Assassin
Üye
Dünya şiirinin başyapıtı İlahi Komedya, Dante'nin Cehennem'e, Âraf'a ve Cennet'e yaptığı düşsel bir geziyi destanlaştırır. İlahi Komedya, 14233'e ulaşan toplam dize sayısı ile, şiir tarihinin en uzun soluklu şiiridir. Dante'nin 1300 yılının 7 Nisan Perşembe gecesi başlayan gezisi bir hafta sürer, Dante'ye Cehennem ve Âraf yolculuğu boyunca Latin şair Vergilius rehberlik eder. Âraf'ın tepesinde Vergilius yerini, Cennet'te Dante'ye rehberlik edecek olan Beatrice'ye bırakır. Dante, Beatrice'yi ilk kez gördüğünde kendisi dokuz, Beatrice sekiz yaşındadır. Dante, ömrü boyunca Beatrice'ye bağlı kaldığı gibi, düşünce dünyasının da esin kaynağı olur Beatrice.
Vergilius'un Aeneis destanını örnek alan ve sıradışı bir aşka, mitoloji, tarih ve kutsal metinlerle de desteklenen gerçeküstücü bir ortamda yakılan bir ağıt olarak da değerlendirilebilecek olan İlahi Komedya'nın, tarih ve felsefeden dinbilime, gökbilimden geometriye uzanan bir ansiklopedi niteliği taşıması da bir başka özelliğidir.
İlahi Komedya - Dante Özeti
Dante İlahi Komedya adlı eserinde cehennem, araf ve cennet yolculuğunu okuyucuyla paylaşıyor. Cehennem’de günahlar ve azaplarla başlayan bu yolculuk okuyucunun Cennet’te arınmasıyla son buluyor.
İlahi Komedya Hıristiyanlık etkisinde olmadığını söylemek pek mümkün değil.(Hz.Muhammed’in Cehennem’de yer alması veya Cennette ki İsa ve Meryem diyalogları örnek gösterilebilir.) Kitabı hazırlayan editör kısmen katılmasa da kitabın pek çok noktasında okurken karşılaşıyoruz. Din dışında felsefe, astronomi, coğrafya, siyaset, tarih gibi çok yönlü olduğu noktası da bir gerçek. Bu bilimlerin dışında geometriden de başlı başına faydalandığını söyleyebiliriz. Dante’nin kitabı yazarken ki kültürü ve dönemiyle, geçmişiyle hesaplaşmaları Cehennem ve Cennet’in vicdanının bir tür öteki dünyasını oluşturuyor.
Deneyimleri, dinsel görüşü ve pek çok yaşantısı da Cehennem, Araf ve Cennet’i oluşturmadaki büyük bir ölçüt olarak karşılaşıyoruz. Kitabın pek çok yerinde Dante’nin bu çarpıcı birikimi okuyucuyu yoracak derecede etkiliyor. Efsanelerden de kitapta bolca yer verilmiş. Üç kitapta koşuklar halinde yazılmış.
Kitabın önemli gördüğüm yerleri yaklaşık her sayfanın yarısını oluşturuyor. Döneminin çağlar ötesinden açmış bu kitabı fikir sahibi olmanız için üç bölümden birer koşukla paylaşmanın faydalı olacağını düşünmekteyim.
Cehennem 28. Koşuk okumayı düşünenlerinde merak ettiğini düşünüyorum. Hz. Muhammed’in Cehennem tasviri ve editörün bunu nasıl yorumladığını tarafsız paylaşıyorum.
‘’Muhammed, yürümek için ayağını kaldırdıktan sonra, bana bu sözleri söyledi sonra, ilerlemek için adımını attı. Boğazı delinmiş ve burnu kaşlarına kadar kesilmiş…’’(Yönlendirmemek adına devamını eklemedim.)(Sy.105)
Editör bir dipnotla Dante’nin tutucu bir dindar olduğu kabul etse de döneminin din anlayışla hareket ettiğini belirtme hassasiyeti hissetmiş. Kitabın editörüne göre Dante’nin görüşlerinin nedeni Hz. Muhammed hakkında döneminde ki asılsız iddialar olarak belirtiliyor. Bu iddialardan bir tanesi Hz. Muhammed’in kardinallik makamında olduğu ve papalığın kendisini söz verildikten sonra verilmemesine kızarak kendisine bir din kurduğudur.
