Cümle Çeşitleri

Suskun

V.I.P
V.I.P
Cümle Çeşitleri
A. YÜKLEMİN TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER
1. Fiil Cümlesi
2. İsim Cümlesi

B. ÖĞELERİN DİZİLİŞİNE GÖRE CÜMLELER
1. Kurallı (Düz) Cümle
2. Devrik Cümle

C. ANLAM YÖNÜNDEN CÜMLELER
1. Olumlu Cümle
2. Olumsuz Cümle
3. Soru Cümlesi
4. Emir Cümlesi
5. Ünlem Cümlesi
6. Şart Cümlesi
7. İstek Cümlesi

D. YAPI BAKIMINDAN CÜMLELER
1. Basit Cümle

2. Birleşik Cümle
a. Girişik Birleşik Cümle
b. İç İçe Birleşik Cümle
c. İlgi Cümlesi
d. Şartlı Birleşik Cümle

3. Sıralı Cümleler

4. Bağlı Cümle

1. "ki"li Bağlı Cümleler
2. Diğer Bağlaçlarla Kurulanlar



A. Yüklemine Göre Cümleler

Bir cümlenin yüklemi ya çekimli bir fiil ya da ek-fiille çekimlenmiş bir isi olabilir.
Buna göre yüklemin türü bakımından cümleler ikiye ayrılır:
1. Fiil Cümlesi

Yüklemi çekimli bir fiil olan cümlelerdir.
Bu fiil şahıs ve kip eki alarak çekimlenir.
Türkçede (başka dillerde de) fiil cümlesi isim cümlesinden daha çok kullanılır.

Annem dün sessizce odama girdi. Beni yine, yorgun gözlerimin önünden hiç ayrılmayan, bir gün bile elimden düşmeyen, parmaklarımın arasında ezilip büzülen kitabımın karşısında okumaktan gözlerimin feri kaçmış, düşünmekten alnımı kırışmış gördü. En ziyade düşman olduğu bu cansız arkadaşıma kinli bir nazar attıktan sonra bir iskemle çekti, karşıma oturdu, bol bir nefes aldı. Belli ki mühim bir şey, çok düşünülen ve az söylenen endişelerden, aile üzüntülerinden birini bana açmak istiyordu. Bunu ben onun bir iğne izi kadar ince iki gölge ile, belirsizce çatılan kaşlarından anlamıştım, hatta bu keşfimde o kadar ileri gittim ki, bana, artık bu sefer katî bir tarzda, izdivaç meselesini açacağına bile hükmettim. İzdivaç meselesi... Hakikaten de hiç yanılmamıştım. "Kızım!" diye resmî, ciddî, yüksekten, kalın bir ses perdesiyle başladı, bir çok defalar dinlediğim fikirleri, sebepleri, delilleri, mukayeseleri kendine mahsus muntazam bir mantık zincirine bağlayarak, sakin, heyecansız ve soğukkanlı, söyledi, söyledi, son hükmünü de verdi:
-Sen ilkbahara kadar, mutlaka evleneceksin! (P. Safa, Gençliğimiz)

2. İsim Cümlesi

Yüklemi isim soylu bir kelime olup, ek-fiilin zamanlarından biri ile çekimlenmiş olan cümlelerdir.

Uzun bir yolculuktan sonra İncesu'daydık.
Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık.
İçinde kaybolup gittiğini sandığı bu kalabalık şehirde bir tek tanıdığı bile yoktu. Ama şimdi sevgili öğrencileri, vefalı arkadaşları, dostları var.
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
Arkada zincirlenen yüksek Toros dağları,
İsim cümleleri genellikle iki unsurdan, özne ve yüklemden meydana gelir.
İnsan, üç beş damla kan, ırmak, üç beş damla su
Bir hayata çattık ki hayata kurmuş pusu
Mehmet Emin Yurdakul, Cenge Giderken
Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur;
Sinem, özüm ateş ile doludur.
İnsan olan vatanının kuludur.
Türk evladı evde durmaz giderim.
Bu topraklar ecdadımın ocağı;
Evim, köyüm hep bu yerin bucağı;
İşte vatan, işte Tanrı kucağı.
Ata yurdun, evlât bozmaz, giderim.
Tanrım şahit, duracağım sözümde;
Milletimin sevgileri özümde;
Vatanımdan başka şey yok gözümde.
Yâr yatağın düşman almaz, giderim.

