Cinlerle ilgili ilginç ve müthiş gerçekler-2
Cinleri bilmek ve tanımak insanlar için mecburidir.(farzdır.) İnsan önce düşmanını tanımalıdır. Aslında Allaha inanan insan, cinlerin ne olduğunu öğrenmek zorundadır. Cinleri tanımak demek, dinin varlığının temellerini görmek demektir. İnsanın davranışlarındaki temel amaçları görmek demektir. İnsanın ne olduğu, varlığı ve amacı anlaşılmaktadır.
Cinler düşünsel bir güçtür. Hareketleri ortaya çıkartan geri plandaki gizli niyettir. Düşünsel faaliyet sonucunda eyleme geçirten itici güçtür. Neler yaptığınıza bakarak cinlerin amacı tespit edilebilir. Cinlerin amacı genelde insan için kötü sondur. Bu nedenle kötü niyetlerin, olumsuz düşüncelerin ardında şeytani cinler vardır.
Cinler karanlığı severler. Güneş ışığından ve ışıktan hoşlanmazlar. Geceleri ortaya çıkarlar ve karanlık onların yaşam alanlarıdır. Nasıl ki insanlar gündüzleri yaşar geceleri uyursa cinler de geceleri yaşar gündüzleri kaybolurlar. Ama biz insanlar nasıl aksamlara ve gecelere isteyerek veya istemeyerek sarkabiliyorsak cinler de gündüze sarkmaktadırlar.
Cinler güneşin doğmasıyla bulundukları yerleri terk ederler. Şehre sabah ezanıyla melekler girer. Cinler son aydınlanma çizgisi olan geceyi takip ederler. Karanlıkla beraber karanlığın içinde onlar da çekilirler. Güneş ışığıyla melekler yeryüzüne gelirler. Aynı şekilde Akşam olurken güneş batarken cinler karanlık çizgisiyle şehirlere girmektedirler. Melekler de ardından gelen karanlığa bakarak şehri terkederler. Cinlerden bir kısmı gündüzlerde iş görürler. Meleklerden az bir kısmı da gecelerde iş görürler.
Cinlerden zorbaları, taşkınlık yapanları ve haddi aşanları vardır. Bunlar insana direkt zarar vermek isterler. Bunu yapmak istediklerinde çok korkarak yaparlar. Genelde kötü amaçlarında başarılı olamazlar.
Parmakları çıtlatma, tırnak yeme, sallanma, yerinde duramama cinlerin etkisiyle ortaya çıkmaktadır. Bir düşünsel faaliyette yoğunlaştığının belirtisidir. (Bir hedefe yönelik vesvesenin arttığı anlardır.)
Bir de definecilerin karşılaştığı cinler vardır. Bunlar define karşılığında insanların imanlarını çalmak ister. Dünya cinlerindir. En azından cinler böyle düşünmektedirler.Yani cinler varlık alemi olan dünya hayatına sahiplenmişlerdir. Bu nedenle insanlara düşmanlıkları vardır. Dünyaya sahip olmak yani zengin olmak için cinlere boyun eğmek ve dünya karşılığında imanlarınızı almak istemektedirler. Bu nedenle inançlı insanın kazanç elde etmesini engellemek için korkutmaktadır. Kurban kesmeden, kan akıtmadan, birtakım tütsü ve batıl tüm eylemleri gerçekleştirmeden defineye sahip olabilirsiniz. Kazanç karşılığında Allaha şükretmeyen Allahın adını anmayan o kazançtan bereket göremez. Defineye imanınızı sarsacak ve cinlerin hoşlarına gidecek yöntemlerle sahip olursanız o kazanç sizin için bir eziyete dönüşür.
Cinler üstün varlıklar değillerdir. Hiçbir şekilde onlara boyun eğmenize gerek yoktur. Onlardan korkmayınız. Tek amaçları sizi korkutmaktır. Onlarla düşünsel mücadele edenler mutlaka başarıya ulaşacaklardır. Onları farketmek ve kötü düşünceleri, korkutmaları etkisiz hale getirecek düşünceler geliştirmek onların etkinliğini azaltacaktır.
Cinlerle karşılaşıldığı veya bir tehlike anında bir çubuk alınır. Kendinizi çemberin içinde kalacak şekilde etrafınıza çizgi çizilir. Çizgi çizilirken Allahım bu çizginin içine hiçbir kimseyi sokma, sana sığınıyorum. Büyük Allahım beni koru gibi dualar edilir. Kesinlikle Allah tarafından korunursunuz ve cinler o çizgiden içeriye kesinlikle giremez. Dışardan birtakım korkutmalara maruz kalabilirsiniz. Korkmayın cinler korkutmanın ötesine geçemezler. Sakin olun tepkisiz kalmanız cinleri korkutur. Siz ne kadar Allaha güvenirseniz cinler sizden o kadar korkar. Cin saldırısı ve korkutması doğal yaşama aykırı ve kural dışıdır. Makul hiçbir gerekçesi olamaz. Bu nedenle Allah saldırıya maruz kalan insanı kesinlikle görür ve korumak ister. Talebin insandan gelmesini bekler. Korunma ve sığınma amaçlı dualar kesinlikle kabul gören ve yardıma yetişilen dualardır. Cinler konusunda rahat olun, hiç korkmayın gerçekten onlar korkulacak varlıklar değillerdir. Zaten onların en tehlikelileri düşünsel olarak hep içlerimizdedir. Aslında bu direkt saldırı yapanları en çaresiz olanlarıdır.
Cinlerin en etkili oldukları saat gece yarısı 03.00 dür. Büyüler ve kötü işler bu saatlerde yapılır. Akşam ezanı ve yatsı vakti cinlerin sabah vakti gibidir. Güne yeni başladıkları, işe koyuldukları saatlerdir. insanlara kötülük için çalışmaya başladıkları vakitlerdir.
Cin hastasına dışardan dua veya Kuran okuma ile rahatlama hemen olmaz. Hastanın kendisini fark etmesi için tavırları anlatılır. Bu tavırlarda bulunanın kendisi olmadığı şeytani cin temelli olduğu örneklerle anlatılır. Bu sen değilsin gibi sözler söylenebilir. Yanlış düşüncelerin temeline inilir. Beş neden sorusuyla davranışın kök nedeni bulunur ve cinin ürettiği yanlış amaç kirli hedef öldürülür. Hasta, dış etken olan cinlere karşı uyandırılır. Böylece davranışlarının temelinin kendinden olmadığını anlar. Bunu fark ettiği zaman cin hastası zamanla iyileşme sürecine girer. Birkaç aya kalmaz sıkıntı kendiliğinden kaybolur. Burada çözümü hemen görmeyi beklemek yanlıştır. Cin kolay terk etmez ve birden bırakamaz. Meleki bir fikir, şeytan temelli kötü fikri yıkar. Ancak bu yıkım desteklenerek gerçekleşir. Yani iyi düşüncenin çeşitli örneklerle ve detaylarla desteklenmesi gereklidir. İnsanı aldatmakta ve yönetmekte güç kaybeden cinler zamanla bu amaçtan vazgeçer. İyi düşünceyi tercih ederek meleklerin etkinliği artar, sıkıntı azalarak ortadan kalkar.
