Cümle Çeşitleri Konu Anlatımı
Konu Başlıkları
a. Yüklemin Türüne Göre Cümleler
1. Fiil (Eylem) Cümlesi
2. İsim (Ad) Cümlesi
b. Yükleminin Yerine (Öge Dizilişine) Göre Cümleler
1. Kurallı (Düz) Cümle
2. Devrik (Kuralsız) Cümle
3. Eksiltili (Kesik) Cümle
c. Anlamına Göre Cümleler
1. Olumlu Cümle
2. Olumsuz Cümle
3. Soru Cümlesi
4. Ünlem Cümlesi
d. Yapısına Göre Cümleler
1. Tek Yüklemli (Basit) Cümle
2. Birden Çok Yargı Bildiren (Birleşik) Cümleler
a. Fiilimsi Bulunan (Girişik Birleşik) Cümle
b. Şartlı Birleşik Cümle
c. İç İçe Birleşik Cümle
3. Birden Çok Yüklemli (Sıralı) Cümle
4. Bağlacı Olan (Bağlı) Cümle
Cümle, yargı bildiren sözcük ya da söz öbeğidir.
Bir sözün yargı bildirmesi, şahıs ve kip bildirecek biçimde çekimlenmesine bağlıdır. Bu özelliği gösteren tek bir sözcük cümle olabileceği gibi birbirini tamamlayan birçok sözcük de cümle özelliği gösterebilir.
Cümleler; yüklemin türüne, yerine, anlamına ve yapısına göre dört grupta incelenir.
a. Yüklemin Türüne Göre Cümleler
1. Fiil (Eylem) Cümlesi
Yüklemi çekimli bir fiilden oluşan cümlelerdir.
Örnekler
» Ankara’da ekimden itibaren havalar
soğur.
Bu cümlede “soğur” sözcüğü yüklemdir. Bu yüklem, “soğumak” fiillinin çekimlenmesiyle oluşturulduğu için cümle fiil (eylem) cümlesidir.
» Sait Faik, genellikle kısa hikayeler
yazmıştır.
Bu cümlede “yazmıştır” sözcüğü yüklemdir. Bu yüklem “yazmak” fiilinin çekimlenmesiyle oluşturulduğu için cümle fiil (eylem) cümlesidir.
Yüklemin türü belirlenirken sözcüklerin yapım eki almadan önceki hali değil aldıktan sonraki hali dikkate alınır.
» Her sabah bahçedeki çiçekleri özenle
sulardı.
Bu cümlenin yüklemindeki “su” ismi, “-la-” yapım ekini alarak “sulamak” fiiline dönüşmüştür. Yüklem fiil olduğuna göre cümle fiil (eylem) cümlesidir.
» Arkadaşımla hafta sonu buluşmak üzere
sözleştik.
Bu cümlenin yüklemindeki “söz” ismi “-leş-” yapım ekini alarak “sözleşmek” fiiline dönüşmüştür. Yüklem fiil olduğuna göre cümle fiil (eylem) cümlesidir.
Yükleminde fiilimsi bulunan cümleler, fiil cümleleriyle karıştırılmamalıdır.
Örnek
» Mutluluğu artırmanın en kestirme yolu,
paylaşmaktır.
Bu cümlenin yüklemindeki “paylaşmak” sözcüğü bir fiilimsidir. O halde bu cümle bir fiil cümlesi değildir.
2. İsim (Ad) Cümlesi
Yüklemi isim ya da isim soylu sözcüklerden (zamir, edat, fiilimsi) oluşan cümlelerdir.
Örnekler
» Evin mutfağı, oturma odasından
genişti.
Bu cümlede “genişti” sözcüğü yüklemdir. Bu yüklem, “geniş” isminin ek fiille çekimlenmesiyle oluşturulduğu için cümle isim (ad) cümlesidir.
» Şairler, hayatları boyunca daima
yalnızdır.
Bu cümlede “yalnızdır” sözcüğü yüklemdir. Bu yüklem “yalnız” isminin ek fiille çekimlenmesiyle oluşturulduğu için cümle isim (ad) cümlesidir.
Sesteş ve kökteş sözcükler yüklem olduğunda bu sözcüklerin cümledeki anlamı göz önünde bulundurularak yüklemin türü belirlenmelidir.
Örnek
» O yıllarda evimizin küçük bir bahçesi
vardı.
» Yolcu treni Denizli’ye gece yarısı
vardı.
