• Merhaba Ziyaretçi.
    "Minimalist Fotoğraflar" konulu yarışmamız başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de yarışmada görmek istiyoruz...

Çocuklardan Tanrıya Mektuplar

Dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan çocuklar, büyüklerin değil kendi kafalarının, çocuk dünyalarının tanımladığı, büyük bir güven duyup, büyük bir umutla bağlandıkları "çocukların tanrısı"na bir dolu mektup yazmışlar. Eric Marshall ve Stuart Hample adlarında iki yazar da bu mektuplar arasında uzun bir çalışma yapıp bazılarını kitaplaştırmışlar. Çoğu inanılmaz saflık ve ciddiyet içinde. Ama yine de ister istemez gülümsetiyor insanı. (Lütfen bunları sadece küçük çocukların yazdığını unutmayın, kesinlikle dini herhangi bir yön aramaya çalışmayın.)

- Sevgili tanrı, geçen hafta Newyork'a gittiğimizde Sen Patrick Kilisesini gördüm. Bayağı güzel bir evde oturuyorsun (Frank).

- Sevgili tanrı. Eğer ben tanrı olsaydım, bu kadar iyi olmazdım. Bunu aklından çıkarma (Michelle).

- Canım tanrı. Kucaklaşmayı sen mi buldun? Çok güzel bir şey (Brenda).

- Sevgili tanrım niçin hiç TV'ye çıkmıyorsun? (Kim).

- Sevgili tanrı öğretmen günlerin önce kısaldığını, sonra uzadığını söyledi. Artık bir karar vermelisin (Mindy).

- Sevgili tanrı. Eğer öldükten sonra yaşayacaksak, niye öldürüyorsun?

- Sevgili tanrı sen zengin misin, yoksa sadece ünlü mü? (Steven).

- Sevgili tanrı bu soğuklar ne işe yarar? (Rodaw).

- Sevgili tanrı yeni öyküler yazamaz mısın? Yazdıklarının hepsini okuyup, bitirdik ve yeniden başa döndük (Terry).

- Sevgili tanrı yağmur yağdığında ne kadar süreceğini nereden biliyorsun? Kitabını okudum ve beğendim. O kadar fikirler nereden aklına geldi? (John).

- Doktor olmak istiyorum. Ama o aklına gelen nedenden değil (Fred).

- Niçin daha sonra yeni hayvanlar bulup göndermedin? Hâlâ eskileri ortada dönüp dolaşıyorlar (Johny).

- Şu her gün ezip durduğum karıncaların umarım sence bir önemi yoktur (Alis).

- Gönderdiğin bebeği geri almazsan, odamı temizlemem (Joy).

- Kiliseye sözüm yok, ama kuşkusuz daha iyi müzikler yazabilirsin. Umarım yazdıklarıma kırılmazsın (Dostun Barry).

- Eğer hiç kimse bilmeyecekse, iyi olmanın ne yararı var? (Mark).

- Sevgili tanrı hıncımı aldım, teşekkürler (Raymond).

- Ne olur beni kuş yap. Söz veririm senden uzun süre bişi istemiycem (Lee).

- Bi kere kar yağdırdın okul kapandı. Bi daha yapsana (Guy)
 
Gönderdiğin bebeği geri almazsan, odamı temizlemem (Joy).

Şu her gün ezip durduğum karıncaların umarım sence bir önemi yoktur (Alis).

Doktor olmak istiyorum. Ama o aklına gelen nedenden değil (Fred).

Sevgili tanrı. Eğer öldükten sonra yaşayacaksak, niye öldürüyorsun?

Valla bu çocuklar süper :)
 
Sevgili Tanrı Tabiat Ana sizin aileden mi?
Linda 3

Sevgili Tanrı Oğlanlar kızlardan daha mı üstün. Biliyorum sende onlardansın ama gene de dürüst olmaya çalış.
Sylvia.

Sevgili Tanrı, evet ben anlaşmamızın yarısını yaptım. Bakalım bisiklet nerede kaldı?
Bert

Sevgili Tanrı, şu andaki eksiklerimi yazıyorum: yeni bir bisiklet, bir kimya seti, köpek, film makinesi, beyzbol eldiveni.
hepsini gönderemezsen birazı da olur.
seni seven eric --5 yaşında-
not: noel baba'nın olmadığını biliyorum.

