Dernek ve Vakıflara Ait İktisadi İşletmeler
Dernek ve vakıflar kurumlar vergisi mükellefleri olmadığı halde bunlara ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisi mükellefi sayılmışlardır.
Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler, dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve sermaye şirketleri ile kooperatifler dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmeleri ifade etmektedir.
Dernek veya vakfa ait iktisadi işletmeden söz edebilmek için bunların faaliyetlerinin devamlılık göstermesi gerekir. Arızi olarak yapılmış bir faaliyet iktisadi işletme hüviyetini kazandırmayacağı gibi dernek veya vakıf tarafından arızi olarak yapılan faaliyetlerden elde edilen gelirler dolayısıyla kurumlar vergisi mükellefi olunması da söz konusu değildir. Dernek veya vakıfların gayrimenkullerinden elde ettiği kira gelirleri ile mevduatlarından sağlanan faiz gelirleri dolayısıyla kurumlar vergisi mükellefi olmaları da söz konusu değildir.
Bu Kanunun uygulanmasında sendikalar dernek; cemaatler ise vakıf sayılır. Dolayısıyla sendika ve cemaatlerin kendileri mükellef olmamakla birlikte bunların iktisadi işletmeleri kurumlar vergisi mükellefi olmaktadır.
İktisadi Kamu Kuruluşları gibi dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin de kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında olması, tüzel kişiliklerinin olmaması bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerine etki etmez ve mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesi bunların iktisadî niteliğini değiştirmez.
Dernek ve vakıflar kurumlar vergisi mükellefleri olmadığı halde bunlara ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisi mükellefi sayılmışlardır.
Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler, dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve sermaye şirketleri ile kooperatifler dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmeleri ifade etmektedir.
Dernek veya vakfa ait iktisadi işletmeden söz edebilmek için bunların faaliyetlerinin devamlılık göstermesi gerekir. Arızi olarak yapılmış bir faaliyet iktisadi işletme hüviyetini kazandırmayacağı gibi dernek veya vakıf tarafından arızi olarak yapılan faaliyetlerden elde edilen gelirler dolayısıyla kurumlar vergisi mükellefi olunması da söz konusu değildir. Dernek veya vakıfların gayrimenkullerinden elde ettiği kira gelirleri ile mevduatlarından sağlanan faiz gelirleri dolayısıyla kurumlar vergisi mükellefi olmaları da söz konusu değildir.
Bu Kanunun uygulanmasında sendikalar dernek; cemaatler ise vakıf sayılır. Dolayısıyla sendika ve cemaatlerin kendileri mükellef olmamakla birlikte bunların iktisadi işletmeleri kurumlar vergisi mükellefi olmaktadır.
İktisadi Kamu Kuruluşları gibi dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin de kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında olması, tüzel kişiliklerinin olmaması bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerine etki etmez ve mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesi bunların iktisadî niteliğini değiştirmez.