• Merhaba Ziyaretçi.
    "Minimalist Fotoğraflar" konulu yarışmamız başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de yarışmada görmek istiyoruz...

Dekorasyon ve Tasarım

Suskun

V.I.P
V.I.P
Dekorasyon ve Tasarım
Birkaç yıldan beri, iç mekanlara yeryüzünün hem batısından, hem de doğusundan ilham yağıyor. Çin ve Afrika esintili mobilyalar, Fransız dantelleri, Osmanlı/Fas motifleri, stilize İngiliz çiçeklileri, Venedik aynaları, Hollywood kadifeleri, Barok süslemeler birbirinin içine geçmiş durumda.

Farklı dönem ve kültürlerden bulduklarınıza kişisel ilavelerinizi de rahatlıkla yapabilir, kendi sınırlı alanınız içinde sınırsız bir dünya yaratabilirsiniz.

Mekanlarda evrensel bir dil oluşturmaya çalışırken başvurduğumuz ortak kaynak, duyular ve anlamlar. Bu duygusal eğilim, ‘köklere dönüş’ olarak da tanımlayabileceğimiz bir senaryo etrafında bizi kültürlerin folklorik öğelerine sürüklüyor.

‘Boğaz’ın ötesinde bir yerlerde, hayali bir oryantal dünyanın sınırlarında, ihtişamlı bir krallık kapılarını yeni barok dönemine açıyor; anahtar kelimeler ise duyarlılık, bolluk ve elegans...’, diyor ünlü Fransız trendsetter Nelly Rodi.
Bir çingene gibi tüm dünyayı gezen ve oradan bir silüet, buradan bir doku, öteki taraftan da bir motif toplayan tasarımcılar, tüm bu farklı kültür izlerini fütursuzca birbirine karıştırarak bağımsız ve rengarenk koleksiyonlar yaratıyorlar. Bu eklektik tarzın modadaki yansımasını Dries Van Noten imzalı ‘göçebe prensesler’de, Hüseyin Çağlayan’ın Anadolu’nun tüm renklerini birleştiren kıyafetlerinde, Louis Vuitton’un kuzeye övgüler yağdıran iri örgülerinde ya da Missoni’nin dokumalarında buluyoruz.

Dekorasyonda da isteyen istediği ülkeye yolculuk etmekte serbest. Karıştırmaktan keyif alanların evlerinde ahşap mobilyalar, kürk ve kaşmir dokular, örgü kilimler, Bedevi fenerler, Hint sarileri, batik perdeler, saten yatak örtüleri takılıyor gözlerimize. Daha yalın stilleri tercih edenler, İskandinav çizgilerinde beyazlık, doğallık ve fonksiyonellik buluyorlar.

İtalyan tasarımcıların her geçen gün daha modernleşen çizgileri ve sade formlarıyla, dingin, düzenli ve konforlu atmosferler yaratmak mümkün.Klasik ve elegan yaşama alanlarının taraftarları içinse, Fransız ve İngiliz antikalarının yanı sıra, gösterişli avizeler, varaklı aynalar, şık kadifeler ve seçkin porselenler sunuluyor. Pek çok evde de Amerikan tarzının büyük ebatlı, rahat ve ahşap ağırlıklı mobilya ve aksesuarlarıyla karşılaşabiliyoruz.

Evlerimizi düzenlerken, kuzeyden güneye, doğudan batıya serbest dolaşım hakkına sahibiz. Seçmek istediğimiz ülke ve stillerle ilgili ipuçlarını ise, dekorasyon dergilerinden ve kitaplardan avlayabiliriz.

Stil

Beni eve bırak
Çünkü evde kestane, kahve ve mum ışığım var. Sonbaharın bu sıcak ruhlu üçlüsü, ofisten eve geldiğinizde size rahatlamanın yolunu çizecek. Sonsuz şamdan imparatorluğunuza katılan en ‘trendy’ model ise, hem modern hem de eklektik tarzlarla uyum sağlayabilecek bu akrilik alternatif olabilir.

Takip

Epik bir yorum
Koleksiyon Mobilya, anneannelerimizin evlerinde sıklıkla rastlanan yer döşeklerinden ilham alarak Episode kanepeyi üretti. Faruk Malhan tarafından tasarlanan Episode kanepenin oturma bölümünün derinliği, kişinin ayaklarını rahatlıkla uzatabilmesine ya da toplayabilmesine imkan sağlıyor.

