• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Bosna Hersek

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P

125px-Flag_of_Bosnia_and_Herzegovina.svg.png


85px-Coat_of_arms_of_Bosnia_and_Herzegovina.svg.png


250px-Location_Bosnia-Herzegovina_Europe.png



Resmi İsmi: Bosna Hersek
İngilizce İsmi: Bosnia & Herzegovina
Kendi Dilindeki İsmi: Bosna i Hercegovina
Başkenti: Saraybosna
Nüfus: 3,935,000
Yüzölçümü: 51,130 km2
Para Birimi: 1 Konvertibilna marka = 100 Pfeniga (DEM)
Dili: Boşnakça, Hırvatça, Sırpça
Dini: İslam, Sırp Ortodoks Hristiyanlık, Katolik Hristiyanlık



Bosna-Hersek (Boşnakça, Hırvatça, Sırpça: Bosna i Hercegovina, Kiril: Босна и Херцеговина; anlamı Bosna ve Hersek), Balkanlar'da 51.197 km2'lik yüzölçümü ve yaklaşık 4.500.000 kişilik nüfusu olan bir ülkedir.

Ülke bir bütünü oluşturan üç etnik gruba ev sahipliği yapmaktadır: Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlar. İngilizce'de ve daha birçok dilde etnik kimlik göz önünde tutulmadan tüm Bosna-Hersek halkına Bosnalı denir. Ancak Türkçe'de tarihten gelen yakınlıktan dolayı Bosnalı denildiği anda Boşnaklar yani Bosnalı Müslümanlar terimi kastedilir. Ayrıca ülkede Bosnalı veya Hersekli olmak da ayrı etnik kimliği vurgulamak için kullanılır.

Ülke yönetim açısından iki entiteye yani devletçiğe bölünmüş durumdadır. Bunlar, Bosna-Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti'dir.

Kuzey, batı ve güneyden Hırvatistan; doğudan Sırbistan; yine güneyden Karadağ ile çevrili olup Adriyatik Denizi’ne Neum şehrinin bulunduğu yerde yalnızca 20 km'lik (limanı olmayan) bir kıyısı bulunmaktadır. Ülkenin coğrafyası merkez ve güneyde dağlık, kuzeybatıda tepelik, kuzeydoğuda düzlük bir karakter sergiler. Devletin başkenti ve en büyük şehri Saraybosna, birçok yüksek dağla çevrelenmiştir. Bu coğrafî özelliğinden dolayı şehir kış turizmine elverişlidir ve 1984 Kış Olimpiyatları'na ev sahipliği yapmıştır.

Ülkenin çoğunluğunu kaplayan Bosna bölgesinde karasal iklim görülür, bu bölgede yazları sıcak, kışları kar yağışlı ve soğuktur. Ülkenin güney kıyılarındaki daha küçük Hersek bölgesinde ise tipik Akdeniz iklimi görülür. Bosna-Hersek doğal kaynaklar açısından da zengin bir görünüm arz eder.

Eski Sosyalist Yugoslavya'nın altı federe cumhuriyetinden biri olan Bosna-Hersek, bağımsızlığını 1990'lı yıllardaki Yugoslavya'nın -SSCB gibi- çözüldüğü yıllarda kazanmıştır. 1992 yılında Yugoslavya'dan ayrılan Slovenya ve Hırvatistan'ın bağımsızlığını tanıyan AB ve BM, Makedonya ve Bosna-Hersek'in bağımsızlığını referandum şartına bağlamıştı. Bu nedenle 1992 yılında Bosna-Hersek'te yapılan referandumda halk bağımsızlıktan yana oy kullanınca yeni devlet kuruldu. Ancak bu devleti, ülkedeki Sırplar tanımadı ve Boşnaklar ve Hırvatlara karşı savaş açtı. 1995 yılına kadar süren Bosna Savaşı'ndan sonra Dayton Barış Antlaşması imzalandı. Buna göre ülkede barışı uygulayacak uluslararası bir konsey kuruldu. Bu konsey bir Bosna-Hersek Yüksek Temsilciği kurdu. Sonuçta ülkede bulunan bu yüksek temsilcilik şu anda cumhurbaşkanını görevden alma dahil birçok yetkiyle donatılmıştır. Ayrıca bu anlaşmaya göre Üçlü Cumhurbaşkanlığı Konseyi'yle de ülkedeki üç etnik grup temsil edilecektir.