Canım canım Tanrı,
astronotları öyle yukari firlatip firfir döndürmelerinden ödüm kopuyor. n'olur onların bizim evin çatısına düşmelerine izin verme.
dostun norman --4.5 yaşında-

Sevgili Tanrı,
lütfen bana bir midilli gönder. senden şimdiye kadar hiçbir şey istemedim. bunu da herhalde unutmazsın.
bruce --4 yaşında-

Sevgili Tanrım,
insanlarin ölmelerine izin verip yenilerini yapmak yerine neden elindekileri tutmuyorsun? jane --6 yaşında-

Sevgili Tanrı,
sahiden var mısın? bazıları buna inanmıyor: eğer varsan gecikmeden bir şeyler yapmanda fayda var.
harriet ann --6 yaşında-

Tanrı'cım,
üst kattakiler durmadan bağıra çağıra kavga ediyorlar. bence yalnızca çok iyi arkadaşların evlenmesine izin vermelisin.
nan --5 yaşında-

Sevgili Tanrım,
ne diye bu kadar çok insan yarattın. başka bir dünya daha yapıp fazlalıkları oraya koyamaz mısın?
j.b. --7 yaşında-

Sevgili Tanrı,
sen tuhaf ne yaparsan yap herkes hayran oluyor; ama ben ufacık bir şaka bile yapsam yiyorum fırçayı.
jodie --6.5 yaşında-

Sevgili Tanrı,
bizi hiç merak etme çünkü bizimkiler çok dindar.
teddy --9 yaşında-

Sevgili Tanrı,
bende senin dışında bütün liderlerin resmi var. norman --6 yaşında-

Sevgili Tanrı,
zürafaların görünümünü isteyerek mi böyle yaptın, yoksa yanlışlıkla mı oldu?
norman --4 yaşında-

Tanrım,
incil'de neden hiç karının adi geçmiyor? yoksa incil'i yazarken daha evlenmemiş miydiniz?
larry --6 yaşında-

Sevgili Tanrım,
tamam incil'de öbür yanağını çevir dedin biliyorum; ama kardeşim gözüme vurunca ne yapacağım?
sevgiler, teresa --5 yaşında-

Sevgili Tanrı,
senin yaşına geldiğimde tıpkı senin gibi olmak istiyorum. tamam mı?
tommy --4 yaşında-

Sevgili Tanrı,
tanry oldugunu nasıl bilebildin?
charlene --3 yaşında-
 
arkadaşım Biz Müslümanlar Rabbimizin her na ad ve şart altında olursa olsun incitilmesini ve bunun defaten yayılmasını hazmetmemeliyiz.. lütfen bu konuları toparla ve yayından kaldır...Çünkü Allah cc. aheddır, samed dir. Zihinleri bulandırmamak lazım gelir.
 
Bismillâh’ın bir adım ötesine doğru


Besmele bize çok şey öğretir.

Biz her Besmele çektiğimizde, Allah’ı hatırlarız.

Biliriz ki, biz hangi iş için Besmele çekiyorsak, o işte ancak Allah’ın yardımıyla başarılı olabiliriz.

Hergün, gözümüzü açtığımız andan itibaren, her türlü işimizde Allah’ın adını anarız. Hayatımızın bütün aşamalarında Allah’ı hatırlarız. Böylece, Allah’a olan inancımızı hergün bir kat daha pekiştirmiş oluruz.

En büyük kazancımız ise, Allah’ı daha iyi tanımak konusunda ortaya çıkar.

Evet, Besmele, bize Rabbimizi tanıtır.

Önceki bölümlerde ele aldığımız örnekleri hatırlayalım:

Bir zeytin tanesi, bir bardak süt, bir kaşık bal, bir yumurta. Bunlarla, Allah’ın bizim için nasıl mucizeler yarattığını gördük.

Gezdiğimiz ve girip çıktığımız yerlerde Besmele çekerken, yerde ve gökte her yerin Allah’a ait olduğunu hatırladık.

Yatarken ve kalkarken Besmele çektikçe, her ânımızın ve her halimizin, Allah’ın gözetimi altında bulunduğunu gördük.

Her Besmele çekişimizde Onun bizi bildiğini ve işittiğini bir kere daha hatırladık.

Kısacası, Bismillâh sözü, bize şu anlamları öğretti:

Herşey Allah’ındır. Allah herşeyi bilir, herşeyi görür, herşeyi işitir. Onun gücü herşeye yeter. O her zaman bizimledir. Her iş Onun izniyle ve yardımıyla olur.

Böylece, genel olarak Besmele üzerinde durduk. Sadece Bismillâh demekle de bu anlamların dile getirilebileceğini gördük. Şimdi ise, öğrendiklerimizin bir adım daha ötesine geçeceğiz.

Çünkü biz Besmeleyi, daha uzun şekliyle, yani, Bismillâhirrahmânirrahîm olarak da biliriz.

Bismillâh, “Allah’ın adıyla” demektir.

Bismillâhirrahmânirrahîm ise, “Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla” demek olur.
Şimdi, Besmele çekerken niçin Allah’ı “Rahmân ve Rahîm” olarak andığımız konusuna gelelim.
 
arkadaşım Biz Müslümanlar Rabbimizin her na ad ve şart altında olursa olsun incitilmesini ve bunun defaten yayılmasını hazmetmemeliyiz.. lütfen bu konuları toparla ve yayından kaldır...Çünkü Allah cc. aheddır, samed dir. Zihinleri bulandırmamak lazım gelir.

Konuda din hakkında rencide edici veya forum kurallarına aykırı bir taraf yoktur. Konu eğlence amaçlı açılmış olduğundan konunun kaldırılmasını gerektiren bir durum görmüyorum ben
 
Geri
Top