Dünya

Onlar bir leydi
Tarihe ‘Kristallerin Kralı ve Kralların Kristali’ olarak geçen 147 yıllık Moser markasının altı renkte el yapımı ‘Lady Hamilton ‘ şampanya bardakları, Moser’in Nişantaşı ve Levent mağazalarında satışa sunuluyor. Doğal kaya kristallerinin kullanıldığı ‘Lady Hamilton’ şampanya bardaklarında, uzun yıllar kullanımdan sonra bile canlı renklerini koruması sağlanmış.

Fikir

Hızır dekoratörün el defteri
Bu sayfadan kestikleriniz var, dekorasyon dergilerinden sakladığınız sayfalar var, kumaşçılardan topladığınız parçalar var... Siz en iyisi bu ilginizi bir adım daha ileri taşıyın ve kendinize özel bir defter edinin. İpli olsun ki, numuneniz, kartelanız, fotoğrafınız aradan düşmesin.


Mutluluğu Tasarlamak


Bir mekanı huzurlu ve sevgi dolu yapabilmenin iki önemli yolu vardır. Bunlardan ilki, çevremizdeki duyumsal güzelliği arttırmak ikincisi ise bunu önleyecek tüm engelleri ortadan kaldırmak.

Yaşam her geçen gün, herkes için zorlaşmakta. Hayatı kolaylaştıracağını düşündüğümüz teknoloji bile sırasında yoğunluğu ve kapsamıyla bizi boğabiliyor. Eskiden uzaklara gitmek için zorlu ve uzun yolculuklar yapılıyorken, şimdilerde dünyamız ulaşım açısından belki küçüldüyse de bu sefer kısa mesafelerde zorluklar yaşıyoruz. İstanbul´dan bir Avrupa şehrine yapacağınız seyahat müddeti kadar, Avcılar´dan Pendik´e gidebilirsiniz herhalde. İnsan ilişkileri için bile teknolojiyi kullanmak zorunda kalıyoruz. Sevdiklerimize vakit ayırmak bile özel bir çaba gerektiriyor sanki. E-mail çıktığından beri mektuplaşmak bitti neredeyse. Bu yüzden küçük kızların cicili bicili mektup kağıdı süsleri de bitti. Oysa bu tasarıma giriş olarak adlandırılabilirdi! Tüm bunları düşündüğümüzde evimizin bize sunduğu mutluluğun ne denli önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Bir mekanı huzurlu ve sevgi dolu yapabilmenin iki önemli yolu vardır. Bunlardan ilki, çevremizdeki tüm duyumsal güzelliği arttırmak, ikincisi ise, bunu önleyecek tüm engelleri ortadan kaldırmaktır. Bir şeyin esasına döndüğümüzde o şey açıklık kazanır ve onunla birlikte yaşam da daha kolaylaşır. Bir şey karmaşık olursa, izlenimi insanda müthiş hayranlık uyandırır. Ama aynı şey ne denli basite indirilirse ona konsantrasyonumuz artar, daha iyi algılayıp anlarız. Ve çevresel etkilerini de daha kolay görebiliriz. Dolayısıyla bir mekan, yapısal bakımdan teknolojik, içerik bakımdan basit ve sizin kişiliğinize yönelik olmalıdır. Biliyoruz ki teknolojik ürünler son derece karmaşıktır. Bunun için de son yıllarda daha insancıl görünmeleri tasarımlarındaki sadelik ve formlarla dengeleniyorlar. Mekan için de aynı şeyleri söylemek mümkün. Evimizde yıllar geçtikçe ne kadar çok eşyanın biriktiğine hayret ederiz. Mutlaka belli bir zaman diliminde hepsinin önemi, işlevi ve manevi değerleri olmuştur. Ancak bu birikime karşı koyamamak sonunda sizi onların esiri yapacaktır. Siz mekanı değil, mekan sizi ele geçirecektir kısaca. Unutmayın, fazlalık gözü yorar, aklınızı karıştırır, yeniliklere engel olur. Çok eşyanın derdi de büyüktür. Basit bir örnek vermek gerekirse, dolabınızda tıkış tıkış yerleştirilen yıllardır atamadığınız giysilerinizi mecburen her giyişte yeniden havalandırmanız, hatta ütülemeniz gerekir. Oysa birgün zaman ayırıp onları ayıklarsanız, hem yeni giysiler için yer açar, hem de birilerine gerçekten iyilik yapmış olursunuz. Bu çok basit örneği yaşamınızın ve mekanınızın her boyutunda uygulayabilirsiniz. Deneyin, bu ferahlık size huzur ve sevinç getirecektir.

