Çamlıhemşin Doğu Karadeniz Bölgesinde Rize İlinin İlçe merkezlerinden biri olup, kıyıdan içerde fırtına deresi vadisi 41.8 kuzey enlemi ile 41.01 doğu boylamının kesinleştiği noktada, vadi tabanında denizden yüksekliği 300 metre dolayında bulunmaktadır. Bazı mahallelerde ise bu yükseklik 700 metreyi aşmaktadır. İlçemiz 885 Kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Bu alanın %80'i ormanla kaplı, dağınık ve tepelik alanlardan ibaret olup, düz alanlar hemen hemen yok gibidir. Çamlıhemşin İlçesi Rize İlinin denize sınırı olmayan ilçelerinden biridir.
Denizden güneye doğru 22 Km. lik karayolu uzunluğunda ve içeridedir. İlçenin güneyi, doğu-batı doğrultusunda kavis çizen ve denize paralel olan, yükseklikleri 2000-4000 metreyi bulan "KAÇKAR DAĞLARI" ile çevrilidir. Bu dağ silsileleri içinde 3932 metre yüksekliğe sahip "KAÇKAR DAĞI" yine yüksekliği 3344 metreye ulaşan "CİMİL DAĞI" ve yükseltileri 2000 metreyi geçen bir çok dağ ve tepeleri mevcuttur. Kaçkar Dağları üzerinde jeomorfolojik olaylar sonucu oluşmuş bir çok irili ufaklı krater gölleri mevcuttur. (Büyük Deniz Gölü, Meterez Gölü, Yıldız Gölü, Dönen Gölü, Serincef Gölü ve Kara Göl bunlardan bazılarıdır.)
Arazinin meyilli olması nedeni ile ilçemizdeki akarsular 70 Km.lik bir uzaklıktan 3000 m. Rakımdan 0(Sıfır) rakıma düşmektedir. İlçe merkezinden geçen Fırtına Deresinden dolayı da Fırtına Vadisi olarak anılır. Fırtına Deresi, Kaçkar ve Verçenik Vadilerinden gelen Elevit Deresi ve Palovit Deresinin birleşimi olan büyük dere ile Hala Deresinin (Ayder Deresi) birleşmesinden oluşur. Fırtına Deresi Pazar, Ardeşen sınırından Karadeniz'e dökülür.
Pazar, Ardeşen, Çayeli, Hemşin, İspir, İkizdere ve Yusufeli ilçeleri ile sınırları olan Çamlıhemşin'in eski adı " VİCEALTI " dır. Cumhuriyetin ilanından önce 1922 yılında karakol merkezi oluşturuldu. 1953 'de ise Ardeşen ilçe olunca, Vicealtı "ÇAMLICA" adı ile bu ilçeye bağlandı. 1954'de bucak binası yapıldı. 1955'de belediye kuruldu. 27.06.1957'de yürürlüğe giren 7033 Sayılı Kanun ile Çamlıhemşin adını alarak İlçe haline getirildi. İlçenin kuruluşu 1960'larda tamamlandı.
İklimi her mevsim yağışlıdır. Sıcaklık kışın -7 dereceye kadar düşmekte, yazın ise 25 dereceye kadar yükselmektedir. Günlük en yüksek sıcaklık farkı 23,6 derece olmaktadır. Yıllık metrekareye düşen yağış miktarı 245 Cm3'ü bulmaktadır. Havadaki nem oranı ise %10 ile %97 arasında değişmektedir.
Çamlıhemşin Tarihi
Dünyaca tanınan Ayder yaylasını ve Kaçkar Dağları Milli parkının önemli bir bölümünü de kapsayan Çamlıhemşin, 1 Nisan 1960 tarihinde Hemşin den ayrılarak ilçe olmuştur. Daha önce adı Çamlıca olan belde, 27 HAZİRAN 1957 tarihinde yürürlüğe giren 7033 sayılı kanınla “eski Trabzon ”da denilen Hemşin den ayrılmıştır.