Günümüzde gelinen noktada Bosna-Hersek'in bölünmüşlüğü devam etmektedir. Az da olsa bazı bakanlıkların (Savunma, Gümrük vb.) birleştirilmesi çalışmaları sürmektedir.

Bosna Adı

"Bosna" adından ilk kez 958 yılında Bizans İmparatoru VII. Konstantin'in kaleme aldığı jeopolitik bir kitap olan De Administrando Imperio'da bahsedilir.

Etnik Yapı

(Dayton Barış Antlaşması sonrasında entitelerin yüzölçümleri)

Bosna-Hersek Federasyonu: 26.345 km2 (% 51.46)
Sırp Cumhuriyeti (RS): 24.840 km2 (% 48.52)
Brćko Bölgesi: 12 km2 (% 0,02 )
Karasuları: 12 mil.

İklim

Bosna-Hersek'te karasal iklim hakimdir. Hava sıcaklıkları, en sıcak aylar olan Temmuz ve Ağustos’ta 30 dereceye kadar çıkarken, en soğuk günler ise, Aralık ve Ocak aylarında yaşanmakta ve sıcaklık -20 dereceye kadar düşmektedir. Genelde 4 mevsim bol yağış alan ülkede en yağışlı ay Haziran (110–115 mm), en kurak ay ise Aralık’tır (40–70 mm). Ülkenin güneybatı kesiminde ve Neretva Vadisinde Akdeniz iklimi görülür. Bu bölgelerde meyve-sebze bahçeleri, üzüm bağları bulunmaktadır. Hayvancılık ise, ülkenin tümünde yapılmaktadır.

Başlıca nehirleri Una, Sana, Drina, Sava, Bosna, Vrbas ve Mostar Köprüsü'nün altından akan Neretva'dır.

Başlıca doğal kaynakları kömür, demir, boksit, manganez, ormanlar, bakır, krom, çinko, kurşun, tuz, barit, asbest, kaolin ve alçıdır.

Ülkedeki ekilebilir toprakların oranı %14, otlak ve meraların oranı %20, orman ve ağaçlık alanların oranı %39, diğer toprakların oranı da %27'dir. Sulanabilen arazi 20 km2'dir.

Eğitim

Bosna-Hersek'te eğitimi, kalitesi açısından iki kısma ayırmalıyız: Yüksek öğretim öncesi ve yüksek öğretim. İlk ve orta öğretimde sağlam Yugoslavya eğitim sisteminden vazgeçilmemesi; öğrencilerin yüksek öğretime tam anlamıyla hazırlanmasını sağlamaktadır. Bosna-Hersek'te üniversite giriş sınavı olamamakla birlikte öğrenciler istedikleri bölümde istedikleri kadar sene uzatarak okuyabilmektedirler.

Sağlam ilk ve orta öğretime rağmen yüksek öğretim, ne yazık ki kötüdür. Tabiî bunda neden Bosna üniversitelerinin zayıflıkları ve eski oluşudur. Fakat Bosna-Hersek’teki geleneksel üniversitelerde artık eskidiği kabul edilen yüksek öğretim sistemi; AB’nin belirlediği Bologna Kriterlerinin ilk uygulayıcısı olan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'nin katkılarıyla baştan aşağı değişime uğramıştır. Dünyanın değişik ülkelerinden gelen öğrenciler, yine dünyanın değişik ülkelerinden gelen seçkin akademisyenler tarafından Saraybosna’nın çok kültürlü ortamında eğitim sunan IUS, bölgede benzeri olmayan model bir kampus üniversitesi olarak ülkenin tüm üst düzey yöneticileri tarafından yakından izlenen ve desteklenen stratejik bir eğitim projesidir.



250px-Flag_of_Independent_Bosnia_%281878%29.svg.png

1878 yılında Bosna için kullanılan bayrak
250px-Flag_of_Bosnia_and_Herzegovina_%281992-1998%29.svg.png

Bosna-Hersek'in eski bayrağı (1992-1998)


Bosna-Hersek tarihi


Akdeniz kıyısındaki diğer şehirler gibi Bosna'da tarih sahnesindeki yerini Roma İmparatorluğu içerisinde almıştır. Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra Bosna'nın yönetimi 1200'lü yıllarda bağımsızlığını elde edene kadar çeşitli kereler el değiştirmiştir. Bağımsızlığını 260 yılı aşkın bir süre koruyan Bosna Krallığı, bu süre boyunca Macarlar ve Sırplara karşı topraklarını savunmak zorunda kalmıştır.