İsim cümlelerinde zarf ve bulunma ekli yer tamlayıcıları da kullanılır.
Anadolu'da dağların ve köylerin sonsuz bir biteviyeliği var.
Geyik, dağdan dağa atlarken güzel.
Bu sabah hava berrak.
Bahar geleli kargalar sınırsız bir neşe içinde.

İsim cümlelerinde nesneyle yaklaşma ve uzaklaşma ekli yer tamlayıcıcı az kullanılır.
Türk halkı bağımsızlığını, Ulu Önder'e ve onunla birlikte savaşanlara borçludur.
Ek-fiil, isim soylu kelimelerin sonuna gelerek onların yüklem olmasını sağlayan, ek hâlindeki fiildir. "imek" fiilinin ek olarak kullanımıdır. Genellikle bitişik yazılır.


Ek-Fiil, üç kipe göre çekimlendiğinde yüklem olur:

1. Geniş zaman
İsim soylu kelimelere kişi ekleri getirilerek yapılır. Bunlar geniş zaman eklerinin yerini tutar. Üçüncü kişilere "-dİr" eki getirilir.

"insanım, insansın, insan(dır), insanız, insansınız, insan(dır)lar"

"yorgun değilim, yorgun değilsin, yorgun değil, yorgun değiliz, yorgun değilsiniz, yorgun değiller"

Ben bir küçük kelebeğim.
Üstümüze doğan bir güneşsin sen.
Her taraf bugün bir başka güzel(dir).

2. -di'li (bilinen,görülen) geçmiş zaman
Ek-fiilin bilinen geçmiş zaman çekimi, kavramların ve varlıkların bilinen geçmişteki durumuna şahit olunduğunu gösterir.

"sevinçli idim, sevinçli idin, sevinçli idi, sevinçli idik, sevinçli idiniz, sevinçli idiler"

"sevinçli değildim, sevinçli değildin, sevinçli değildi, sevinçli değildik, sevinçli değildiniz, sevinçli değildiler (değillerdi)"

Bir güzelin hayranıydım. >>hayranı i-di-m
Dün daha heyecanlıydın. >>heyecanlı i-di-n
Merhametli biriydi. >>biri i-di

3. -miş'li (duyulan,anlatılan) geçmiş zaman
Ek-fiilin bilinmeyen (öğrenilen) geçmiş zaman çekimi, kavramların ve varlıkların öğrenilen geçmişteki durumunun başkasından duyulduğunu anlatır.

"küçük imişim, küçük imişsin, küçük imiş, küçük imişiz, küçük imişsiniz, küçük imişler"

"küçük değilmişim, küçük değilmişsin, küçük değilmiş, küçük değilmişiiz küçük değilmişsiniz küçük değilmişler (değillermiş)"

Suçlanan ben-miş-im. < ben imişim
Meğer sen ne çalışkan-mış-sın. < çalışkan imişsin
Adam yirmi yıldır evine hasret-miş. < hasret imiş

Dikkat!
Ben iyi bir oku-r-um. (Ek-fiilin geniş zamanı )
Hep iyi kitaplar oku-r-um. (Şahıs eki )
Benim oku-r-um anlayışlıdır. (İlgi eki ve iyelik eki)
 
Cümle Çeşitleri Konu Anlatımı


Konu Başlıkları


a. Yüklemin Türüne Göre Cümleler

1. Fiil (Eylem) Cümlesi​
2. İsim (Ad) Cümlesi​
b. Yükleminin Yerine (Öge Dizilişine) Göre Cümleler
1. Kurallı (Düz) Cümle​
2. Devrik (Kuralsız) Cümle​
3. Eksiltili (Kesik) Cümle​
c. Anlamına Göre Cümleler
1. Olumlu Cümle​
2. Olumsuz Cümle​
3. Soru Cümlesi​
4. Ünlem Cümlesi​
d. Yapısına Göre Cümleler
1. Tek Yüklemli (Basit) Cümle​
2. Birden Çok Yargı Bildiren (Birleşik) Cümleler​
a. Fiilimsi Bulunan (Girişik Birleşik) Cümle​
b. Şartlı Birleşik Cümle​
c. İç İçe Birleşik Cümle​
3. Birden Çok Yüklemli (Sıralı) Cümle​
4. Bağlacı Olan (Bağlı) Cümle​

Cümle, yargı bildiren sözcük ya da söz öbeğidir.