“Var” sözcüğü ilk cümlede “mevcut olmak” anlamında kullanıldığı için isimdir. Bu nedenle ilk cümle isim cümlesidir. İkinci cümlede ise “ulaşmak” anlamında kullanıldığı için fiildir. Bu nedenle ikinci cümle fiil cümlesidir.
b. Yükleminin Yerine (Öge Dizilişine) Göre Cümleler
1. Kurallı (Düz) Cümle
Yüklemi sonda olan cümlelerdir.
Örnekler
» Sonbahar rüzgarı ağaçların yapraklarını
döküyor.
Bu cümlenin yüklemi “döküyor” sözcüğüdür ve yüklem sonda olduğu için cümle kurallıdır.
» Son yüzyılın en önemli icadı
cep telefonudur.
Bu cümlenin yüklemi “cep telefonudur” sözüdür ve yüklem sonda olduğu için cümle kurallıdır.
» Üretmeden tüketen toplumlar
bağımsız değildir.
Bu cümlenin yüklemi “bağımsız değildir” sözüdür ve yüklem sonda olduğu için cümle kurallıdır.
Bir cümlenin kurallı olup olmadığını anlamak için sadece yüklemin yerine bakılır; diğer ögelerin yeri, cümlenin kurallı olup olmamasını etkilemez.
Örnekler
» Bahar aylarında bu kırlıkta papatyalar
açar.
» Papatyalar bu kırlıkta bahar aylarında
açar.
Bu cümlelerde “açar” sözcüğü yüklemdir. Diğer ögelerin yeri değişmesine rağmen yüklemin yeri değişmediği için bu cümlelerin ikisi de kurallı cümledir.
2. Devrik (Kuralsız) Cümle
Yüklemi sonda olmayan, başta ya da ortada bulunan cümlelerdir.
Örnekler
»
Gidiyorum gurbeti gönlümde duya duya.
Bu cümlede “gidiyorum” sözcüğü yüklemdir. Yüklem sonda olmadığı için cümle devriktir.
» Her sabah bir kuş öter odamın penceresinde.
Bu cümlede “öter” sözcüğü yüklemdir. Yüklem sonda olmadığı için cümle devriktir.
» Birlikteki askerler hiç bu kadar çaresiz
hissetmemişlerdi kendilerini aylar boyunca.
Bu cümlede “hissetmemişlerdi” sözcüğü yüklemdir. Yüklem sonda olmadığı için cümle devriktir.
3. Eksiltili (Kesik) Cümle
Yüklemi herhangi bir nedenle söylenmemiş cümlelerdir.
Örnekler
» Odanın dört duvarında birbirinden güzel tablolar …
Bu cümle, “vardı” ya da “asılıydı” gibi bir yüklemle tamamlanabileceği halde yüklem söylenmediği için eksiltili (kesik) cümledir.
» Ağacın altında kaval çalan bir çoban …
Bu cümle, “oturuyordu” ya da “gördük” gibi bir yüklemle tamamlanabileceği halde yüklem söylenmediği için eksiltili (kesik) cümledir.
Ek fiili düşmüş cümleler, eksiltili cümlelerle karıştırılmamalıdır. Ek fiili düşmüş cümlelerde yüklem vardır ancak eksiltili cümlelerde yüklem yoktur.
Örnekler
» Ege’nin her köyü, kasabası
bir başka güzel!
Bu cümlede “güzel” sözcüğünün aldığı “-dir” ek fiili (güzeldir) düşmüştür ancak yüklem bulunduğu için cümle eksiltili değildir.
» Onun odası her zaman böyle dağınık.
Bu cümlede “dağınık” sözcüğünün aldığı “-tır” ek fiili (dağınıktır) düşmüştür ancak yüklem bulunduğu için cümle eksiltili değildir.
c. Anlamına Göre Cümleler
1. Olumlu Cümle
Yüklemdeki yargının gerçekleştiği ya da gerçekleşebileceği anlamını taşıyan cümlelerdir.
Örnekler
» Şoför, yüksek sesle konuşan gençleri
uyardı.
Bu cümle, yüklemindeki “uyarmak” eylemi gerçekleştiği için olumludur.
» Trenin penceresinden uçsuz bucaksız bozkıra
bakıyordu.
Bu cümle, yüklemindeki “bakmak” eylemi gerçekleştiği için olumludur.
» Kursta bütün çocuklar saz çalmayı
öğrenecek.
