Çocuklar Resimlerle Anlatır

Resim, çocuğun sınırlı kelime haznesiyle kurmaya çalıştığı sözel ifadesinin tamamlayıcısıdır. Çocuğun anlama, yetenek ve yaratma gücünün yansıması olarak ortaya çıkan resim etkinliği, aynı zamanda zihinsel gelişimin bir göstergesi olarak da dikkati çeker.

Bir resim defterinde gülümseyen güneş veya bulut, yaz-kış bacadan tüten duman, Cin Ali’nin iki yana açılan kol veya bacakları, biz yetişkinler için pek bir şeye benzemezler; “karalama”dır.



Çocuklar Neler Anlatıyor?

Oysaki çocuk elinden çıkmış en basit çizgi bile bir anlam içeriyor. Onun iç dünyası, yakın çevresiyle olan sorunları hakkında ipuçları veriyor. Mesela; insan resmi yapan çocuk, boynu kalın ve kısa çizerek veya hiç çizmeyerek, bize öfkesini kontrol etmede sorunlar yaşadığını anlatmak istiyor. Tıpkı bunun gibi, bir çocuğun resmindeki ayrıntılar, bize onların zihin dünyası ile ilgili oldukça önemli bilgiler verebiliyor. Pedagog Ali Çankırılı da Zafer Yayınları’ndan çıkan ‘Çocuk resimlerinin Dili’ adlı kitabında bu duruma değiniyor. Çankırılı, çizimlerine bakılarak çocuğun düşünüş biçiminin öğrenilebileceğini söylüyor.

İnsan figürleri-uzuvları ve bazı doğa figürleri, ebeveynlerin resimleri okuyabilmelerine yardımcı oluyor. Mesela resimde annenin elinden tutan küçük bir çocuk varsa, resmi çizen çocuk uzakta duruyorsa veya arkası dönükse yahut resimde hiç yoksa ciddi bir kardeş kıskançlığı olduğu sonucu çıkarılabilir. Kolları gövdeye bitişik yapanlar, ilişki kurmada zorluk çekiyor. Kolların hiç çizilmemesi, çevreyle kopuk ilişkilerin varlığına işaret ediyor. Normalden uzun çizilen kollar, bir yönden çalma alışkanlığının, bir başka yönden güç ve kontrolün ifadesidir. Kısa çizilen kollar ise belirgin arzu ve isteklerden yoksunluğu anlatıyor.

Resimler Çocuğun İfadelerinin Tamamlayıcısıdır

Resim, çocukla iletişim kurmakta karşılaşılan güçlükleri aşma konusunda yetişkine yardımcı olur. Oyun gibi resim de, çocuğun ilgisini canlı tutar ve farkında olmadan, en doğal haliyle, onun kendini ifade etmesini sağlar. Resim, çocuğun sınırlı kelime haznesiyle kurmaya çalıştığı sözel ifadesinin tamamlayıcısıdır.

Resimler Çocuğun Sıkıntısını Yansıtır

Resimler bize çocukların düşünüş biçimlerinin yanı sıra, duygusal ve sosyal durumları, diğer çocuklar ve yetişkinlerle olan ilişki biçimlerini ve bu ilişkilerde yaşadıkları sorunları yansıtır ve bu sorunların çözüm biçimleri ile ilgili ipuçları verirler.

Her Bir Figür Ayrı Anlam Taşır

Özellikle aile ve okul resimleri, çocukların içinde yaşadıkları çevre ve ilişkileri hakkında pek çok şey anlatır. Bu resimlerde aile üyelerinin ya da okul arkadaşları ve öğretmenlerin kâğıt üzerinde konumlandırılışı, kimin önde kimin arkada olduğu, figürlerin nasıl çizgilerle çizildiği ve her bir figür için kullanılan renkler ayrı ayrı anlamlar ifade etmektedir.

Yakın çevre ilişkilerini konu alan resimlerde, açıkça ifade edilen şeylerin ötesinde, çizimlerin öyle biçim ve içerik özellikleri vardır ki, bunlar çocuğun duygu ve davranışlarını simgesel olarak anlatır. İlişkide olduğu kişilerin resmini çizerken, bu özellikler çocuk tarafından bilincinde olmaksızın dışa vurulur.