Objelerin Etkileri

Her an çevremizden bize çeşitli uyarılar gelir. Sakinlik ise içimizden doğar. Basit bir ortam sakinlik ve akıcılık yaratır. Nesneler cansızdır, ruhsuzdur belki ama mekandaki her objenin sizin üzerinizde ayrı bir etkisi vardır. Bakışınızla, dokunuş ve duygularınızla sembolik birer hayat verirsiniz onlara. Unutmayın ki, çok eşya çok etki yaratır. Ve günün birinde belki de farkında olmadan bu yoğunluktan boğulabilirsiniz... Çevremizde her gün durmaksızın binlerce gelişme ve yenilikler olmakta. Bunlarla yaşam sonuçta görüş ve algılamamızı da farklılaştırır. Bu insan, fikir, nesne vb. değişim bombardımanına karşı, onların etki alanlarına girip, istemediğiniz yönlere kaymamak için hazırlıklı olmalıyız. Birlikte yaşam koşullarında dış etkenlerden kaçmak tabii ki mümkün değil, üstelik getirdikleri olumlu yönlerden faydalanabiliriz de. Bence böyle bir durumda en pozitif davranış, bunların tıpkı müzikal bir ahenk gibi uyumla programlanması. Giyim, gıda ve mekanın da aynı uyumla düzenlenmesi gerçekten de çok doğru bir tercih olacaktır. Bu ahenkte kişiliğinizi bulmanız ve bundan mutlu olmanız daha kolaydır. Böylece daha basite, yani makro yaşamdan mikroya dönersiniz. Örneğin, sizi rahatsız eden herhangi bir gürültüden kurtulduğunuzda o ana kadar ikincil bir durumda kalan doğa seslerinin farkına varırsınız. O halde ajandanızı buna göre ayarlayın. Aralarda kendinizi dinleyecek boşluklar bırakın. Çok şey yapmak, sürekli koşuşturmak mutlaka iyi bir yaşam kalitesine sahip olduğunuz anlamına gelmez inanın. Aynı şekilde mekanınızın seçimi ve tasarlanmasında da bu ahengi yakalayabilmenin şartlarını araştırabilirsiniz. Fiziksel mekan koşullarının, yani doğru aydınlatma, akustik, renk, iklimlendirme gibi özelliklerin kişisel tercihlerinizi yansıtan ve aynı zamanda iyi çözülmüş olmalarına dikkat edin. Estetik faktörlerin yanı sıra fonksiyonelliğin de yaşamınızı kolaylaştıracağını aklınızdan çıkarmayın.

Gerçeklik ve Özgürlük

Mekan seçimlerinizde eski deneyimlerinizden ve bir uzmanın tavsiyelerinden mutlaka yararlanın. Eşim önemli bir karar verme arifesinde oturup (+) ve (-) iki kolondan oluşan, yan tarafına da kendisi için birincil ve ikincil önemlilikteki konuları yazdığı bir liste hazırlar. İkileme düşmemek için her konunun sadece artısı ya da eksisi vardır. Sonuç bugüne dek hep başarılıydı. Sizler de böyle bir liste hazırlayarak öncelikle neyi isteyip istemediğinizi belirleyin. Bu arada çevrenizdeki çeşitli kişilerden de fikir alabilmelisiniz. Bol bol gezip görerek, okuyarak listenizdeki yan kolonu genişletebilirsiniz. Sonuçta size özel listenizdeki artı ve eksiler sayesinde doğru çözümlere ulaşacaksınız. Bundan sonra içinde kendinizi bulduğunuz bir ev artık tamamen sizin olmuştur. Zamanla sesiniz, kokunuz, renginiz sinecektir bu eve. Bir evin yaratılmasında kendi imajınızı bulmanız çok önemlidir. Mekandaki gerçek özgürlük de budur.
 

DEKORASYONDA 10 SIR

Desenden korkuyorsanız, çizgilileri tercih edin
Eğer bu sezon moda olan büyük desenlerin yaratacağı etkiden emin olamıyorsanız, çizgili kumaşları kullanabilirsiniz. Böylece çok karışık bir görüntüye neden olmadan farklı renkleri yan yana getirmiş olursunuz. Bronz, beyaz ve bej gibi birbirinin türevi tonları seçerseniz, etkisi daha yumuşak olur. Çizgi temasını abajur şapkası ya da vazo gibi diğer objelere sıçratarak daha güçlü kılmanız da mümkün.