Dolayısıyla Çamlıhemşin’in tarihini Hemşin den ayrı değerlendirmek pek mümkün görülmemektedir. Kafkaslardan, güç kaybeden Türk boyları Çoruh vadisi ile Hemşin ve bugünkü Çamlıhemşin bölgesine göç etmişlerdir. M.Ö. başlayan bu göç; M.S. 5. ve 6.yy da devam etmiş, Malazgirt savaşından sonrada 7000 ile 9000 dolayında yaylacı ve göçer Türk aile ( Kuman - Kıpçak ) bölgeye yerleştirilmiştir.
Yöre, 1071 de Malazgirt savaşından sonra Alpaslan tarafından Selçuklu topraklarına katılmıştır. Daha sonra 1184’te doğu Karadeniz bölgesinde kurulan Trabzon – Pontus imparatorluğu sınırları içinde kalan Hemşin ’in halkı, arazinin dağlık ve ormanlık olmasının da etkisiyle işgalden etkilenmedi, Göçer-Türk kimlik ve gelenekleri ile yaşamlarını günümüze dek sürdürdüler.
Hemşinliler (dolayısıyla Çamlıhemşinlilerde) gurbet dışında zor yaşam koşullarına rağmen yurt edindikleri bu topraklardan kopmadılar, gurbet de olsalar dahi yurtlarından ilgilerini kesmediler.
Bazı tarihi kaynaklarda yöre halkından, 1461 öncesi Müslümanları anlamında, Müslüman – i Kadim diye bahsedilir.
İlçemiz Çamlıhemşin adını kuruluşundan sonra almıştır. Yukarı Vice (yukarı çamlıca) ve Aşağı Vice (Aşağı Çamlıca) mahalleleri ile bazı köylerin birleşme noktası olan bu yerleşim yeri, “VİCE ALTI” olarak bilinmekteydi.
Eski çağlara ait Erzurum – Trabzon ipek yolunun yağmalamaya açık olması ve pek çok kez yağmalanması nedeniyle zor kış şartları dışında, Erzurum – Hevek yaylası – Hisarcık – Çamlıhemşin –Pazar ilçesinin Ardeşen tarafındaki çıkış noktasında bulunan doğal bir limandan ticaret yapıldığından söz edilir. Cumhuriyet dönemine kadar bu bölgeye “ Eski Trabzon” denmesi bu iddiaya temel oluşturmaktadır.
Ayrıca antik çağlardan bu yana Kaçkarlar ile sahil arasındaki bağlantının Hala deresi ve Büyük dere aracılığıyla bugünkü ilçe merkezinin bulunduğu yerden geçtiği rahatlıkla iddia edilebilir.
Ksenophon, (Antik tarihçi) “ Onbinlerin dönüşü – Anabasis” adlı eserinde olayın kahramanlarının İran dönüşü “ Karadeniz ‘e iniş için bölgeyi kullandıklarını yazmaktadır.
Kanuninin Trabzon’u fethinden sonra, doğu sahillerini gezmeye çıkan Yavuz Sultan Selim, fırtına deresinde sürüklenen işlenmiş ağaç kütüklerini görünce “ardı şen “ olmalı der. Bölgeye gönderdiği küçük öncü keşif kuvveti de Yavuz Sultan Selim'i doğrularcasına “hem de şen” demişledir. Çamlıhemşin in adının bu şekilde konduğu rivayetlerden biridir.
Çamlıhemşin, Cumhuriyet öncesi çarlık Rusya’sının işgal girişimine maruz kalmışsa da sahilden uzaklığı ve savunma olanağı sağlayan yüksek dağlar nedeniyle işgalciler barınamamış ve yöreyi terk etmişlerdir.