Hangi Yaşta Ne Çizilir?

• Yaş ilerledikçe karalamaların yerini çizgiler alır. 2-4 yaş arası karalama dönemidir.
• İki yaşında bir çocuk yönü olmaksızın çizgi çizmeyi taklit eder.
• 2, 5 yaşında yatay ve dikey çizgileri yapabilir.
• Üç yaş çocuğu kabaca bir yuvarlak çizebilir. Bu yaş çocuğundan adam çizmesi istendiğinde tipik olarak büyük bir daire ile içen göz ve ağızdan oluşan ufak daireler koyabilir.
• Dört yaş çocuğu bu yuvarlağa bacaklar ve kolları da ekleyecektir. İlerleyen yaşlarda çizdikleri figürlere ayrıntılar ekleyecektir.
• Çocuk kendisi için önemli olan ayrıntıları daha büyük olarak çizecektir.
• Altı yaşından önce mekâna yerleştirme ve oranlar abartılı olabilir; altı yaşından sonra gerçekçi oranlar ortaya çıkacaktır.
• Karalama döneminde çocuk renkleri ayırt edemez, renklerin bilinçli olarak kullanması 4-5 yaşlarında başlar.

Resim Çocuğun Hayal Gücünü ve Yaratıcılığını Geliştirir

Resmin çocuk gelişiminde sağlayacağı en önemli avantajlardan biri de yaratıcılığın gelişimidir. Büyüme yolculuğu boyunca çocuğun üzerinde büyüklerin isteklerinin yanı sıra içinde bulunduğu grubun isteklerini uygulama arzusunun da getirdiği önemli bir baskı vardır.

Yetişkinler Nelere Dikkat Etmeli?

Bu sebeple, çocuğun resimlerinde ya da davranışlarında kendi dışındaki modelleri taklit etmesi ve onlara uyması engellenmemelidir. Zaman içinde her çocuk kendi tarzını yaratacaktır. Bu süreçte bizlere düşen, çocuğun kendini özgürce ifade edebilmesini sağlamaktır. Böylece çocuk yaşamında karşılaştığı her durum için kendi bireysel yaklaşımını kullanmak üzere cesaretlendirilmiş olur. Bu davranış biçimi biz yetişkinler için çocuk gelişiminde dikkat edilmesi gereken en temel kavramlardan biridir.

Çocuklar yaratıcılıklarını ortaya koymak için özel bir uyarıma gereksinim duymazlar. Her çocuk herhangi bir engelleme olmaksızın, kendinde var olan yaratıcılık dürtülerini kullanabilir.

Çocuk resimlerinde kurallar yoktur, hayal güçleri ve yaratıcılıkları vardır. Bu nedenle çocuk resimlerine bakarken yetişkin gözüyle bakmanın dışında bir yaklaşım sergilemek gerekir. Çünkü çocuk resimleri göründüğünden çok daha fazla şey anlatır. Tıpkı Antoine de Exupery’nin bir çocuğun gözünden büyülerin dünyasını anlattığı “Küçük Prens” öyküsünde olduğu gibi.

Öykünün altı yaşındaki kahramanı boğa yılanlarının avlarını çiğnemeden yuttuğu bilgisini edinmiştir ve bu bilgiyle bir hayvanı yutmakta olan bir boğa yılanı resmeder. Şaheseri olarak gördüğü resmini büyüklere gösterir ve onlara yapmış olduğu bur resimden korkup korkmadıklarını sorar ancak onlardan aldığı “Korkmak mı? Neden bir şapkadan korkalım ki?..” yanıtı karşısında büyük bir şaşkınlık ve hayal kırıklığı yaşar. Evet, Antoine de Exupery’nin kahramanı küçük prensin bir hayvanı yutmakta olan boğa yılanı resmi, gerçekten de yetişkin gözüyle ilk bakışta bir şapkaya benzemektedir. Ancak unutmayalım, çocuk resimleri gördüğünden çok daha fazla şey anlatır!
 
Geri
Top