Bunu okuduğun zaman hatırladığından daha yaşlı olacaksın. Senin karaciğer lekelerinin resmi adı hiperpigmentli lentigine’dir. Kırışıklığın anatomideki resmi adı ise rhytıdosis’tir. Suratının üst kısmındaki çizgiler, yani alnındaki ve gözlerinin çevresindeki rhytidosis’ler dinamik kırışıklardır, bunlara hiperfonksiyonel yüz çizgileri de denir ve deri altındaki kasların hareket etmesiyle oluşurlar. Suratın alt kısmındaki çoğu kırışıklık güneş ve yerçekiminin oluşturduğu statik rhytidosis’lerdir. Aynaya bakalım. Haydi aynada yüzüne bak. Gözlerine, dudaklarına bak. Karşında en iyi bildiğini sandığın şey duruyor. Derin üç temel katmandan meydana gelir. Dokunabildiğin kısmına stratum corneum denir; alttaki yeni hücreler tarafından yukarı itilen ve ölü deri hücrelerinden meydana gelen yassı bir katmandır. Dokununca hissettiğin o yağlı şey, seni mikrop ve mantardan koruyan yağve ter tabakası, asit katmanıdır. Onun altında dermis yer alır. Dermis’in altındaysa bir yağtabakası vardır. Yağın altında yüzündeki kaslar yer alır.
Belki bunların hepsini Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki 201 kodlu anatomi dersinden hatırlıyorsundur. Ama belki de hatırlamıyorsundur. Udžstdudağını yukarı kaldırdığında -en öndeki dişin, hani şu müze bekçisinin kırdığı dişini gösterdiğinde- levator labii superioris kasın harekete geçmiş demektir. Dudak büken kasın. Haydi yaşlı bir atın sidiğini kokluyormuşsun gibi yapalım. Kocanın arabanızda az önce kendini öldürdüğünü hayal et. Dışarı çıkıp sürücü koltuğundaki pisliğini temizlemek zorunda olduğunu hayal et. Sahip olduğun tek arabanın bu olduğunu bilen herkes bakarken, işe gitmek için hâlâ bu leş gibi kokan paslı demir yığınını sürmek zorundaymışsın gibi yapalım. Bunlar sana herhangi bir şey hatırlatıyor mu?
Belki bunların hepsini Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki 201 kodlu anatomi dersinden hatırlıyorsundur. Ama belki de hatırlamıyorsundur. Udžstdudağını yukarı kaldırdığında -en öndeki dişin, hani şu müze bekçisinin kırdığı dişini gösterdiğinde- levator labii superioris kasın harekete geçmiş demektir. Dudak büken kasın. Haydi yaşlı bir atın sidiğini kokluyormuşsun gibi yapalım. Kocanın arabanızda az önce kendini öldürdüğünü hayal et. Dışarı çıkıp sürücü koltuğundaki pisliğini temizlemek zorunda olduğunu hayal et. Sahip olduğun tek arabanın bu olduğunu bilen herkes bakarken, işe gitmek için hâlâ bu leş gibi kokan paslı demir yığınını sürmek zorundaymışsın gibi yapalım. Bunlar sana herhangi bir şey hatırlatıyor mu?