Yaşama alanınıza bir bank ekleyin

Çoğu insan bankların antre ya da mutfak için uygun olduğunu düşünür ama onları salon dahil, oturma yeri kısıtlı olan her alanda rahatça kullanabilirsiniz. Yerinize tam uygun ölçülerde yaptırabilir; ipek ya da kadife kumaşla kaplayarak şık bir hava verebilirsiniz.

Evinizin girişi etkileyici olmalı
Evinize gelen misafirlerin ilk karşılaştıkları yer kapı girişiniz, yani antrenizdir, dolayısıyla bu alanın sizi ve tarzınızı ifade etmesi çok önemlidir. Eğer yeriniz müsaitse, küçük bir oturma bölümü yaratmak yararlı olacaktır. Duvara astıklarınız ve zemin kaplamanız da ilk bakışta dikkat çekecektir; seçimlerinizde sıradışı ve beklenmedik detaylar olmasına çalışın. Yarattığınız farklılık, evin geri kalanı için de ipucu verecektir.
Aydınlatmaları göz hizasına yerleştirin
Göz hizasında, yani yerden ortalama 160 cm yükseklikte yerleştirilen abajurlar en doğru sonucu verir; daha yüksekte kalırlarsa istenmeyen gölgeler oluşabilir. İstediğimiz atmosferi yaratmak için ihtiyaç duyduğumuz abajurlar, daha fazla aydınlatma gücüne sahip olan tavandan aydınlatmalar ve vurgulayıcı özelliğe sahip aplikler ile de desteklenmelidir.

Duvarlar ve perdeler aynı renkte olsun
Duvarlar için seçtiğiniz renk ile perde kumaşınızın rengini birbirlerine yakın tonlarda belirlerseniz, daha modern ve sakin bir tarz yakalarsınız. Pencerelerinizden memnun değilseniz, perdenizin kornişini ya da demirini tavandan sadece 10 cm aşağı takmanız işe yarayabilir. Örneğin yemek odası için seçeceğiniz nil yeşili duvar boyası ve aynı tonda perdeler, sofrada oturanların kendilerini taptaze bir havayla çevrelenmiş hissetmelerini sağlayacaktır.

Benzer tonlarda cam objeler dikkat çeker
Aynı renk tonlarında, farklı cam objelerin birlikte kullanılması, masanızın ortası için mükemmel bir düzenleme oluşturur. Örneğin amber ve açık yeşil tonlarında, farklı yükseklikte cam vazo, kase ve tabaklar etkileyici bir silüet yaratır. Cam grubunuzun kapladığı toplam alanın, yerleştirdiğiniz masa ya da dresuarın yüzey alanıyla orantılı olmasına dikkat edin.

Kaliteli olanla kitsch olanı karıştırın
Bir koleksiyon yapıyorsanız, içindeki her parçanın çok değerli olması gerekiyor diye bir kural yoktur. Koleksiyon yapmanın zevki, sadece sevdiğiniz için alabilme özgürlüğüdür. Çok ender rastlanan bir antika ya da her yerde görülen sıradan bir obje koleksiyonunuzda birleşebilir; eğer sevdiyseniz değerinin önemi yoktur. Ve sadece gerçekten tutkunu olduğunuz bir şeyin koleksiyonunu yapmanız doğru olur. Örneğin ben, çok hoşlandığım Fransa yolculuklarımda topladığım hatıra eşyalarını aynalı bir tepsi üzerinde bir araya topladım. Antikacı arkadaşımın hediyesi olan bir vazo da var, nehir kenarındaki sokak satıcısından aldığım bir kar küresi de...

Doğadan ilham alın
Dışarıyı içeriye taşıyın. Doğanın muhteşem güzelliği her iç mekanda mucize yaratacaktır. Çakıl taşlarına, kuru yapraklara, çiçeklere yer vermek için her fırsatı değerlendirin. Orta sehpanıza koyacağınız midye kabukları ya da raflarınızın birinde sergileyeceğiniz mercan, mutlaka pozitif enerji yayacaktır. Sadece kum ve taş renklerini değil, doğada bulacağınız kızılları, yeşilleri ve mavileri de taşıyın evinize. Ancak hiçbirinde aşırıya kaçmayın, yoksa bir tema odasıyla karşı karşıya kalabilirsiniz.

