Derslerde başarı için 5 kural

Derslerde başarı için 5 kural
23 Eylül 2009 Çarşamba

Düşün ki bugün; 22 Ocak Cuma…

Ara karnelerin alındığı gün.

“Nereden çıktı şimdi bu?” demeyin; sonunu bekleyin.

Karnelerinizi almışınız ve karnenize bakıyorsunuz?

Ne görüyorsunuz?

5 00 (beş sıfır sıfır) görenler el kaldırsın.

Düşünsenize; hak ettiğiniz böyle başarılı bir karne ile neler hissedersiniz?

Kendi kendinize; neler söylersiniz ve sevdiklerinizden neler duyarsınız? O muhteşem anı, hayal edebiliyor musunuz?

Sevdiklerinizin sizi tebrik ettiği; anne babanızın gözlerinden okunan sizinle onur duyduklarını gösteren o tatlı mutluluk ve sizin içten içe söylediğiniz; “Evet, çok fedakârlık yaptım, çok sıkıntı çektim; ama her şeye değdi!” sözü…

Siz, bu mutluluğu hak ettiniz.

Tebrik ederim. Harika bir hedefiniz var.

Ya bunun tem tersi olsa, neler olur?

İnsan düşünmek bile istemez.

Karnenizi birilerine göstermek şöyle dursun; kendiniz bile bakmak istemezsiniz.

Soran herkese; “Kem küm şeyy!” diye geçiştirirsiniz.

Hem kendiniz hem de aileniz üzülür...

Hele geçen yıl da aynı şeyleri yaşadıysanız…

Buna bir dur demek zamanı gelmedi mi?

Sence; bu başarıları kazanan insanlar senden daha mı zeki?

Ohh be!

Şükür ki bu bir hayaldi…

Düşünmesi bile insanı geriyor.

Eğer “Benim için bunların hiçbir önemi yok.” diyorsanız, zaten yazının bu yerine kadar boşuna okumuşunuz demektir ve bundan sonrasını okumanıza gerek olmadığını söyleyebilirim.

Şimdi, başınızı iki elinizin arasına alın ve düşünün.

Ve içtenlikle karar verin.

Seçim sizin!

İnsanlar, başarılı olmayı ya da yenilmeyi tam da bu zamanda seçerler.

Bu, aynen ayrılan iki yol gibidir. Hangi yoldan gideceğinize vereceğiniz karar; hangi sonuca varacağınızı belirler. Aslında; sonuçlar çoğunlukla baştan bellidir.

Benim tüm yazılarımda, seminerlerimde, radyo ve televizyon programlarımda içtenlikle çabam; bu iki yoldan olumsuza gideceklere, sonucu göstermeye çalışıp; insanları kendi faydalarına olan yolu adımlamalarına yardımcı olmak.

Gençlerimizin çoğunluğunun, kolayca olumsuz tarafa gittiğini görmek; beni kahrediyor. Çünkü gençlerimizi sonucunda mutlu olacakları; “İyi ki yaptım!” diyecekleri tarafa yönlendiren kaç tane dizi, film, program ve yazar var!

Neyse, bu ayrı bir yazı konusu. Mevzuyu, daha fazla dağıtmadan toparlayalım.

Sevgili gençler, okulların açıldığı bu haftada; “Ben de başaracağım; göğsümü gere gere başarılarımı kutlamak, aileme sevinçli haberler vermek ve onları onurlandırmak istiyorum!” diyorsanız; şimdi, okuyacaklarınıza dikkatinizi verin.

Ve her bir kuralı uygulamak için kendi kendinize söz verin.



1- Ön hazırlık yap.


Ertesi gün göreceğin derslere, hızlı bir şekilde göz at. Bu, beynini ertesi günkü konulara hazır hale getirir ve merak duygunu tetikler.



2- Dersi derste hallet.


Şunu aklınızın bir köşesinde tutun: Derste, öğrenmediğin hiçbir konuyu sınavda yapman mümkün değildir.

O konuyu ya o derste öğrenirsin ya da sınavda o sorudan puan alamazsın.

Bu nedenle; derste, bütün dikkatini öğretmenin anlattıklarına ver.

Aynı zamanda, derste dikkatini dağıtan arkadaşlardan uzak dur. Başkalarının senin başarını engellemesine asla izin verme.



3- Not al.


Öğretmenin anlattıklarını not alıyorsan başarı için en önemli kurallardan birini yerine getiriyorsun demektir.



4- Tekrar et.


Tekrar yoksa; başarı da toktur. Çünkü o gün öğrendiklerini tekrar etmediğinde bilgilerin % 65’i silinir. Yani yaptığın çalışmaların çoğu boşa gider.

Tekrar ederken önemli bilgilerin altını çizin ve bir not defterine yazın. Böylelikle, bilgileri beyninize daha etkili kaydedersiniz.



5- Sadece 90 dakikanı ver!


Evet, yanlış okumadınız. Başlangıç olarak, sadece 90 dakikanı tekrar, soru ve ödevler için ver. Yani sadece bir maç süresi. Her 45 dakikada 15 dakika ara vererek dinlenin.



Nasıl, sizce de kolay görünmüyor mu?

Bu iş olur, değil mi?
Eftal ORHAN
 
Geri
Top