Cinlerden maddi olarak korunabilecek iki şey su ile temizlenmek ve duadır. Bunlar haricindeki tüm korunma yolları batıl ve şeytanidir. Bir uzvu su ile yıkamak olumlu bir enerji üretmektedir. Cinlerin yıkanmış bir uzuvdan içeri girmesi çok zordur. Abdest ve gusül bunlara örnektir.
Her binanın bir dış cephesi olduğu gibi insanın dış cephesi de derisidir. İnsan kesinlikle çıplak dolaşmamalıdır. Cinsel ilişkiye dahi bir örtü altında girmelidir.Cinler deri gözeneklerinden içeri girmektedir. Çıplak bir beden cinlerin kolayca bedene girmesini sağlar. Giyinmek onların yaklaşmasına engel çıkarmaktadır. İslam inancında Allah ile konuşmadan önce (namaz kılmadan önce) görünen yerler yıkanır. Eller, ayaklar, kollar ve baş yıkanır. Yani abdest alınır. Nedeni ise İnsan Allaha yöneldiğinde yani namaza durduğunda cinler bunu engellemek ister. Bedene girmek için görünen yerlere yaklaşır. Genellikle eller ayaklar ve baştan vücuda girmeye çalışır. Cinler düşünceleri bozmakta ve farklı yönlendirmektedir. Böylece inanan insanın namazını engelleyemeye çalışır. Namazda bozuk düşünceler, yanlış fikirler üretir. Konuşma esnasında mantıksal bütünlükten çıkartır. Kontrolünüz dışında düşüncelerinizin çok farklı yerlere gittiğinizi görürsünüz. Allah ile konuştuğunuzu bile unutur ona yönelik konuşamazsınız. Bu tür şeytani cinlerin etkisinden korunmak amaçlı abdest alınmaktadır. Gerçekte su ile deriyi yıkamak bir güvenlik duvarı oluşturmaktadır. Bütün bunların bilimsel gerçeklikleri de vardır.
Hava her şeyi bozmaktadır. İnsan derisine sürekli temas halinde olan hava koruma kalkanını bozmaktadır. Cinler hava içindeki en etkili varlıklardır. Güvenlik duvarını zamanla hava bozmaktadır. Hava her şeyi bozar. Hava açık yiyecekleri ve suyu dahi bozar. Bu nedenle cinlere karşı yeni bir güvenlik duvarı oluşturmak için tekrar belli bir zaman sonra uzuvlarınızı su ile yıkamanız gereklidir. Su ile yıkamak ışık, huzur ve olumlu düşünce üretir. Yani su ile yıkamak nurdur. Karanlığın bedene işlemesini önler.
Bütün bedeni su ile yıkamak yıkama anına kadar bedende etkili olmuş cinlerin su ile atılmasını sağlar. O insanda olumsuz düşünceler üreten gölge güç yıkanarak bedenden arındırılmış olur. İnsanı sahiplenmiş olan bu manevi ve enerji beden su ile bir elbise gibi çıkarılmış olur. Duş almak cinlerin insan kalıbından akarak atılımını sağlar. Cinler enerji beden olarak deriyi kaplamakta ve insan şeklini almaktadır. İnsanları etkileyen bu kötü enerjiyi su resmen süpürmektedir. Yıkanmış bir bedenin yüzey gerilimi değişir. İnsana müthiş bir dinçlik gelir ve yapıcı bir enerji görevi devralır. Yıkanma sonrasında ortaya çıkan tanrısal enerji, meleki bir kuvvet taşımaktadır. Cinlerin etkinliğini dua, su ve toprak engellemektedir.
Şeytani cinlerin en sevmediği şey insanın Allahtan istemesidir. İnsan Allaha dua etmeye başladığında şeytani cinler çıldırır ve kulaklarını tıkar. Cinler insanı yönetmek ve kullanmak ister. İnsan Allahtan istemediğinde cinlerin yönetiminde olmaktadır. Allahtan istenildiğinde cinler kaçacak veya rahatsız olacaklardır.
Cinlerin hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları mekanlar vardır. Güneş ile gölgenin kesiştiği yerler, kapı eşikleri gibi hafif rüzgarlı alanlar, ağaç dipleri ve kökleri gibi serin rutubetli yerler cinlerin dinlendikleri alanlardır.
Şeytani Cinler, Allaha ve cinlere inancı yıkmaya çalıştılar. Cinler daima kendilerini gizlerler. Sadece büyücülerde ve cincilerde onların varlıkları açıkça anlaşılır. Aslında cinlerin varlığı Allahın varlığını doğrulamaktadır. İnternette pek çok cin seansları, cin çıkarma, cin kovma görüntüleri vardır. Bütün görüntüler detaylıca incelendiğinde cinlerin neler yapabildiği açıkça anlaşılmaktadır.
İşlerini cincilerle yapanlar ve dünyasını büyülerle şekillendirenler cehennem ahalisidir. Cincilere ve büyücülere gidenler mutlaka Allahın azabından nasibini alacaktır.
Cinler, insanın en yakınları için dahi çirkinliği fısıldadı.
Her şeyi iki göze benzetmek, çevrenizdeki ve baktığınız yerlerdeki şekilleri insan ve hayvan şekillerine benzetmek, gözlerinizi kapattığınızda birtakım şekiller görüyormuş hissi, çevrenizden karartıların geçtiği hissi tüm bunlar cinlerin etkisinde olduğunuza işarettir. Korkmayınız bunlar hemen hemen her insanda olmaktadır. Bunlar doğaldır çünkü biz cinlerle beraber yaşarız.
Dişleri fırçalama isteği, dişlerdeki tortulardan rahatsız olma, el veya birtakım uzuvlarında pislik var düşüncesi ve kirlenme hissi, burunu temizleme isteği, tırnaklardan rahatsız olma, aşırı masaj isteği gibi birtakım bedensel istekler cinlerden kaynaklıdır. Bu tarz istekleri yaydıkları enerjilerle gerçekleştirmektedirler.
Yazının tamamını okumanız için birkaç örnek verdik. Lütfen aşağıda yazılanların tamamını okuyunuz. Bu yazı bütünlük içermektedir. Cinlerin ne olduğu konusunda anlaşılmazlıkları kaldırmak içindir. Cinler, cin türleri, yaşamları, cinler alemi, çarpılma nedenleri, korunma yöntemleri hepsi detaylıca verilmektedir.
İnsanlar cinlerle ilgili araştırmayı neden yapar: *Cinler tarafından rahatsız ediliyordur.* Normal düşünemiyor kontrolden çıkmıştır. *Cinlerle irtibat kurup makul olmayan bir güç elde etme hayalindedir. *Cinleri emri altına almak isteyen zavallı tipler vardır * İstediğini elde etmek isteyen çıkarcı zalimler vardır.* Cinlerden korunmak isteyen ve nasıl korunacağını merak eden insan vardır.*Definecilerin tehlike anında ne yapacaklarını öğrenme çabaları vardır.* Cinlerin varlığının doğru olup olmadığını merak edenler vardır.*Cinler hakkında detaylıca bilgi edinmek isteyenler vardır gibi... Cinler, her insanın bilmesi gerektiği çok önemli varlıklardır. Sürekli bizlerle yaşayan yaşantımızda önemli bir güç olan bu varlıklar kesinlikle tanınmalıdır.