Bu cümle, yüklemindeki “öğrenmek” eylemi gerçekleşeceği için olumludur.
» Spor yapmak, her yaştan insan için
faydalıdır.
Bu cümle, yüklemindeki “faydalı” yargısı gerçekleştiği, var olduğu için olumludur.
2. Olumsuz Cümle
Yüklemdeki yargının gerçekleşmediği ya da gerçekleşmeyeceği anlamını taşıyan cümlelerdir.
Örnekler
» Yeni taşındığımız semte bir türlü
alışamadım.
Bu cümle, yüklemindeki “alışmak” eylemi gerçekleşmediği için olumsuzdur.
» Evi yaparken bahçedeki ağaçların hiçbirini
kesmedik.
Bu cümle, yüklemindeki “kesmek” eylemi gerçekleşmediği için olumsuzdur.
» Fabrika atıklarından dolayı akarsular da
temiz değildi.
Bu cümle, yüklemindeki “temiz” yargısı gerçekleşmediği, var olmadığı için olumsuzdur.
Bir cümlenin olumsuz olabilmesi için yükleminde “-me / -ma, -sız/ -siz/ -suz / -süz, yok, değil” ek ve sözcüklerinden birinin bulunması gerekir. Yükleminde bu ek ya da sözcüklerden biri bulunmayan cümleler olumludur.
Örnekler
» Onun bana yaptığı iyilikleri asla
unutmayacağım.
Bu cümle, yükleminde “-ma” olumsuzluk eki kullanıldığı için olumsuzdur.
» Kısa boyu, sıska vücuduna rağmen
çok korkusuzdu.
Bu cümle, yükleminde “-suz” olumsuzluk eki kullanıldığı için olumsuzdur.
» Kış mevsimi olduğu için Bodrum’da turist
yoktu.
Bu cümle, yükleminde olumsuz bir sözcük (yok) bulunduğu için olumsuzdur.
» Pazardan aldığımız biberlerin hiçbiri
acı değilmiş.
Bu cümle, yükleminde olumsuz bir sözcük (değil) bulunduğu için olumsuzdur.
» Babam, gençlik yıllarında
sıkı bir güreşçiymiş.
Bu cümle, yükleminde “-me / -ma, -sız/ -siz/ -suz / -süz, yok, değil” ek ve sözcüklerinden biri bulunmadığı için olumludur.
İnsanların duygusal açıdan olumlu ve olumsuz bulduğu durumlar, olumlu ve olumsuz cümle türleriyle karıştırılmamalıdır.
Örnekler
» TEM’deki kazada bir petrol tankeri
devrilmişti.
Bu cümlede “bir aracın devrilmesi” duygusal açıdan olumsuz bulunabilir ancak yüklemde olumsuzluk bildiren bir ek ya da sözcük bulunmadığı için cümle olumludur.
» Neyse ki bu feci kazada kimse
ölmemişti.
Bu cümlede kimsenin ölmemesi duygusal açıdan olumlu bulunabilir ancak yüklemde “-me” olumsuzluk eki bulunduğu için cümle olumsuzdur.
Bir cümle; biçimce olumlu, anlamca olumsuz ya da biçimce olumsuz, anlamca olumlu olabilir.
Örnekler
» Sanatçı, uzun yıllardır ne şiir ne roman
yayımladı.
Bu cümle, yükleminde olumsuzluk bildiren bir ek ya da sözcük bulunmadığı için “biçimce olumlu”dur. Ancak cümleden “sanatçının şiir ve roman yayımla
madığı” anlamı çıkarıldığı için “anlamca olumsuz”dur.
» Böyle soğuk bir havada dondurma yenir mi hiç?
Bu cümle yükleminde olumsuzluk bildiren bir ek ya da sözcük bulunmadığı için “biçimce olumlu”dur. Ancak cümleden “böyle bir havada dondurma yen
meyeceği” anlamı çıkarıldığı için “anlamca olumsuz”dur.
Bir cümle anlamca incelenirken yüklemdeki yargının zıddı düşünülmemelidir.
Örnekler
» Doktorlara göre hastanın durumu
kötü değil.
Bu cümleden “hastanın durumunun iyi olduğu” anlamı değil “kötü olmadığı “anlamı çıkarılır. Dolayısıyla cümle biçimce de anlamca da olumsuzdur.
» İnsanlığa yararlı işler yapanlar hiçbir zaman
ölmez.
