Ben hayal kırıklığının kıyılarında dolaşırken, bu arada içeri Kafka Market`in sahibi girdi. Kahvede okey oynuyormuş, kasiyer kızlardan biri koşarak gidip çağırmış. Herhalde "Markete tuhaf biri geldi. Kafka diye bir romancıyı sorup duruyor," demiştir. Marketin sahibi yüzündeki teri silerken, "Buyurun beyefendi, sorun nedir?" diye sordu. "Efendim," dedim.
"Marketimize ünlü romancı Kafka`nın adını koymanız beni çok heyecanlandırdı ve sevindirdi, sizi tebrik etmek için geldim," dedim. Market sahibi zararsız bir deli olduğuma kanaat getirmiş olacak ki derin bir soluk aldı: "Yok kardeşim, ne romancı Kafka`sı diyorsun sen. Bu Kafka, Kafkas Kartalı`nın kısaltılmışıdır. O kadar. Ben esasen o kartalı çok severim de. Gökyüzünde öyle bir süzülüşü vardır ki, bir görseniz. Ah Kafkas Kartalı ah..."
"Marketimize ünlü romancı Kafka`nın adını koymanız beni çok heyecanlandırdı ve sevindirdi, sizi tebrik etmek için geldim," dedim. Market sahibi zararsız bir deli olduğuma kanaat getirmiş olacak ki derin bir soluk aldı: "Yok kardeşim, ne romancı Kafka`sı diyorsun sen. Bu Kafka, Kafkas Kartalı`nın kısaltılmışıdır. O kadar. Ben esasen o kartalı çok severim de. Gökyüzünde öyle bir süzülüşü vardır ki, bir görseniz. Ah Kafkas Kartalı ah..."