Ottomanbosnia.PNG

Osmanlı Devleti'nin sınırları içinde bulunan Bosna Eyaleti'nin 17'nci Yüzyıldaki bir haritası


1463 yılında Osmanlı idaresi altına geçen Boşnaklar aynı zamanda Müslümanlığı da benimsemiştir. Müslümanlığı benimsemeyen Boşnakların dini vecibelerini yerine getirmesine izin veren Osmanlı idaresi Bosna topraklarında inşâ ettiği yapılar ve camilerle aynı zamanda Boşnakların gelenekleri ile kültürüne de etki etmiştir. 1878 yılına kadar devam edecek olan Osmanlı idaresi altındaki dönemde pek çok Boşnak Osmanlı idaresinde, devlet yönetiminde önemli görevlere getirilmiştir. Zayıflayan Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalamaya karar veren müttefiklerin malî sıkıntılar içerisindeki İstanbul'a baskısı sonucu Bosna'daki Osmanlı idaresi savaşılmadan, masa başında son bularak Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun kontrolüne geçmiştir.

1918 - 1941 yılları arasındaki dönem Yugoslavya'nın iç karışıklıkları ve savaşla geçmiştir. 1941 - 1945 yılları arasındaki II. Dünya Savaşı sırasında Naziler Yugoslavya'yı işgal ederek Slovenya'yı Almanya'ya, Hırvatistan'ı İtalya'ya ve Makedonya'yı Bulgaristan'a bağlayarak özellikle Yahudi ve Çingenelere karşı bir etnik temizlik hareketine girişerek toplama kamplarında binlerce insanı öldürdüler.

1945 - 1990 yılları arasındaki soğuk savaş döneminin 35 yıllı Tito'nın liderligi altında geçti. Bu dönemde Bosna - Hersek'in sınırları 1918 öncesi döndü ve Boşnaklar kültürel kimliklerine yeniden kavuştular. Batı'nın desteği ile Yugoslavya'da savaşın izleri çabuk silindi. Batılı ülkeler Yugoslavya'yı sadece ekonomik değil aynı zamanda askeri ve siyasi alanda da destekledi. 1970'li yıllarda Sovyet müdahalesi riski ile karşılaşıldığında Amerika Birleşik Devletleri Yugoslavya'yı savunmak için nükleer güce başvurabileceğini açıkladı. Soğuk Savaş'ın son bulması ve sona eren komünist rejimle birlikte parçalanan Sovyetler Birliği'nden Yugoslavya da etkilendi.

1986 - 1992 yılları arasında yaşanan kanlı iç savaşların sonrasında Yugoslavya parçalandı. Aşırı milliyetçi Slobodan Miloşeviç ve onun desteklediği militanlarca Büyük Sırbistan'ı kurma hayalleri ile sistematik bir katliam gerçekleştirildi. Bu dönemde 100.000'in üzerinde Boşnak yaşamını kaybetti. Sırpların başta Saraybosna olmak üzere kuşatma altında tuttuğu şehirleri bombalamasına, sniper ateşi ile masum sivilleri öldürmesine, başta aydınlar olmak üzere seçilmiş kişilerin toplama kamplarında öldürülmesi ile gerçekleştirilen etnik temizlik hareketine batılı ülkeler; uzun süre gereken tepkiyi göstermeyerek soykırıma seyirci kaldı.

Şubat 1992'de bağımsızlığını ilan eden Bosna - Hersek 7 Nisan 1992'de ABD ve diğer batılı ülkelerce tanındı ve 22 Mayıs 1992'de Birleşmiş Milletler'e yaptığı üyelik başvurusu kabul edildi.

Bosna'daki savaş 1992 yılının ilkbaharında başladı. Bosna'nın kuzeyini hedef alan saldırıların amacı bu bölgelerden Boşnak ve Hırvatları uzaklaştırarak Sırp devletini kurmaktı. Sırpların bu saldırıları bölgedeki diğer etnik gruplar için tam bir felakete dönüştü. Kuşatma altındaki şehirler ve mülteci kamplarında pek çoğu öldürüldü ve işkenceye uğradı.

Savaşın ilk aylarında askeri olmayan doğudaki pek çok Boşnak şehri Sırpların saldırıları sonucu kolayca düştü. Ancak şehri çeviren tepelerinde yardımıyla Srebrenitsa saldırılara karşı kendisini başarıyla savundu.