Cinler, kendileriyle ilgili bilgi sahibi olunmasını hiç istemezler. Çünkü onların tanınması, zaaflarının bilinmesi onların tüm etkinliğini azaltır. İnsanoğlunun yeryüzünde en az bilgi sahibi olduğu varlık insanın en büyük düşmanı olan iblistir. İblis cinlerin en büyük aşiretidir. Ve cinlerin onda dokuzunu oluşturur. Onları tanıyıp fark etmek onlardan nasıl korunacağınızı gösterecektir. Bilgilendikçe onlardan korkmanın saçma olduğunu anlayacaksınız. Ve onlardan korunma yollarını anlamamızı sağlayacaktır.
Cinlerinde erkek ve dişileri, çocukları ve aileleri vardır. Sosyal hayatları ve toplumsal ilişkileri vardır. İnsan bedeninde, günah mekanlarında, kötü ve pis yerlerde, eğlence yerlerinde, kırsal halde, şehirlerde, ıssız yerlerde, kabile halinde göçebe halinde yaşayanları vardır. Cinler her yerdedirler müthiş kalabalıklardır ve yeryüzünde onların olmadığı hiçbir yer yoktur.
Cinler insanlar gibi ikiye ayrılırlar. İnanan cinler ve inanmayan cinler. İnanmayan cinlere iblis öncülük eder. İblis kötülüğün temsilcisidir Şeytani cinlerin felsefelerinde sevgiye ve kardeşliğe dayalı anlayış yoktur. Menfaate ve ne yaparsam kar şeklindeki anlayışa bağlıdır. İlişkilerinde zorbalık, hiyerarşi ve baskı vardır. Kendi içlerinde suçlayıcılık, kabalık, hoşgörüsüzlük ve her türlü kötülük yaygınlaşmıştır. Düzen ve iyilik karşıtı felsefeleriyle tam bir kaosçu zihniyete sahiptirler. İblis, Adem yaratılıktan sonra isyan edince Allahın rahmetinden kovulduğunda bu kötü ruh haline düşmüştür. Bu durum Ademe düşman olduktan sonra inançsızlığın ve hırsın oluşturduğu sevgisizlik hastalığıdır. İblis, yeryüzü tarihinin büyük oyuncusuydu. Her dönüm noktalarında ve çağ değişimlerinde ya İblisin küresel egemenliği ya da İblisin egemenliğinin yıkılışı vardı. İblis önceleri sadık bir hizmetkar iken cinlerin arasında huzuru sağlayan adil bir kral gibiydi. Düzenin ve iyiliğin önderlerinden iken Ademin yaratılmasından sonra kötülüğün ve karanlığın önderi oldu. İblis, cinlerin çoğunu kendi tarafına çekti. Uyguladığı siyaset aldatma, kışkırtma ve bozgunculuktu. Cinlerin büyük bir kısmı iblise tabi oldular. Yeryüzünü ve hayatı sahiplenen iblis, cinleri aldatmada ayrımcılığı, büyüklenmeyi ve sahiplenmeyi kullandı. Yeryüzündeki yaşamın tek yöneticisi olarak kendini görüyordu. İblis Ademi reddettiği gibi varlığına tahammül edemedi. Ademin soyunu yok etmek için birbirlerine kışkırttı. Bunu aile içindede, iş çevresinde de, ulusal alanda da küresel alanda da uyguladı.
İblis çeşitli cin türlerini arkasına alınca insanların düzenini bozmakta başarılı olmuştur. iblisin hizmetkarları ve vezirleri çok farklı görevler yürütürdü. Hatta geçmiş çağlarda bu hizmetkarlara tanrılar bile deniliyordu. Hepsi de alanında uzmandı. Yaratılışları gereği var olan her maddeyi etkileyebilir veya değiştirebilirlerdi. Yeter ki Tanrı onları engellememiş olsun.
Cinlerin işi, gücü, beslenme merkezi, eğlence ve oyunları insanlardır. Cinler insanları düşman ve kendilerine tehdit olarak görürler. İnsanları hiç sevmezler ve onlarla sürekli uğraşırlar. Amacı insanları alçaltmak, aşağılamaktır. İmandan uzaklaştırarak dünya için birbirini öldüren hayvanlardan daha kötü bir ortama sürüklemektir. Kargaşa ve kaosta bırakarak Ademoğlunu çaresiz koyarak tanrıya karşı haklılığını ispatlamak istemektedir. İblis: Ademe ne gerek vardı, neden yaratıldı. Ben yeryüzünde düzeni sağlıyor, Allah için çalışıyordum. Düşüncesi hakimdi. Ancak kurduğu baskı ve batıl düzenini göremeyecek kadar kör olmuştu. Cinler, melekler ve tanrı iblisin kibirli tavırlarından rahatsızdı. Tanrının kararını reddeden iblis artık Allahtan dileyemez oldu ve insanlar üzerinden geçimini sağlamaya başladı. İnsanlar, cinler için büyük bir istihdam oldu.
Şeytani cinler insanı hor görür, aşağılar, bir toprak parçası. der, İnsanı kullanılacak yönetilecek bir hayvan gibi görür. İnsanlara fırsat vermeyeceksin, merhamet etmeyeceksin, baskı kuracaksın. der çünkü insanın egemenliğini kendilerine tehdit görürler. Çünkü saltanatlarının yıkılacağından, özgürlüklerinin sınırlanacağından korkarlar. Çünkü tanrıya yönelen ve inanan insanlar haksızlığı seçmeyip midesini doldurmayacağından şeytan beslenme ve geçim kaygısına düşmektedir. İblis, Adem konusunda tanrıya karşı geldikten sonra kovuldu ve tek geçim kaynağı insan olmuştur.
Toprağın düşmanı ateş; dostu ışık ve sudur. Tüm hayvanlar da insanlar gibidir. Hayvanların da cinleri vardır. Her hayvan türüne göre cinsine göre aynı psikolojiyi yaşayan ve yaşatan cinler vardır. Hayvanlar da haksızlık eder, başkasının eşiyle beraber olmak ister, bu durum kuşlarda genellikle kavgalara neden olur, köpek çok fazla da olsa yemeğini paylaşmak istemez ve başkasının yemesine öfkelenir. Hayvanların durumlarına yaşantılarına türlerine ve cinslerine göre hayvansal cinler vardır. Onları etkileri altına alırlar. Hayvanların da hesap günü vardır ve onlar da hesaba çekileceklerdir. Hayvanlar da esner ağızdan içeri hayvani cinler girer, gerilme hareketleriyle gerilirler vücuduna hayvani cinler yerleşir. Topraktan yaratılan her canlı cinlerin etkisine uğramaktadır. Hayvanların hepsi de Allahı bilirler ve onu tesbih ederler. Hayvan psikolojisi ve felsefesi üzerine araştırma yapanlar hayvanların davranışlarındaki değişimleri incelemektedirler. Onların değişen davranışlarının temelin de de cinler vardır.
Büyü; gayri meşru kötü ve çıkarsal işler için Allah haricindeki varlıklardan yardım almaktır. Cinler insanları düşünsel olarak etkiler, iradelerini yönlendirir ve insanları kullanabilmektedirler. Yapıları ve enerjisel güçleri nedeniyle maddi her varlığı etkileyebilmektedirler. Büyü yapılacak kişiye ait resim, elbise, saç teli, tırnak gibi kişiyi temsil edecek tüm metaryeller kullanılarak kişi bulunur.büyücüye gelip büyü yaptıran kişilerin istekleri doğrultusunda işe koyulurlar. Cinler büyü yapılan insana genelde aynı vakitler olmak üzere sürekli giderler.O insanın içine girerler, genelde sol ayak topuğu, sol el, uykudayken agızdan, nadiren enseden ve cinsel ilişki sonrası sırttan giriş yaparlar. Vücuda giriş delikleri (ağız, burun, kulak delikleri vajina ve makattan giriş yaparlar.) Kirli tırnak uçları, açılmış ve kanamış yaralardan giriş yaparlar. Büyüde istenilenler doğrultusunda sürekli olumsuz düşünceler üretirler. Kaçınılmaz olarak hayatının seyri değişmeye başlar.
