Devlet Nedir ?
Bir coğrafya üzerinde tarihî bağlarla birarada bulunan insan kümesinin üzerinde egemenlik haklarının uygulandığı kurumlar üstü yapıdır; halkın örgütlenme biçimlerinden birisi ve halkın örgütlenmiş bütününün temsili. Devletsiz toplumlar da vardır. Devletli toplumlar m.ö. 5000li yıllarda sümer kent devletleri biçiminde görülmeye başlanır ve yeryüzünü kaplar. Her devlet kendi tarihini yazarak kendini sembolik olarak tarihte kurgular. Bunlardan dolayı tarihî bütünlükler gösterilmez ve devlet tarihi vatandaşları için ideolojiktir. Devleti ülke dışında büyükelçiler temsil eder.
Devletler Neden Kurulur?
Toplum halinde yaşama insanın güvenlik ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Toplumsal işbölümünün gelişmesi de toplum halinde yaşamayı zorunlu kılan nedenlerdendir.
Tarih boyunca gelişme gösteren insan ihtiyaçları ve doğa koşulları insanları örgütlenmeye itmiştir. İnsanların belirli bir düzene göre kendilerini yönetecek, daha önemlisi koruyabilecek önderler veya ailelerin otoritesini benimsemeleriyle devletin ortaya çıktığı anlaşılmaktadır.
Devleti Oluşturan Öğeler
1. Toprak (Kara Parçası)
2. Millet (Halk-İnsan)
3. Kuvvet (Asker-Polis)
Devlet, toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık.
Hukukî açıdan devlet, genellikle unsurlarından hareketle tanımlanır. Buna göre devlet; "Ülke adı verilen belirli bir toprak üzerinde yaşayan insan topluluklarının bir egemenlik anlayışı ve hukuku içinde bir siyasi iktidar altında örgütlenmesidir."
Bu tanımdaki unsurlar şunlardır:
İnsan unsuru: Halk ya da millet unsuru olarak da adlandırılabilir. Belirli bir alanda birlikte yaşayan ve çeşitli bağlarla ortak yaşama iradesi gösteren insan topluluğudur. Bir devleti oluşturacak insanların sayısı hakkında bir alt sınır olmamakla birlikte devletin niteliğine göre makul bir alt sınır kabul edilebilir. Modern yaklaşıma göre millet unsurunun kurulabilmesi için manevi nitelikte bağlar yeterli olup bu manada birlikte yaşama iradesinin doğması yeterlidir.
Egemenlik unsuru: Siyasal iktidar unsuru olarak da adlandırılan bu unsur, Devletin esas kurucu unsurudur. Belirli bir yeryüzü parçası üzerinde yaşayan insan topluluğunun üstün irade çerçevesinde örgütlenmesidir. Egemenlik kavramı otoriteden farklı olarak ülke içinde biricik meşru güç kaynağı olmayı ifade ederken ülke dışında (uluslararası alanda) bağımsız olmak anlamına gelmektedir.
Ülke unsuru: Ülke, coğrafi anlamda bir bütünlük teşkil eden ve sınırları belirlenebilir bir kara parçasını ifade eder. Ancak devletin sınırları konusunda bir tartışma bulunması mümkündür. Ancak devlet sınırları öngörülebilir bir toprağa sahip olmalıdır. Devletin ülkesi kara ülkesi, deniz ülkesi ve hava ülkesi olarak üçe ayrılır.
Devlet şekilleri
Üniter Devlet
Tekli devlet. Siyasi otoritenin tek merkezde toplandığı, merkezî otoritenin tek bir anayasa ile sağlandığı devletlerdir. Yasama organının yaptığı kanunlar bütün ülkede uygulanır. (Örn.: Danimarka, Fransa, İngiltere, İsrail, İtalya, İrlanda, Norveç, Yunanistan, Türkiye)
Karma Devletler
(Bileşik Devlet) Birden fazla devletin kendi aralarında gerçekleştirdikleri bir anlaşma ile birleşmeleri sonucu oluşan devletlerdir. İki şekilde olabilir:
a) Konfederasyon
Bağımsız devletler tarafından egemenliklerini koruma şartı ile oluşturulan ve üye devletlere diledikleri zaman ayrılma hakkı tanıyan karma devlet biçimidir. (günümüzde örneği yoktur, eski İsviçre, Almanya ve ABD)
b) Federasyon
Ortak bir anayasa altında birleşen devletlerin oluşturduğu devlet biçimidir. Bu tip devletlerde ayrıca her federasyonun kendi anayasası, yürütme ve yargı organları vardır. (Örn.: Almanya, ABD, Kanada, Avusturya, İsviçre, Avustralya, Rusya) Egemenliğin kaynağına göre devletler
Monarşik Devlet
Egemenliğin tek kişiye ait olduğu devlettir. (Örn.: İspanya, İngiltere) Oligarşik Devlet
Egemenliğin belli bir sınıf veya gruba ait olduğu devlet biçimi.Teokratik Devlet
Egemenliğin kaynağının dine dayandığı devlet biçimi. Din adamlarının sözü geçer. Her şeye din adamları karar verir.
