• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Çok Konuşan Tavşan

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
ÇOK KONUŞAN TAVŞAN

Doğanın bütün renkleriyle bezenmiş birbirinden güzel çiceklere sahip, güneşin hiç eksik olmadığı tertemiz havasıyla yaşayan canlıların mutluluk içinde olduğu, yeşilin en güzel tonlarına sahip çayırları, sincapların üzerinde mutluluk içinde yaşadığı çam ağaçları ile çevirdiği sevgi dolu Toto ormanında sevimli bir tavşan yaşarmış.

Diğer canlılarla konuşmayı çok seven tavşancık, sürekli gevezelik edermiş. Bunun için karşısına çıkan herkese aklına ne geliyorsa sorarmış. Ama sevimli tavşanın çok konuşmasından ormandaki canlılar çok bunalmış. Gördüğü herkesin ansızın karşısına çıkarak dakikalarca en basit konulardan en önemsiz konulara kadar Toto ormanında yaşayanların özel hayatı hakkında sorular sorar, boş boş gevezelikler yapar herkesin vaktini boşuna harcarmış. Sevimli tavşanı üzmek istemeyen orman ahalisi sabırla tavşanın sorduğu soruları cevaplamaya çalışırlarmış.Ama tavşancık o kadar çok konuşurmuş ki, karşısındaki dayanamaz birşeyler uydururarak oradan uzaklaşırmış. Ormanda bulunanları sıktığını anlamayan geveze tavşan, uzaklaşanların arkasından üzgün üzgün bakarmış. Onun için gevezelik etmek gerekli ve herkesin yapması gereken bir şeymiş. Hele ki başkasının duymaması gereken özel şeyleri öğrenmiş ise hemen zıp zıp koşmaya başlar, ormanda karşısına kim çıkarsa yine aynı şeye devam edermiş.

Bu durumdan sıkılmış olan Toto Ormanının sakinleri, duruma bir çözüm bulabilmek için bir araya toplanarak kara kara düşünmeye başlamışlar. Herkes tavşanın ansızın önlerine çıkarak yaptığı gevezeliklere dair hikayeler anlatmış. Hem çok konuşan tavşanı kırmak istemediklerini hem de özel şeylerini başkasına anlattığı için ona kızdıklarını söyleyen ahali o kadar çok hikaye anlatmışlarki güneşin battığını bile farketmemiş. Uzun uzun süren bu öykülerden sonra orman halkı Bilge Dede'ye danışmaya karar vermişler.

Hep beraber Bilge Dede'ye giden ahali, tavşancık hakkında ne yapacaklarını en iyi bilenin o olacağından eminlermiş. Sıkıntıyı anlayan Bilge Dede hiç düşünmeden hemen Hızlı Havuç'u çağırmalarını istemiş. Adı gibi Hızlı Havuç hemen ormana yetişmiş. Orman ahalisi sorunlarını anlatınca, Hızlı Havuç gülmüş ve herkese ertesi günü beklemelerini söylemiş.

Ertesi sabah Hızlı Havuç yolda gezip arkadaş arayan çok Konuşan Tavşan'ın karşısına çıkmış. Tavşancık tam ağzını açıp merhaba diyecekken Hızlı Havuç öyle bir hızla konuşmaya başlamış ki, tavşancık neye uğradığını şaşırmış. Havucun anlattıklarının sonu bir türlü gelmeyince, Çok Konuşan Tavşan ne bir kelime edebilmiş, ne de vedalaşıp evine kaçabilmiş. Saatlerce Hızlı Havuç'u dinlemek zorunda kalan Tavşancık en sonunda yorgunluktan düşüp bayılmış. O günden sonra bir daha da asla kimseye gevezelik etmemiş.
 
Güzel şeydir gevezelik. Ama maalesef bizim toplumumuzda ve kültürümüzde hep susmak, pusup kalmak, içine sinmek 'efendilik' olarak görülüyor.
Zavallı tavşana yazık etmisler bence ama çok şirin hissettim okurken :-p
 
Geri
Top