Robin Sharma'nın yazdığı 'Ferrarisini Satan Bilge' kitabından alıntı; doğru hedef tanımı:
Motivasyonu olmayan insan diye bir şey yoktur, sadece motivasyonu olmayan çalışan vardır. Takımından, motivasyonu olmadığını ve inisiyatif kullanmadığını düşündüğün herhangi bir kişiyi seç ve kişisel yaşantısını dikkatle incele, tahmin et ne göreceksin?
Bu insanın yapmaktan keyif aldığı hobileri olduğunu göreceksin. Kendisine heyecan veren ilgi alanları olduğunu göreceksin. Gece geç saatlere kadar pul koleksiyonunun başında çalıştığını ya da yeni bir dil öğrenmek için saatler harcadığını ya da tutkuyla bir enstrüman çaldığını göreceksin. Her insanda, bir şeylere karşı heyecan duyma ve bir şeyler için harekete geçme yeteneği vardır. Liderin birincil görevi, zihninde önceden kurduğu saygın bir dava uğruna takımını heyecanlandırmak ve motive etmektir. Çalışanlarına planladığın gelecek hedeflerine yönelik çalışmaları için emirler vermek yerine, neden onlara bunları yapmaları için bir neden vermiyorsun. Eğer hala harekete geçmeleri için yeterli motivasyonları olmadığını düşünüyorsan, onlara gelecek planlarına inanmaları için yeterli sebep vermediğini anlamalısın. Psikologların yıllardır bildikleri bir şeyi unutma; insanlar doğaları gereği acıdan uzaklaşıp tatmine yönelirler. İleri görüşlü liderler, çalışanlarının günlük işlerine, tatmin unsurları ve çalışmalarını yöneltecekleri nihai bir hedef katmanın bir yolunu bulurlar. Maaş çeklerine amaç iliştirirler.
Julian devam etti. "Şirketinin şimdiki hedef tanımı nedir?"
"Yapma, hedef tanımlarını duymaktan yoruldum. Kusura bakma ama artık bu düşünce kabak tadı vermeye başladı."
"Katılıyorum. Ama şu da bir gerçek ki, şirketinin geleceğine dair bir tanım belirlemek sadece çalışanlarının gerçekten enerjilerini önemli konulara yeniden odaklamalarını sağlar. Lütfen, bu seferlik katlan."
"Müşterilerimizin tercih ettiği ürün sağlayıcı olmak, yüksek kaliteli ürünler üretmek ve beş sene içinde beş milyar dolarlık bir şirket haline gelmek."
"Böyle bir hedef tanımının, çalışanlarına şirket için ellerinden gelenin en iyisini yapmaları konusunda ilham vereceğine gerçekten inanıyor musun? Çalışanlarına sabahları yataklarından çıkmak için yeterli sebebi verdiğine inanıyor musun? Uğrunda çaba harcamaları için onlara heyecan verici bir amaç verdin mi hiç? Her şirket müşterilerinin tercih ettiği ürün sağlayıcı olmak ister. Ve laf aramızda, beş milyar dolar hakkında heyecan duyan şirketteki tek kişi sensin. Bunun, çocuklarını okutmak ve ev kredisini ödemek için çok çalışan ortalama herhangi bir kişi üzerinde hiçbir duygusal etkisi yoktur."
"Gel, gelecek hayalini liderlik ettiğin insanlar üzerinde heyecan uyandıracak biçimde yeniden düzenleyelim. Hangi sektörde çalışıyorsun?"
"Bilgisayar yazılımı hazırlıyoruz."
"Peki, birincil pazarın hangisi?"
"Sağlık hizmetleri alanı. Yazılımlarımız hastalarına daha iyi hizmet vermek isteyen büyük hastaneler ve sağlık hizmeti sağlayan başka kurumlarca kullanılıyor."
"İşte şimdi bir yere varıyoruz," diye karşılık verdi Julian. "Peki, bu yazılım müşterilerinize ne olanaklar sağlıyor?"
"En çok satan programımız, doktorların ve hemşirelerin yoğun bakımdaki hastaları takip etmesine yardımcı oluyor. Sadece bir sene önce geliştirilmesine rağmen, endüstriyel ticaret dergimiz, tek başına bu yazılımın 100.000 kişinin hayatını kurtardığını haber yaptı."
"İşte heyecan veren amaç dediğim şey de bu," dedi Julian büyük bir heyecanla. "Peki, milyonlarca kişinin hayatını kurtarırsa şirketine nasıl bir kazancı olur? Eğer sattığınız program her yıl milyonlarca kişinin hayatını kurtarırsa, şirketinin kazancı beş milyar dolara çıkar."
"Güzel. Hedef tanımının şu şekilde düzenlendiğini hayal et: Şirketin en ileri seviyede, çok değerli yazılımlar aracılığıyla saygın müşterilerimizin, hastalarının ihtiyaçları doğrultusunda olağanüstü hizmetler vermelerine olanak sağlayarak erkeklerin, kadınların ve çocukların hayatlarını kurtarmayı amaçlamaktadır. Beş yıllık amacımız, beş milyondan fazla insanın hayatını kurtarmak ve sağlık hizmetleri endüstrisinde önemli ve kalıcı bir etki sağlamaktır."
"Vay. Eğer şirketin geleceğine dair gerçekten heyecan veren bir hedef ya da değerli bir hayal ortaya koyabilirsem ve çalışanlarıma bunun, başkalarının yaşamına katkıda bulunma ve gerçekten bir fark yaratabilme açlıklarını tatmin edebileceğini etkili bir biçimde aktarabilirsem, o zaman işleri konusunda onlarda heyecanlanacaktır." diye sözlerine son verir ve hatasını doğruyla düzeltir.
