• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Sanatçılar Ceyda Düvenci - "Kızımı Formasız Okula Göndermem"

Papatya

V.I.P
V.I.P


1.5 yaşında bir kızı olan Ceyda Düvenci: "Kızımı büyük paralar ödenen okullara ya da forma giydirmeyen bir okula göndermeyeceğim. Kızımın, tüketim içinde olacağı bir hayat yaşamasını istemiyorum"

'Umutsuz Ev Kadınları' isimli dizide beş çocuklu 'Elif' olarak ekranlara konuk olan Ceyda Düvenci; hem meslek hayatında, hem de özel hayatında mutlu bir kadın. Her zaman kalabalık bir ailesinin olmasını hayal eden ünlü oyuncunun, 1.5 yaşında Melisa isimli bir kızı var. Ariel ve Migros işbirliğiyle düzenlenen 'Kıyafet Bağış Projesi'nde 10 bin çocuğa kıyafet dağıtan ünlü oyuncu ile buluşup; hem sosyal sorumluluk projelerini, hem kariyerini, hem de özel hayatını konuştuk.

"HAYATA DÖNDÜM..."

Kızınız Melisa doğduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Çocuk; evliliği ve bireyleri çok değiştiriyor. Hala bu mucizeye alışmaya çalışıyorum. Anne olmanın bende yarattığı en önemli değişiklik; birey olarak kendime daha fazla önem vermeye başlamam oldu. Anneçocuk ilişkisinin bağımlı yaşanmasını sevmiyorum.

İş hayatınızda nasıl değişiklikler oldu?

1.5 yıl sağlık problemleri ile uğraştığımız için bir şey yapamadım ama son dört aydır kendi hayatıma döndüm. Bence çocuk da bir birey ve onun da kendine göre bir hayatı var. Ben sadece ona kılavuzluk yapabilirim, camı kırıp imdat düğmesine bastığında orada olabilirim. Bunun için de kendimi hem kişisel, hem de mesleki olarak geliştirmem gerekiyor. Bunun için de; okuyorum, yurt dışına gidip sergi, konser ve etkinlikleri izliyorum.

"ACIMASIZ BİR ANNEYİM"

Nasıl bir annesiniz?

Ben bu konularda acımasızım galiba. Melisa'ya kesinlikle kıyafet alışverişi yapmıyorum. Kızımı; arkadaşlarımın çocuklarından kalan kıyafetlerle büyütüyorum. Aynı şey oyuncaklar için de geçerli.

Neden böyle davranıyorsunuz?

Yokluğu bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Büyük paralar ödenen okullara göndermeyeceğim kızımı. Ayrıca forma giydirmeyen okula da göndermeyeceğim. Karşıyım böyle şeylere. Çok fazla tüketim içinde olacağı bir hayat yaşamasını istemiyorum. '

"ELİF' EKSTREM BİRİ"

'Umutsuz Ev Kadınları'nda beş çocuklu bir anneyi oynuyorsunuz. Tek çocuk mu, yoksa kalabalık bir aile mi isterdiniz?

Kalabalık aile her zaman hayalimdi ama kısmet değilmiş...

'Umutsuz Ev Kadınları' gerçekten umutsuz mu?

'Elif', çok olay bir kadın benim için. Evine hakimiyeti, eşi 'Ömer'e olan aşkı, yokluk içinde dört çocuk bakması ve beşinciyi doğurması... Öyle bir hayat, mucize gibi... Onun hayatı bana çok ekstrem geliyor. O yüzden 'Elif'ten çok şey öğreniyorum; her şeye yetişebilmesi, eşiyle sorunları çözme yöntemi gibi. Zaten seyirci de 'Elif'i çok seviyor.

Sizce mutluluğun formülü nedir?

Verilebilecek formül yok! Yaşam hakkında birinin başkalarına öğüt vermesini doğru bulmuyorum. Bu konuda söyleyebileceğim tek şey, herkesin kendine ait bir alanı olmalı. Sadece evliliklerde değil, her ilişki için geçerli bu.

"OKUL AÇACAĞIM"

Yaz aylarında eşiniz ile aranızın bozulduğu yönünde haberler çıkmıştı...

Kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil!

Yeni projelerinizi öğrenebilir miyiz?

Tiyatro projemiz var; iki kişilik bir oyun. Bir de film projesi var. Ayrıca yaratıcı drama eğitimi alıyorum. Ocak ayında bir okul açmayı planlıyorum. Bir arkadaşımla ortak açacağız. Ezo Sunal'ın da bu proje içinde yer almasını arzuluyoruz. Drama derslerinin verildiği, kişisel gelişim kurslarının bulunduğu, sahnesi olan bir okul olacak.

"ALKOLİK 'BENNU'DAN BİLE İYİ ŞEYLER ÇIKARIRIM"

"Televizyon dizilerinde oynayarak tatminkarlık yaşayacağımı düşünmüyorum açıkçası. Ancak oynadığım her karakter için de 'İyi ki oynadım' derim. 'Binbir Gece'deki alkolik 'Bennu'dan bile iyi bir şeyler çıkarabilirim; alkolün bir kadını nasıl yok ettiğini, insanın sevilmediği için kendini nasıl kandırdığını... 'Umutsuz Ev Kadınları'ndaki 'Elif' ve 'Ömer'de ise alt metinde o kadar büyük bir aşk var ki... Tabii ki bu anlattıklarım görebilen için geçerli."

"BİR ANNE OLARAK AZ TÜKETMEKTEN YANAYIM"

Ariel, Migros ve Acil İhtiyaç Projesi Vakfı'nın işbirliğiyle düzenlenen 'Kıyafet Bağış Projesi' için yola çıktık. Bu etkinlik, Ariel'in geleneksel hale getirdiği bir proje... Acil İhtiyaç Projesi Vakfı'nın giysi dağıttığı, benim de çocuklara yazılan notları teslim ederek destek verdiğim bir kampanya. Bu proje kapsamında; Migros mağazalarından alınan her Ariel markalı ürünle, yardıma ihtiyacı olan 10 bin çocuğa yeni giysiler hediye edildi.

Meslek hayatımda 17'nci yılım bitiyor, 18'inci yılıma giriyorum ama kendimi faydalı hissettiğim tek alan da sosyal sorumluluk projeleri. Doğru adreslere doğru yardımlar yapıldığında ya da insanlar doğru aydınlatıldığında kendimi tatmin olmuş hissediyorum.

Sıklıkla sosyal sorumluluk projelerinin içinde yer alan bir anne olarak az tüketmekten yanayım. İhtiyacım olmayan şeyleri de ihtiyacı olanlara veririm.

"GÜLEN YÜZLERİ BENİ ÇOK ETKİLEDİ"

Kıyafet Bağış Projesi' nedeniyle ilköğretim öğrencileriyle buluşan Ceyda Düvenci "Çocuklarda beni en çok etkileyen şey; yokluğa rağmen gülen yüzleri ve umut içinde olmaları" dedi.

 
Geri
Top