Şeytani cinler Adem yaratıldığından beri Ademe düşmandır. Şeytani cinler cinlerin büyük bir çoğunluğunu oluştururlar. Sürekli insanlara uğrarlar. Çarşı Pazar cinleri, sokak cinleri, ev ve mekan cinleri gibi sayısız cinler bulunur.
Cinlerden insanlara asla dost olmaz. Cinler emir altına alınmaz. Her istenilen onlara yaptırılamaz.Cinlere bulaşan bir kişi tamamen cinlerin etkisi altında kalır. Düşünceleri de yönetimide iradeleri de kullanılır. Cinler insanı kullanırlar, dilediklerini yaptırırlar. İnsanların yapısı gereği araç insan, şoför cinlerdir. Süleyman Peygamberin cinleri etkisi altına alması Süleymanın kendinden değildir. Süleymanın Allaha sadık olması nedeniyle kurduğu düzendendir. Cinlerin boyun eğişi tamamen Allahtan kaynaklıdır. Allahın dilemesiyle cinlerden kurtulunur. Zaten besmele şeytanların şerrinden sana sığınırım. Kelimesinin sırrı buradandır. İnsan cinlere asla hükmedemez Allaha sığınıldığında allah insanı korur ve cinler insana bir şey yapamaz. Cinler insana bir şey yapamadı mı ona boyun eğmeye başlar. Yani herşeyi Allah yapar. Allaha sürekli sadık olmak, günahlardan geri durmak ve şeytanlarla mücadele etmek cinlere hükmetmenin tek yoludur. Yoksa onlarla irtibat kurmak, arkadaş olmaya çalışmak isteklerini yapmak tam tersi onlar tarafından kullanılmaya ve kötü sona işarettir. Bu nedenle cinciler acınacak haldedirler.Süleymanın yeryüzüne kurduğu düzen iyilik üzerindedir. Böyle bir düzenin insanlığa hakim olması cinler insanların egemenliği altında olmasına işaretti. Süleyman döneminde cinlerin yönetilmesi bunlardandır. İnanan cinler Süleymana tabi oldular. Çünkü Süleyman doğrucu, adil, barışçı ve adaletliydi. Yeryüzünde adil bir düzen kurdu. Bir kısım şeytanlar kötü düzenden beslendiklerinden güçsüz kaldılar ve Süleymanın düzeni altında azgınlık edemeyerek ona boyun eğdiler. Zaten kuran da Süleymanla ilgili o başarılarında küfretmedi yani cinlerden yardım almadı denilmektedir.
Bir insanın cinlerden ve şeytani cinlerden etkilenmemesi için cinleri ve neler yaptıklarını iyi bilmesi gereklidir. Cinlerden korunmak ve etkilenmemek mümkündür. Ama bunun için altın kurallar vardır. Öncelikle iyiliği tercih edip iyi ve olumlu düşüncelerle hareket etmeli ve hayatına yön vermelidir. Şunu unutmayınız olumsuz fikirler, suçlayıcı davranışlar olumsuz düşüncelerin sürekli zihinden geçmesi şeytani cin tarafından yönlendirildiğinizin işaretidir. Her ne sebep olursa olsun, suçlayıcı tavırlarda bulunmamalıdır. Kendisine düşman kimseler dahi olsa olumsuz düşüncenin kaynağı şeytani cinlerdir. İşte insan uyanık olmalıdır. Şeytani cinlerin olumsuz düşüncelerini farketmek cinlerden ve büyülerden etkilenmemenin en önemli basamagıdır. Buı olumsuz düşüncelere tepkisiz kalmak veya bu olumsuz fikirleri yıkmak için karşı fikirler üretmek cinlerin yenilgisini getirir. Olumsuz düşüncelerle mücadele etmek cinleri çok yorar ve yıldırır. Aldatıp yönetemeyeceği insanı bir süre sonra terkeder.
Her insanı kötü yola çağırmak için her bedende bir şeytani cin bulunur. Her insan doğumuna İblis öfkelenir ve bağırır çağırır söylenir. KızarakYine bir insan doğdu. der. Doğumla beraber İblis tarafından insana verilen bebek cin insanla bir ömrü geçirir ve aynı kader içinde olurlar. İnsanla beraber şeytani cin çocukluğun, gençliğin ve yaşamın evrelerini beraber yaşarlar.
Mesela çocukken Anneyi kaybetme korkusu, birinci olacağım ve yeneceğim tavrı, kardeşini kıskançlık gibi çocukluk tavırları cinlerdendir. Gençlikte dikkat çekme, hava atma, kavga etme gibi davranışların temelinde yine cinler vardır.
Çocukları besleyememekle korkutarak insanların üremesini engellemek ister. Oysaki insanların rızkı Allaha farzdır. Az yada çok mutlaka yaşayacak kadar verir. Sakin olun, rızkınız konusunda Allaha güvenin.Saldırgan ve suçlayıcı tavırlardan uzak durun.
Cinlerin temel amacı insanlar arasında ki düzeni bozmaktır. Düzen bozulunca insanlar birbirlerine zarar verirler ve insanların yok oluşuna zemin hazırlanmış olunur.
Her kötü fikir, her olumsuz düşünce, her suçlayıcı tavır şeytani cinlerdendir. Ailesine karşı kışkırtan, beğenmeyen, sürekli arzularının beklentisinde olan şeytandır. Sürekli kendi isteklerinin yerine getirilmesini isteyen şeytani cinlerdir.
Yemek yerken ağız şapırdatmasına veya yüksek sese dahi sinirlenen insan cinlerin kışkırtmalarına uğramaktadırlar.. Başkasının yediği lokmalara bakan da, bu yemek bana yetmez diyende cinlerdir. Şeker hastalarında görülen ellerde ve içte titreme cinlerin bedene girmesi hadisesidir. Genelde acıkmışlardır ve aşırı iştah ve açlık vererek besmelesiz hale getirilmiş sığınılmamış yemekten yiyecektir. Böylece bedene daha güçlü hakimiyet kurarlar. Sonrasında da insanı hırçınlığa ve saldırganlığa iterler.
Başkasının hoşuna gitmeyeceği şeyleri söylemek, gıybet etmek cinlerdendir. Çünkü böylece kendi konumunu sağlamlaştırırken, başkasını itibarsızlaştırmaktadır. Cinler ilk hayatı yani dünyayı tercih etmiş olanla arkadaş olur. İnsan, doğruluğu ve gerekli olanı yaparken Allahtan istemeyip böyle meşru olmayan yollarla konumunu korumaktadır. Gıybet , kötüleme, kınama, başkalarının ayağını kaydırma, insanların üzerine basarak kazanma cinlerin etkisindeki inançsızın yöntemidir. Zenginlik ve rızkı için he türlü kötülüğe çağırdığında o insan ona hemen icabet eder.