1993'te Birleşmiş Milletler altı yerleşim birimini "güvenli bölge" ilan etti; Srebrenitsa da bunlardan birisiydi. Amaç sınırları korunabilir hale getirerek barış için görüşülebilir bir zemin oluşturmaktı.

Mayıs 1995'te Sırplar Saraybosna'daki kuşatmayı şiddetlendirdi ve Nato Sırplara karşı hava saldırısı düzenlendi. Buna misilleme olarak Sırplar, altı güvenli bölgeyi bombalayarak 300 Birleşmiş Milletler askerini rehin aldı. Sırpların şehre yaklaşması üzerine, Srebrenitsa'daki Boşnaklar, Hollandalı askerlerin kendilerini savunmasını istemiştir. Buna rağmen red cevabı aldıklarında, güvenli bölge olduğu için şehre girilirken ellerinden alınan silahların teslimi ve şehrin bizzat Boşnaklar tarafından savunulması yönündeki taleplerini ilettikleri halde, Boşnaklar silahsız ve yalnız bırakılmışlardır. Temmuz 1995'te general Mladic komutasındaki Sırp güçleri Srebrenitsa'daki Hollandalı Birleşmiş Milletler güçleriyle anlaşarak şehri hedef aldı. Yaklaşık 25,000 Boşnak Sırp tehdidi üzerine şehri terk ederek bir başka güvenli bölge olan Potocari'ye ulaştı. Sırplar Srebsenitsa'ya geldiğinde Hollandalı Birleşmiş Milletler gücü komutanı, Sırpları engellemek yerine onlara katliam konusunda yardımcı oldu. Rivayete göre Hollandalı birliklerin komutanı, Sırp general Mladic ile karşılıklı olarak kadeh bile kaldırmıştır. Hollandalı birlikler hiç müdahale bulunmamış, hatta soykırımın düzgün bir şekilde gerçekleştirilmesi için katliama yardımcı bile olmuşlardır. Kadın ve çocuklar ayrıldıktan sonra askerlik çağına gelmiş olan erkekler otobüslere bindirilip kampın yakınında kurşuna dizilerek öldürülmüştür. II. Dünya Savaşı'ndan sonraki bu en büyük soykırımda 10-15 bin Boşnak'ın katledildiği iddia edilmektedir. Kızılhaç yetkilileri bu olaylar sırasında 7.500-8000 kişinin kaybolduğunu bildirmiştir. Olayın en ilginç tarafı ise, bu olaydan utanması gereken Hollandalı birlikler, memleketlerine döndüklerinde Hollanda hükümeti tarafından "madalya" ile ödüllendirilmişlerdir.
Milosevic-karadzic-mladic-wanted-poster.jpg

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı tarafından eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Milosevic ve soykırım suçluları Radovan Karadzic ile Sırp General Ratko Mladic'in Soykırım suçlarından arandıklarını ve başlarına 5 Milyon Dolar ödül verileceğini gösteren ilânı.


Srebrenitsa Katliamı'nın ardından o güne kadar olaylara kayıtsız kalan batı kamuoyunda Sırplara karşı baskılar arttı ve 1995 yılı sonlarında savaş son buldu.