Yatak odanızda renk katmanları yaratın
Yatak, özellikle küçük alanlı yatak odalarının odak noktasıdır. Tavanlarınız yüksekte, cibinlikli bir yatak, kumaştan tasarlanmış yatakbaşı ve kat kat keten örtüler mükemmel seçimler olacaktır. Hepsinin kumaşlarının farklı olması ilginç ve davetkar bir etkiye sahip olur. Farklı kumaşları karmaşa yaratmadan yan yana ve üst üste kullanmanın kuralı ise, ana renk paletini kısıtlı tutarak tonlarda oynamalar yapmaktır.
Perdelerinizde abartıya kaçmayın
Perde uygulamalarının mobilyaların önüne geçmesine izin vermeyin. Drapeler ve balonlar yerine, katlamalı ve düz sistemlerden yana kullanın tercihinizi. Seçtiğiniz sistem sadeleştikçe, perdenizin kumaş kalitesi de artmalıdır. Pamuklu, keten, ipek ya da saten kumaşlar uygundur. Perde ölçünüzün pencereleri tamamen örtecek ve yumuşak dalgalarla yere inecek şekilde ayarlanması önemlidir.

Su ve mum
Deniz ve mehtap kadar güçlü olmasa da, su ve mum da üzerinizde mutluluk etkisi yapacaktır. Hele de yorucu bir günün sonunda. Banyonuzdaki sıkıcı aydınlatmadan kurtulun ve içine kalın mumlar yerleştirdiğiniz cam fanusları tavandan sarkıtın. İçeriden çıkmak istemeyeceksiniz!
Aynalarla oynamaya devam. Duvardaki alanınıza uygun tasarımı bulamıyorsanız, kendi tasarımınızı kendiniz yaratın ve istediğiniz boyut ve ölçülerde aynalar kestirerek istediğiniz düzenlemeyle asın. Ve mucizeyi seyredin.
 
Dekorasyonun son adımı...



Halı diyip geçmeyin! Eğer doğru halıyı doğru yerde kullanırsanız, hem evinizde tarzınızı pekiştirirsiniz, hem de soğuk ve gürültüyü önlersiniz.

Tercih edilen dekorasyon tarzını tamamlayıcı nitelikte renk, desen ve doku seçenekleri sunan halılar; yumuşak, güvenli, sıcak ve rahat bir atmosfer yaratır. Aynı zamanda ortamın gürültü seviyesinde azalma ve ısı kaybına karşı yalıtım sağlar. Ayrıca kolaylıkla döşenir ve tüm zemin yüzeylerine uygulanabilir.

Renk, desen ve doku, özellikle halıların geniş yüzeylerde ve hakim dekorasyon öğesi olarak kullanıldığı mekanlarda önem kazandığı için, dikkat edilmelidir.

Renk ve desen: Açık renk bir halı, alanın geniş ve havadar görünmesini sağlar. Güçlü ve koyu renkler sıcak bir atmosfer yaratır. Renk, sadece estetik açıdan değil halının kir gizleme seviyesini belirlemek bakımından da çok önemlidir. Düz ve açık renkler halıdaki kirlenmeyi daha kolay gösterirken, koyu renkler açık renkli kir ve tüyleri gösterirler. Orta tondaki renkler kirlenmenin görünürlüğünü en etkin şekilde azaltır. Halının deseni de kir gizleme hususunda önemli rol oynar. Büyük desenli halılar kirlenmeyi belli eder. Düzenli desenler daha fazla kir gösterme eğilimi ve riski taşırken, düzensiz ve çok renkli desenler; kir ve lekelerin görünürlüğünü azaltır.

Desen, iç mekanın görüş alanlarını böler. Büyük desenler mekan da dar alan hissi, küçük desenler ise geniş alan hissi sağlar. Yoğun trafiğe maruz kalacak mekanlarda; orta koyulukta, olabildiğinde çok renkli ve düzensiz desenlere sahip halılar en dengeli performansı sağlar.

Doku: Halı yüzeyi, dokunma biçimi ve apre işlemlerine bağlı olarak, ışığı farklı şekillerde emer ya da yansıtır. Bu özelliğin halının görünümünü önemli ölçüde değiştirebileceği unutulmamalıdır.

Hangi halı, nerede?