Bir sözün yargı bildirmesi, şahıs ve kip bildirecek biçimde çekimlenmesine bağlıdır. Bu özelliği gösteren tek bir sözcük cümle olabileceği gibi birbirini tamamlayan birçok sözcük de cümle özelliği gösterebilir.

Cümleler; yüklemin türüne, yerine, anlamına ve yapısına göre dört grupta incelenir.

a. Yüklemin Türüne Göre Cümleler

1. Fiil (Eylem) Cümlesi
Yüklemi çekimli bir fiilden oluşan cümlelerdir.

Örnekler
» Ankara’da ekimden itibaren havalar soğur.
Bu cümlede “soğur” sözcüğü yüklemdir. Bu yüklem, “soğumak” fiillinin çekimlenmesiyle oluşturulduğu için cümle fiil (eylem) cümlesidir.

» Sait Faik, genellikle kısa hikayeler yazmıştır.
Bu cümlede “yazmıştır” sözcüğü yüklemdir. Bu yüklem “yazmak” fiilinin çekimlenmesiyle oluşturulduğu için cümle fiil (eylem) cümlesidir.


Yüklemin türü belirlenirken sözcüklerin yapım eki almadan önceki hali değil aldıktan sonraki hali dikkate alınır.

» Her sabah bahçedeki çiçekleri özenle sulardı.
Bu cümlenin yüklemindeki “su” ismi, “-la-” yapım ekini alarak “sulamak” fiiline dönüşmüştür. Yüklem fiil olduğuna göre cümle fiil (eylem) cümlesidir.

» Arkadaşımla hafta sonu buluşmak üzere sözleştik.
Bu cümlenin yüklemindeki “söz” ismi “-leş-” yapım ekini alarak “sözleşmek” fiiline dönüşmüştür. Yüklem fiil olduğuna göre cümle fiil (eylem) cümlesidir.

Yükleminde fiilimsi bulunan cümleler, fiil cümleleriyle karıştırılmamalıdır.

Örnek
» Mutluluğu artırmanın en kestirme yolu, paylaşmaktır.
Bu cümlenin yüklemindeki “paylaşmak” sözcüğü bir fiilimsidir. O halde bu cümle bir fiil cümlesi değildir.


2. İsim (Ad) Cümlesi
Yüklemi isim ya da isim soylu sözcüklerden (zamir, edat, fiilimsi) oluşan cümlelerdir.

Örnekler
» Evin mutfağı, oturma odasından genişti.
Bu cümlede “genişti” sözcüğü yüklemdir. Bu yüklem, “geniş” isminin ek fiille çekimlenmesiyle oluşturulduğu için cümle isim (ad) cümlesidir.


» Şairler, hayatları boyunca daima yalnızdır.
Bu cümlede “yalnızdır” sözcüğü yüklemdir. Bu yüklem “yalnız” isminin ek fiille çekimlenmesiyle oluşturulduğu için cümle isim (ad) cümlesidir.

Sesteş ve kökteş sözcükler yüklem olduğunda bu sözcüklerin cümledeki anlamı göz önünde bulundurularak yüklemin türü belirlenmelidir.

Örnek
» O yıllarda evimizin küçük bir bahçesi vardı.
» Yolcu treni Denizli’ye gece yarısı vardı.
“Var” sözcüğü ilk cümlede “mevcut olmak” anlamında kullanıldığı için isimdir. Bu nedenle ilk cümle isim cümlesidir. İkinci cümlede ise “ulaşmak” anlamında kullanıldığı için fiildir. Bu nedenle ikinci cümle fiil cümlesidir.


b. Yükleminin Yerine (Öge Dizilişine) Göre Cümleler

1. Kurallı (Düz) Cümle
Yüklemi sonda olan cümlelerdir.

Örnekler

» Sonbahar rüzgarı ağaçların yapraklarını döküyor.
Bu cümlenin yüklemi “döküyor” sözcüğüdür ve yüklem sonda olduğu için cümle kurallıdır.