Demokratik Devlet
Egemenliğin halka ait olduğu devlet biçimi.
Bir birimin devlet olarak nitelendirilebilmesi için diğer devletler tarafından tanınmasına gerek yoktur. Zira tanıma sadece uluslararası alanda ilişki kurmak için gerekli bir işlemdir.
Bugün anladığımız anlamda devlet (Modern Devlet) 16. yüzyılda ortaya çıkmıştır.
Bütün toplumlar, bir devletin varlığı ile nitelenmezler. Avcı ve toplayıcı kültürler ve küçük tarım toplumlarında devlet kurumları yoktur. Devletin doğuşu, insanlık tarihindeki ayrıcı bir geçişi göstermektedir, çünkü devlet oluşumunda söz konusu olan politik gücün merkezileşmesi, toplumsal değişim süreçlerinde yeni dinamikleri ortaya çıkarır.
Devlet siyasal bir birliktir. Bunun için her şeyden önce devleti kuran bireyler arasında kültürel bir birlik lazımdır. Ancak kültürel birlik devletin yaşaması için yeterli değildir. Tarihte görülen bir çok iç savaşlar kültürel birliğin devlet kurulmasında yeterli olmadığını göstermektedir. Amerikan iç savaşının anayasal düzenin kurulmasının ne kadar gerekli olduğunu ortaya koyması ve savaş kültürü yerine hukuk devlet ilişkisinin kavranması açısından önemi büyüktür.
Devlet, çağdaş toplumlarda en önemli kurumdur. Siyasal kurumların en iyi örgütlenmiş olanıdır. Üstün bir yaptırım gücü, zorlama olanağı vardır. Polis, jandarma, ordu yanlızca devleti yönetenlerin emrindedir.
Bir coğrafya üzerinde tarihî bağlarla birarada bulunan insan kümesinin üzerinde egemenlik haklarının uygulandığı kurumlar üstü yapıdır; halkın örgütlenme biçimlerinden birisi ve halkın örgütlenmiş bütününün temsili. Devletsiz toplumlar da vardır. Devletli toplumlar m.ö. 5000li yıllarda sümer kent devletleri biçiminde görülmeye başlanır ve yeryüzünü kaplar. Her devlet kendi tarihini yazarak kendini sembolik olarak tarihte kurgular. Bunlardan dolayı tarihî bütünlükler gösterilmez ve devlet tarihi vatandaşları için ideolojiktir. Devleti ülke dışında büyükelçiler temsil eder.
Devletler Neden Kurulur?
Toplum halinde yaşama insanın güvenlik ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Toplumsal işbölümünün gelişmesi de toplum halinde yaşamayı zorunlu kılan nedenlerdendir.
Tarih boyunca gelişme gösteren insan ihtiyaçları ve doğa koşulları insanları örgütlenmeye itmiştir. İnsanların belirli bir düzene göre kendilerini yönetecek, daha önemlisi koruyabilecek önderler veya ailelerin otoritesini benimsemeleriyle devletin ortaya çıktığı anlaşılmaktadır.
Devleti Oluşturan Öğeler
1. Toprak (Kara Parçası)
2. Millet (Halk-İnsan)
3. Kuvvet (Asker-Polis)
Devlet, toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık.
Hukukî açıdan devlet, genellikle unsurlarından hareketle tanımlanır. Buna göre devlet; "Ülke adı verilen belirli bir toprak üzerinde yaşayan insan topluluklarının bir egemenlik anlayışı ve hukuku içinde bir siyasi iktidar altında örgütlenmesidir."
Bu tanımdaki unsurlar şunlardır:
İnsan unsuru: Halk ya da millet unsuru olarak da adlandırılabilir. Belirli bir alanda birlikte yaşayan ve çeşitli bağlarla ortak yaşama iradesi gösteren insan topluluğudur. Bir devleti oluşturacak insanların sayısı hakkında bir alt sınır olmamakla birlikte devletin niteliğine göre makul bir alt sınır kabul edilebilir. Modern yaklaşıma göre millet unsurunun kurulabilmesi için manevi nitelikte bağlar yeterli olup bu manada birlikte yaşama iradesinin doğması yeterlidir.
