Çikolatanın tatlı cazibesi

Çikolatanın en keyifli etkilerinden biri yedikten sonra insanda oluşan kendini ‘iyi hissetme’ halidir. Çikolata aslında bildiğimiz kadarıyla 300’den fazla kimyasal madde içerirken şu sıralar bilim insanları, çikolatanın içerdiği özel kimyasal maddeleri ve kimyasal bileşimleri inceleyerek çikolata tüketmenin neden keyifli etkiler bıraktığını açıklamaya çalışıyor.

Bu kimyasal maddelerden en bilineni kafeindir ama çikolatada da az miktarda bulunur. Çikolatada teobromin de vardır; zayıf bir uyarıcıdır ve daha yüksek miktarlarda bulunur. Bu iki kimyasal maddenin (ve muhtemelen diğer maddelerin) birleşimi, çikolata yiyenlerin “enerjik” hissetmesini sağlayan bir etken.

Çikolatada bulunan başka bir madde de ‘feniletilamin’dir; güçlü bir uyarıcı olan amfetamin ile alakalıdır. Bütün bu uyarıcılar, dikkatli ve uyanık kalma yeteneğimizi kontrol eden beyin bölgelesindeki sinir taşıyıcılarının aktivitesini artırır.

Uyarıcılar geçici olarak iyi hissetmemizi sağlarken, çikolatanın bizi neden iyi hissettirdiğini söyleyen başka teoriler de var. Belki de en tartışmalı bulgular San Diego’daki Kaliforniya Nörobilim Enstitüsü’ndeki araştırmacılardan geldi. Onlara göre: “Çikolata, esrar gibi beyin üzerinde aynı etkiye sahip farmakolojik olarak aktif maddeler içerir ve bu kimyasallar çikolata özlemi ile ilişkili bazı psikozlardan sorumlu olabilir.” San Diego’da bu çalışmayı yapan Emmanuelle diTomaso (şimdi Harvard’da bir araştırmacı) ve Nörobilim Enstitüsü’nde araştırma yapmaya devam bu projenin başkanı Daniel Piomelli ile konuştum.

Peki bu nasıl çalışıyor? Beyin hücrelerinin, esrarın da aktif maddesi olan THC (tetrahydrocannabinol) için reseptörü (alıcı sinir) vardır. Reseptör hücre yüzeyde bir yapı olup, bazı moleküller üzerinde kitlenebilir ve böylece hücre duvarında sinyal taşıma durumu gerçekleşebilir. Emmanuelle diTomaso bunu “kilit ve anahtar” sistemi olarak tanımlıyor ve şöyle diyor: “Bu aktif bileşik, hücre zarında yer alan proteine kendini kilitler ve o hücre içinde bir tepki tetikler.” THC alındığında insanlar “uçmuş” hissederler.

Bununla birlikte THC çikolatada yoktur, bunun yerine anandamid denilen başka bir kimyasal ve nöron taşıyıcı bulunmuştur. İlginç bir şekilde, anandamid beyinde doğal olarak da üretilir. diTomaso ve Piomelli bu bulguya dayanarak çikolata yemenin insanları “uçmuş” yapmayacağını, aksine çikolatadaki bu bileşiklerin çikolata tüketildiğinde hissedilen iyi hal ile ilişkisi olabileceğini söylüyor.

Araştırma sonuçları gazete manşetlerindeydi. 1996 yılında, Piomelli’nin ilk çalışması yayınlandığında basın tarafından çok ilgi çekmiş ve çok sayıda çikolata şirketi temsilcisi tarafından aranıp ziyaret edilmişti. Piomelli’ye göre; “Onlar çok endişeliydi, kendi ürünleri üzerine doktor uyarısı koymak zorunda kalacaklardı”.

Anandamid diğer sinir taşıyıcılarında olduğu gibi, üretildikten sonra hızla bozulur. Piomelli ve ekibi çikolatadaki diğer kimyasalların ‘anandamid’in doğal yıkılımını engelleyebileceğini bulmuşlardı ki bu; doğal anandamid (veya tanıtılan anandamid) çikolata yediğimizde bizi daha uzun süre iyi hissettirdiği anlamına geliyor.

Çikolatanın beyindeki etkilerini anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerekmekte ve Piomelli’nin ekibi önümüzdeki yıl yayınlanmasını düşündükleri yeni bir çalışma üzerinde duruyorlar. Bu arada ben de kendi kendime bir kaç deney yapacak ve galiba sürekli gittiğim çikolata dükkanındaki farklı bütün çikolataları teker teker denemeye başlayacağım.
 
Geri
Top