» Son yüzyılın en önemli icadı cep telefonudur.
Bu cümlenin yüklemi “cep telefonudur” sözüdür ve yüklem sonda olduğu için cümle kurallıdır.

» Üretmeden tüketen toplumlar bağımsız değildir.
Bu cümlenin yüklemi “bağımsız değildir” sözüdür ve yüklem sonda olduğu için cümle kurallıdır.

Bir cümlenin kurallı olup olmadığını anlamak için sadece yüklemin yerine bakılır; diğer ögelerin yeri, cümlenin kurallı olup olmamasını etkilemez.

Örnekler
» Bahar aylarında bu kırlıkta papatyalar açar.
» Papatyalar bu kırlıkta bahar aylarında açar.
Bu cümlelerde “açar” sözcüğü yüklemdir. Diğer ögelerin yeri değişmesine rağmen yüklemin yeri değişmediği için bu cümlelerin ikisi de kurallı cümledir.


2. Devrik (Kuralsız) Cümle
Yüklemi sonda olmayan, başta ya da ortada bulunan cümlelerdir.

Örnekler
» Gidiyorum gurbeti gönlümde duya duya.
Bu cümlede “gidiyorum” sözcüğü yüklemdir. Yüklem sonda olmadığı için cümle devriktir.


» Her sabah bir kuş öter odamın penceresinde.
Bu cümlede “öter” sözcüğü yüklemdir. Yüklem sonda olmadığı için cümle devriktir.

» Birlikteki askerler hiç bu kadar çaresiz hissetmemişlerdi kendilerini aylar boyunca.
Bu cümlede “hissetmemişlerdi” sözcüğü yüklemdir. Yüklem sonda olmadığı için cümle devriktir.


3. Eksiltili (Kesik) Cümle
Yüklemi herhangi bir nedenle söylenmemiş cümlelerdir.

Örnekler
» Odanın dört duvarında birbirinden güzel tablolar …
Bu cümle, “vardı” ya da “asılıydı” gibi bir yüklemle tamamlanabileceği halde yüklem söylenmediği için eksiltili (kesik) cümledir.

» Ağacın altında kaval çalan bir çoban …
Bu cümle, “oturuyordu” ya da “gördük” gibi bir yüklemle tamamlanabileceği halde yüklem söylenmediği için eksiltili (kesik) cümledir.


Ek fiili düşmüş cümleler, eksiltili cümlelerle karıştırılmamalıdır. Ek fiili düşmüş cümlelerde yüklem vardır ancak eksiltili cümlelerde yüklem yoktur.

Örnekler
» Ege’nin her köyü, kasabası bir başka güzel!
Bu cümlede “güzel” sözcüğünün aldığı “-dir” ek fiili (güzeldir) düşmüştür ancak yüklem bulunduğu için cümle eksiltili değildir.

» Onun odası her zaman böyle dağınık.
Bu cümlede “dağınık” sözcüğünün aldığı “-tır” ek fiili (dağınıktır) düşmüştür ancak yüklem bulunduğu için cümle eksiltili değildir.


c. Anlamına Göre Cümleler

1. Olumlu Cümle
Yüklemdeki yargının gerçekleştiği ya da gerçekleşebileceği anlamını taşıyan cümlelerdir.

Örnekler
» Şoför, yüksek sesle konuşan gençleri uyardı.
Bu cümle, yüklemindeki “uyarmak” eylemi gerçekleştiği için olumludur.

» Trenin penceresinden uçsuz bucaksız bozkıra bakıyordu.
Bu cümle, yüklemindeki “bakmak” eylemi gerçekleştiği için olumludur.


» Kursta bütün çocuklar saz çalmayı öğrenecek.
Bu cümle, yüklemindeki “öğrenmek” eylemi gerçekleşeceği için olumludur.

» Spor yapmak, her yaştan insan için faydalıdır.
Bu cümle, yüklemindeki “faydalı” yargısı gerçekleştiği, var olduğu için olumludur.


2. Olumsuz Cümle
Yüklemdeki yargının gerçekleşmediği ya da gerçekleşmeyeceği anlamını taşıyan cümlelerdir.

Örnekler
» Yeni taşındığımız semte bir türlü alışamadım.
Bu cümle, yüklemindeki “alışmak” eylemi gerçekleşmediği için olumsuzdur.

