Kutsal kitaplarda anlatılanlardan, bu dünyadaki iyilik ve kötülüklerimizin karşılığını, öteki dünyada cennet ve cehenneme gönderilerek yaşayacağımızı biliyoruz.
Oysa bu dünyada da düşünceleriyle cennet ve cehennemi yaşatıyor insanlar kendilerine.
Düşüncelerin yaratım gücü olduğunu biliyoruz ve bütün düşüncelerimizin bir frekansı olduğunu da.
Düşük frekanslı düşünceler bize bu dünyada cehennemi, yüksek frekanslı düşünceler ise cenneti yaşatırlar.
Sıradan ve düşük frekanslı düşünceler, yararsız ve insanı mutsuz eden düşüncelerdir.
İnsanın var olduğu günden başlayarak çevreden aldığı tüm mesajlar ile oluşan, sahte bir benliğin otomatik refleksleri şeklinde tezahür ederler. Bu tip düşük frekanslı düşüncelere sahip olan kişiler yaşadıkları dünyada cehennemi başarıyla yaratabilirler.
Kuantum felsefesinin özü de işte budur, kuantum düşünce tekniği bize seçici olmamızı öğütler. Yaşadığımız olaylar ile düşüncelerimiz arasındaki birebir ilişkiyi fark etmemizi sağlar. Şu anda yaşadığımız her şeyin geçmiş inanç ve kabullenişlerimizin sonucu olduğunu bilmemize yardım eder.
Bu açıklamalardan hareketle, düşündüğümüz her şeyi farkında olarak yaşamalı ve bu dünyada cennet ve cehennemi yaratma lüksüne sahip olduğumuzu bilmeliyiz.
Yüksek frekanslı düşünceler ise bambaşka boyutlara ve güzelliklere açılan kapılardır. Nimetleri saymakla bitmez.
Şükür, mutluluk, sevinç, coşku, neşe gibi düşünceler yüksek kaliteli düşüncelerdir ve bu düşünceler, hayatımıza yüksek niyetli hedefleri getirir.
Nedir bu hedefler, hayatımızda daha çok bolluk, bereket, sağlık, mutluluk, neşe v.s.
Sonuçları ise oldukça keyiflidir ve eğer düşüncelerimizin frekansı yüksekse sonuçları da kaçınılmaz olarak iyilik, güzellik, mutluluk ve bolluk-bereket şeklinde bir son olarak olarak yerini bulur.
Yüksek frekanslı düşüncelerin en önemli özelliklerinden biri de insanları hastalıktan uzak tutmasıdır, kaliteli ve titreşimi yüksek düşüncelere sahip olan insanların bedenleri çok sağlıklı bir şekilde işlevlerini yürütür. Çünkü hastalık, düşük titreşimli zihnin ve düşüncelerin ürünüdür.
Özetle düşüncelerimize sahip çıkmamız gerekir.
Biz ne düşünüyorsak O'yuz.
Nasıl düşünüyorsak cennet ve cehennemi yaşar mutluluk ve mutsuzluk kapılarını sonuna kadar açabiliriz.
Düşüncelerinin farkında olarak yaşayıp, iyiye güzele niyetlenen insanlar sonunda sınırsız ve sonsuz bir güçleri olduğunu fark ederler.
Çünkü bizler yaratıcıyız ve yüce yaratıcıyla birlikte yaratıyoruz.
İçinizdeki cenneti bir an evvel yaratmanız dileğiyle, sevgiler.
Nilgün Aktaş
Kişisel Gelişim Uzmanı
Oysa bu dünyada da düşünceleriyle cennet ve cehennemi yaşatıyor insanlar kendilerine.
Düşüncelerin yaratım gücü olduğunu biliyoruz ve bütün düşüncelerimizin bir frekansı olduğunu da.
Düşük frekanslı düşünceler bize bu dünyada cehennemi, yüksek frekanslı düşünceler ise cenneti yaşatırlar.
Sıradan ve düşük frekanslı düşünceler, yararsız ve insanı mutsuz eden düşüncelerdir.
İnsanın var olduğu günden başlayarak çevreden aldığı tüm mesajlar ile oluşan, sahte bir benliğin otomatik refleksleri şeklinde tezahür ederler. Bu tip düşük frekanslı düşüncelere sahip olan kişiler yaşadıkları dünyada cehennemi başarıyla yaratabilirler.
Kuantum felsefesinin özü de işte budur, kuantum düşünce tekniği bize seçici olmamızı öğütler. Yaşadığımız olaylar ile düşüncelerimiz arasındaki birebir ilişkiyi fark etmemizi sağlar. Şu anda yaşadığımız her şeyin geçmiş inanç ve kabullenişlerimizin sonucu olduğunu bilmemize yardım eder.
Bu açıklamalardan hareketle, düşündüğümüz her şeyi farkında olarak yaşamalı ve bu dünyada cennet ve cehennemi yaratma lüksüne sahip olduğumuzu bilmeliyiz.
Yüksek frekanslı düşünceler ise bambaşka boyutlara ve güzelliklere açılan kapılardır. Nimetleri saymakla bitmez.
Şükür, mutluluk, sevinç, coşku, neşe gibi düşünceler yüksek kaliteli düşüncelerdir ve bu düşünceler, hayatımıza yüksek niyetli hedefleri getirir.
Nedir bu hedefler, hayatımızda daha çok bolluk, bereket, sağlık, mutluluk, neşe v.s.
Sonuçları ise oldukça keyiflidir ve eğer düşüncelerimizin frekansı yüksekse sonuçları da kaçınılmaz olarak iyilik, güzellik, mutluluk ve bolluk-bereket şeklinde bir son olarak olarak yerini bulur.
Yüksek frekanslı düşüncelerin en önemli özelliklerinden biri de insanları hastalıktan uzak tutmasıdır, kaliteli ve titreşimi yüksek düşüncelere sahip olan insanların bedenleri çok sağlıklı bir şekilde işlevlerini yürütür. Çünkü hastalık, düşük titreşimli zihnin ve düşüncelerin ürünüdür.
Özetle düşüncelerimize sahip çıkmamız gerekir.
Biz ne düşünüyorsak O'yuz.
Nasıl düşünüyorsak cennet ve cehennemi yaşar mutluluk ve mutsuzluk kapılarını sonuna kadar açabiliriz.
Düşüncelerinin farkında olarak yaşayıp, iyiye güzele niyetlenen insanlar sonunda sınırsız ve sonsuz bir güçleri olduğunu fark ederler.
Çünkü bizler yaratıcıyız ve yüce yaratıcıyla birlikte yaratıyoruz.
İçinizdeki cenneti bir an evvel yaratmanız dileğiyle, sevgiler.
Nilgün Aktaş
Kişisel Gelişim Uzmanı