Bk-map.png

Bosna-Hersek Haritası
300px-Bih_outline_map.png

Bosna-Hersek Haritası

M.Ö. 1. yy: Romalıların bugünkü B-H toprakları üzerinde hakimiyet kurması.
476 : Roma İmparatorluğu’nun yıkılması ve bölgenin Ostrogotların ve daha sonra Bizans ’ın eline geçmesi.
650 : Hırvat ve Sırpların Balkanlara göç etmeleri (Bazı kaynaklar Hırvat ve Sırpların bugünkü İran’dan Balkanlara göç ettiklerini iddia etmektedir).
1102 : Bölgenin Macar hakimiyetine geçmesi.
1167-1180 : Bölgenin tekrar Bizans’ın kontrolüne geçmesi.
1180-1204 : Ban Kulin’in hakimiyeti.
1322-1353 : Ban Stephen Kotromanic’in egemenliği.
1353-1391 : Kral Stephen Tvrtko’nun egemenliği.
1366 : Osmanlıların Balkanlardaki ilk kazanımları.
1382-1386 : Osmanlıların Bulgaristan, Arnavutluk ve Sırbistan’da toprak kazanımları.
1389 : Kosova Meydan Savaşı.
1463 : Bosna’nın Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilerek Rumeli Eyaletine bağlı bir sancak statüsüyle Osmanlı İmparatorluğu’na katılması.
1483 : Osmanlıların Hersek’i fethi.
1492 : Engizisyon zulmünden kaçan Yahudilerin Balkanlara ve özellikle Bosna’ya yerleşmeleri.
1583 : Bosna’nın eyalet statüsü kazanması.
1699 : Karlofça Antlaşması (Habsburg İmparatorluğu’nun Macaristan’ı ele geçirmesi).
1789 : Fransız ihtilali ve Avrupa’da milliyetçilik akımlarının güçlenmesi.
1804 : Sırp soylularının Osmanlı yönetimine karşı ayaklanması.
1807 : Sırp otonomisinin kabulü.
1812 : Osmanlı yönetiminin Sırbistan üzerinde tekrar hakimiyet sağlaması.
1875 : Bosna’da dinî çekişmelerin başlaması.
1878 : 93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı)'nı takiben yapılan Berlin Antlaşması (1878)hükümleri uyarınca Bosna’nın Avusturya-Macaristan yönetimine bırakılması.
1908 : Bosna’nın Avusturya tarafından ilhâkı.
1912-1913 : Balkan savaşları.
1914 : Avusturya-Macaristan İmparatorluğu veliaht prensi Franz Ferdinand ve eşinin Sarajevo (Saraybosna)’da Gavrilo Princip adlı bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi ve I. Dünya Savaşı’nın başlaması.
1918 : Bosna’nın I. Dünya Savaşı sonrası kurulan Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı’nın bir parçası olması.
1921 : Kral Alexander’ın iktidarı ve ülke adının Yugoslavya (Güney Slavların Ülkesi) olarak değiştirilmesi.
1929 : Yugoslavya’da çok partili demokrasiye geçme çabaları, ancak başarılı olunamaması.
1941 : Bosna’nın Almanya tarafından ilan edilen "Hırvatistan Bağımsız Devleti"nin yönetimi altına girmesi. Almanya’nın kontrolü altındaki Hırvat milliyetçisi Ustaşalerin yönetimi ele geçirmesi. Partizan ve Çetniklerin (Sırp milliyetçisi) Almanya’ya ve Ustaşa yönetimine karşı direniş başlatmaları.
1945 : Josip Broz Tito’nun yeni Yugoslavya’yı kurması, II. Dünya Savaşı’nın sonu.
1948 : Tito ve Stalin arasındaki anlaşmazlık neticesinde Yugoslavya’nın Kominform’dan ihraç edilmesi.
1974 : YFSC’de Müslümanlara etnik statü tanınması.
1980 : Tito’nun ölümü.
1990 : Slobodan Miloşeviç’in Sırbistan Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesi. Milliyetçi Sırp hareketlerinin ateşlenmesi.
1991 : Slovenya ve Hırvatistan’ın Yugoslavya’dan ayrılması, Belgrad tarafından kontrol edilen Yugoslav Ordusu’nun bu ülkelere saldırması.Birleşmiş Milletler’ in eski Yugoslavya’ya silah ambargosu uygulaması.
1992 : Referandum akabinde Bosna-Hersek’in bağımsızlık ilan etmesi, buna karşılık Bosnalı Sırpların da Republika Srpska’yı ilanı, ülke içi çatışmaların başlaması. BM’nin Hırvatistan’daki çatışmaların Bosna-Hersek’e yayılmasını önlemek amacıyla UNPROFOR Karargahı’nı Sarajevo’ya yerleştirmesi. Sırp-H
1993 : B-H’in etnik temeller çerçevesinde kantonlara ayrılmasını öngören Vance-Owen planı nın Bosnalı Sırplar tarafından reddedilmesi. Boşnaklar ve Hırvatlar arasında çatışmaların başlaması. NATO uçaklarının BM’nin uçuş yasağını uygulamaya koyması. BM Güvenlik Konseyi’nin Boşnaklar için 6 güvenlikli bölge ilan etmesi.
1994 : Hırvatlar ve Boşnakların, aralarındaki çatışmaları sona erdiren anlaşmayı imzalamaları. NATO’nun Bosnalı Sırplara geri çekilmeleri hususunda ültimatomu. 50 uçağın katılımı ile NATO’nun Bosna Sırp Yönetimi’nin askeri havaalanlarını bombalaması.
1995 : Boşnak ve Hırvat güçlerinin Sırpların kontrolündeki Orta ve Batı Bosna’da ilerlemeleri. NATO’nun artan hava saldırıları sonucu tarafların ateşkesi kabulü.