» Evi yaparken bahçedeki ağaçların hiçbirini kesmedik.
Bu cümle, yüklemindeki “kesmek” eylemi gerçekleşmediği için olumsuzdur.


» Fabrika atıklarından dolayı akarsular da temiz değildi.
Bu cümle, yüklemindeki “temiz” yargısı gerçekleşmediği, var olmadığı için olumsuzdur.

Bir cümlenin olumsuz olabilmesi için yükleminde “-me / -ma, -sız/ -siz/ -suz / -süz, yok, değil” ek ve sözcüklerinden birinin bulunması gerekir. Yükleminde bu ek ya da sözcüklerden biri bulunmayan cümleler olumludur.

Örnekler

» Onun bana yaptığı iyilikleri asla unutmayacağım.
Bu cümle, yükleminde “-ma” olumsuzluk eki kullanıldığı için olumsuzdur.

» Kısa boyu, sıska vücuduna rağmen çok korkusuzdu.
Bu cümle, yükleminde “-suz” olumsuzluk eki kullanıldığı için olumsuzdur.

» Kış mevsimi olduğu için Bodrum’da turist yoktu.
Bu cümle, yükleminde olumsuz bir sözcük (yok) bulunduğu için olumsuzdur.

» Pazardan aldığımız biberlerin hiçbiri acı değilmiş.
Bu cümle, yükleminde olumsuz bir sözcük (değil) bulunduğu için olumsuzdur.

» Babam, gençlik yıllarında sıkı bir güreşçiymiş.
Bu cümle, yükleminde “-me / -ma, -sız/ -siz/ -suz / -süz, yok, değil” ek ve sözcüklerinden biri bulunmadığı için olumludur.

İnsanların duygusal açıdan olumlu ve olumsuz bulduğu durumlar, olumlu ve olumsuz cümle türleriyle karıştırılmamalıdır.


Örnekler
» TEM’deki kazada bir petrol tankeri devrilmişti.
Bu cümlede “bir aracın devrilmesi” duygusal açıdan olumsuz bulunabilir ancak yüklemde olumsuzluk bildiren bir ek ya da sözcük bulunmadığı için cümle olumludur.

» Neyse ki bu feci kazada kimse ölmemişti.
Bu cümlede kimsenin ölmemesi duygusal açıdan olumlu bulunabilir ancak yüklemde “-me” olumsuzluk eki bulunduğu için cümle olumsuzdur.

Bir cümle; biçimce olumlu, anlamca olumsuz ya da biçimce olumsuz, anlamca olumlu olabilir.

Örnekler

» Sanatçı, uzun yıllardır ne şiir ne roman yayımladı.
Bu cümle, yükleminde olumsuzluk bildiren bir ek ya da sözcük bulunmadığı için “biçimce olumlu”dur. Ancak cümleden “sanatçının şiir ve roman yayımlamadığı” anlamı çıkarıldığı için “anlamca olumsuz”dur.


» Böyle soğuk bir havada dondurma yenir mi hiç?
Bu cümle yükleminde olumsuzluk bildiren bir ek ya da sözcük bulunmadığı için “biçimce olumlu”dur. Ancak cümleden “böyle bir havada dondurma yenmeyeceği” anlamı çıkarıldığı için “anlamca olumsuz”dur.

Bir cümle anlamca incelenirken yüklemdeki yargının zıddı düşünülmemelidir.

Örnekler

» Doktorlara göre hastanın durumu kötü değil.
Bu cümleden “hastanın durumunun iyi olduğu” anlamı değil “kötü olmadığı “anlamı çıkarılır. Dolayısıyla cümle biçimce de anlamca da olumsuzdur.

» İnsanlığa yararlı işler yapanlar hiçbir zaman ölmez.
Bu cümleden “insanlara yararlı işler yapanların yaşadığı” anlamı değil “ölmediği” anlamı çıkarılır. Dolayısıyla cümle biçimce de anlamca da olumsuzdur.

3. Soru Cümlesi
Bir duygu ya da düşünceyi soru yoluyla aktaran cümlelerdir. Soru cümlelerinde “-mı / -mi / -mu / -mü” soru ekleri ya da soru sözcükleri (kim, nasıl, nerede, ne zaman vb.) kullanılır.