Cinleri bilmek ve tanımak insanlar için mecburidir.(farzdır.) İnsan önce düşmanını tanımalıdır. Aslında Allaha inanan insan, cinlerin ne olduğunu öğrenmek zorundadır. Cinleri tanımak demek, dinin varlığının temellerini görmek demektir. İnsanın davranışlarındaki temel amaçları görmek demektir. İnsanın ne olduğu, varlığı ve amacı anlaşılmaktadır.
Cinler düşünsel bir güçtür. Hareketleri ortaya çıkartan geri plandaki gizli niyettir. Düşünsel faaliyet sonucunda eyleme geçirten itici güçtür. Neler yaptığınıza bakarak cinlerin amacı tespit edilebilir. Cinlerin amacı genelde insan için kötü sondur. Bu nedenle kötü niyetlerin, olumsuz düşüncelerin ardında şeytani cinler vardır.
Cinler karanlığı severler. Güneş ışığından ve ışıktan hoşlanmazlar. Geceleri ortaya çıkarlar ve karanlık onların yaşam alanlarıdır. Nasıl ki insanlar gündüzleri yaşar geceleri uyursa cinler de geceleri yaşar gündüzleri kaybolurlar. Ama biz insanlar nasıl aksamlara ve gecelere isteyerek veya istemeyerek sarkabiliyorsak cinler de gündüze sarkmaktadırlar.
Cinler güneşin doğmasıyla bulundukları yerleri terk ederler. Şehre sabah ezanıyla melekler girer. Cinler son aydınlanma çizgisi olan geceyi takip ederler. Karanlıkla beraber karanlığın içinde onlar da çekilirler. Güneş ışığıyla melekler yeryüzüne gelirler. Aynı şekilde Akşam olurken güneş batarken cinler karanlık çizgisiyle şehirlere girmektedirler. Melekler de ardından gelen karanlığa bakarak şehri terkederler. Cinlerden bir kısmı gündüzlerde iş görürler. Meleklerden az bir kısmı da gecelerde iş görürler.
Cinlerden zorbaları, taşkınlık yapanları ve haddi aşanları vardır. Bunlar insana direkt zarar vermek isterler. Bunu yapmak istediklerinde çok korkarak yaparlar. Genelde kötü amaçlarında başarılı olamazlar.
Parmakları çıtlatma, tırnak yeme, sallanma, yerinde duramama cinlerin etkisiyle ortaya çıkmaktadır. Bir düşünsel faaliyette yoğunlaştığının belirtisidir. (Bir hedefe yönelik vesvesenin arttığı anlardır.)
Bir de definecilerin karşılaştığı cinler vardır. Bunlar define karşılığında insanların imanlarını çalmak ister. Dünya cinlerindir. En azından cinler böyle düşünmektedirler.Yani cinler varlık alemi olan dünya hayatına sahiplenmişlerdir. Bu nedenle insanlara düşmanlıkları vardır. Dünyaya sahip olmak yani zengin olmak için cinlere boyun eğmek ve dünya karşılığında imanlarınızı almak istemektedirler. Bu nedenle inançlı insanın kazanç elde etmesini engellemek için korkutmaktadır. Kurban kesmeden, kan akıtmadan, birtakım tütsü ve batıl tüm eylemleri gerçekleştirmeden defineye sahip olabilirsiniz. Kazanç karşılığında Allaha şükretmeyen Allahın adını anmayan o kazançtan bereket göremez. Defineye imanınızı sarsacak ve cinlerin hoşlarına gidecek yöntemlerle sahip olursanız o kazanç sizin için bir eziyete dönüşür.
Cinler üstün varlıklar değillerdir. Hiçbir şekilde onlara boyun eğmenize gerek yoktur. Onlardan korkmayınız. Tek amaçları sizi korkutmaktır. Onlarla düşünsel mücadele edenler mutlaka başarıya ulaşacaklardır. Onları farketmek ve kötü düşünceleri, korkutmaları etkisiz hale getirecek düşünceler geliştirmek onların etkinliğini azaltacaktır.
Cinlerle karşılaşıldığı veya bir tehlike anında bir çubuk alınır. Kendinizi çemberin içinde kalacak şekilde etrafınıza çizgi çizilir. Çizgi çizilirken Allahım bu çizginin içine hiçbir kimseyi sokma, sana sığınıyorum. Büyük Allahım beni koru gibi dualar edilir. Kesinlikle Allah tarafından korunursunuz ve cinler o çizgiden içeriye kesinlikle giremez. Dışardan birtakım korkutmalara maruz kalabilirsiniz. Korkmayın cinler korkutmanın ötesine geçemezler. Sakin olun tepkisiz kalmanız cinleri korkutur. Siz ne kadar Allaha güvenirseniz cinler sizden o kadar korkar. Cin saldırısı ve korkutması doğal yaşama aykırı ve kural dışıdır. Makul hiçbir gerekçesi olamaz. Bu nedenle Allah saldırıya maruz kalan insanı kesinlikle görür ve korumak ister. Talebin insandan gelmesini bekler. Korunma ve sığınma amaçlı dualar kesinlikle kabul gören ve yardıma yetişilen dualardır. Cinler konusunda rahat olun, hiç korkmayın gerçekten onlar korkulacak varlıklar değillerdir. Zaten onların en tehlikelileri düşünsel olarak hep içlerimizdedir. Aslında bu direkt saldırı yapanları en çaresiz olanlarıdır.
Cinlerin en etkili oldukları saat gece yarısı 03.00 dür. Büyüler ve kötü işler bu saatlerde yapılır. Akşam ezanı ve yatsı vakti cinlerin sabah vakti gibidir. Güne yeni başladıkları, işe koyuldukları saatlerdir. insanlara kötülük için çalışmaya başladıkları vakitlerdir.
Cin hastasına dışardan dua veya Kuran okuma ile rahatlama hemen olmaz. Hastanın kendisini fark etmesi için tavırları anlatılır. Bu tavırlarda bulunanın kendisi olmadığı şeytani cin temelli olduğu örneklerle anlatılır. Bu sen değilsin gibi sözler söylenebilir. Yanlış düşüncelerin temeline inilir. Beş neden sorusuyla davranışın kök nedeni bulunur ve cinin ürettiği yanlış amaç kirli hedef öldürülür. Hasta, dış etken olan cinlere karşı uyandırılır. Böylece davranışlarının temelinin kendinden olmadığını anlar. Bunu fark ettiği zaman cin hastası zamanla iyileşme sürecine girer. Birkaç aya kalmaz sıkıntı kendiliğinden kaybolur. Burada çözümü hemen görmeyi beklemek yanlıştır. Cin kolay terk etmez ve birden bırakamaz. Meleki bir fikir, şeytan temelli kötü fikri yıkar. Ancak bu yıkım desteklenerek gerçekleşir. Yani iyi düşüncenin çeşitli örneklerle ve detaylarla desteklenmesi gereklidir. İnsanı aldatmakta ve yönetmekte güç kaybeden cinler zamanla bu amaçtan vazgeçer. İyi düşünceyi tercih ederek meleklerin etkinliği artar, sıkıntı azalarak ortadan kalkar.
Cinlerden maddi olarak korunabilecek iki şey su ile temizlenmek ve duadır. Bunlar haricindeki tüm korunma yolları batıl ve şeytanidir. Bir uzvu su ile yıkamak olumlu bir enerji üretmektedir. Cinlerin yıkanmış bir uzuvdan içeri girmesi çok zordur. Abdest ve gusül bunlara örnektir.