14 Aralık’ta Paris’te “Dayton Barış Antlaşması”nın imzalanması ve Bosna-Hersek Devletinin kurulması. BM Güvenlik Konseyi’nin barış gücü faaliyetlerini NATO’ya devretmesi. Dayton Barış Antlaşması’nın askeri yönlerini uygulamak amacıyla NATO liderliğinde 60.000 kişilik IFOR’un (Implementation Force) ülkeye yerleştirilmesi.

1996 : IFOR’un yerini daha az personele sahip SFOR’un (Stabilization Force, halen 17.700 kişi) alması. Dayton Barış Antlaşması’nın sivil yönlerini uygulamakla yükümlü Yüksek Temsilcilik Ofisi ’nin (OHR-Office of High Representative) faaliyete geçmesi. Bosna-Hersek’in ilk üçlü Başkanlık Konseyi üyelerinin seçimle göreve gelmesi: Aliya İzzetbegoviç (Boşnak üye), Kresimir Zubak (Hırvat üye), Momcilo krajisnik (Sırp üye).
1997 : 4 Şubat: Statüsü Dayton Barış Antlaşması'yla düzenlenmemiş olan ihtilaflı Brcko Bölgesi’nin uluslar arası yönetime devredilmesi.
1998 : 22 Haziran: Bosna-Hersek’in para birimi Konvertibl Mark (KM)’ın yürürlüğe girmesi
2001 : Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından aranan sanıklardan, Slobodan Miloseviç’in, Bosna-Hersek, Kosova ve Hırvatistan’daki suçlarla ilgili olarak yargılanmak üzere, Mahkemeye teslim edilmesi .

Siyasî yapı
Bosniadivisions1.PNG

Günümüzde Bosna-Hersek, iki alt-devletten oluşur. Boşnak ve Hırvatların oluşturduğu Bosna-Hersek Federasyonu (FBiH) ve Sırpların oluşturduğu Sırp Cumhuriyeti (RS).
Bosniadivisions2.PNG

Bosna-Hersek Federasyonunun kantonları

Bosna-Hersek Cumhuriyeti, iki devletten oluşmaktadır:


Toprakların %51'ine sahip Hırvat ve Boşnaklardan oluşan Bosna-Hersek Federasyonu,
Toprakların %49'una sahip Sırplardan oluşan Sırp Cumhuriyeti.

Bosna-Hersek Devletinin yapısı 1992-1995 yılları arasında cereyan eden iç savaşı sona erdiren Dayton Barış Antlaşmasıyla (DBA) belirlenmiş olup ülke Bosna-Hersek Federasyonu (Federasyon da kendi içinde 10 Kantona ayrılmıştır) ve Sırp Cumhuriyeti (Republika Srpska-RS) olarak iki birime (devletçiğe) ve bir küçük özerk bölgeye (Brcko) bölünmüştür.

Her birimin siyasi ve ekonomik yapılanması birbirinden farklıdır. Bosna-Hersek Cumhuriyeti, Hırvatistan Cumhuriyeti ve Yugoslav Federal Cumhuriyeti’nin yanı sıra, AB, Fransa, Federal Almanya, Rusya Federasyonu, İngiltere ve ABD temsilcilerinin de gözlemci olarak imzaladıkları Dayton Barış Antlaşması bir ana metin ile 11 ekten oluşmakta ve sivil ve askeri alanlarda düzenlemeler içermektedir. Anlaşmanın askeri yönlerinin uygulanması ilk bir yıllık süre için IFOR (Implementation Force) adı altında NATO liderliğinde, bazı NATO dışı ülkelerin de katılımıyla oluşturulan yaklaşık 60.000 kişilik kuvvetin sorumluluğuna verilmiştir.

Bir yıllık görev süresi 20 Aralık 1996’da biten bu kuvvetin yerini daha az personele sahip SFOR (Stabilization Force) almıştır. Türkiye her iki kuvvete de Zenica’da konuşlanmış bulunan bir Tugay ile katılmıştır. 2001 yılı sonu itibarıyle SFOR’daki asker sayısı 17.700’e, Türk Tugayı ise Tabur düzeyine indirilmiştir.

