Kieros, Prousias, Üskübü (Konuralp) Antik Kenti
Konuralp, İstanbul-Ankara yolu üzerinde, Düzce’nin 7 km. kuzeyinde bulunmaktadır. Buradaki antik kentin kuruluşu hakkında kaynaklarda pek bilgi bulunmamakla birlikte, kuruluşunun Hellenistik çağ öncesine dayandığı bilinmektedir.
Kieros, Bthynia Kralı I.Prousias yöreyi ele geçirdikten sonra Prousias adını almıştır. Romalılar döneminde, bu isimle anılan diğer kentlerden ayırmak için adına ad Hypium eklenmiştir. Prousias ad Hypium, Hypios’daki Prousias demektir. Hypios, o yöredeki Melen Suyu’nun İlkçağ’daki adıdır. Kentin 2.yüzyılda geliştiği ve surlarının dışına kadar yayıldığı günümüze gelebilen kalıntılardan anlaşılmaktadır.
Kentin bugün ayakta olan surları Bizans dönemine tarihlendirilmekle birlikte, surların yapımında daha önceden kalma mimari yapıtların parçaları kullanılmıştır. Surların, güney yandaki kapısı üzerinde bir zamanlar atlı kabartması bulunduğundan, kapı bugün Atlıkapı olarak anılmaktadır.
Kentin tiyatrosu İS.1.yüzyılda yapılmıştır. Bazı bölümleri günümüze oldukça sağlam bir durumda gelebilmiştir. Bugünkü Konuralp’in batı yanında yine 1.yüzyıla tarihlendirilen, 3 kemerli bir köprü bulunmaktadır. Ayaklarının alt bölümleri, yüksekliğinin orta yerine kadar, derenin taşıdığı toprak altında kalmıştır.
Konuralp ve çevresinde Antik Dönemden kalma çok sayıda eser bulunmuştur. Bunlar arasında bronzdan ve pişmiş topraktan kandiller, sikkeler, yüzük taşları, heykelcikler, ünlü Milo Venüs’ünün benzeri bir heykelcik sayılabilir. Bu buluntuların en ilginçlerinden biri Tepecik yöresindeki mezarlıkta bulunan I.yüzyıla tarihlendirilen büyük mermer lahittir. Uzun yüzleri çelenk, öküz başları ve çeşitli hayvan kabartmaları ile bezenmiştir. Buluntuların en önemlisi kentin koruyucu tanrıçası Tyche’nin II.yüzyıldan kalma 2,60 m boyundaki heykelidir.
Bunların yanı sıra, III.yüzyıldan kalma mermer bir çocuk başı, Sophocles biçimi giyimli bir erkek heykeli sayılabilir. Bu yapıtların bir bölümü İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde, bir bölümü de Üskübü Müzesi’nde sergilenmektedir.
Prusias ad Hypium’dan günümüze ulaşan yapılar:
Tiyatro
Purisias ad Hypium’un günümüze gelebilen en önemli yapı olan tiyatro bir tepenin yamacında kurulmuştur. Yarım daire planlı tiyatronun skenesi yıkılmış olmakla birlikte, basamaklar ve kapısı günümüze ulaşmıştır. Yörenin beyaz kalker taşından yapılmıştır. Oturma yerleri aslan pençeleri ile süslüdür. skenesi dikdörtgen biçimindedir. Kemerli geçitlerden biri, üç büyük mermerli kapıdan da bir tanesi sağlam durumda günümüze ulaşmıştır. Ön cephede korniş altındaki yazıtın bir parçası korunabilmiştir. Tiyatronun yapı tekniğinden ve kemerlerin biçiminden M.S. I.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.
Köprü
Kentin Batısında, Efteni Gölü’ne dökülen küçük bir çay üstündeki üç kemerli köprünün güneyi iyi durumda günümüze ulaşmıştır. Tiyatroda olduğu gibi köprüde de beyaz , büyük mermer bloklardan, harç kullanılmadan yapılmıştır. 10 metre boyundaki köprü tiyatro ile aynı döneme aittir.
