Dağ Keçisi Masalı Cesur Yavru
Bir zamanlar, yüksek ve sarp dağların arasında minik bir dağ keçisi yaşarmış. Adı Çoban'dı. Diğer keçiler gibi kayalıklarda zıplıyor, yeşillikler arasında dolaşıyordu ama Çoban'ın en büyük hayali, dağların en tepesindeki gizemli mağarayı keşfetmekti.
Annesi, "Orası çok tehlikeli, yavrum," derdi. "Kayaların arasında kaybolursun." Babası ise, "Oraya sadece güçlü ve cesur keçiler çıkabilir," derdi. Ama Çoban, her gece rüyasında o mağarada parlayan bir yıldız görür ve daha da meraklanır, daha da cesaretlenirdi.
Bir gün, annesi ve babası otlarken, Çoban gizlice mağaraya doğru yola çıktı. Yol çok zordu. Kaygan taşlar, derin uçurumlar... Ama Çoban pes etmedi. Her adımında, babasının sözleri kulağında yankılanırdı: "Güçlü ve cesur ol."
Nihayet, mağaranın ağzına ulaştı. İçeri girdiğinde gözlerine inanamadı. Mağara, rengârenk kristallerle doluydu. Duvarlarda parlayan taşlar, tavanı süsleyen sarkıtlar... Çoban, hayranlıkla mağarayı gezerken, birdenbire büyük bir gürültü duydu. Bir ayı, mağaranın derinliklerinden çıkıyordu.
Çoban çok korkmuştu ama bir an bile duramadı. Hızla geri dönmeye başladı. Ayı onu kovalıyordu. Çoban, tüm gücüyle koştu. Kaygan taşlarda kaydı, düştü ama pes etmedi. Sonunda, mağaranın ağzına ulaştı ve dışarı fırladı.
Annesi ve babası, Çoban'ı görünce çok sevinmişlerdi. Oğullarının ne kadar cesur olduğunu görmüşlerdi. Çoban da yaşadığı macerayı onlara anlattı. O günden sonra, Çoban dağların en cesur keçisi olarak anıldı. Ve her gece, yıldızlara bakarken, o gizemli mağarayı ve içindeki harikaları hatırladı.