Bu cümleden “insanlara yararlı işler yapanların yaşadığı” anlamı değil “ölmediği” anlamı çıkarılır. Dolayısıyla cümle biçimce de anlamca da olumsuzdur.
3. Soru Cümlesi
Bir duygu ya da düşünceyi soru yoluyla aktaran cümlelerdir. Soru cümlelerinde “-mı / -mi / -mu / -mü” soru ekleri ya da soru sözcükleri (kim, nasıl, nerede, ne zaman vb.) kullanılır.
Örnekler
» Şiir yazma konusunda sizi
kim cesaretlendirdi?
Bu cümle, bir soru sözcüğü (kim) kullanıldığı ve cevap gerektirdiği için soru cümlesidir.
» Ülkemizde ilk gazete
ne zaman yayımlanmıştı?
Bu cümle, bir soru sözcüğü (ne zaman) kullanıldığı ve cevap gerektirdiği için soru cümlesidir.
Bazı cümleler, soru eki ya da sözcüğü kullanıldığı halde soru cümlesi değildir.
» İzmir’de
ne kadar kalacağını bize söylemedi.
Bu cümle, soru sözcüğü (ne kadar) kullanıldığı halde soru cümlesi değildir.
Bir durumu ortaya koymak ya da bir gerçeği onaylatmak için söylenen ve cevap gerektirmeyen soru cümlelerine “sözde soru cümlesi” adı verilir.
Örnekler
» Zor gününde seni yalnız bırakır mıyım hiç?
Bu cümle, cevap gerektirmediği için sözde soru cümlesidir.
» Sana hediye ettiğim saati nasıl kaybedersin?
Bu cümle, cevap gerektirmediği için sözde soru cümlesidir.
4. Ünlem Cümlesi
Sevinç, korku, şaşırma gibi bir duygu veya seslenme bildiren cümlelerdir.
Örnekler
» Yaşasın, babam bana bir sürü kitap almış!
Bu cümle, bir sevinci bildirdiği için ünlem cümlesidir.
» Keşke bütün işlerimi zamanında yapsaydım!
Bu cümle, bir pişmanlığı bildirdiği için ünlem cümlesidir.
» Hey, masadaki meyvelerden sen de yesene!
Bu cümle, bir seslenme bildirdiği için ünlem cümlesidir.
» Vah vah, adamcağız hastalıktan ne hale gelmiş!
Bu cümle, bir üzüntüyü bildirdiği için ünlem cümlesidir.
d. Yapısına Göre Cümleler
1. Tek Yüklemli (Basit) Cümle
Tek bir yargı bildiren, tek yüklemi bulunan cümlelerdir.
Örnekler
» Bahar aylarında koyunlar yemyeşil kırlarda
otlar.
Bu cümlenin yüklemi “otlar” sözcüğüdür ve cümle tek bir yargı bildirdiği için tek yüklemli cümledir.
» Bayramın son günü lunapark yine
cıvıl cıvıldı.
Bu cümlenin yüklemi “cıvıl cıvıldı” sözüdür ve cümle tek bir yargı bildirdiği için tek yüklemli cümledir.
» Yaşlılar bile teknolojik değişimlere
ayak uyduruyor.
Bu cümlenin yüklemi “ayak uyduruyor” sözü dür ve cümle tek bir yargı bildirdiği için tek yüklemli cümledir.
Tek yüklemli (basit) cümlelerde yüklemdeki yargı dışında başka bir yargı bulunmaz.
Örnekler
» Festivalde bölgenin yöresel ürünleri tanıtılıyor.
» Çocuklar oyun oynarken büyükler çay içiyordu.
Bu cümlelerden birincisinde tek yargı (tanıtılıyor) vardır ancak ikincisinde yüklemin (içiyordu) dışında bir yargı (oynarken) daha vardır. Bu nedenle ilk cümle tek yüklemli cümledir ama ikinci cümle tek yüklemli cümle değildir.
2. Birden Çok Yargı Bildiren (Birleşik) Cümleler
Yüklemdeki yargının yanı sıra en az bir yan cümlenin bulunduğu cümlelerdir. Yan cümle, yüklem dışında yargı bildiren “fiillimsi, şart kipi” gibi unsurların genel adıdır. Birden çok yargı bildiren cümleler üç gruba ayrılır.
a. Fiilimsi Bulunan (Girişik Birleşik) Cümle
Yüklemdeki yargının dışında en az bir fiilimsinin (yan cümlenin) bulunduğu cümlelerdir.
