Denizde Tuzluluk

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
Deniz suyundaki tuzluluk oranı dünyanın tüm denizlerinde farklıdır. Bilinen en tuzlu açık deniz Kızıldeniz’dir. Ancak göl olarak Lut Gölü gibi kapalı havza denizlerinde de tuzluluk oldukça fazladır.


Denizdeki su yoğunluğunun, sıcaklık ve tuzluluğa bağlı olarak değiştiği bilinmektedir. Deniz suyunun pH değeri; 7,5 ila 8,4 arasındadır. Deniz suyundaki ses hızı ise yaklaşık 1,500 m/s olmakla beraber sıcaklık, basınç ve tuzluluk ile değişiklik göstermektedir.


Denizlerin ve okyanusların ortalama tuzluluk oranı %3,5’tur. Yani her 1 litre deniz suyunda 35 gram çözünmüş tuz anlamına gelir. Eğer deniz suyu nehir ağzı ile karışırsa, karıştığı yerde tuzluluk oranının az olduğu gözlenebilir. Aşırı buharlaşma ve yağışın az olması tuz oranının daha fazla olmasına sebep olur.


Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımadadır. Tuzluluk oranı en fazla Akdeniz’de (%3,6), sonra Ege Denizi’nde (%2,5) ve en az Karadeniz’dedir (%1,8).


Deniz Suyu Neden Tuzludur?


Deniz suyunun tuzlu olma nedeni içinde gerçekten tuz partikülleri olmasındandır. Yemeklerde kullandığımız tuzla, deniz tuzu aynıdır. Gözle görülmez ama tadıldığında hissedilir. Denizden çıkınca kuruduktan sonra kalan tuz kalıntılarını gözle görebilirsiniz.


Denizin tuzu, kayalarda bulunur. Kayalara çarparak denize karışan nehirler, akarsular ve çaylar; tuzu denize taşır. Uzun bir sürecin ardından denizlerdeki tatlı su kaybolur ve yerini tuzlu suya bırakır. Denizin tuzlu olmasında diğer neden volkanlardır. Volkan patlamalarıyla beraber yüklü miktarda tuz deniz sularına ulaşmıştır.


Deniz Suyunun Sağlığa Faydaları Nelerdir?


Deniz suyunun en belirgin özelliği yaralardan, alerjilerin yol açtığı lekelerden, tahrişlerden ve isilikten kurtulmanıza yardımcı olmasıdır. Ayrıca cilt bozukluklarının neden olduğu çeşitli hastalıkların tedavisinde de kullanılmaktadır. Özellikle egzama, sedef, rosacea gibi deri hastalıklarında faydalı olduğu bilinmektedir.


Deniz suyu hücrelerin yenilenmesinde, toksinlerden kurtulmada, zehirli maddelerin vücuttan atılmasında yardımcı olmaktadır. Saç sağlığı açısından da büyük önemi vardır. Saç derisindeki ölü hücrelerin yok edilmesinde etkilidir. Böylece kepek sorununa çözüm olabilir. Ayrıca saçlardaki yağ dengesinin kurulmasında da olumlu etkileri vardır.


Denizde yüzmek kandaki oksijen miktarının artmasına ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olmaktadır. Bağışıklık sisteminin güçlenmesiyle beraber, enfeksiyonlara ve parazitlere karşı daha dirençli hale gelirsiniz. Deniz suyu içinde hareketsiz durmakla ağrılarınızdan kurtulabilirsiniz.


Cilt üzerindeki siyah noktaların ve sivilcelerin deniz suyuna girilmesi ile birlikte genellikle tatil dönemlerinde yok olduğunu görebilirsiniz. Ciltte özellikle ayak bölgesinde görülen mantar hastalıklarında deniz tuzunun etkisi büyüktür. Deniz suyu sadece fizyolojik rahatsızlıkların iyileşmesinde kullanılmaz. Çeşitli birçok psikolojik rahatsızlığın da devasıdır.


Magnezyum cildi nemlendirmenin yanında akne ve sivilce benzeri iltihabi oluşumların meydana gelmesini önler. Deniz suyu magnezyum açısından zengin bir içeriğe sahip olduğu için cilt sağlığı ve dengesi için oldukça faydalıdır.

Denizde yüzmek; astım, bronşit, romatoid artrit ve eklem ağrıları gibi sağlık sorunlarına iyi gelir. Aynı zamanda harikulade bir egzersiz olduğu için bel ve boyun ağrılarına iyi gelir, kan akışımı hızlandırır.


Depresyon, aşırı sinirlilik, ruhsal dengesizlikler gibi hastalıklara, içindeki brom, magnezyum ve lityum maddeleri sayesinde olumlu etki etmektedir. Tüm bu maddeler, beyinde melatonin ve serotonin düzeylerini dengeler.


Denizde vakit geçirmek, rahatlatıcı bir etki yaratır, mutluluk ve huzur verir. Tatile gittiğiniz zaman kendinizi iyi hissetmeniz bu nedendir.
 
Geri
Top