Dua aynı dua, ama okuyan ağız

Çağlayağmur

👪
Süper Moderatör
Muhyiddîn-i Arabî (kuddise sırruh) hazretlerinden: Fakirin biri, bir ağaç dibinde gölgelenmekte olan Hz Ali (ra)'ye gelir, ihtiyaçlarını arz eder:
- Çoluk-çocuk sıkıntı içindeyim, ne olur bana biraz yardımda bulunun, der
Hz Ali (ra) hemen yerden bir avuç kum alır, üzerine okumaya başlar Sonra da avucunu açar ki, kum tanecikleri altın külçeleri hâline gelmiş
- Al, der fakire İhtiyacını karşıla!
Fakirin gözleri yerlerinden fırlayacak gibi olur:
- Allah aşkına söyle yâ Emîre'l-mü'minîn! Ne okudun da kum tanecikleri altın oluverdi? der Hz Ali (ra) anlatır:
- Kur'ân-ı Kerîm, Fâtiha sûresine gizlenmiştir Bende Kur'an-ı Kerîm'i okudum, yani Fâtiha sûresini okudum bu kumlara
Bunu öğrenen fakir durur mu? O da bir avuç kum alır ve başlar okumaya Okur, okur, okur Ama kumlarda bir değişiklik yoktur Altın filan olmuyor, aynen duruyortekrar gelir ve İmam Ali kerremallâhü vechehû hazretlerine:
- Ben de okudum, ama birşey değişmiyor; kumlar altın olmuyor, der Emîrü'l- Mü'mînin Hz Ali (ra) boynunu büker, mahcup bir edâ ile cevap verir:
- Ne yapayım, der Duâ aynı duâ; ama, okuyan ağız aynı değildir! Duâ tamam; lâkin, okuyanın ihlâsı ve teveccühü tamam değildir!
İşte bütün mesele buradadır Okuyanın ihlâsında ve teveccühünde Aynı duâ; aynı îman, aynı İhlâs ve aynı teveccühle okunacak ki, aynı netice elde edilebilsin Yoksa kumu altın yapmak gibi bir iksire sahip olabilmek mümkün olmaz
 
Geri
Top