Christina Baker Kline – Öksüzler Treni

yilmaz27

Ne Mutlu Türküm Diyene
Site Yetkilisi
Süper Moderatör
Kahve
Kahve
Kahve
Kahve
Hayaletlere inanırım. Onlar bizi arkalarında bırakanlar ve sık sık ziyareƟmize gelenlerdir. Bu dünyada neler olup biƫğini kimse bilmez ya da umursamazken, onların etraķmda olduğunu, beni izleyip yaşadıklarıma şahitlik ettiklerini pek çok kez hissetmişimdir. Ben doksan bir yaşındayım. Bir zamanlar hayatımda olan herkes, artık birer hayalet. Bazen bu ruhlar bana insanlardan ya da Tanrı’dan daha gerçekmiş gibi geliyorlar. Tıpkı örtünün altinda kabaran ekmek hamuru gibi ağırlıklarıyla, yoğunluklarıyla ve sıcaklıklarıyla sessizliği dolduruyorlar. Büyükannemin şenaatle bakışları ve talk pudrasıyla pudralanmış teni… Ayık bir şekilde kahkahalar atan babam… Bir ezgi mırıldanan annem… Bu hayali dünya, karamsarlıktan, alkolden ve kederden arınmıştı. Onların hayaletleri, beni yaşarken hiç yapmadıkları kadar avutup koruyordu. Bazen cennetin ne olduğunu düşünüyorum. Sanırım cennet, diğerlerinin haƨralarıyla hayaƨmızı sürdürdüğümüz bir yer olsa gerek. Belki de ben şanslıyım. Dokuz yaşındayken bana anne ve babamın hayaletleri, yirmi üç yaşında ise gerçek aşkımın hayale verildi. Ve kız kardeşim, Maisie, o da omzumdaki bir melek. Ben dokuz yaşındayken, o on sekiz aylık.



Yirmi yaşına basƨğımda, on üç olmuştu. Şimdi ben doksan bir, o ise seksen dört yaşında ve hâlâ yanımda. Belki yaşamanın yerini hiçbir şey tutmaz, ama bana bir seçenek verilmedi. Onların varlığıyla avunabilir ya da kendimi koyuverip, kaybettiklerimin yasını tutabilirdim. Hayaletler bana yola devam etmemi fısıldadılar.
 
Geri
Top