Araf 21. Koşuk mitolojik ögeler içeren bir bölümü paylaşacağım.
‘’Delos, Laton orada yuva yapıp da göğün iki gözünü yavrulayıncaya kadar böylesine kuvvetle titrememiştir.’’(Sy.209)
Mitolojik bir ada olan Delos adası Appolon ile Diana’nın da doğum yeridir. Göğün iki gözü tabiri de editörün dipnotuyla Güneş ve Ay olduğu tahmin edilmektedir.
Cennet 8. Koşuk astronomi kavramlarını güzel bir deyişle tarihi bir gönderme yaparak kullandığı bölüm.
‘’…Qicirinus öyle sefil bir babadan dünyaya gelmiştir ki, onu Mars’tan geldi sanmışlardır.’’
Editör dipnotuna göre böyle birinin bu sefillikten gelmesine kimse anlam verememiştir. Onun uzaylıların getirdiğine inanmışlardır. Mars sözcüğünü ve tarihi bilgilerini bir cümleye sığdırması beni etkilediğini söyleyebilirim.
Cennet bölümü nerdeyse yarısı İsa, üçleme(Baba, oğul, kutsal ruh) ve Meryem olarak yer alıyor. Dante’nin insanın kusurlarından arınarak temizlenmesi de okurun hiç beklemediği bir noktada karşılaşılıyor. Bu kitaba Dante’nin birikimi ve düşünce deryasının tümü diyebiliriz. Buradan da kolay bir kitap olmadığını anlamışsınızdır. Bunun için kitabında karşılaştığımız siyasi olaylarını ve papalık olaylarını araştırmanız cehennemi anlamakta okumadan önce faydanıza olabilir. Felsefi tanımlar ve Dante’nin kullandığı benzersiz dil üsluplarını anlamak için dikkatle okumanız gerekiyor. Ağır olduğunu düşündüğüm bu eserin birkaç kez ve farklı çevirmenler tarafından da okumanız faydanıza olabilir. Dante’nin bu ağır birikimi karşısında küçülüp kendinizin bilgisini küçümsememek elinizde olmadan yaptığınız bir şey. Hayatınızda kaç kez bu kitabı okuma şansınız olur bilemiyorum. Ama Dante’nin dizelerini anlamayan pek çok insan Dante’nin Cehennem, Araf ve Cennet’inde yerini almış. Dilerim ki kendi ölümünüzden önceki dünyanızı tatmadan Dante’nin bu keyifli yolculuğunu tadarsınız. Belki de Dante’nin korkuları veya arınmış hali sizinkiyle çoktan kesişmiş olabilir.
Vergilius'un Aeneis destanını örnek alan ve sıradışı bir aşka, mitoloji, tarih ve kutsal metinlerle de desteklenen gerçeküstücü bir ortamda yakılan bir ağıt olarak da değerlendirilebilecek olan İlahi Komedya'nın, tarih ve felsefeden dinbilime, gökbilimden geometriye uzanan bir ansiklopedi niteliği taşıması da bir başka özelliğidir.
İlahi Komedya - Dante Özeti
Dante İlahi Komedya adlı eserinde cehennem, araf ve cennet yolculuğunu okuyucuyla paylaşıyor. Cehennem’de günahlar ve azaplarla başlayan bu yolculuk okuyucunun Cennet’te arınmasıyla son buluyor.
İlahi Komedya Hıristiyanlık etkisinde olmadığını söylemek pek mümkün değil.(Hz.Muhammed’in Cehennem’de yer alması veya Cennette ki İsa ve Meryem diyalogları örnek gösterilebilir.) Kitabı hazırlayan editör kısmen katılmasa da kitabın pek çok noktasında okurken karşılaşıyoruz. Din dışında felsefe, astronomi, coğrafya, siyaset, tarih gibi çok yönlü olduğu noktası da bir gerçek. Bu bilimlerin dışında geometriden de başlı başına faydalandığını söyleyebiliriz. Dante’nin kitabı yazarken ki kültürü ve dönemiyle, geçmişiyle hesaplaşmaları Cehennem ve Cennet’in vicdanının bir tür öteki dünyasını oluşturuyor.
