Devir Nedir?
Devir Ne Demek?
Devir Neye Denir?
isim... aslı: devr
1.
Dönme, bir şeyin kendi mihveri üzerinde hareketi: Dünyanın devri, vapur çarkının devri. 2.Bir şeyin çevresinde dolaşma: Hacılar KAbenin etrafını devrederler.
3.
Bir memleketin her tarafını gezip dolaşma, seyahat: Vali devre çıktı.
Kaymakam, kazasını devretmektedir.
4
.Bazı tarikatlere mensup dervişlerin dönerek ettikleri zikir ve semâ.
5.
Aktarma, bir şeyin bir kaptan veya bir yerden diğerine nakli: Yiyecekleri gemiden anbara devrettiler.
Bu eşyayı sandıktan dolaba devredin.
6.
Bir şeyin diğerine teslimi: Giden, resmî vesikaları yerine gelene devretmeye mecburdur.
Sandığın mevcudunu kime devir ve teslim ettiniz?
7.
Bir bölük veya takım askerin, teftiş ve emniyeti muhafaza için dolaşması: Devir kolu, devre çıkmak.
8.
(masdar mânâsını muhafaza etmeyerek) Zaman, çağ, asır: Cennetmekân Kanunî Sultan Süleyman HAn Hazretlerinin devri. Fütûhat devri. 9.
Bir zamanın bölündüğü kısımların beheri: Bazı eski kavimlerde birkaç yıl bir devir teşkil ederdi. Zatürrienin üç devri vardır.
Bu hastalığın birinci devri tehlikelidir.
Devr-i ebvâb = Kapı kapı gezip dolaşma.
Devr-i zamân, devr-i felek = Talih, kader.
Devir ve teselsül = Davanın delile ve delilin davaya ilgisiyle davanın dönüp dolaşıp yine eski hâline gelerek hal olunamaması.
Devir dairesi = (denizcilik) Geminin çeşitli hızla ve muhtelif dümen açısıyle çizdiği daire.
Devir Ne Demek?
Devir Neye Denir?
isim... aslı: devr
1.
Dönme, bir şeyin kendi mihveri üzerinde hareketi: Dünyanın devri, vapur çarkının devri. 2.Bir şeyin çevresinde dolaşma: Hacılar KAbenin etrafını devrederler.
3.
Bir memleketin her tarafını gezip dolaşma, seyahat: Vali devre çıktı.
Kaymakam, kazasını devretmektedir.
4
.Bazı tarikatlere mensup dervişlerin dönerek ettikleri zikir ve semâ.
5.
Aktarma, bir şeyin bir kaptan veya bir yerden diğerine nakli: Yiyecekleri gemiden anbara devrettiler.
Bu eşyayı sandıktan dolaba devredin.
6.
Bir şeyin diğerine teslimi: Giden, resmî vesikaları yerine gelene devretmeye mecburdur.
Sandığın mevcudunu kime devir ve teslim ettiniz?
7.
Bir bölük veya takım askerin, teftiş ve emniyeti muhafaza için dolaşması: Devir kolu, devre çıkmak.
8.
(masdar mânâsını muhafaza etmeyerek) Zaman, çağ, asır: Cennetmekân Kanunî Sultan Süleyman HAn Hazretlerinin devri. Fütûhat devri. 9.
Bir zamanın bölündüğü kısımların beheri: Bazı eski kavimlerde birkaç yıl bir devir teşkil ederdi. Zatürrienin üç devri vardır.
Bu hastalığın birinci devri tehlikelidir.
Devr-i ebvâb = Kapı kapı gezip dolaşma.
Devr-i zamân, devr-i felek = Talih, kader.
Devir ve teselsül = Davanın delile ve delilin davaya ilgisiyle davanın dönüp dolaşıp yine eski hâline gelerek hal olunamaması.
Devir dairesi = (denizcilik) Geminin çeşitli hızla ve muhtelif dümen açısıyle çizdiği daire.