Örnekler
» Babaannemin
ördüğü patikleri yıllardır
saklıyorum.
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında bir fiilimsi (ördüğü) bulunduğu için fiilimsi bulunan cümledir.
» Güneş tepeye
çıkınca ağaç gölgelerine
sığındılar.
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında bir fiilimsi (çıkınca) bulunduğu için fiilimsi bulunan cümledir.
»
Düşündüğü gibi
yaşamayan insanlar
yaşadığı gibi
düşünmeye başlar.
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında fiilimsiler (düşündüğü, yaşamayan, yaşadığı, düşünmeye) bulunduğu için fiilimsi bulunan cümledir.
Bir cümlede kaç tane fiilimsi varsa o kadar yan cümle vardır ancak cümlenin yapısına göre fiilimsi bulunan cümle (girişik birleşik cümle) olabilmesi için tek bir fiilimsi yeterlidir.
Örnek
» Çocuklar, odalarında gürültü
yapmadan oynuyordu.
Bu cümlede, yüklemdeki yargının dışında bir fiilimsi vardır ve cümle, fiilimsi bulunan cümledir.
Fiilimsi bulunan cümlelerde tek yüklem bulunur; birden çok yüklemi olan cümleler, fiilimsi bulunan cümle kabul edilemez.
Örnek
» Kitabı açıp sayfaları
karıştırdı, aradığını
buldu.
Bu cümle, birden çok yüklemli olduğu için fiilimsi bulunan cümle (girişik birleşik cümle) olamaz.
b. Şartlı Birleşik Cümle
Yüklemdeki yargının dışında şart kipi ( -se / -sa) ile kurulmuş bir yan cümlenin bulunduğu cümlelerdir.
Örnekler
» Ameliyat başarılı
geçerse sağlığınıza
kavuşursunuz.
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında şart kipi ile kurulmuş bir yan cümle (geçerse) bulunduğu için şartlı birleşik cümledir.
» Siz
dürüstseniz herkes size dürüst
davranır.
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında şart kipi ile kurulmuş bir yan cümle (dürüstseniz) bulunduğu için şartlı birleşik cümledir.
» Baharda yağmur
yağarsa meyve sebze bol
olur.
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında şart kipi ile kurulmuş bir yan cümle (yağarsa) bulunduğu için şartlı birleşik cümledir.
Şart anlamı taşıyan ancak şart kipi (-se / -sa) ile kurulmamış cümleler, şartlı birleşik cümle değildir.
Örnek
» Yarın geri getirmek üzere defterimi alabilirsin.
Bu cümlede şart anlamı vardır ancak şart kipi yoktur. Dolayısıyla cümle, şartlı birleşik cümle değildir.
c. İç İçe Birleşik Cümle
Yüklemdeki yargının dışında alıntı cümle ile kurulmuş bir yan cümlenin bulunduğu cümlelerdir.
Örnekler
»
İnsan her zaman düşünerek konuşmalıdır, dedi.
Alıntı cümle—————————————- Yüklem
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında alıntı cümle ile kurulmuş bir yan cümle bulunduğu için iç içe birleşik cümledir.
» Balzac
“Bencillik, dostluğun zehridir:’ demiştir.
————-Alıntı cümle ———————–Yüklem
Bu cümle, yüklemdeki yargının dışında alıntı cümle ile kurulmuş bir yan cümle bulunduğu için iç içe birleşik cümledir.
3. Birden Çok Yüklemli (Sıralı) Cümle
Birden çok yüklemin noktalama işaretleriyle (virgül, noktalı virgül) birbirine bağlandığı cümlelerdir.
Örnekler
» Antika eşyalara
meraklıydı, hep müzayedelere
katılırdı.
Bu cümlede “meraklıydı” ve “katılırdı” sözcükleri yüklemdir. İki yüklem, noktalama işaretiyle birbirine bağlandığı için cümle birden çok yüklemli (sıralı) cümledir.
» Dışarı
çıktı, sahile kadar
yürüdü, martıları
seyretti.
Bu cümlede “çıktı’: “yürüdü” ve “seyretti” sözcükleri yüklemdir. Üç yüklem, noktalama işaretiyle birbirine bağlandığı için cümle birden çok yüklemli (sıralı) cümledir.
» Sözünü
bil, pişir; ağzını
der, devşir.
Bu atasözünde “bil’: “pişir’: “der” ve “devşir” sözcükleri yüklemdir. Dört yüklem, noktalama işaretleriyle birbirine bağlandığı için cümle birden çok yüklemli (sıralı) cümledir.