Her binanın bir dış cephesi olduğu gibi insanın dış cephesi de derisidir. İnsan kesinlikle çıplak dolaşmamalıdır. Cinsel ilişkiye dahi bir örtü altında girmelidir.Cinler deri gözeneklerinden içeri girmektedir. Çıplak bir beden cinlerin kolayca bedene girmesini sağlar. Giyinmek onların yaklaşmasına engel çıkarmaktadır. İslam inancında Allah ile konuşmadan önce (namaz kılmadan önce) görünen yerler yıkanır. Eller, ayaklar, kollar ve baş yıkanır. Yani abdest alınır. Nedeni ise İnsan Allaha yöneldiğinde yani namaza durduğunda cinler bunu engellemek ister. Bedene girmek için görünen yerlere yaklaşır. Genellikle eller ayaklar ve baştan vücuda girmeye çalışır. Cinler düşünceleri bozmakta ve farklı yönlendirmektedir. Böylece inanan insanın namazını engelleyemeye çalışır. Namazda bozuk düşünceler, yanlış fikirler üretir. Konuşma esnasında mantıksal bütünlükten çıkartır. Kontrolünüz dışında düşüncelerinizin çok farklı yerlere gittiğinizi görürsünüz. Allah ile konuştuğunuzu bile unutur ona yönelik konuşamazsınız. Bu tür şeytani cinlerin etkisinden korunmak amaçlı abdest alınmaktadır. Gerçekte su ile deriyi yıkamak bir güvenlik duvarı oluşturmaktadır. Bütün bunların bilimsel gerçeklikleri de vardır.
Hava her şeyi bozmaktadır. İnsan derisine sürekli temas halinde olan hava koruma kalkanını bozmaktadır. Cinler hava içindeki en etkili varlıklardır. Güvenlik duvarını zamanla hava bozmaktadır. Hava her şeyi bozar. Hava açık yiyecekleri ve suyu dahi bozar. Bu nedenle cinlere karşı yeni bir güvenlik duvarı oluşturmak için tekrar belli bir zaman sonra uzuvlarınızı su ile yıkamanız gereklidir. Su ile yıkamak ışık, huzur ve olumlu düşünce üretir. Yani su ile yıkamak nurdur. Karanlığın bedene işlemesini önler.
Bütün bedeni su ile yıkamak yıkama anına kadar bedende etkili olmuş cinlerin su ile atılmasını sağlar. O insanda olumsuz düşünceler üreten gölge güç yıkanarak bedenden arındırılmış olur. İnsanı sahiplenmiş olan bu manevi ve enerji beden su ile bir elbise gibi çıkarılmış olur. Duş almak cinlerin insan kalıbından akarak atılımını sağlar. Cinler enerji beden olarak deriyi kaplamakta ve insan şeklini almaktadır. İnsanları etkileyen bu kötü enerjiyi su resmen süpürmektedir. Yıkanmış bir bedenin yüzey gerilimi değişir. İnsana müthiş bir dinçlik gelir ve yapıcı bir enerji görevi devralır. Yıkanma sonrasında ortaya çıkan tanrısal enerji, meleki bir kuvvet taşımaktadır. Cinlerin etkinliğini dua, su ve toprak engellemektedir.
Şeytani cinlerin en sevmediği şey insanın Allahtan istemesidir. İnsan Allaha dua etmeye başladığında şeytani cinler çıldırır ve kulaklarını tıkar. Cinler insanı yönetmek ve kullanmak ister. İnsan Allahtan istemediğinde cinlerin yönetiminde olmaktadır. Allahtan istenildiğinde cinler kaçacak veya rahatsız olacaklardır.
Cinlerin hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları mekanlar vardır. Güneş ile gölgenin kesiştiği yerler, kapı eşikleri gibi hafif rüzgarlı alanlar, ağaç dipleri ve kökleri gibi serin rutubetli yerler cinlerin dinlendikleri alanlardır.
Şeytani Cinler, Allaha ve cinlere inancı yıkmaya çalıştılar. Cinler daima kendilerini gizlerler. Sadece büyücülerde ve cincilerde onların varlıkları açıkça anlaşılır. Aslında cinlerin varlığı Allahın varlığını doğrulamaktadır. İnternette pek çok cin seansları, cin çıkarma, cin kovma görüntüleri vardır. Bütün görüntüler detaylıca incelendiğinde cinlerin neler yapabildiği açıkça anlaşılmaktadır.
İşlerini cincilerle yapanlar ve dünyasını büyülerle şekillendirenler cehennem ahalisidir. Cincilere ve büyücülere gidenler mutlaka Allahın azabından nasibini alacaktır.
Cinler, insanın en yakınları için dahi çirkinliği fısıldadı.
Her şeyi iki göze benzetmek, çevrenizdeki ve baktığınız yerlerdeki şekilleri insan ve hayvan şekillerine benzetmek, gözlerinizi kapattığınızda birtakım şekiller görüyormuş hissi, çevrenizden karartıların geçtiği hissi tüm bunlar cinlerin etkisinde olduğunuza işarettir. Korkmayınız bunlar hemen hemen her insanda olmaktadır. Bunlar doğaldır çünkü biz cinlerle beraber yaşarız.
Dişleri fırçalama isteği, dişlerdeki tortulardan rahatsız olma, el veya birtakım uzuvlarında pislik var düşüncesi ve kirlenme hissi, burunu temizleme isteği, tırnaklardan rahatsız olma, aşırı masaj isteği gibi birtakım bedensel istekler cinlerden kaynaklıdır. Bu tarz istekleri yaydıkları enerjilerle gerçekleştirmektedirler.
Yazının tamamını okumanız için birkaç örnek verdik. Lütfen aşağıda yazılanların tamamını okuyunuz. Bu yazı bütünlük içermektedir. Cinlerin ne olduğu konusunda anlaşılmazlıkları kaldırmak içindir. Cinler, cin türleri, yaşamları, cinler alemi, çarpılma nedenleri, korunma yöntemleri hepsi detaylıca verilmektedir.
İnsanlar cinlerle ilgili araştırmayı neden yapar: *Cinler tarafından rahatsız ediliyordur.* Normal düşünemiyor kontrolden çıkmıştır. *Cinlerle irtibat kurup makul olmayan bir güç elde etme hayalindedir. *Cinleri emri altına almak isteyen zavallı tipler vardır * İstediğini elde etmek isteyen çıkarcı zalimler vardır.* Cinlerden korunmak isteyen ve nasıl korunacağını merak eden insan vardır.*Definecilerin tehlike anında ne yapacaklarını öğrenme çabaları vardır.* Cinlerin varlığının doğru olup olmadığını merak edenler vardır.*Cinler hakkında detaylıca bilgi edinmek isteyenler vardır gibi... Cinler, her insanın bilmesi gerektiği çok önemli varlıklardır. Sürekli bizlerle yaşayan yaşantımızda önemli bir güç olan bu varlıklar kesinlikle tanınmalıdır.
