Kızıl Gezegen Mars’ı kızıl yapan şey nedir? Cevap: Paslanmış demir. Dünya da tıpkı bir zamanlar kendisine benzeyen Mars kadar zengin demir yataklarına sahip bir gezegen. Bilim insanları ise biricik yuvamızı Mars’ın hazin sonundan kurtaran bir mineral keşfettiler. Bu mineral, yer kabuğundaki demiri Dünya’nın iç katmanlarına çekiyor.
Güneş Sistem’inin Dünya’dan sonraki üyesi olan Mars, insanoğlunun tarihi boyunca hep merak ettiği bir gezegendi. Antik çağlarda, geceleri gök yüzünde bu garip noktacığı gören insanlar ona taptılar ve hatta üzerindeki kızıllığın kaynağını insan kanı olarak düşündüler. Hatta gezegene, Yunan mitolojisindeki savaş tanrısı Ares’in Roma mitolojisindeki versiyonu olan Mars’ın adı verildi.
Onun kızıl rengini veren şeyi, binlerce yıl sonra inşa edilecek modern bilimin öncüleri keşfedeceklerdi. Mars, yapısında bulundurduğu yoğun demir elementi nedeniyle, atmosferindeki oksijen azaldıkça kızıla dönüştü. Gezegen adeta zamanla paslandı. Demir, Dünya’daki yaşam için de son derece önemli bir element. Dünya da tıpkı Mars gibi demir açısından zengin bir gezegen. Peki onu Mars’ın hazin sonundan koruyan şey ne?
Soldaki resim Mars'ın şimdiki hali, sağdaki ise milyonlarca yıl öceki hali
Onlarca yıldır bilim insanları, yanardağlardan çıkan malzemelerini inceledikleri araştırmalarla önemli bir keşfin peşinde koştular. Bir şeyler yeryüzündeki demir elementini yer altına doğru çekiyordu. Bu konuda ilk şüphelendikleri şey, magma havuzlarından gelen demir moleküllerini saran manyetit minerali oldu. Science Advances dergisi tarafından 16 Mayıs 2018’de yayınlanan yeni bir makale, gerçek demir hırsızının manyetit olmadığını ortaya çıkarttı.
Teksas’taki Rice Üniversitesi’nin araştırmacıları, bütün dünya tarafından bilinen ışıltı bir mineral olan “garnet” mineralini azılı suçlu ilan ettiler:
Araştırmanın yazarı Doç. Dr. Ming Tang, "Mevcut bilgilerimiz, manyetitin erimeden önce magmadaki demiri çektiği yönündeydi. Yüzeydeki demir azalması, kabuğun ince olduğu alanlarda, kalın olduğu kıtasal alanlara nazaran daha belirgindir” dedi.
Eğer manyetit minerali demiri emiyorsa, kabuğun daha kalın olduğu yerde manyetitin daha bol olmasını, demir tüketiminin buna bağlı olarak daha daha fazla olmasını beklersiniz. Nitekim olanlar tam tersiydi.
Garnet mineralinin bolluğu ve dağılımı araştırmacıların dikkatini çekti. Sanki aradıkları şey manyetit değil de ta kendisiydi. Yüksek basınç ve yüksek sıcaklık koşulları altında oluşan bu mineral, demir açısından da oldukça zengindi. Kıtaların birleştikleri noktalarda ve çoğu zaman okyanus tabanlarında olan kıta kemerlerindeki volkanlar, garnet açısından zengin bölgelerdi. Bu bağlantılar, ekibi harekete geçirdi.
Yapılan araştırmalar sonuç verdi ve manyetitin suçu aklandı. Garnet minerali, gezegenimizi Mars olmaktan, paslanmaktan kurtaran bir mineral olarak açıklandı. Araştırmalar devam ediyor.
Güneş Sistem’inin Dünya’dan sonraki üyesi olan Mars, insanoğlunun tarihi boyunca hep merak ettiği bir gezegendi. Antik çağlarda, geceleri gök yüzünde bu garip noktacığı gören insanlar ona taptılar ve hatta üzerindeki kızıllığın kaynağını insan kanı olarak düşündüler. Hatta gezegene, Yunan mitolojisindeki savaş tanrısı Ares’in Roma mitolojisindeki versiyonu olan Mars’ın adı verildi.
Onun kızıl rengini veren şeyi, binlerce yıl sonra inşa edilecek modern bilimin öncüleri keşfedeceklerdi. Mars, yapısında bulundurduğu yoğun demir elementi nedeniyle, atmosferindeki oksijen azaldıkça kızıla dönüştü. Gezegen adeta zamanla paslandı. Demir, Dünya’daki yaşam için de son derece önemli bir element. Dünya da tıpkı Mars gibi demir açısından zengin bir gezegen. Peki onu Mars’ın hazin sonundan koruyan şey ne?
Soldaki resim Mars'ın şimdiki hali, sağdaki ise milyonlarca yıl öceki hali
Onlarca yıldır bilim insanları, yanardağlardan çıkan malzemelerini inceledikleri araştırmalarla önemli bir keşfin peşinde koştular. Bir şeyler yeryüzündeki demir elementini yer altına doğru çekiyordu. Bu konuda ilk şüphelendikleri şey, magma havuzlarından gelen demir moleküllerini saran manyetit minerali oldu. Science Advances dergisi tarafından 16 Mayıs 2018’de yayınlanan yeni bir makale, gerçek demir hırsızının manyetit olmadığını ortaya çıkarttı.
Teksas’taki Rice Üniversitesi’nin araştırmacıları, bütün dünya tarafından bilinen ışıltı bir mineral olan “garnet” mineralini azılı suçlu ilan ettiler:
Araştırmanın yazarı Doç. Dr. Ming Tang, "Mevcut bilgilerimiz, manyetitin erimeden önce magmadaki demiri çektiği yönündeydi. Yüzeydeki demir azalması, kabuğun ince olduğu alanlarda, kalın olduğu kıtasal alanlara nazaran daha belirgindir” dedi.
Eğer manyetit minerali demiri emiyorsa, kabuğun daha kalın olduğu yerde manyetitin daha bol olmasını, demir tüketiminin buna bağlı olarak daha daha fazla olmasını beklersiniz. Nitekim olanlar tam tersiydi.
Garnet mineralinin bolluğu ve dağılımı araştırmacıların dikkatini çekti. Sanki aradıkları şey manyetit değil de ta kendisiydi. Yüksek basınç ve yüksek sıcaklık koşulları altında oluşan bu mineral, demir açısından da oldukça zengindi. Kıtaların birleştikleri noktalarda ve çoğu zaman okyanus tabanlarında olan kıta kemerlerindeki volkanlar, garnet açısından zengin bölgelerdi. Bu bağlantılar, ekibi harekete geçirdi.
Yapılan araştırmalar sonuç verdi ve manyetitin suçu aklandı. Garnet minerali, gezegenimizi Mars olmaktan, paslanmaktan kurtaran bir mineral olarak açıklandı. Araştırmalar devam ediyor.