat açan çiçek*lerin ancak % 6-16'sı olgun bakla meydana getirebilir.
Bakla
Baklalar düz, silindirik, ince, dolgun ve uzundur. Taze iken koyu ye*şil olan baklalar olgunlaşınca sararırlar, bazı çeşitlerde kahverengi veya mor olurlar.Normal olarak baklaların boyu 10-20cm'dir fakat, daha uzun baklalar da vardır (100 cm). Bir baklada 3-15 tohum bulunur. Bakla şekilleri düz, hafif kıvrık, helezon gibi kıvrık olabilir. 75 farklı çeşidi inceleyen Altınbaş ve Sepetoğlu (1993) bitkide baka sayısının 4 ile 72 arasında değiştiğini bildir*mektedir.
Tohum
Tohumlar büyüklük, renk ve şekil bakımından oldukça farklılık gös*terir. Şekilleri baklasının şekli ile ilişkilidir. Gelişme sırasında bakla içindeki karpeller birbirinden ayrılmışsa böbrek şeklinde olurlar. Bakla içindeki sıkışık du*rumları arttıkça küre şekline yaklaşırlar. Tohum kabuğu testa, düz veya kırışık olabilir, tohum ve hilurn rengi beyaz, bej, kahverengi, kırmızı veya siyah renkli olabilir.
Yetiştirilme istekleri
İklim isteği
Börülce yan nemli koşullara çok iyi uyum sağlamış bir sıcak iklim sebzesidir. Gelişme döneminde yüksek sıcaklık ister. İlkbahar ve sonbahar donlarına karşı hassastır. Aşın kuraklık tozlanma ve döllenmeyi olumsuz yönde etkileyerek meyve ve tohum bağlamasını önler. Tohumların çimlen*mesi için toprak sıcaklığı 8-10°C, hava sıcaklığı ise 10-12°C olmalıdır. En iyi gelişme sıcaklığı 20-30°C arasıdır. Gündüz ile gece sıcaklığı arasındaki fark 5-10°C olmalıdır.
Gün uzunluğu bakımından nötr gün bitkisi olarak kabul edilir. Düşük sıcaklık ve uzun gün ilk çiçeklenmeyi uyarıcı etkiye sahiptir.
Toprak isteği
Börülce kumlu topraklardan killi topraklara kadar değişik topraklar*da yetiştirilebilir. Erkenci taze börülce yetiştiriciliğinde hafif topraklar tercih edilir. Kuru dane üretimi için ağır topraklar tercih edilmelidir. Opti*mum toprak pH'sının 5.5-6.5 civarında olması istenir.
Beslenme ve insan sağlığı açısından önemi
Börülcenin daha çok taze baklası yemeklik olarak kullanılır. Bilhassa Ege bölgesinde haşlanmış zeytin yağlı ve limonlu salatası en beğenilen tüketim şeklidir.
Börülce, taze sebze ve kuru tane olarak genellikle Afrika ülkelerinde insan beslenmesinde önemli bir mevkiye sahiptir. Yine bu ülkelerde kahve, çorba yapımında ve un sanayiinde geniş ölçüde kullanılmaktadır.
Taze börülcede %80-85 su ve % 15-20 kuru madde bulunur. Kuru maddenin çoğunluğunu karbonhidratlar ve proteinler oluşturur. Yağ miktarı ise düşüktür.
Ekonomik değeri
Börülce yeşil ve kuru dane olarak insan gıdası, hayvan yemi, toprağı geliştiren ve azotça kuvvetlendiren bir baklagil cinsidir. Kuru ot, yeşil yem, dane yemi, silaj yemi olarak kullanılır. Mera tesisinde ve toprağı muhafaza maksadıyla yetiştirilmektedir.
Tane börülcelerin dönüme verimi 600-l000kg. arasındadır. Dane verimi ise 80-120kg. arasındadır.
Dünya yemeklik tane baklagil ekim alanının %8,9'u, üretiminin %2,86'sı börülceden sağlanır. Börülcenin son yıllara ilişkin dünya istatistikleri sağlanamamıştır. 1975 yılı FAO verilerine göre dünyada börülcenin ekim alanı 5.170.000 ha,. Üretimi 1.097.000 ton ve verimi 212kg/ha.'dır. dünya börülce ekim alanının %97'sinden ve üretiminin ise %91’inden fazlası Afrika kıtasında bulunur. Dünyanın en önemli börülce üretici ülkesi Nijerya'dır. Bu ülke 4.500.000 ha. Ekim alanı ile dünya börülce ekim alanının %87'sini, Afrika kıtasının ise %89'unu oluşturur. Üretim yönünden ise toplam üretimi 850.000 ton olan Nijerya dünya börülce üretiminin %77'sini, Afrika kıtası üretiminin %85'ini karşılar.