Depresyon tedavisinde yeni bir dönem

Papatya

V.I.P
V.I.P
Yıllarca süren araştırmaların ardından sonuçları "International Journal of Neuropsychopharmacology" dergisinde yayımlanan çalışma, depresyon hastalarından alınan kan örneklerinin incelenmesinin, hastalığın teşhisine ve doğru tedavinin uygulanmasına yardımcı olduğunu ortaya koydu.
King College London araştırmacıları, kanında inflamasyona (iltihap) rastlanan hastaların, başlangıçtan itibaren daha yoğun tedaviye ihtiyacı olduğunu belirtti.
Çalışmayı yöneten Prof. Dr. Carmine Pariente, kan örneklerinde biri makrofaj migratör inhibitör faktörü (MIF) diğeri de interlökin-1beta diye bilinen iki inflamasyon göstergesine baktıklarını ifade etti.
Deneyler, söz konusu göstergeleri yüksek hastaların, depresyon tedavisinde yaygın olarak kullanılan SSRI ve trisiklik antidepresanlara yanıt verme ihtimalinin düşük olduğunu gösterdi.
Çalışmanın bireye göre depresyon tedavisi uygulanmasına yardımcı olacağına işaret eden Pariente, "Hastaların yaklaşık üçte biri, bu inflamatuvar göstergelerine sahip olabilir. Bu hastaların tedavisinde daha farklı bir yol izlememiz gerekir" dedi.
"ZORUNLU OLMADIKÇA İLAÇ KULLANIMINDAN YANA DEĞİLİZ"
Antidepresanların güvenli olduğunu ancak kimi zaman yan etkilere yol açabileceğini söyleyen Pariante, "Gerekli olmadıkça çok fazla ilaç yazılmasından yana değiliz ancak ihtiyacı olan kişilerin de geç kalmadan ilaç kullanmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.
Pariante, bazı durumlarda iltihabın vücudun strese karşı gösterdiği bir tepki olarak ortaya çıktığını, aynı zamanda da depresyonun ilaçla tedavisine engel olduğunu kaydetti.
 
Geri
Top