Aşk aynı gül gibidir. Rastgele tutarsan dikenleri batar yapraklarını açarsan duyguları akar tutmasını bilirsen o sana tapar.
Gül'ü anlatmayan dil ne söyler ki efsaneden başka!.. Gül harflerinden gül söylemeyen kelimeler, gerçeği olmayan isimlerden öte nedir ki?!.. Gül kokusu taşıyan bilgi canda ışık; gül destesi götürmeyen kervan bedene kuru yük değil midir?
Gül gül dedi bülbül güle gül gülmedi gitti
Bülbül güle gül bülbüle yâr olmadı gitti.
Aşk, gülü dikeniyle avuçlamak; ama kanayan ellerin hesabını gülden sormamaktır.
Yoktur tanıyan...Ne lamba görmüş, ne şafak
Günlerden uzaklarda ve gözlerden uzak
Güller bilirim ben ki karanlıkta açar...
Güller bilirim ki açmamış, açmayacak..!
Yoktur tanıyan... Ne lâmba görmüş, ne şafak:
Günlerden uzaklarda ve gözlerden uzak
Güller bilirim ben ki karanlıkta açar...
Güller bilirim ki açmamış, açmayacak!
Bülbül geldi kondu dala
Bülbülden hatâ yok güle
Engel bir taş atar göle
Yüzen ördek yaralanır
Ben ölürsem kara kutumu bulamayacaklar. Ne bir aşk zarafeti, ne bir hayal tabiri. Küçücük ömrüm hep rüzgar gülleri kokacak!
Pembe gül hülyandır açılmış, beyaz gül yanakların, sarı gül dağınık saçlarındır ve mahzun kalbim ateş gibi yanan dudaklarındır
Bir tutam gül kokusu kalır tutan elde, zannetme ki gül dikenin himayesinde, dikenin itibarı gül sayesinde.
Açılmış bir gül kadar bütündür solmuş bir gül.
Uçun kuşlar uçun doğduğum yere. Şimdi dağlarında mor sümbül vardır. Ormanlar koynunda bir serin dere. Dikenler içinde sarı gül vardır
Gül ne demek? Adı başka olsaydı, bu kadar güzel kokmaz mıydı sanki
Gül'ü anlatmayan dil ne söyler ki efsaneden başka!.. Gül harflerinden gül söylemeyen kelimeler, gerçeği olmayan isimlerden öte nedir ki?!.. Gül kokusu taşıyan bilgi canda ışık; gül destesi götürmeyen kervan bedene kuru yük değil midir?
Gül gül dedi bülbül güle gül gülmedi gitti
Bülbül güle gül bülbüle yâr olmadı gitti.
Aşk, gülü dikeniyle avuçlamak; ama kanayan ellerin hesabını gülden sormamaktır.
Yoktur tanıyan...Ne lamba görmüş, ne şafak
Günlerden uzaklarda ve gözlerden uzak
Güller bilirim ben ki karanlıkta açar...
Güller bilirim ki açmamış, açmayacak..!
Yoktur tanıyan... Ne lâmba görmüş, ne şafak:
Günlerden uzaklarda ve gözlerden uzak
Güller bilirim ben ki karanlıkta açar...
Güller bilirim ki açmamış, açmayacak!
Bülbül geldi kondu dala
Bülbülden hatâ yok güle
Engel bir taş atar göle
Yüzen ördek yaralanır
Ben ölürsem kara kutumu bulamayacaklar. Ne bir aşk zarafeti, ne bir hayal tabiri. Küçücük ömrüm hep rüzgar gülleri kokacak!
Pembe gül hülyandır açılmış, beyaz gül yanakların, sarı gül dağınık saçlarındır ve mahzun kalbim ateş gibi yanan dudaklarındır
Bir tutam gül kokusu kalır tutan elde, zannetme ki gül dikenin himayesinde, dikenin itibarı gül sayesinde.
Açılmış bir gül kadar bütündür solmuş bir gül.
Uçun kuşlar uçun doğduğum yere. Şimdi dağlarında mor sümbül vardır. Ormanlar koynunda bir serin dere. Dikenler içinde sarı gül vardır
Gül ne demek? Adı başka olsaydı, bu kadar güzel kokmaz mıydı sanki