Cihat Burak, 1943 yılında Güzel Sanatlar Akademisi’nde mimarlık eğitimi almıştır. Ressam ve aynı zamanda mimar olan Cihat Burak her resminde içtenlik, arınmışlık, yapmacıksız ve çocuksu bir üslupla öyküler anlatmıştır. Tarihsel Anadolu ve halk kültürü ile Batı kültürünü birleştiren bir taban üzerinde, düşündürürken gülümseten resimlerinde yaşadığı dönem içinde sosyal, politik ve kültürel tarihin bir yorumlayıcısı olmuştur. Yapıtlarında gerçekçi bir duyarlılıkla garip kentler, dolambaçlı yollar, kediler, kuşlar, çeşmeler, kalabalıklar, karışık bir yapı içinde yer almış, boş kalan yerler de renklerle doldurulmuştur. Gözlemci ayrıntıları önemseyen imgelem gücü zengin bir sanatçı duyarlılığı ile nesnelerin doğal yapıtlarını bozmadan naif, fantastik resimleri ile düşündürürken gülümsetmiştir. Mimarlığı geçinmek için, resmi ise sevdiği için yaptığını belirten sanatçının; metal baskı çalışmaları, porselen ve cam işleri ile pişmiş toprak heykelleri ve büstlerinde resimlerindeki gibi dışavurumculuk gözlenir. Sanatçıya göre ‘’Resmin temeli, desendir. Desen bilmeden ressam, bina bilgisi bilmeden mimar, anatomi bilmeden de doktor olunmaz.’’
