A
Artcı deprem: Ana depremin meydana gelmesinden sonra, ana şoku izleyen daha küçük sarsıntılar dizisidir. Ne kadar süre ile devam edecekleri konusunda ise kesin bir şey söylemek mümkün değildir.
Aktif fay: Gelecekte deprem oluşturmaya riski çok yüksek olan fay.
Alüvyon: Suyun biriktirdiği kil, silt, kum, çakıl, taş ve jeolojik aşınma sonucu ortaya çıkmış diğer malzemeler.
Astenosfer: Litosferin(taşküre) altında bulunan mantonun yumuşak üst bölümü.
B
Benioff Zonu: Derin deniz hendeklerinden manto içine sarkan eğimli deprem zonu( Hugo Benioff, Amerikalı jeofizikçi).
D
Deprem: Yerküre içerisindeki kırık(fay) düzlemleri üzerinde biriken biçim değiştirme enerjisinin aniden boşalması sonucunda meydana gelen yerdeğiştirme hareketinden kaynaklanan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzünü sarsması olayına deprem denir.
Deprem dalgası: Deprem anında, blokların ani olarak kayması ile deprem dalgaları üretilir ve bunlar kayaçlar içerisinde odaktan çevreye doğru yayılırlar. Deprem dalgaları P, S ve Yüzey Dalgaları(Love, Rayleigh) olarak üç gruba ayrılır.
E - F
Episantr(Dış Merkez): Odak noktasına en yakın olan yeryüzündeki noktadır. Burası aynı zamanda depremin en çok hasar yaptığı veya en kuvvetli olarak hissedildiği alandır.
G - H
Hiposantr(İç Merkez): Yer içerisinde deprem enerjisinin ortaya çıktığı noktadır. Aynı zamanda iç merkez olarak ta isimlendirilir. Aslında odak noktası, bir nokta değil bir alandır ancak uygulamalarda nokta olarak edilmektedir.
I - İ - J
Jeofizik: Yerkürenin ve onu çevreleyen atmosferi ile uzay ortamındaki gezegenlerin, uyduların ve güneşin fiziksel ve yapısal özelliklerini fizik ve matematik yöntem ve yaklaşımlar kullanarak inceleyen bilim dalına Jeofizik denir(İTÜ Jeofizik Müh.Böl.).Jeofizik bilim dalında kullanılan yöntemler: gravite, manyetik, sismoloji, sismik, elektrik, elektromanyetik, palemonyetizma, radyometrik, jeotermik yöntemler ve kuyu loglarıdır.
Jeololoji: Yerbilimi, jeoloji Yunanca Geo (Yer ) ve Logos (Bilim) kelimelerinin birleşiminden meydana gelir ve Yerbilimi anlamına gelir. Jeoloji yerküresinin güneş sistemi içerisindeki durumundan onun fiziksel ve kimyasal özelliklerine, oluşumundan bu yana geçirdiği değişikliklere, üzerinde yaşayan canlıların evrimine kadar geniş bir kapsama sahiptir(Jeoloji Müh.Odası).
K - L
Litosfer(taşküre): Yerkürenin dış kısmında yaklaşık 70-100 km kalınlığındaki katman. Kıtalar ve okyanuslar Litosfer içerisinde yer alırlar.
M - N
Magnitüd: Depremde açığa çıkan enerjinin bir ülçüsüdür.Prof .Richter, episantrdan 100 km. uzaklıkta ve sert zemine yerleştirilmiş özel bir sismografla (2800 büyütmeli, özel periyodu 0.8 saniye ve %80 sönümü olan bir Wood-Anderson torsiyon Sismografı ile) kaydedilmiş zemin hareketinin mikron cinsinden (1 mikron 1/1000 mm) ölçülen maksimum genliğinin 10 tabanına göre logaritmasını bir depremin "magnitüdü" olarak tanımlamıştır.
Manto: Dünyaızın iç kısmında yer alan ve Litosfer ile Çekirdek arasında kalan ve kalınlığı 2900 km olan katmana Manto adı verilir.
O - Ö
Odak Derinliği: Deprem enerjisinin açığa çıktığı noktanın yeryüzüne olan en kısa uzaklığı.
S - Ş
Sismoloji: Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının nasıl yayıldığını, depremlerin ölçülmesi ve depremle ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalıdır.
Sıvılaşma: Suya doygun ince taneli kum ve siltli katmanların; sarsıntının(depremin) etkisi ile boşluk suyu basıncının artmasıyla etkin yatay gerilmenin sıfır olması ve sonuç olarak bu katmanın taşıma gücünü tamamen yitirmesi ve sıvı gibi davranması olayıdır(ERCAN, Ahmet,,Yer Araştırma Yöntemleri, 2001).
Şiddet: Herhangibir derinlikte olan depremin, yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsü olarak tanımlanmaktadır.Depremin şiddeti, yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür. Bu etki, depremin büyüklüğü, odak derinliği, uzaklığı yapıların depreme karşı gösterdiği dayanıklılık dahi değişik olabilmektedir. Şiddet; ölçümlere dayalı değildir, tamamen gözlemsel verilere dayanır.
T - U
Tsunami: Japonca'da "liman dalgası" anlamına gelen tsunami sözcüğü; okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, volkan patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgasını temsil eder.