8-9 Aralık 1995 tarihlerinde Londra'da düzenlenen Barışı Uygulama Konferansı'nda Dayton Barış Antlaşması'nın imzalanmasıyla Uluslararası Eski Yugoslavya Konferansı'nın (ICFY) başlıca hedeflerine ulaşılmış olduğu ve barışın uygulanmasından sorumlu olacak yeni bir yapıya ihtiyaç duyulduğu tesbit edilerek, ICFY'nin yerini almak üzere Londra Konferansı'na katılan tüm devletlerin, Uluslararası Örgütlerin ve Kuruluşların katılımıyla bir Barışı Uygulama Konseyi'nin (Peace Implementation Council-PIC) kuruluşuna karar verilmiş, Konseye siyasi yönlendirmede bulunmak üzere de bir Yönlendirme Kurulu (Steering Board-SB) kurulmuş ve üyeleri belirlenmiştir. Türkiye Yönlendirme Kurulu'nda İslam Konferansı Örgütü'nü temsilen yer almaktadır.

Anlaşmanın sivil yönlerinin uygulanması “Yüksek Temsilcilik”in (Office of the High Representative) sorumluluğundadır. Yüksek Temsilcilik görevini halen İngiliz Liberal Demokrat Partinin eski lideri Paddy Ashdown, yardımcılıklarını ise ABD’li Ralph Johnson ve Alman Matthias Sonn yürütmektedir. Saraybosna’daki Yüksek Temsilcilik Ofisi'nde ülkemizden de Dışişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü mensubu görev yapmaktadır. Ayrıca Birleşmiş Milletler Uluslararası Polis Görev Gücü - United Nations International Police Task Force - UNIPTF- bünyesinde Türk Polis gücü başkanlığında Türkiye İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden personel görev yapmaktadır. Sözkonusu görevde değişik tarihlerde Emniyet Müdürlerinden Ömer GURULKAN, Metin MEYDAN UNIPTF- Türk Grubu Başkanı olarak görev yapmışlardır.
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Bosna Hersek in Mostar kentinde, Neretva nehri üzerinde kurulu, şehrin iki yakasını birbirine bağlayan 16. yy köprüsü. 1993'te Bosna Savaşı'nda yıkılan ve daha sonra yeniden inşa edilen Mostar Köprüsü, dünyanın en ünlü ve en zarif tarihi köprülerinden biri olarak tanınmıştır.

Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından tasarlanan köprü, 9 yılda inşa edilmiş ve 1566’da tamamlanmıştır. 4 metre genişliğinde, 30 metre uzunluğunda ve nehirden 24 metre yükseklikteki köprü, dönemi için gelişmiş bir teknoloji ile inşa edilmiştir ve dünya kültür mirasının bir parçası olarak kabul edilmiştir.

Osmanlı Sultanı’nın Mimar Hayreddin’e tahta destekler kaldırıldığında köprü yıkılırsa onu idam edeceğini söylediği ve mimarın o gün kendi mezarını kazmaya başladığı anlatılır. Ancak köprü yıkılmamış, '429 yıl' ayakta kalmıştır. Köprünün yapımı şehirde ticareti canlandırmış ve zenginleştirmiştir; şehre adını veren de köprü olmuştur. Mostar köprüsü, cesur sporcular tarafından yıllarca bir atlama platformu olarak kullanılmıştır. Geleneğe göre kentin erkekleri, nişanlılarına cesaretlerini kanıtlamak için düğün öncesinde köprüden atlarlardı.

1993’te köprü Sırplar ve Hırvatlar tarafından bombalanarak yıkıldı. Herhangi bir askeri veya stratejik önemi olmayan Mostar Köprüsü, yüzyıllar boyunca Bosna'da hoşgörü ve kültürel çeşitliliğin sembolü haline geldiği için hedef seçilmişti. Savaş sonrasında İngiliz güçleri yıkılan köprünün yerine geçici bir demir köprü yapmıştır. Ancak 1997'de,UNESCO ve Dünya Bankası’nın desteğiyle taş köprünün eski haline uygun olarak yeniden inşası başlamış, nehire dökülen beyaz kireçtaşı kurtarılabildiği kadar kurtarılmış ve civardaki taş ocaklarından yenileri de getirtirilerk köprü yapımında kullanılmıştır. Köprünün yeniden inşasını bir Türk firması olan ER-BU gerçekleştirmiştir. Mostar köprüsü, 2004’te İngiliz Prensi Charles tarafından açılmıştır.