Çamlıhemşinlilerde kadim Türklüğe özgü halen gözlenebilen tipik ve belli başlı özellikler şunlardır: Yaylacılık, sağlam aile geleneği, tandır, tulum ve kaval, nevruz kutlama, horon, türkü ve ağıt söyleme, kadınlarda şal ve kuşak bağlama, erkeklerde körüklü şalvar-zıpka, hoşmer adlı yayla göçer yemeği ile aşure ve türevleri (termon, ekşaşi…)
Denizden güneye doğru 22 Km. lik karayolu uzunluğunda ve içeridedir. İlçenin güneyi, doğu-batı doğrultusunda kavis çizen ve denize paralel olan, yükseklikleri 2000-4000 metreyi bulan "KAÇKAR DAĞLARI" ile çevrilidir. Bu dağ silsileleri içinde 3932 metre yüksekliğe sahip "KAÇKAR DAĞI" yine yüksekliği 3344 metreye ulaşan "CİMİL DAĞI" ve yükseltileri 2000 metreyi geçen bir çok dağ ve tepeleri mevcuttur. Kaçkar Dağları üzerinde jeomorfolojik olaylar sonucu oluşmuş bir çok irili ufaklı krater gölleri mevcuttur. (Büyük Deniz Gölü, Meterez Gölü, Yıldız Gölü, Dönen Gölü, Serincef Gölü ve Kara Göl bunlardan bazılarıdır.)
Arazinin meyilli olması nedeni ile ilçemizdeki akarsular 70 Km.lik bir uzaklıktan 3000 m. Rakımdan 0(Sıfır) rakıma düşmektedir. İlçe merkezinden geçen Fırtına Deresinden dolayı da Fırtına Vadisi olarak anılır. Fırtına Deresi, Kaçkar ve Verçenik Vadilerinden gelen Elevit Deresi ve Palovit Deresinin birleşimi olan büyük dere ile Hala Deresinin (Ayder Deresi) birleşmesinden oluşur. Fırtına Deresi Pazar, Ardeşen sınırından Karadeniz'e dökülür.
Pazar, Ardeşen, Çayeli, Hemşin, İspir, İkizdere ve Yusufeli ilçeleri ile sınırları olan Çamlıhemşin'in eski adı " VİCEALTI " dır. Cumhuriyetin ilanından önce 1922 yılında karakol merkezi oluşturuldu. 1953 'de ise Ardeşen ilçe olunca, Vicealtı "ÇAMLICA" adı ile bu ilçeye bağlandı. 1954'de bucak binası yapıldı. 1955'de belediye kuruldu. 27.06.1957'de yürürlüğe giren 7033 Sayılı Kanun ile Çamlıhemşin adını alarak İlçe haline getirildi. İlçenin kuruluşu 1960'larda tamamlandı.
İklimi her mevsim yağışlıdır. Sıcaklık kışın -7 dereceye kadar düşmekte, yazın ise 25 dereceye kadar yükselmektedir. Günlük en yüksek sıcaklık farkı 23,6 derece olmaktadır. Yıllık metrekareye düşen yağış miktarı 245 Cm3'ü bulmaktadır. Havadaki nem oranı ise %10 ile %97 arasında değişmektedir.
Çamlıhemşin Tarihi
Dünyaca tanınan Ayder yaylasını ve Kaçkar Dağları Milli parkının önemli bir bölümünü de kapsayan Çamlıhemşin, 1 Nisan 1960 tarihinde Hemşin den ayrılarak ilçe olmuştur. Daha önce adı Çamlıca olan belde, 27 HAZİRAN 1957 tarihinde yürürlüğe giren 7033 sayılı kanınla “eski Trabzon ”da denilen Hemşin den ayrılmıştır.