Örnekler

» Şiir yazma konusunda sizi kim cesaretlendirdi?
Bu cümle, bir soru sözcüğü (kim) kullanıldığı ve cevap gerektirdiği için soru cümlesidir.

» Ülkemizde ilk gazete ne zaman yayımlanmıştı?
Bu cümle, bir soru sözcüğü (ne zaman) kullanıldığı ve cevap gerektirdiği için soru cümlesidir.

Bazı cümleler, soru eki ya da sözcüğü kullanıldığı halde soru cümlesi değildir.

» İzmir’de ne kadar kalacağını bize söylemedi.
Bu cümle, soru sözcüğü (ne kadar) kullanıldığı halde soru cümlesi değildir.

Bir durumu ortaya koymak ya da bir gerçeği onaylatmak için söylenen ve cevap gerektirmeyen soru cümlelerine “sözde soru cümlesi” adı verilir.

Örnekler

» Zor gününde seni yalnız bırakır mıyım hiç?
Bu cümle, cevap gerektirmediği için sözde soru cümlesidir.

» Sana hediye ettiğim saati nasıl kaybedersin?
Bu cümle, cevap gerektirmediği için sözde soru cümlesidir.


4. Ünlem Cümlesi
Sevinç, korku, şaşırma gibi bir duygu veya seslenme bildiren cümlelerdir.

Örnekler

» Yaşasın, babam bana bir sürü kitap almış!
Bu cümle, bir sevinci bildirdiği için ünlem cümlesidir.

» Keşke bütün işlerimi zamanında yapsaydım!
Bu cümle, bir pişmanlığı bildirdiği için ünlem cümlesidir.

» Hey, masadaki meyvelerden sen de yesene!
Bu cümle, bir seslenme bildirdiği için ünlem cümlesidir.

» Vah vah, adamcağız hastalıktan ne hale gelmiş!
Bu cümle, bir üzüntüyü bildirdiği için ünlem cümlesidir.


d. Yapısına Göre Cümleler

1. Tek Yüklemli (Basit) Cümle
Tek bir yargı bildiren, tek yüklemi bulunan cümlelerdir.

Örnekler

» Bahar aylarında koyunlar yemyeşil kırlarda otlar.
Bu cümlenin yüklemi “otlar” sözcüğüdür ve cümle tek bir yargı bildirdiği için tek yüklemli cümledir.

» Bayramın son günü lunapark yine cıvıl cıvıldı.
Bu cümlenin yüklemi “cıvıl cıvıldı” sözüdür ve cümle tek bir yargı bildirdiği için tek yüklemli cümledir.

» Yaşlılar bile teknolojik değişimlere ayak uyduruyor.
Bu cümlenin yüklemi “ayak uyduruyor” sözü dür ve cümle tek bir yargı bildirdiği için tek yüklemli cümledir.

Tek yüklemli (basit) cümlelerde yüklemdeki yargı dışında başka bir yargı bulunmaz.

Örnekler

» Festivalde bölgenin yöresel ürünleri tanıtılıyor.
» Çocuklar oyun oynarken büyükler çay içiyordu.
Bu cümlelerden birincisinde tek yargı (tanıtılıyor) vardır ancak ikincisinde yüklemin (içiyordu) dışında bir yargı (oynarken) daha vardır. Bu nedenle ilk cümle tek yüklemli cümledir ama ikinci cümle tek yüklemli cümle değildir.


2. Birden Çok Yargı Bildiren (Birleşik) Cümleler
Yüklemdeki yargının yanı sıra en az bir yan cümlenin bulunduğu cümlelerdir. Yan cümle, yüklem dışında yargı bildiren “fiillimsi, şart kipi” gibi unsurların genel adıdır. Birden çok yargı bildiren cümleler üç gruba ayrılır.


a. Fiilimsi Bulunan (Girişik Birleşik) Cümle
Yüklemdeki yargının dışında en az bir fiilimsinin (yan cümlenin) bulunduğu cümlelerdir.

Örnekler

» Babaannemin ördüğü patikleri yıllardır saklıyorum.
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında bir fiilimsi (ördüğü) bulunduğu için fiilimsi bulunan cümledir.