Egemenlik unsuru: Siyasal iktidar unsuru olarak da adlandırılan bu unsur, Devletin esas kurucu unsurudur. Belirli bir yeryüzü parçası üzerinde yaşayan insan topluluğunun üstün irade çerçevesinde örgütlenmesidir. Egemenlik kavramı otoriteden farklı olarak ülke içinde biricik meşru güç kaynağı olmayı ifade ederken ülke dışında (uluslararası alanda) bağımsız olmak anlamına gelmektedir.
Ülke unsuru: Ülke, coğrafi anlamda bir bütünlük teşkil eden ve sınırları belirlenebilir bir kara parçasını ifade eder. Ancak devletin sınırları konusunda bir tartışma bulunması mümkündür. Ancak devlet sınırları öngörülebilir bir toprağa sahip olmalıdır. Devletin ülkesi kara ülkesi, deniz ülkesi ve hava ülkesi olarak üçe ayrılır.
Devlet şekilleri
Üniter Devlet
Tekli devlet. Siyasi otoritenin tek merkezde toplandığı, merkezî otoritenin tek bir anayasa ile sağlandığı devletlerdir. Yasama organının yaptığı kanunlar bütün ülkede uygulanır. (Örn.: Danimarka, Fransa, İngiltere, İsrail, İtalya, İrlanda, Norveç, Yunanistan, Türkiye)
Karma Devletler
(Bileşik Devlet) Birden fazla devletin kendi aralarında gerçekleştirdikleri bir anlaşma ile birleşmeleri sonucu oluşan devletlerdir. İki şekilde olabilir:
a) Konfederasyon
Bağımsız devletler tarafından egemenliklerini koruma şartı ile oluşturulan ve üye devletlere diledikleri zaman ayrılma hakkı tanıyan karma devlet biçimidir. (günümüzde örneği yoktur, eski İsviçre, Almanya ve ABD)
b) Federasyon
Ortak bir anayasa altında birleşen devletlerin oluşturduğu devlet biçimidir. Bu tip devletlerde ayrıca her federasyonun kendi anayasası, yürütme ve yargı organları vardır. (Örn.: Almanya, ABD, Kanada, Avusturya, İsviçre, Avustralya, Rusya) Egemenliğin kaynağına göre devletler
Monarşik Devlet
Egemenliğin tek kişiye ait olduğu devlettir. (Örn.: İspanya, İngiltere) Oligarşik Devlet
Egemenliğin belli bir sınıf veya gruba ait olduğu devlet biçimi.Teokratik Devlet
Egemenliğin kaynağının dine dayandığı devlet biçimi. Din adamlarının sözü geçer. Her şeye din adamları karar verir.
Demokratik Devlet
Egemenliğin halka ait olduğu devlet biçimi.
Bir birimin devlet olarak nitelendirilebilmesi için diğer devletler tarafından tanınmasına gerek yoktur. Zira tanıma sadece uluslararası alanda ilişki kurmak için gerekli bir işlemdir.
Bugün anladığımız anlamda devlet (Modern Devlet) 16. yüzyılda ortaya çıkmıştır.
Bütün toplumlar, bir devletin varlığı ile nitelenmezler. Avcı ve toplayıcı kültürler ve küçük tarım toplumlarında devlet kurumları yoktur. Devletin doğuşu, insanlık tarihindeki ayrıcı bir geçişi göstermektedir, çünkü devlet oluşumunda söz konusu olan politik gücün merkezileşmesi, toplumsal değişim süreçlerinde yeni dinamikleri ortaya çıkarır.
Devlet siyasal bir birliktir. Bunun için her şeyden önce devleti kuran bireyler arasında kültürel bir birlik lazımdır. Ancak kültürel birlik devletin yaşaması için yeterli değildir. Tarihte görülen bir çok iç savaşlar kültürel birliğin devlet kurulmasında yeterli olmadığını göstermektedir. Amerikan iç savaşının anayasal düzenin kurulmasının ne kadar gerekli olduğunu ortaya koyması ve savaş kültürü yerine hukuk devlet ilişkisinin kavranması açısından önemi büyüktür.
Devlet, çağdaş toplumlarda en önemli kurumdur. Siyasal kurumların en iyi örgütlenmiş olanıdır. Üstün bir yaptırım gücü, zorlama olanağı vardır. Polis, jandarma, ordu yanlızca devleti yönetenlerin emrindedir.