Artcı deprem: Ana depremin meydana gelmesinden sonra, ana şoku izleyen daha küçük sarsıntılar dizisidir. Ne kadar süre ile devam edecekleri konusunda ise kesin bir şey söylemek mümkün değildir.
Aktif fay: Gelecekte deprem oluşturmaya riski çok yüksek olan fay.
Alüvyon: Suyun biriktirdiği kil, silt, kum, çakıl, taş ve jeolojik aşınma sonucu ortaya çıkmış diğer malzemeler.
Astenosfer: Litosferin(taşküre) altında bulunan mantonun yumuşak üst bölümü.
B
Benioff Zonu: Derin deniz hendeklerinden manto içine sarkan eğimli deprem zonu( Hugo Benioff, Amerikalı jeofizikçi).
D
Deprem: Yerküre içerisindeki kırık(fay) düzlemleri üzerinde biriken biçim değiştirme enerjisinin aniden boşalması sonucunda meydana gelen yerdeğiştirme hareketinden kaynaklanan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzünü sarsması olayına deprem denir.
Deprem dalgası: Deprem anında, blokların ani olarak kayması ile deprem dalgaları üretilir ve bunlar kayaçlar içerisinde odaktan çevreye doğru yayılırlar. Deprem dalgaları P, S ve Yüzey Dalgaları(Love, Rayleigh) olarak üç gruba ayrılır.
E - F
Episantr(Dış Merkez): Odak noktasına en yakın olan yeryüzündeki noktadır. Burası aynı zamanda depremin en çok hasar yaptığı veya en kuvvetli olarak hissedildiği alandır.
G - H
Hiposantr(İç Merkez): Yer içerisinde deprem enerjisinin ortaya çıktığı noktadır. Aynı zamanda iç merkez olarak ta isimlendirilir. Aslında odak noktası, bir nokta değil bir alandır ancak uygulamalarda nokta olarak edilmektedir.
I - İ - J
Jeofizik: Yerkürenin ve onu çevreleyen atmosferi ile uzay ortamındaki gezegenlerin, uyduların ve güneşin fiziksel ve yapısal özelliklerini fizik ve matematik yöntem ve yaklaşımlar kullanarak inceleyen bilim dalına Jeofizik denir(İTÜ Jeofizik Müh.Böl.).Jeofizik bilim dalında kullanılan yöntemler: gravite, manyetik, sismoloji, sismik, elektrik, elektromanyetik, palemonyetizma, radyometrik, jeotermik yöntemler ve kuyu loglarıdır.
Jeololoji: Yerbilimi, jeoloji Yunanca Geo (Yer ) ve Logos (Bilim) kelimelerinin birleşiminden meydana gelir ve Yerbilimi anlamına gelir. Jeoloji yerküresinin güneş sistemi içerisindeki durumundan onun fiziksel ve kimyasal özelliklerine, oluşumundan bu yana geçirdiği değişikliklere, üzerinde yaşayan canlıların evrimine kadar geniş bir kapsama sahiptir(Jeoloji Müh.Odası).
K - L
Litosfer(taşküre): Yerkürenin dış kısmında yaklaşık 70-100 km kalınlığındaki katman. Kıtalar ve okyanuslar Litosfer içerisinde yer alırlar.
M - N
Magnitüd: Depremde açığa çıkan enerjinin bir ülçüsüdür.Prof .Richter, episantrdan 100 km. uzaklıkta ve sert zemine yerleştirilmiş özel bir sismografla (2800 büyütmeli, özel periyodu 0.8 saniye ve %80 sönümü olan bir Wood-Anderson torsiyon Sismografı ile) kaydedilmiş zemin hareketinin mikron cinsinden (1 mikron 1/1000 mm) ölçülen maksimum genliğinin 10 tabanına göre logaritmasını bir depremin "magnitüdü" olarak tanımlamıştır.
Manto: Dünyaızın iç kısmında yer alan ve Litosfer ile Çekirdek arasında kalan ve kalınlığı 2900 km olan katmana Manto adı verilir.
O - Ö
Odak Derinliği: Deprem enerjisinin açığa çıktığı noktanın yeryüzüne olan en kısa uzaklığı.
S - Ş
Sismoloji: Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının nasıl yayıldığını, depremlerin ölçülmesi ve depremle ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalıdır.
Sıvılaşma: Suya doygun ince taneli kum ve siltli katmanların; sarsıntının(depremin) etkisi ile boşluk suyu basıncının artmasıyla etkin yatay gerilmenin sıfır olması ve sonuç olarak bu katmanın taşıma gücünü tamamen yitirmesi ve sıvı gibi davranması olayıdır(ERCAN, Ahmet,,Yer Araştırma Yöntemleri, 2001).
Şiddet: Herhangibir derinlikte olan depremin, yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsü olarak tanımlanmaktadır.Depremin şiddeti, yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür. Bu etki, depremin büyüklüğü, odak derinliği, uzaklığı yapıların depreme karşı gösterdiği dayanıklılık dahi değişik olabilmektedir. Şiddet; ölçümlere dayalı değildir, tamamen gözlemsel verilere dayanır.
T - U
Tsunami: Japonca'da "liman dalgası" anlamına gelen tsunami sözcüğü; okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, volkan patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgasını temsil eder.