» Güneş tepeye çıkınca ağaç gölgelerine sığındılar.
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında bir fiilimsi (çıkınca) bulunduğu için fiilimsi bulunan cümledir.

» Düşündüğü gibi yaşamayan insanlar yaşadığı gibi düşünmeye başlar.
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında fiilimsiler (düşündüğü, yaşamayan, yaşadığı, düşünmeye) bulunduğu için fiilimsi bulunan cümledir.

Bir cümlede kaç tane fiilimsi varsa o kadar yan cümle vardır ancak cümlenin yapısına göre fiilimsi bulunan cümle (girişik birleşik cümle) olabilmesi için tek bir fiilimsi yeterlidir.

Örnek

» Çocuklar, odalarında gürültü yapmadan oynuyordu.
Bu cümlede, yüklemdeki yargının dışında bir fiilimsi vardır ve cümle, fiilimsi bulunan cümledir.

Fiilimsi bulunan cümlelerde tek yüklem bulunur; birden çok yüklemi olan cümleler, fiilimsi bulunan cümle kabul edilemez.

Örnek

» Kitabı açıp sayfaları karıştırdı, aradığını buldu.
Bu cümle, birden çok yüklemli olduğu için fiilimsi bulunan cümle (girişik birleşik cümle) olamaz.


b. Şartlı Birleşik Cümle
Yüklemdeki yargının dışında şart kipi ( -se / -sa) ile kurulmuş bir yan cümlenin bulunduğu cümlelerdir.

Örnekler

» Ameliyat başarılı geçerse sağlığınıza kavuşursunuz.
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında şart kipi ile kurulmuş bir yan cümle (geçerse) bulunduğu için şartlı birleşik cümledir.

» Siz dürüstseniz herkes size dürüst davranır.
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında şart kipi ile kurulmuş bir yan cümle (dürüstseniz) bulunduğu için şartlı birleşik cümledir.

» Baharda yağmur yağarsa meyve sebze bol olur.
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında şart kipi ile kurulmuş bir yan cümle (yağarsa) bulunduğu için şartlı birleşik cümledir.

Şart anlamı taşıyan ancak şart kipi (-se / -sa) ile kurulmamış cümleler, şartlı birleşik cümle değildir.

Örnek

» Yarın geri getirmek üzere defterimi alabilirsin.
Bu cümlede şart anlamı vardır ancak şart kipi yoktur. Dolayısıyla cümle, şartlı birleşik cümle değildir.


c. İç İçe Birleşik Cümle
Yüklemdeki yargının dışında alıntı cümle ile kurulmuş bir yan cümlenin bulunduğu cümlelerdir.

Örnekler
» İnsan her zaman düşünerek konuşmalıdır, dedi.
Alıntı cümle—————————————- Yüklem
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında alıntı cümle ile kurulmuş bir yan cümle bulunduğu için iç içe birleşik cümledir.

» Balzac “Bencillik, dostluğun zehridir:’ demiştir.
————-Alıntı cümle ———————–Yüklem
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında alıntı cümle ile kurulmuş bir yan cümle bulunduğu için iç içe birleşik cümledir.


3. Birden Çok Yüklemli (Sıralı) Cümle
Birden çok yüklemin noktalama işaretleriyle (virgül, noktalı virgül) birbirine bağlandığı cümlelerdir.

Örnekler
» Antika eşyalara meraklıydı, hep müzayedelere katılırdı.
Bu cümlede “meraklıydı” ve “katılırdı” sözcükleri yüklemdir. İki yüklem, noktalama işaretiyle birbirine bağlandığı için cümle birden çok yüklemli (sıralı) cümledir.

» Dışarı çıktı, sahile kadar yürüdü, martıları seyretti.
Bu cümlede “çıktı’: “yürüdü” ve “seyretti” sözcükleri yüklemdir. Üç yüklem, noktalama işaretiyle birbirine bağlandığı için cümle birden çok yüklemli (sıralı) cümledir.

» Sözünü bil, pişir; ağzını der, devşir.
Bu atasözünde “bil’: “pişir’: “der” ve “devşir” sözcükleri yüklemdir. Dört yüklem, noktalama işaretleriyle birbirine bağlandığı için cümle birden çok yüklemli (sıralı) cümledir.