Antre: Bu alanda trafik yoğun olduğu için dayanıklı ve koyu renkte halı seçmeniz uygun olacaktır. Yün naylon karışımı halıları da tercih edebilirsiniz.

Oturma odası: Esnekliği olan her renkte halıyı oturma odanızda kullanmanız mümkün.

Yatak odası: Açık renkleri ev uzun tüylü halıları yatak odanızda kullanabilirsiniz. Ancak bu kuralın çocuk odaları için geçerli olmadığını unutmayın.

Renk seçimi önemli
Renk seçimi, odalarda dört farklı etki yaratmak için yapılır: Ferah, sıcak, soğuk, ılık. Ayrıca halıda seçilen renk, zemini ne kadar vurgulamak istediğinizle de ilgilidir. Evinizin zeminini dekorasyon için de ön plana çıkarmak istiyorsanız; halınızı nötr renkli ve desensiz seçebilirsiniz. Gri renkler zemini arka planda bırakmaya yeter. Bu sayede mobilyaları ön plana çıkarmış olursunuz. Eğer dikkati zemine çekmek istiyorsanız, halınız açık renkli ve desenli olmalı. Ilık etki için sarı, portakal rengi veya mavimsi ve kırmızı gibi renkler seçilmeli. Soğuk etki için, mavi veya sarımsı yeşil tercih edilebilir. Mobilyalarda renk seçiminde önemlidir. Bu yüzden halıların renklerini mutlaka mobilyanızın rengiyle mukayese edin.

Açık renkler ferahlatıcı etki yaratır. Koyu renklerin etkisi ise rahatlatıcı ve sıcaktır. Orta ton gölgeler algımızda farklılık yaratmazlar. Açık renklerin ışığı yansıtma özelliği odaları daha aydınlık yaparken, koyu renklerin ışığı emme özelliği daha karanlık bir görünüm yaratır. Orta tonların özelliklerinden en önemlisi bu renk halıların kolay temizlenmesidir.
 
Konfor ve estetik bir arada...

Yepyeni bir ürün; Moon Yatak. Konfor ve estetiği bir arada sunan, dolunaydan esinlenerek tasarlanmış Moon; sizleri yaz aylarının miskinliğine davet ediyor.

Ayrılabilen pufu sayesinde istediğiniz zaman sadece kanepe olarak kullanabileceğiniz ve bu sayede taşıması kolay olan Moon; açılıp kapanabilen güneşliği ile de sizi fazlasıyla şımartacak konfora sahip.

Sadece sizin için değil, dinlenme keyfinizi paylaşmak istediğiniz sevdiklerinizle birlikte aynı anda bu keyfin tadını çıkartabileceğiniz kadar da büyük.

Bizden söylemesi, Garden Life 2008 koleksiyonunda yepyeni ve fonksiyonel yüzlerce ürün mevcut. Farklı yatak çeşitleri, dönen koltuk tasarımları, teak ve polyrattan örgünün birlikte kullanıldığı mobilyalar ve daha bir sürü seçenek ile Garden Life; sizlere bahçe mobilyasından çok, bahçenizde bir
yaşam felsefesi sunuyor.

Garden Life 2008 koleksiyonundaki tüm bu yenilikleri görebilmek için 3-6 Nisan tarihlerinde Lütfi Kırdar Rumeli Exhibition Center’da gerçekleştirilen Bahçe 2008 fuarındaki standlarını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca tüm Garden Life mağazaları haftanın yedi günü açık.
 
Mutfağınızı genişletin
Geniş bir mutfağa sahip olmak için ille de birkaç duvar yıkmazına gerek yok.

Aşağıda yazan püf noktalarını okuduktan sonra, siz de neler yapabileceğinizi biliyor olacaksınız.

Özellikle bir kış bahçeniz varsa, oldukça şanslı sayılırsınız. Çünkü mutfağınızı taşırmak için bundan daha güzel bir yer olamaz. Yoksa hiç üzülmeyin, siz de evinizde bir tane yaratabilirsiniz.

İdeal yeri belirleyin

Evinizin düzeni ve alanı kış bahçenizi nereye yerleştirmeniz gerektiğini belirler. Genellikle; müstakil evlerde zemin katta, evin yan ya da arka tarafında, apartman katlarında ise balkon tarafında kurulur.
Kış bahçesi olarak kullanmak istediğiniz alan yeteri kadar geniş değilse, seçeneklerinizi azaltmanız gerekebilir. Bu durumda kış bahçenizin alanınızın üçte birlik bölümünden fazlasını kaplamamasına özen gösterin.