Deneyimleri, dinsel görüşü ve pek çok yaşantısı da Cehennem, Araf ve Cennet’i oluşturmadaki büyük bir ölçüt olarak karşılaşıyoruz. Kitabın pek çok yerinde Dante’nin bu çarpıcı birikimi okuyucuyu yoracak derecede etkiliyor. Efsanelerden de kitapta bolca yer verilmiş. Üç kitapta koşuklar halinde yazılmış.
Kitabın önemli gördüğüm yerleri yaklaşık her sayfanın yarısını oluşturuyor. Döneminin çağlar ötesinden açmış bu kitabı fikir sahibi olmanız için üç bölümden birer koşukla paylaşmanın faydalı olacağını düşünmekteyim.
Cehennem 28. Koşuk okumayı düşünenlerinde merak ettiğini düşünüyorum. Hz. Muhammed’in Cehennem tasviri ve editörün bunu nasıl yorumladığını tarafsız paylaşıyorum.
‘’Muhammed, yürümek için ayağını kaldırdıktan sonra, bana bu sözleri söyledi sonra, ilerlemek için adımını attı. Boğazı delinmiş ve burnu kaşlarına kadar kesilmiş…’’(Yönlendirmemek adına devamını eklemedim.)(Sy.105)
Editör bir dipnotla Dante’nin tutucu bir dindar olduğu kabul etse de döneminin din anlayışla hareket ettiğini belirtme hassasiyeti hissetmiş. Kitabın editörüne göre Dante’nin görüşlerinin nedeni Hz. Muhammed hakkında döneminde ki asılsız iddialar olarak belirtiliyor. Bu iddialardan bir tanesi Hz. Muhammed’in kardinallik makamında olduğu ve papalığın kendisini söz verildikten sonra verilmemesine kızarak kendisine bir din kurduğudur.
Araf 21. Koşuk mitolojik ögeler içeren bir bölümü paylaşacağım.
‘’Delos, Laton orada yuva yapıp da göğün iki gözünü yavrulayıncaya kadar böylesine kuvvetle titrememiştir.’’(Sy.209)
Mitolojik bir ada olan Delos adası Appolon ile Diana’nın da doğum yeridir. Göğün iki gözü tabiri de editörün dipnotuyla Güneş ve Ay olduğu tahmin edilmektedir.
Cennet 8. Koşuk astronomi kavramlarını güzel bir deyişle tarihi bir gönderme yaparak kullandığı bölüm.
‘’…Qicirinus öyle sefil bir babadan dünyaya gelmiştir ki, onu Mars’tan geldi sanmışlardır.’’
Editör dipnotuna göre böyle birinin bu sefillikten gelmesine kimse anlam verememiştir. Onun uzaylıların getirdiğine inanmışlardır. Mars sözcüğünü ve tarihi bilgilerini bir cümleye sığdırması beni etkilediğini söyleyebilirim.
Cennet bölümü nerdeyse yarısı İsa, üçleme(Baba, oğul, kutsal ruh) ve Meryem olarak yer alıyor. Dante’nin insanın kusurlarından arınarak temizlenmesi de okurun hiç beklemediği bir noktada karşılaşılıyor. Bu kitaba Dante’nin birikimi ve düşünce deryasının tümü diyebiliriz. Buradan da kolay bir kitap olmadığını anlamışsınızdır. Bunun için kitabında karşılaştığımız siyasi olaylarını ve papalık olaylarını araştırmanız cehennemi anlamakta okumadan önce faydanıza olabilir. Felsefi tanımlar ve Dante’nin kullandığı benzersiz dil üsluplarını anlamak için dikkatle okumanız gerekiyor. Ağır olduğunu düşündüğüm bu eserin birkaç kez ve farklı çevirmenler tarafından da okumanız faydanıza olabilir. Dante’nin bu ağır birikimi karşısında küçülüp kendinizin bilgisini küçümsememek elinizde olmadan yaptığınız bir şey. Hayatınızda kaç kez bu kitabı okuma şansınız olur bilemiyorum. Ama Dante’nin dizelerini anlamayan pek çok insan Dante’nin Cehennem, Araf ve Cennet’inde yerini almış. Dilerim ki kendi ölümünüzden önceki dünyanızı tatmadan Dante’nin bu keyifli yolculuğunu tadarsınız. Belki de Dante’nin korkuları veya arınmış hali sizinkiyle çoktan kesişmiş olabilir.