Sıralı (birden çok yüklemli) cümlelerde ögeler ortak kullanılabilir. Öge ortaklığı bulunan cümlelere “bağımlı sıratı•; bulunmayan cümlelere ise “bağımsız sıralı cümle” adı verilir.

Örnekler

» Genç adam bir gazete aldı, metroya bindi.
Bu cümlede “genç adam” öznesi “aldı” ve “bindi” yüklemleri için ortak kullanılmıştır. Dolayısıyla cümle, öznesi ortak (bağımlı) bir sıralı cümledir.

» Öğretmenimiz kitapları dağıttı, biz de iki günde okuduk.
Bu cümlede “kitapları” nesnesi “dağıttı” ve “okuduk” yüklemleri için ortak kullanılmıştır. Dolayısıyla cümle, nesnesi ortak (bağımlı) bir sıralı cümledir .

» Sokakta çocuklar oynuyor, kadınlar sohbet ediyordu.
Bu cümlede “sokakta” yer tamlayıcısı “oynuyor” ve “sohbet ediyordu” yüklemleri için ortak kullanılmıştır. Dolayısıyla cümle, yer tamlayıcısı ortak (bağımlı) bir sıralı cümledir .

» Kardeşim bisikletten düştü, hepimiz çok korktuk.
Bu cümlede “düştü” ve “korktuk” yüklemleri arasında bir öge ortaklığı yoktur. Dolayısıyla cümle bağımsız bir sıralı cümledir.

» Yazar bu kitapta farklı bir yöntem denemiş, kitap sondan başlıyor.
Bu cümlede “denemiş” ve “başlıyor” yüklemleri arasında bir öge ortaklığı yoktur. Dolayısıyla cümle, bağımsız sıralı cümledir.


4. Bağlacı Olan (Bağlı) Cümle
Birden çok yüklemin bağlaçlarla birbirine bağlandığı cümlelerdir.
» Hazırladığı projeyi inceledim ve çok beğendim.
Bu cümle, “inceledim” ve “beğendim” yüklemleri birbirine bağlaçla (ve) bağlandığı için bağlacı olan cümledir.

» Yazar, toplumu eğitmeli ama bilgiçlik taslamamalıdır.
Bu cümle “eğitmeli” ve “taslamamalıdır” yüklemleri birbirine bağlaçla (ama) bağlandığı için bağlacı olan cümledir.

» Tansiyonu yine düşmüş çünkü ilaçlarını kullanmamış.
Bu cümle, “düşmüş” ve “kullanmamış” yüklemleri birbirine bağlaçla (çünkü) bağlandığı için bağlacı olan cümledir.

Sıralı cümlelerde de bağlı cümlelerde de birden çok yüklem vardır. Ancak sıralı cümleler noktalama işaretleriyle, bağlı cümleler ise bağlaçlarla birbirine bağlanır.

Örnekler

» İşlerini bitir, birlikte sinemaya gidelim.
» İşlerini bitir de birlikte sinemaya gidelim.
Bu cümlelerden birincisinde “bitir” ve “gidelim” yüklemleri noktalama işaretiyle (,), ikincisinde ise bağlaçla (de) birbirine bağlanmıştır. Bu nedenle birinci cümle sıralı, ikincisi ise bağlı cümledir.

Bağlacı olan cümlelerde de öge ortaklığı söz konusu olabilir.

Örnek

» Yazarın son kitabını aldım fakat henüz okumadım.
Bu cümlede “ben” gizli öznesi ve “yazarın son kitabını” nesnesi ortak kullanılmıştır.

Bağlı cümlelerde “ve, de, ki, ama, fakat, ancak, yalnız, çünkü, zira, oysa, halbuki, ne … ne, ya … ya … , hem … hem … ” gibi bağlaçlar kullanılabilir.

Örnekler

» Şafakla beraber uyandı ve vakit kaybetmeden yola çıktı.
Bu bağlı cümle “ve” bağlacıyla kurulmuştur.

» Adresi bulduk ancak evde kimse yoktu.
Bu bağlı cümle “ancak” bağlacıyla kurulmuştur.

» Hem arabam bozuldu hem toplantıya geç kaldım.
Bu bağlı cümle “hem … hem … ” bağlacıyla kurulmuştur.

Alıntıdır...
 
Geri
Top