Mostar Köprüsü ve eski Mostar kenti, 2005 yılında Dünya Miras Listesi'ne eklenmiştir.
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
s9-52.jpg

Bosna-Hersek mutfağı deyince, börek, köfte ve kahve ilk akla gelenlerden oluyor. Ama, Bosnalılar, bunlara kendi özelliklerini de ekleyip fark yaratmayı başarmışlar.

s9-54.jpg

Bosna-Hersek mutfağı, diğer Balkan ülkelerinde de olduğu gibi, Doğu ile Batının seçkin lezzetlerini bir arada sunabilen bir özellik taşıyor. Genellikle yemeklerde Osmanlı mutfağının, pasta ve patates türevi yiyeceklerde ise, Avusturya-Macaristan mutfağının etkisi var. Bosna- Hersek mutfağında süt ürünleri ve her çeşit et büyük yer tutuyor. Çok kullanılan bir diğer unsur ise, baharat.

Yerel alışkanlıklar

Bosna-Hersek’de sabah kahvaltısında yumurta, yumuşak beyaz peynir, reçel ya da bal, tereyağı ve tabii ki ekmek mutlaka sofrada oluyor. Çay, kahve veya sıcak süt içiliyor. Öğle yemekleri ise, günün en kuvvetli öğünü oluyor. Eğer mümkünse, ailece hep birlikte yeniliyor. Tatil günlerinde, ailece yenen yemekler öğleden sonra geç saatlere kadar sürebiliyor. Ama akşam yemekleri genelde saat 20’den sonra ve çok daha hafif.
s9-53.jpg

İyi bir öğle yemeği, ev yapımı bir çorba ile başlamalı. Müslüman evlerde bu bazen Tarhana olabilir. Bunu bir et ya da balık, ayrıca sebze yemeği ve salata izlemeli, ardından da tatlı gelmeli. Tatlı deyince, puding veya kek daha harcıalem sayılıyor. Baklava ya da Tulumba özel günlerde tercih edilen tatlılar. Bir de “tufahiye” denilen, Bosna’ya has elma tatlısı var. İçine ceviz, üstüne de krema konularak sunuluyor.


Özel lezzetler

Ünlü Boşnak böreği günün her saatinde yenebiliyor. En popüler olanı kıymalısı. Ama daha pek çok çeşidi var: peynirli olanına “sirnica” deniliyor, ıspanaklısına “zelyanica”, patateslisine de “krompirusa”. Bosna-Hersek’de en yaygın olan bir diğer yiyecek ise köfte. Bosna-Hersek usulü köfteye “cevapi” ya da “cevapcici” deniyor. Türkçedeki “kebap” kelimesinden alınmış. Saraybosna, “cevapdzinica”, yani köfteci dolu. 400 yıllık geçmişi olan, koyun ya da sığır etinden yapılan “cevapi”, “somun” adı verilmiş yassı ve yuvarlak ekmek ya da pide arasında yeniyor; bol soğanlı, yanında da yoğurt.. Bosna-Hersek’e yolu düşen herkesin en az bir kez tatması gereken bir lezzet. Geleneksel yemeklerden bir diğeri olan “bosanski lonac”, güveç kap içinde fırına verilen ve yavaş yavaş pişirilen et ve sebzeden oluşuyor. Çok lezzetli. Bosna-Hersek’de pek çok yemek Türk zevkini yansıtıyor, örneğin şiş kebap gibi. Diğer popüler yemekler “Yaprak” sarması, lahana sarması, ve bir tür kuzu şiş olan “Raznyici”. Raznyici, odun ateşinde yapılıyor, bazen keçi eti de kullanılıyor. Zaten, ülkede etler çok kaliteli. Deniz kıyısındaki tek kent olan Neum’da ve nehir kıyılarında ise mutlak surette taze balık yeniyor.

Ne içelim?

“Pivo“, bira demek Boşnakçada. “Sarajevsko“ ise, Saraybosna’nın geleneksel birası. Ülkede ayrıca “Banjalucko”, “Tuzlanski” ve “Preminger” gibi başka kaliteli markalar da var. Bira, Bosna-Hersek’de çok tüketilen bir içki. Ayrıca, “Rakiya” da çok tüketiliyor. Rakiya, adı üstünde, bir tür rakı. Üzümden veya erikten üretiliyor, evlerde de yapılabiliyor. Şarap ise, hem kırmızı, hem de beyaz olarak her yerde var. Bosnalılar kırmızı şaraba “Crno vino” yani “siyah” şarap diyorlar.
 
Top Bottom