DİSK Genel-İş Emek Araştırma, artan gelir eşitsizliği ve yoksulluğu gözler önüne sermek amacıyla bir rapor hazırladı. Avrupa ülkeleri içinde gelir eşitsizliğinin en fazla olduğu ülkelerden birinin Türkiye olduğu belirtilen raporda, “Türkiye’de yoksul sayısı son iki yılda yüzde 8.4 arttı. Salgın döneminde çalışan yoksul sayısı 7.7 milyonu geçti. Her 10 kişiden 7’si borçlu, halk temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi” denildi.
Avrupa ülkeleri içinde gelir eşitsizliğinin en fazla olduğu ülkelerden birinin Türkiye olduğu belirtilen raporda, “En zengin ile en yoksul arasındaki eşitsizlik 8.3 kata yükseldi. Halk bir yılda yaklaşık 1 bin 500 dolar fakirleşti. Türkiye'de yoksul sayısı son iki yılda yüzde 8.4 arttı. Dünyada çalışan yoksulluğu yüzde 9, Türkiye'de ise yüzde 14.4'ü buldu.
Salgın döneminde çalışan yoksul sayısı 7.7 milyonu geçti. Her 10 kişiden 7'si borçlu, halk temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi. Türkiye'de yoksulluk riski diğer ülkelere göre yüksek; kadınların yoksulluk riski, erkeklerden fazla. Her iki çocuktan biri yoksulluk riski altında” bilgisi paylaşıldı.
Gelir dağılımı eşitsizliğinin, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de önemli bir sorun olduğuna dikkat çekilen raporda, “Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında gelir eşitsizliğinin en fazla olduğu ülkelerin başında gelmektedir. Gelir dağılımı eşitsizliği Gini katsayısı ile ölçülür.
Gini katsayısı oranı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği; bire yaklaştıkça gelir dağılımındaki bozulmayı ifade etmektedir. Avrupa Birliği'ne üye ülke ortalamalarında Gini katsayısı oranı 0,307 iken Türkiye'de bu oranın Eurostat verilerine göre 0,417 olduğu görülmektedir” denildi.
“TBMM Genel Kurulunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2021 bütçesi görüşmelerinde Bakan Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yapılan ‘Yoksulluk, özellikle aşırı yoksulluk, uluslararası dokümanlarda da ifade edildiği gibi artık Türkiye için sorun olmaktan kalktı' açıklamasının aksine Türkiye'de yoksulluk gün geçtikçe artıyor. Türkiye'de yoksul sayısı son 2 yılda yüzde 8.4 arttı. 2017 yılında 15 milyon 864 bin kişi olan yoksul sayısı, 2019 yılında 1 milyon 343 kişi daha artarak 17 milyon 207 bin kişiye çıktı. Yoksulluk oranıysa yüzde 21.3'ü buldu.
Alıntı
Avrupa ülkeleri içinde gelir eşitsizliğinin en fazla olduğu ülkelerden birinin Türkiye olduğu belirtilen raporda, “En zengin ile en yoksul arasındaki eşitsizlik 8.3 kata yükseldi. Halk bir yılda yaklaşık 1 bin 500 dolar fakirleşti. Türkiye'de yoksul sayısı son iki yılda yüzde 8.4 arttı. Dünyada çalışan yoksulluğu yüzde 9, Türkiye'de ise yüzde 14.4'ü buldu.
Salgın döneminde çalışan yoksul sayısı 7.7 milyonu geçti. Her 10 kişiden 7'si borçlu, halk temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi. Türkiye'de yoksulluk riski diğer ülkelere göre yüksek; kadınların yoksulluk riski, erkeklerden fazla. Her iki çocuktan biri yoksulluk riski altında” bilgisi paylaşıldı.
Gelir dağılımı eşitsizliğinin, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de önemli bir sorun olduğuna dikkat çekilen raporda, “Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında gelir eşitsizliğinin en fazla olduğu ülkelerin başında gelmektedir. Gelir dağılımı eşitsizliği Gini katsayısı ile ölçülür.
Gini katsayısı oranı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği; bire yaklaştıkça gelir dağılımındaki bozulmayı ifade etmektedir. Avrupa Birliği'ne üye ülke ortalamalarında Gini katsayısı oranı 0,307 iken Türkiye'de bu oranın Eurostat verilerine göre 0,417 olduğu görülmektedir” denildi.