Sıralı (birden çok yüklemli) cümlelerde ögeler ortak kullanılabilir. Öge ortaklığı bulunan cümlelere “bağımlı sıratı•; bulunmayan cümlelere ise “bağımsız sıralı cümle” adı verilir.
Örnekler
»
Genç adam bir gazete
aldı, metroya
bindi.
Bu cümlede “genç adam” öznesi “aldı” ve “bindi” yüklemleri için ortak kullanılmıştır. Dolayısıyla cümle, öznesi ortak (bağımlı) bir sıralı cümledir.
» Öğretmenimiz
kitapları dağıttı, biz de iki günde
okuduk.
Bu cümlede “kitapları” nesnesi “dağıttı” ve “okuduk” yüklemleri için ortak kullanılmıştır. Dolayısıyla cümle, nesnesi ortak (bağımlı) bir sıralı cümledir .
»
Sokakta çocuklar
oynuyor, kadınlar
sohbet ediyordu.
Bu cümlede “sokakta” yer tamlayıcısı “oynuyor” ve “sohbet ediyordu” yüklemleri için ortak kullanılmıştır. Dolayısıyla cümle, yer tamlayıcısı ortak (bağımlı) bir sıralı cümledir .
» Kardeşim bisikletten
düştü, hepimiz çok
korktuk.
Bu cümlede “düştü” ve “korktuk” yüklemleri arasında bir öge ortaklığı yoktur. Dolayısıyla cümle bağımsız bir sıralı cümledir.
» Yazar bu kitapta farklı bir yöntem
denemiş, kitap sondan
başlıyor.
Bu cümlede “denemiş” ve “başlıyor” yüklemleri arasında bir öge ortaklığı yoktur. Dolayısıyla cümle, bağımsız sıralı cümledir.
4. Bağlacı Olan (Bağlı) Cümle
Birden çok yüklemin bağlaçlarla birbirine bağlandığı cümlelerdir.
» Hazırladığı projeyi
inceledim ve çok
beğendim.
Bu cümle, “inceledim” ve “beğendim” yüklemleri birbirine bağlaçla (ve) bağlandığı için bağlacı olan cümledir.
» Yazar, toplumu
eğitmeli ama bilgiçlik
taslamamalıdır.
Bu cümle “eğitmeli” ve “taslamamalıdır” yüklemleri birbirine bağlaçla (ama) bağlandığı için bağlacı olan cümledir.
» Tansiyonu yine
düşmüş çünkü ilaçlarını
kullanmamış.
Bu cümle, “düşmüş” ve “kullanmamış” yüklemleri birbirine bağlaçla (çünkü) bağlandığı için bağlacı olan cümledir.
Sıralı cümlelerde de bağlı cümlelerde de birden çok yüklem vardır. Ancak sıralı cümleler noktalama işaretleriyle, bağlı cümleler ise bağlaçlarla birbirine bağlanır.
Örnekler
» İşlerini bitir, birlikte sinemaya gidelim.
» İşlerini bitir de birlikte sinemaya gidelim.
Bu cümlelerden birincisinde “bitir” ve “gidelim” yüklemleri noktalama işaretiyle (,), ikincisinde ise bağlaçla (de) birbirine bağlanmıştır. Bu nedenle birinci cümle sıralı, ikincisi ise bağlı cümledir.
Bağlacı olan cümlelerde de öge ortaklığı söz konusu olabilir.
Örnek
»
Yazarın son kitabını aldım fakat henüz
okumadım.
Bu cümlede “ben” gizli öznesi ve “yazarın son kitabını” nesnesi ortak kullanılmıştır.
Bağlı cümlelerde “ve, de, ki, ama, fakat, ancak, yalnız, çünkü, zira, oysa, halbuki, ne … ne, ya … ya … , hem … hem … ” gibi bağlaçlar kullanılabilir.
Örnekler
» Şafakla beraber uyandı
ve vakit kaybetmeden yola çıktı.
Bu bağlı cümle “ve” bağlacıyla kurulmuştur.
» Adresi bulduk
ancak evde kimse yoktu.
Bu bağlı cümle “ancak” bağlacıyla kurulmuştur.
»
Hem arabam bozuldu
hem toplantıya geç kaldım.
Bu bağlı cümle “hem … hem … ” bağlacıyla kurulmuştur.
Alıntıdır...