Cinler, kendileriyle ilgili bilgi sahibi olunmasını hiç istemezler. Çünkü onların tanınması, zaaflarının bilinmesi onların tüm etkinliğini azaltır. İnsanoğlunun yeryüzünde en az bilgi sahibi olduğu varlık insanın en büyük düşmanı olan iblistir. İblis cinlerin en büyük aşiretidir. Ve cinlerin onda dokuzunu oluşturur. Onları tanıyıp fark etmek onlardan nasıl korunacağınızı gösterecektir. Bilgilendikçe onlardan korkmanın saçma olduğunu anlayacaksınız. Ve onlardan korunma yollarını anlamamızı sağlayacaktır.
Cinlerinde erkek ve dişileri, çocukları ve aileleri vardır. Sosyal hayatları ve toplumsal ilişkileri vardır. İnsan bedeninde, günah mekanlarında, kötü ve pis yerlerde, eğlence yerlerinde, kırsal halde, şehirlerde, ıssız yerlerde, kabile halinde göçebe halinde yaşayanları vardır. Cinler her yerdedirler müthiş kalabalıklardır ve yeryüzünde onların olmadığı hiçbir yer yoktur.
Cinler insanlar gibi ikiye ayrılırlar. İnanan cinler ve inanmayan cinler. İnanmayan cinlere iblis öncülük eder. İblis kötülüğün temsilcisidir Şeytani cinlerin felsefelerinde sevgiye ve kardeşliğe dayalı anlayış yoktur. Menfaate ve ne yaparsam kar şeklindeki anlayışa bağlıdır. İlişkilerinde zorbalık, hiyerarşi ve baskı vardır. Kendi içlerinde suçlayıcılık, kabalık, hoşgörüsüzlük ve her türlü kötülük yaygınlaşmıştır. Düzen ve iyilik karşıtı felsefeleriyle tam bir kaosçu zihniyete sahiptirler. İblis, Adem yaratılıktan sonra isyan edince Allahın rahmetinden kovulduğunda bu kötü ruh haline düşmüştür. Bu durum Ademe düşman olduktan sonra inançsızlığın ve hırsın oluşturduğu sevgisizlik hastalığıdır. İblis, yeryüzü tarihinin büyük oyuncusuydu. Her dönüm noktalarında ve çağ değişimlerinde ya İblisin küresel egemenliği ya da İblisin egemenliğinin yıkılışı vardı. İblis önceleri sadık bir hizmetkar iken cinlerin arasında huzuru sağlayan adil bir kral gibiydi. Düzenin ve iyiliğin önderlerinden iken Ademin yaratılmasından sonra kötülüğün ve karanlığın önderi oldu. İblis, cinlerin çoğunu kendi tarafına çekti. Uyguladığı siyaset aldatma, kışkırtma ve bozgunculuktu. Cinlerin büyük bir kısmı iblise tabi oldular. Yeryüzünü ve hayatı sahiplenen iblis, cinleri aldatmada ayrımcılığı, büyüklenmeyi ve sahiplenmeyi kullandı. Yeryüzündeki yaşamın tek yöneticisi olarak kendini görüyordu. İblis Ademi reddettiği gibi varlığına tahammül edemedi. Ademin soyunu yok etmek için birbirlerine kışkırttı. Bunu aile içindede, iş çevresinde de, ulusal alanda da küresel alanda da uyguladı.
İblis çeşitli cin türlerini arkasına alınca insanların düzenini bozmakta başarılı olmuştur. iblisin hizmetkarları ve vezirleri çok farklı görevler yürütürdü. Hatta geçmiş çağlarda bu hizmetkarlara tanrılar bile deniliyordu. Hepsi de alanında uzmandı. Yaratılışları gereği var olan her maddeyi etkileyebilir veya değiştirebilirlerdi. Yeter ki Tanrı onları engellememiş olsun.
Cinlerin işi, gücü, beslenme merkezi, eğlence ve oyunları insanlardır. Cinler insanları düşman ve kendilerine tehdit olarak görürler. İnsanları hiç sevmezler ve onlarla sürekli uğraşırlar. Amacı insanları alçaltmak, aşağılamaktır. İmandan uzaklaştırarak dünya için birbirini öldüren hayvanlardan daha kötü bir ortama sürüklemektir. Kargaşa ve kaosta bırakarak Ademoğlunu çaresiz koyarak tanrıya karşı haklılığını ispatlamak istemektedir. İblis: Ademe ne gerek vardı, neden yaratıldı. Ben yeryüzünde düzeni sağlıyor, Allah için çalışıyordum. Düşüncesi hakimdi. Ancak kurduğu baskı ve batıl düzenini göremeyecek kadar kör olmuştu. Cinler, melekler ve tanrı iblisin kibirli tavırlarından rahatsızdı. Tanrının kararını reddeden iblis artık Allahtan dileyemez oldu ve insanlar üzerinden geçimini sağlamaya başladı. İnsanlar, cinler için büyük bir istihdam oldu.
Şeytani cinler insanı hor görür, aşağılar, bir toprak parçası. der, İnsanı kullanılacak yönetilecek bir hayvan gibi görür. İnsanlara fırsat vermeyeceksin, merhamet etmeyeceksin, baskı kuracaksın. der çünkü insanın egemenliğini kendilerine tehdit görürler. Çünkü saltanatlarının yıkılacağından, özgürlüklerinin sınırlanacağından korkarlar. Çünkü tanrıya yönelen ve inanan insanlar haksızlığı seçmeyip midesini doldurmayacağından şeytan beslenme ve geçim kaygısına düşmektedir. İblis, Adem konusunda tanrıya karşı geldikten sonra kovuldu ve tek geçim kaynağı insan olmuştur.
Toprağın düşmanı ateş; dostu ışık ve sudur. Tüm hayvanlar da insanlar gibidir. Hayvanların da cinleri vardır. Her hayvan türüne göre cinsine göre aynı psikolojiyi yaşayan ve yaşatan cinler vardır. Hayvanlar da haksızlık eder, başkasının eşiyle beraber olmak ister, bu durum kuşlarda genellikle kavgalara neden olur, köpek çok fazla da olsa yemeğini paylaşmak istemez ve başkasının yemesine öfkelenir. Hayvanların durumlarına yaşantılarına türlerine ve cinslerine göre hayvansal cinler vardır. Onları etkileri altına alırlar. Hayvanların da hesap günü vardır ve onlar da hesaba çekileceklerdir. Hayvanlar da esner ağızdan içeri hayvani cinler girer, gerilme hareketleriyle gerilirler vücuduna hayvani cinler yerleşir. Topraktan yaratılan her canlı cinlerin etkisine uğramaktadır. Hayvanların hepsi de Allahı bilirler ve onu tesbih ederler. Hayvan psikolojisi ve felsefesi üzerine araştırma yapanlar hayvanların davranışlarındaki değişimleri incelemektedirler. Onların değişen davranışlarının temelin de de cinler vardır.
Büyü; gayri meşru kötü ve çıkarsal işler için Allah haricindeki varlıklardan yardım almaktır. Cinler insanları düşünsel olarak etkiler, iradelerini yönlendirir ve insanları kullanabilmektedirler. Yapıları ve enerjisel güçleri nedeniyle maddi her varlığı etkileyebilmektedirler. Büyü yapılacak kişiye ait resim, elbise, saç teli, tırnak gibi kişiyi temsil edecek tüm metaryeller kullanılarak kişi bulunur.büyücüye gelip büyü yaptıran kişilerin istekleri doğrultusunda işe koyulurlar. Cinler büyü yapılan insana genelde aynı vakitler olmak üzere sürekli giderler.O insanın içine girerler, genelde sol ayak topuğu, sol el, uykudayken agızdan, nadiren enseden ve cinsel ilişki sonrası sırttan giriş yaparlar. Vücuda giriş delikleri (ağız, burun, kulak delikleri vajina ve makattan giriş yaparlar.) Kirli tırnak uçları, açılmış ve kanamış yaralardan giriş yaparlar. Büyüde istenilenler doğrultusunda sürekli olumsuz düşünceler üretirler. Kaçınılmaz olarak hayatının seyri değişmeye başlar.
