Dili doğru kullanmanın önemi”, özellikle dil, iletişim, felsefe, sosyoloji gibi alanlarda ana konuya başlamadan önce değinilen önemli meselelerden birisidir. Dilin doğru kullanılması ayrıca liselerde okutulan felsefe dersinin ilk konularından birisi olarak da karşımıza çıkmaktadır.
İnsanlar düşünmeye, çevresini tanımaya başlarken, yani felsefenin ilk filizleri ortaya çıkarken, önce dış dünyadaki varlıklarla ilgilenmişlerdir. Varlığı bilmek ve yaşamı kolaylaştırmak için, çevrelerindeki nesnelere isimler vermişler ve kendilerini farklı dillerle ifade etmişlerdir. Dil olmadan düşüncemizi ifade edemeyiz. Çünkü düşünme dil yolu ile aktarılır. Örneğin düşüncemizin parçası olan akıl yürütme, kavramlar ve düşünme ilkeleri dil ile ortaya konulur.
Bazen günlük dilde kavramları, sözcükleri ve deyimleri yanlış kullanırız. Söz konusu yanlışlar beraberinde birçok yanlış anlamayı getirir. Geçerli bir akıl yürütmenin temel kuralı bir sonucun kanıtlanması için ortaya konulan öncüllerin doğru ve yeterli olmasıdır. Kavramın yanlış kullanılması, önermenin yanlış anlaşılmasına neden olur. Önermenin yanlış olması, öncüllerin yanlış olması demektir. Öncüllerin yanlış olması, akıl yürütmenin geçersiz olması anlamına gelir. Bu yüzden düşüncesini mantıksal biçimde ifade etmek isteyen herkes doğrudan dille ilgilenmek zorundadır.
Dil ve mantık ilişkisi filozofları kesinlik arayışına götürmüştür. Filozoflar düşüncelerini kesin bir biçimde dile getirebilmenin yollarını aramışlardır. Bunu başarabilmek için de dili kullanmışlardır.
Dili doğru kullanmak günlük hayatımızda olduğu gibi bütün düşünme alanlarında önemlidir. Günlük dilde bir cümlenin açık ve anlaşılır olması için dilin doğru kullanılması gerekir. Fakat dilin sadece kurallarına uymak yeterli olmaz. Aynı zamanda kavramların anlamca ifade etmek istediğimiz şeyi karşılaması gerekmektedir. Aksi durumda iletişim veya doğru sonuca ulaşma mümkün olmayacaktır.
“Dili doğru kullanmanın önemi” konusunu daha iyi kavrayabilmek için, ayrıca kavram yanılgısının ne olduğunu da bilmek gerekmektedir.
İnsanlar düşünmeye, çevresini tanımaya başlarken, yani felsefenin ilk filizleri ortaya çıkarken, önce dış dünyadaki varlıklarla ilgilenmişlerdir. Varlığı bilmek ve yaşamı kolaylaştırmak için, çevrelerindeki nesnelere isimler vermişler ve kendilerini farklı dillerle ifade etmişlerdir. Dil olmadan düşüncemizi ifade edemeyiz. Çünkü düşünme dil yolu ile aktarılır. Örneğin düşüncemizin parçası olan akıl yürütme, kavramlar ve düşünme ilkeleri dil ile ortaya konulur.
Dili neden doğru kullanmalıyız? Çünkü dilimiz, karakterimizdir.
Bir akıl yürütmede düşündüklerimizi dile getiren önermeler vardır. Önermelerin yapısında ise kavramlar yer alır. Kavramlar, akıl yürütmelerin temel unsuru durumundadır. Kavramlar hepimizin ortak kullandığı dilsel yapılardır. Düşündüğümüzü ifade ederken kavramları imlediği anlama uygun biçimde kullanmak gerekir. Kavramları doğru kullanmak bilgiye ulaşmanın ve iletişimin temel koşullarından biridir.Bazen günlük dilde kavramları, sözcükleri ve deyimleri yanlış kullanırız. Söz konusu yanlışlar beraberinde birçok yanlış anlamayı getirir. Geçerli bir akıl yürütmenin temel kuralı bir sonucun kanıtlanması için ortaya konulan öncüllerin doğru ve yeterli olmasıdır. Kavramın yanlış kullanılması, önermenin yanlış anlaşılmasına neden olur. Önermenin yanlış olması, öncüllerin yanlış olması demektir. Öncüllerin yanlış olması, akıl yürütmenin geçersiz olması anlamına gelir. Bu yüzden düşüncesini mantıksal biçimde ifade etmek isteyen herkes doğrudan dille ilgilenmek zorundadır.
Dil ve mantık ilişkisi filozofları kesinlik arayışına götürmüştür. Filozoflar düşüncelerini kesin bir biçimde dile getirebilmenin yollarını aramışlardır. Bunu başarabilmek için de dili kullanmışlardır.
Dili doğru kullanmak günlük hayatımızda olduğu gibi bütün düşünme alanlarında önemlidir. Günlük dilde bir cümlenin açık ve anlaşılır olması için dilin doğru kullanılması gerekir. Fakat dilin sadece kurallarına uymak yeterli olmaz. Aynı zamanda kavramların anlamca ifade etmek istediğimiz şeyi karşılaması gerekmektedir. Aksi durumda iletişim veya doğru sonuca ulaşma mümkün olmayacaktır.
“Dili doğru kullanmanın önemi” konusunu daha iyi kavrayabilmek için, ayrıca kavram yanılgısının ne olduğunu da bilmek gerekmektedir.