“TÜRKİYE'DE KİŞİ BAŞI GELİR AB ÜLKELERİ ARASINDA SON SIRALARDA”
Türkiye'de kişi başına Gayrisafi Milli Hasıla'nın (GSMH) son bir yılda bin 434 dolar azaldığı vurgulanan raporda, “Kişi başına düşen milli gelirin 2019 yılında 9 bin 150 dolar olan ülkemizde bu tutar 2020 yılında 7 bin 715 dolara düştü. Avrupa Birliği (AB) ortalaması 43 bin 615 dolar iken, gelişen ekonomiler ve gelişmekte olan Avrupa ülkeleri ortalaması ise 26 bin 025 dolardır. Türkiye 7 bin 715 dolar olan kişi başına yıllık milli gelir tutarı ile AB ülkeleri arasında son sıralarda yer almaktadır” ifadelerine yer verildi.“YOKSULLUK ORANI YÜZDE 21.3'Ü BULDU”
Rapor şu verilerle devam etti:“TBMM Genel Kurulunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2021 bütçesi görüşmelerinde Bakan Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yapılan ‘Yoksulluk, özellikle aşırı yoksulluk, uluslararası dokümanlarda da ifade edildiği gibi artık Türkiye için sorun olmaktan kalktı' açıklamasının aksine Türkiye'de yoksulluk gün geçtikçe artıyor. Türkiye'de yoksul sayısı son 2 yılda yüzde 8.4 arttı. 2017 yılında 15 milyon 864 bin kişi olan yoksul sayısı, 2019 yılında 1 milyon 343 kişi daha artarak 17 milyon 207 bin kişiye çıktı. Yoksulluk oranıysa yüzde 21.3'ü buldu.
ÇALIŞAN YOKSUL SAYISI 7.7 MİLYONDAN FAZLA
İşçilerin çalıştığı halde ‘insanca' yaşayabileceği bir gelir elde edemediği için temel gereksinimlerini karşılayamama durumuna ‘çalışan yoksulluğu' denildiği belirtilen raporda, “Türkiye'de 2017 yılında 3 milyon 493 bin çalışan yoksul var iken bu sayı 2019 yılına yarım milyon artarak 3 milyon 999 bin kişiye çıktı. 2019 yılında çalışan yoksulların oranı yüzde 14.4'ü buldu. Çalışan yoksul sayısına, salgın ile birlikte kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneğine mahkum edilen yaklaşık 3 milyon 737 bin 831 kişiyi de eklediğimizde bu sayının 7.7 milyondan fazla olduğunu söyleyebiliriz” denildi.3.7 MİLYONDAN FAZLA İŞÇİ CİDDİ GELİR KAYBINA UĞRADI
“Salgın döneminde 3.7 milyondan fazla işçi, işsizlik ödeneği, ücretsiz izin ödeneği ve kısa çalışma ödeneği aldığı için ciddi gelir kaybı ile karşı karşıya kaldı” denilen raporda, “Ücretsiz izne tabi tutulan işçilere ayda bin 68 TL (asgari ücretin yüzde 50'si), kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işçilere aylık ortalama bin 547 TL (asgari ücretin yüzde 66'sı), işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanan işçilere ise ayda ortalama bin 212 TL (asgari ücretin yüzde 52'si) ödeme yapıldı” bilgisi paylaşıldı.NÜFUSUN BÜYÜK BÖLÜMÜ İHTİYAÇLARINI KARŞILAYAMADI
Yoksulluğun artmasının, toplumun temel ihtiyaçlarının karşılanmasını da kısıtladığının ifade edildiği rapor şöyle devam etti: “Nüfusun büyük bölümü en temel ihtiyaçlardan olan sağlıklı beslenme, ısınma gibi ihtiyaçlarını karşılayamadı. 2019 yılında nüfusun yüzde 33.6'sı iki günde bir et, tavuk veya balık içeren yemek ihtiyacını karşılayamadı. Yine nüfusun yüzde 29.7'si beklenmedik harcamalarını karşılayamazken yüzde 19.2'si de 2019 yılında ev içinde ısınma ihtiyaçlarını karşılayamadı.”AB’DE YOKSULLUK RİSKİ YÜZDE 21.4, TÜRKİYE'DE YÜZDE 39.8
Türkiye'nin, Avrupa ülkeleri içerisinde yoksulluk riskinin en fazla olduğu ülke olduğuna dikkat çekilen raporda, Türkiye'de yoksulluk riski içinde olanların oranının, AB ortalamasının iki katı olduğu belirtilerek, “AB üye ülke ortalamasında toplam yoksulluk riski yüzde 21.4 iken Türkiye'de yüzde 39.8'dir. Yoksulluk riskinin yüksekliği aynı zamanda gerekli önlemler alınmadığı zaman yoksulluk oranının daha da artacağının bir göstergesidir.” denildi.YOKSULLUK RİSKİ ALTINDA OLAN GENÇLER AB ORTALAMASININ İKİ KATI
Türkiye'de gençlerin yoksulluk riskinin de diğer ülkelere göre oldukça fazla olduğu söylenen raporda, “Bunun en önemli nedeni ise genç işsizliğinin oldukça yüksek olmasıdır. Türkiye'de yoksulluk riski altında olan gençlerin oranı AB üye ülke ortalamasının iki katıdır. AB üye ülke ortalamasında 18-24 yaş arası gençlerin yoksulluk riski oranı yüzde 28.1 iken Türkiye'de bu oran yüzde 43'tür. Yoksulluk riski altındaki gençlerin oranının bu kadar yüksek olması aynı zamanda gençlerin gelecek güvencelerinin olmamasına da neden olmaktadır” ifadeleri yer aldı.Alıntı