Dolayısıyla Çamlıhemşin’in tarihini Hemşin den ayrı değerlendirmek pek mümkün görülmemektedir. Kafkaslardan, güç kaybeden Türk boyları Çoruh vadisi ile Hemşin ve bugünkü Çamlıhemşin bölgesine göç etmişlerdir. M.Ö. başlayan bu göç; M.S. 5. ve 6.yy da devam etmiş, Malazgirt savaşından sonrada 7000 ile 9000 dolayında yaylacı ve göçer Türk aile ( Kuman - Kıpçak ) bölgeye yerleştirilmiştir.
Yöre, 1071 de Malazgirt savaşından sonra Alpaslan tarafından Selçuklu topraklarına katılmıştır. Daha sonra 1184’te doğu Karadeniz bölgesinde kurulan Trabzon – Pontus imparatorluğu sınırları içinde kalan Hemşin ’in halkı, arazinin dağlık ve ormanlık olmasının da etkisiyle işgalden etkilenmedi, Göçer-Türk kimlik ve gelenekleri ile yaşamlarını günümüze dek sürdürdüler.
Hemşinliler (dolayısıyla Çamlıhemşinlilerde) gurbet dışında zor yaşam koşullarına rağmen yurt edindikleri bu topraklardan kopmadılar, gurbet de olsalar dahi yurtlarından ilgilerini kesmediler.
Bazı tarihi kaynaklarda yöre halkından, 1461 öncesi Müslümanları anlamında, Müslüman – i Kadim diye bahsedilir.
İlçemiz Çamlıhemşin adını kuruluşundan sonra almıştır. Yukarı Vice (yukarı çamlıca) ve Aşağı Vice (Aşağı Çamlıca) mahalleleri ile bazı köylerin birleşme noktası olan bu yerleşim yeri, “VİCE ALTI” olarak bilinmekteydi.
Eski çağlara ait Erzurum – Trabzon ipek yolunun yağmalamaya açık olması ve pek çok kez yağmalanması nedeniyle zor kış şartları dışında, Erzurum – Hevek yaylası – Hisarcık – Çamlıhemşin –Pazar ilçesinin Ardeşen tarafındaki çıkış noktasında bulunan doğal bir limandan ticaret yapıldığından söz edilir. Cumhuriyet dönemine kadar bu bölgeye “ Eski Trabzon” denmesi bu iddiaya temel oluşturmaktadır.
Ayrıca antik çağlardan bu yana Kaçkarlar ile sahil arasındaki bağlantının Hala deresi ve Büyük dere aracılığıyla bugünkü ilçe merkezinin bulunduğu yerden geçtiği rahatlıkla iddia edilebilir.
Ksenophon, (Antik tarihçi) “ Onbinlerin dönüşü – Anabasis” adlı eserinde olayın kahramanlarının İran dönüşü “ Karadeniz ‘e iniş için bölgeyi kullandıklarını yazmaktadır.
Kanuninin Trabzon’u fethinden sonra, doğu sahillerini gezmeye çıkan Yavuz Sultan Selim, fırtına deresinde sürüklenen işlenmiş ağaç kütüklerini görünce “ardı şen “ olmalı der. Bölgeye gönderdiği küçük öncü keşif kuvveti de Yavuz Sultan Selim'i doğrularcasına “hem de şen” demişledir. Çamlıhemşin in adının bu şekilde konduğu rivayetlerden biridir.
Çamlıhemşin, Cumhuriyet öncesi çarlık Rusya’sının işgal girişimine maruz kalmışsa da sahilden uzaklığı ve savunma olanağı sağlayan yüksek dağlar nedeniyle işgalciler barınamamış ve yöreyi terk etmişlerdir.
Çamlıhemşinlilerde kadim Türklüğe özgü halen gözlenebilen tipik ve belli başlı özellikler şunlardır: Yaylacılık, sağlam aile geleneği, tandır, tulum ve kaval, nevruz kutlama, horon, türkü ve ağıt söyleme, kadınlarda şal ve kuşak bağlama, erkeklerde körüklü şalvar-zıpka, hoşmer adlı yayla göçer yemeği ile aşure ve türevleri (termon, ekşaşi…)