Planlamanızı doğru yapın

İdeal olan mutfağınızın olabildiğine büyük olmasıdır. Yemek alanı yaratmak için sadece ek bir bölüm mü, yoksa var olan mutfağınızı genişleterek bir bölüm mü oluşturmak istiyorsunuz.
Her iki halükarda da yeni ünitelerin maliyetini de göz önünde bulundurmalısınız. Kış bahçenizin konumu, bahçenizin ne kadar güneş alacağını belirler. Bu yüzden konuma dikkat etmelisiniz.

Tarzınızı seçin

Kış bahçenizin evinizin görünümüne uyup uymayacağına karar verin. Aşağıdaki stillerden biri size uyabilir.

- Binaya yaslanan tipte, eğimli çatı ve dikdörtgen alan.
- Altı ya da sekiz taraflı Victorian tarzı. Dekoratif dalga oymalı yüksek eğimli çatı.
- P – şeklinde Victorian, iç mekana ek olarak bir dikdörtgen alan dahil edilebilir.
- Yüksek eğimli çatı, dikdörtgen veya kare alanla Georgian tarzı olabilir.
- Kalkan ön cephe, Georgian stiline benzer, yüksek eğimli kalkan çatılı bir alan.

İzin almayı unutmayın

İzin almaya gerek olamadan yapılsa da, yerel bölgenizin yapı planlamasını öğrenin. Binanız koruma altına alınan bir yapı ya da koruma bölgesindeyse, ısıtma ve su tesisatı için yapı düzenlemesi gerekebilir.

İyi malzemeler kullanın

Kış bahçesi çerçevesi, pencerelerinizle uyumlu olmalı. Genellikle kereste, U-PVC, alüminyum, briket veya sertleştirilmiş ya da lamine cam kullanılıyor.

Neyi nereden alacağınızı öğrenin

Kış bahçesinin kurulması uzmanlık gerektiren bir iştir. Bu nedenle kendiniz yapmak yerine uzmanlardan yardım almalısınız. Mutfak üniteleri ve su tesisatlarını uzman firmalardan alın. Kendinize iyi bir usta ve uzman bir firma bulun.
 

beds-main-montage.jpg


Yatak odasında şımartan detaylar


Şımarıklık, özde pek sevilmeyen bir alışkanlık olsa da; hemen hiç kimse "dozunda" şımartılmaya hayır diyemez. Sonbahar - Kış koleksiyonunu bu ince kurgu üzerinde yapılandıran Valeron, yatak odalarını kişinin içinde olmaktan en fazla keyif alacağı oda haline getirmeyi hedefliyor.

Bazı anlar vardır hani, kendinizi hiç bu kadar "özel" hissetmediğinizi düşünürsünüz. İşte o anları sürekli taze tutmak, bu duyguyu her gün yaşamanızı sağlamak amacıyla yola çıkan Valeron; yeni sezon için hazırladığı şık tasarımları ile yatak odalarına konuk oluyor.

Tüm modelleri çift kişilik üretilen Valeron nevresim takımları; iç dekorasyonda giderek çeşitlenen tarzları, kendine seçtiği zarif ve ihtişamlı dizayn anlayışı ile birleştirmeyi başarmış ve göz alıcı modeller ile kullanıcısını şımartmaya hazırlanmış.

Saten, jakar ve özel Percale kumaşından üretilen tasarımlarda şık detaylar olabildiğince ön plana çıkarılmış. Sade hatların zarafeti de hemen her modelde kendine özgü bir tarz ile yansıtılmış.

Markanın Punto adını verdiği modelinde ilk göze çarpan nokta, kadifenin lüks şıklığı. Şık desenlerle desteklenen ve ağırbaşlı renklerle bezenen Punto, asaletin günümüzdeki yorumlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Legend modelinde göz alıcı renkler ve bu renklerle bezenen çiçek desenleri, romantizmin büyülü dünyasının kapılarını aralıyor.
 
Yaz Gecelerini Işıklandırın
Yaz günlerinin sıcak balkon ve bahçe sohbetlerini hangimiz özlemedik ki? Yazlıklarda ya da şehirde üzerimizde sadece bizleri yaz akşamı serinliğinden koruyan ince hırkalarımızla sohbet ettiğimiz o akşamlara oldukça az kaldı. Havaların gün be gün ısınması ile yavaş yavaş taşındığınız bahçenizi yeniden dekore ederek yaz gecelerinizi ışıklandırmaya ne dersiniz?