Motivasyonu olmayan insan diye bir şey yoktur, sadece motivasyonu olmayan çalışan vardır. Takımından, motivasyonu olmadığını ve inisiyatif kullanmadığını düşündüğün herhangi bir kişiyi seç ve kişisel yaşantısını dikkatle incele, tahmin et ne göreceksin?
Bu insanın yapmaktan keyif aldığı hobileri olduğunu göreceksin. Kendisine heyecan veren ilgi alanları olduğunu göreceksin. Gece geç saatlere kadar pul koleksiyonunun başında çalıştığını ya da yeni bir dil öğrenmek için saatler harcadığını ya da tutkuyla bir enstrüman çaldığını göreceksin. Her insanda, bir şeylere karşı heyecan duyma ve bir şeyler için harekete geçme yeteneği vardır. Liderin birincil görevi, zihninde önceden kurduğu saygın bir dava uğruna takımını heyecanlandırmak ve motive etmektir. Çalışanlarına planladığın gelecek hedeflerine yönelik çalışmaları için emirler vermek yerine, neden onlara bunları yapmaları için bir neden vermiyorsun. Eğer hala harekete geçmeleri için yeterli motivasyonları olmadığını düşünüyorsan, onlara gelecek planlarına inanmaları için yeterli sebep vermediğini anlamalısın. Psikologların yıllardır bildikleri bir şeyi unutma; insanlar doğaları gereği acıdan uzaklaşıp tatmine yönelirler. İleri görüşlü liderler, çalışanlarının günlük işlerine, tatmin unsurları ve çalışmalarını yöneltecekleri nihai bir hedef katmanın bir yolunu bulurlar. Maaş çeklerine amaç iliştirirler.
Julian devam etti. "Şirketinin şimdiki hedef tanımı nedir?"
"Yapma, hedef tanımlarını duymaktan yoruldum. Kusura bakma ama artık bu düşünce kabak tadı vermeye başladı."
"Katılıyorum. Ama şu da bir gerçek ki, şirketinin geleceğine dair bir tanım belirlemek sadece çalışanlarının gerçekten enerjilerini önemli konulara yeniden odaklamalarını sağlar. Lütfen, bu seferlik katlan."
"Müşterilerimizin tercih ettiği ürün sağlayıcı olmak, yüksek kaliteli ürünler üretmek ve beş sene içinde beş milyar dolarlık bir şirket haline gelmek."
"Böyle bir hedef tanımının, çalışanlarına şirket için ellerinden gelenin en iyisini yapmaları konusunda ilham vereceğine gerçekten inanıyor musun? Çalışanlarına sabahları yataklarından çıkmak için yeterli sebebi verdiğine inanıyor musun? Uğrunda çaba harcamaları için onlara heyecan verici bir amaç verdin mi hiç? Her şirket müşterilerinin tercih ettiği ürün sağlayıcı olmak ister. Ve laf aramızda, beş milyar dolar hakkında heyecan duyan şirketteki tek kişi sensin. Bunun, çocuklarını okutmak ve ev kredisini ödemek için çok çalışan ortalama herhangi bir kişi üzerinde hiçbir duygusal etkisi yoktur."
"Gel, gelecek hayalini liderlik ettiğin insanlar üzerinde heyecan uyandıracak biçimde yeniden düzenleyelim. Hangi sektörde çalışıyorsun?"
"Bilgisayar yazılımı hazırlıyoruz."
"Peki, birincil pazarın hangisi?"
"Sağlık hizmetleri alanı. Yazılımlarımız hastalarına daha iyi hizmet vermek isteyen büyük hastaneler ve sağlık hizmeti sağlayan başka kurumlarca kullanılıyor."
"İşte şimdi bir yere varıyoruz," diye karşılık verdi Julian. "Peki, bu yazılım müşterilerinize ne olanaklar sağlıyor?"
"En çok satan programımız, doktorların ve hemşirelerin yoğun bakımdaki hastaları takip etmesine yardımcı oluyor. Sadece bir sene önce geliştirilmesine rağmen, endüstriyel ticaret dergimiz, tek başına bu yazılımın 100.000 kişinin hayatını kurtardığını haber yaptı."
"İşte heyecan veren amaç dediğim şey de bu," dedi Julian büyük bir heyecanla. "Peki, milyonlarca kişinin hayatını kurtarırsa şirketine nasıl bir kazancı olur? Eğer sattığınız program her yıl milyonlarca kişinin hayatını kurtarırsa, şirketinin kazancı beş milyar dolara çıkar."
"Güzel. Hedef tanımının şu şekilde düzenlendiğini hayal et: Şirketin en ileri seviyede, çok değerli yazılımlar aracılığıyla saygın müşterilerimizin, hastalarının ihtiyaçları doğrultusunda olağanüstü hizmetler vermelerine olanak sağlayarak erkeklerin, kadınların ve çocukların hayatlarını kurtarmayı amaçlamaktadır. Beş yıllık amacımız, beş milyondan fazla insanın hayatını kurtarmak ve sağlık hizmetleri endüstrisinde önemli ve kalıcı bir etki sağlamaktır."
"Vay. Eğer şirketin geleceğine dair gerçekten heyecan veren bir hedef ya da değerli bir hayal ortaya koyabilirsem ve çalışanlarıma bunun, başkalarının yaşamına katkıda bulunma ve gerçekten bir fark yaratabilme açlıklarını tatmin edebileceğini etkili bir biçimde aktarabilirsem, o zaman işleri konusunda onlarda heyecanlanacaktır." diye sözlerine son verir ve hatasını doğruyla düzeltir.