Şeytani cinler Adem yaratıldığından beri Ademe düşmandır. Şeytani cinler cinlerin büyük bir çoğunluğunu oluştururlar. Sürekli insanlara uğrarlar. Çarşı Pazar cinleri, sokak cinleri, ev ve mekan cinleri gibi sayısız cinler bulunur.
Cinlerden insanlara asla dost olmaz. Cinler emir altına alınmaz. Her istenilen onlara yaptırılamaz.Cinlere bulaşan bir kişi tamamen cinlerin etkisi altında kalır. Düşünceleri de yönetimide iradeleri de kullanılır. Cinler insanı kullanırlar, dilediklerini yaptırırlar. İnsanların yapısı gereği araç insan, şoför cinlerdir. Süleyman Peygamberin cinleri etkisi altına alması Süleymanın kendinden değildir. Süleymanın Allaha sadık olması nedeniyle kurduğu düzendendir. Cinlerin boyun eğişi tamamen Allahtan kaynaklıdır. Allahın dilemesiyle cinlerden kurtulunur. Zaten besmele şeytanların şerrinden sana sığınırım. Kelimesinin sırrı buradandır. İnsan cinlere asla hükmedemez Allaha sığınıldığında allah insanı korur ve cinler insana bir şey yapamaz. Cinler insana bir şey yapamadı mı ona boyun eğmeye başlar. Yani herşeyi Allah yapar. Allaha sürekli sadık olmak, günahlardan geri durmak ve şeytanlarla mücadele etmek cinlere hükmetmenin tek yoludur. Yoksa onlarla irtibat kurmak, arkadaş olmaya çalışmak isteklerini yapmak tam tersi onlar tarafından kullanılmaya ve kötü sona işarettir. Bu nedenle cinciler acınacak haldedirler.Süleymanın yeryüzüne kurduğu düzen iyilik üzerindedir. Böyle bir düzenin insanlığa hakim olması cinler insanların egemenliği altında olmasına işaretti. Süleyman döneminde cinlerin yönetilmesi bunlardandır. İnanan cinler Süleymana tabi oldular. Çünkü Süleyman doğrucu, adil, barışçı ve adaletliydi. Yeryüzünde adil bir düzen kurdu. Bir kısım şeytanlar kötü düzenden beslendiklerinden güçsüz kaldılar ve Süleymanın düzeni altında azgınlık edemeyerek ona boyun eğdiler. Zaten kuran da Süleymanla ilgili o başarılarında küfretmedi yani cinlerden yardım almadı denilmektedir.
Bir insanın cinlerden ve şeytani cinlerden etkilenmemesi için cinleri ve neler yaptıklarını iyi bilmesi gereklidir. Cinlerden korunmak ve etkilenmemek mümkündür. Ama bunun için altın kurallar vardır. Öncelikle iyiliği tercih edip iyi ve olumlu düşüncelerle hareket etmeli ve hayatına yön vermelidir. Şunu unutmayınız olumsuz fikirler, suçlayıcı davranışlar olumsuz düşüncelerin sürekli zihinden geçmesi şeytani cin tarafından yönlendirildiğinizin işaretidir. Her ne sebep olursa olsun, suçlayıcı tavırlarda bulunmamalıdır. Kendisine düşman kimseler dahi olsa olumsuz düşüncenin kaynağı şeytani cinlerdir. İşte insan uyanık olmalıdır. Şeytani cinlerin olumsuz düşüncelerini farketmek cinlerden ve büyülerden etkilenmemenin en önemli basamagıdır. Buı olumsuz düşüncelere tepkisiz kalmak veya bu olumsuz fikirleri yıkmak için karşı fikirler üretmek cinlerin yenilgisini getirir. Olumsuz düşüncelerle mücadele etmek cinleri çok yorar ve yıldırır. Aldatıp yönetemeyeceği insanı bir süre sonra terkeder.
Her insanı kötü yola çağırmak için her bedende bir şeytani cin bulunur. Her insan doğumuna İblis öfkelenir ve bağırır çağırır söylenir. KızarakYine bir insan doğdu. der. Doğumla beraber İblis tarafından insana verilen bebek cin insanla bir ömrü geçirir ve aynı kader içinde olurlar. İnsanla beraber şeytani cin çocukluğun, gençliğin ve yaşamın evrelerini beraber yaşarlar.
Mesela çocukken Anneyi kaybetme korkusu, birinci olacağım ve yeneceğim tavrı, kardeşini kıskançlık gibi çocukluk tavırları cinlerdendir. Gençlikte dikkat çekme, hava atma, kavga etme gibi davranışların temelinde yine cinler vardır.
Çocukları besleyememekle korkutarak insanların üremesini engellemek ister. Oysaki insanların rızkı Allaha farzdır. Az yada çok mutlaka yaşayacak kadar verir. Sakin olun, rızkınız konusunda Allaha güvenin.Saldırgan ve suçlayıcı tavırlardan uzak durun.
Cinlerin temel amacı insanlar arasında ki düzeni bozmaktır. Düzen bozulunca insanlar birbirlerine zarar verirler ve insanların yok oluşuna zemin hazırlanmış olunur.
Her kötü fikir, her olumsuz düşünce, her suçlayıcı tavır şeytani cinlerdendir. Ailesine karşı kışkırtan, beğenmeyen, sürekli arzularının beklentisinde olan şeytandır. Sürekli kendi isteklerinin yerine getirilmesini isteyen şeytani cinlerdir.
Yemek yerken ağız şapırdatmasına veya yüksek sese dahi sinirlenen insan cinlerin kışkırtmalarına uğramaktadırlar.. Başkasının yediği lokmalara bakan da, bu yemek bana yetmez diyende cinlerdir. Şeker hastalarında görülen ellerde ve içte titreme cinlerin bedene girmesi hadisesidir. Genelde acıkmışlardır ve aşırı iştah ve açlık vererek besmelesiz hale getirilmiş sığınılmamış yemekten yiyecektir. Böylece bedene daha güçlü hakimiyet kurarlar. Sonrasında da insanı hırçınlığa ve saldırganlığa iterler.
Başkasının hoşuna gitmeyeceği şeyleri söylemek, gıybet etmek cinlerdendir. Çünkü böylece kendi konumunu sağlamlaştırırken, başkasını itibarsızlaştırmaktadır. Cinler ilk hayatı yani dünyayı tercih etmiş olanla arkadaş olur. İnsan, doğruluğu ve gerekli olanı yaparken Allahtan istemeyip böyle meşru olmayan yollarla konumunu korumaktadır. Gıybet , kötüleme, kınama, başkalarının ayağını kaydırma, insanların üzerine basarak kazanma cinlerin etkisindeki inançsızın yöntemidir. Zenginlik ve rızkı için he türlü kötülüğe çağırdığında o insan ona hemen icabet eder.