Yaz sıcağında çekirdek çitlerken edeceğiniz sohbetler sırasında başucunuzda duracak bu harika çiçekli metal mumluk ile loş ve samimi bir ortam yaratabilirsiniz. Koçtaş'tan alabileceğiniz bu sevimli aksesuar ile bahçenize yeni bir hava katabilirsiniz. Ürünün fiyatı 6 TL.

Güneş enerjisi ile çalışan bu düşünceli cüce lambalar ile bahçenizin dekorasyonuna yeni bir hava katabilirsiniz. Sıcak kahvelerinizi yudumlayıp güzel bir bahçe sefası yaparken yerden bitme bu minik ve şirin cüce lambalar ile güzel bir keyif yapmak sizce de harika olmaz mı? Şirin mi şirin bu bahçe aksesuarını Everything'den 48 TL'ye alabilirsiniz.

Sıcak yaz akşamlarında biraz romantik esintilerle bahçe dekorasyonunuzu tamamlamak için ihtiyacınız olan tek şey tülden bir cibinlik. Altına yerleştireceğiniz bir bahçe sandalyesi ya da oturma grubu ile loş ışıkların altında sevdiklerinizle hoş sohbetler ederek şehir hayatının koşuşturmacasından kaçabilirsiniz. Ikea'dan alabileceğiniz cibinliğin fiyatı ise 30 TL.
 
Evinizi dört adımda dekore edin

Desenler, yaşam alanlarını ilgi çekici kılmanın ve onlara derinlik katmanın anahtar bileşenlerinden biri. Sizler de desenleri adım adım planlayarak evinizde doğru atmosferi yakalayabilirsiniz.


Desenlerin ön planda olduğu bir dekorasyon tarzı izlerken yapmanız gereken ilk şey yaşam alanlarında nasıl bir atmosferin hakim olmasını istediğinize karar vermeniz. Eviniz sizi rahatlatsın ve dingin mi olsun istersiniz? Ya da davetkar ve sıcak mı? Yoksa küçük ayrıntılardan, karma dekoratif unsurlardan mı hoşlanırsanız. Bu sorulara cevap verdikten sonra işe başlayabilirsiniz.

1. Adım: Duvarlar

Duvar ve tavanları desenlerle ilgi çekici kılmak için alçı, boya ve duvar kağıdı tercih edebilirsiniz. Burada göz önünde bulundurmanız gereken en önemli nokta tavanların yüksekliği. Eğer olması gerektiğinden daha yüksek bir tavanınız varsa koyu renge boyayarak daha alçak bir görünüm elde edebilirsiniz.

Açık renk ile de tersi bir etkiyi başarabilirsiniz. Duvar ve tavanda bir ayrıntıyı vurgulamak isterseniz hakim olan rengin kontrast rengini uygulayabilir, böylece o ayrıntıyı ön plana çıkarabilirsiniz.

2. Adım: Yer döşemeleri

Bir tuval edasıyla yaklaştığınız duvarlara istediğiniz fon rengini verdikten sonra artık resmin yani dekorasyonun diğer bileşenlerine geçebilirsiniz. Taş, seramik, duvardan duvara halı gibi sayısız yer döşemesi seçeneğiniz var. Üstelik tüm bunlarda sayısız desen seçeneğiniz de mevcut.

3. Adım: Mobilya ve perdeler

Kanepe ve sandalyelerinizin döşemelerinde seçtiğiniz desenler, perdelerinizin hangi desen kombinasyonundan oluşacağı da yine karar vermeniz gereken önemli noktalar. Sade çizgilerden oluşan bir desen konsepti mi görmek istersiniz? Yoksa çiçekli ve puantiyeli desenlerin bir arada olduğu bir konsept mi?

4. Adım: Aksesuarlar

Bir mekanı dekore ettikten sonra değişiklik yapması en kolay ve pratik olan unsur aksesuarlardır. Bir resim, halı ya da kilim, abajur veya vazo bir mekanın genel havasını bazen bir çırpıda değiştirebilir. Aksesuarların desen dillerini anlamak yaşam alanlarınızda istediğiniz atmosferi yaratmanızda çok faydalı olacaktır.
 
Geri
Top