Mozaikler
Konuralp’in güneyindeki tarlalarda Roma Döneminden kalma iki önemli mozaik döşeme bulunmuştur. Bunlardan birinde Yunan mitoloji kahramanı Akilleus ve annesi Thetis’le (Deniz Tanrıçası) ilgili bir sahne, diğerinde ise Yunan mitolojisinin destan şairi Orpheus ve mevsimler tasvir edilmiştir. Banaş köyünde buna benzer mozaik döşemelere rastlanmıştır. Burada kare biçimli bir alan, birbirine geçmeli yuvarlaklarla bölünmüş, her yuvarlağın içine kuş resmi işlenmiştir. Bir başka döşemede ise yuvarlak bir alanın ortasına madalyon içinde meyve dolu dallar ve kuşlarla bezenmiş bir sepet çizilmiştir.
Surlar:
Roma Döneminde yapılan kale günümüze ulaşamamıştır. Yalnızca İmparator Gallienus’un MS. III.yüzyılda bastırdığı sikkelerde Prusias ad Hypium’un iki kuleli kent kapısı görülmektedir. Bizans dönemi surların 200 m.lik bölümü günümüzde de ayaktadır. Surların güneyinde, üstünde bir at kabartması bulunan “Atlı Kapı” vardır. Bu duvarlar güneydoğuya doğru uzanarak, kale biçiminde bir kule ile son bulmaktadır.
Kentte ele geçen eserler:
Prusias ad Hypium’da 1931 yılında bulunan Tyche Heykeli bugün İstanbul Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir. Bereket Tanrıçası Tyche’yi tasvir eden 2.60 metre boyundaki heykel M.S. 2.yüzyıla ait bir Roma eseridir.Burada Tyche, ayakta tasvir edilmiş olup, sol elinde çeşitli meyveler bulunan bir bereket boynuzunu, diğer elinde de üzüm salkımı olan bir çocuk tutmaktadır.
Konuralp’in güneyindeki bir tarlada 1991 yılında bulunan Roma İmparatoru Antoninus Pius’un (M.S. 13-161) mermer bir büstü, Konuralp Müzesi Taş Eserler Salonunda sergilenmektedir. Konuralp’in batısında bulunan Tepecik Nekropolünde 1937 yılında bir lahit bulunmştur. Konuralp Müzesi bahçesinde sergilenen bu mermer lahit, 1.20 metre yükseklik, 1.22 m. genişlik ve 2.47 m. Uzunluğundadır. Lahit’in tüm yüzeylerinde kabartma boğa başlarıyla birbirine bağlanan girlandlar içinde rozet ve insan başları işlenmiştir. Ön yüzde, içinde kitabesi olmayan bir tabula ansata ile altta aslan, kartal, yaban domuzu ve balıkçıl kuşu tasvirleri bulunmaktadır. Lahit M.Ö. 1. yüzyılla tarihlendirilmektedir.
Konuralp Müzesinde bulunan dikdörtgen prizma şeklindeki mezar stelleri ve heykel kaideleri antik kent hakkında bizlere bilgiler vermektedir. Buna dayanılarak yörede önemli bir mermer yapım atölyeleri olduğu, dönemin taş işçiliğinin de ileri bir düzeyde olduğunu göstermektedir.
Konuralp, İstanbul-Ankara yolu üzerinde, Düzce’nin 7 km. kuzeyinde bulunmaktadır. Buradaki antik kentin kuruluşu hakkında kaynaklarda pek bilgi bulunmamakla birlikte, kuruluşunun Hellenistik çağ öncesine dayandığı bilinmektedir.
Kieros, Bthynia Kralı I.Prousias yöreyi ele geçirdikten sonra Prousias adını almıştır. Romalılar döneminde, bu isimle anılan diğer kentlerden ayırmak için adına ad Hypium eklenmiştir. Prousias ad Hypium, Hypios’daki Prousias demektir. Hypios, o yöredeki Melen Suyu’nun İlkçağ’daki adıdır. Kentin 2.yüzyılda geliştiği ve surlarının dışına kadar yayıldığı günümüze gelebilen kalıntılardan anlaşılmaktadır.
Kentin bugün ayakta olan surları Bizans dönemine tarihlendirilmekle birlikte, surların yapımında daha önceden kalma mimari yapıtların parçaları kullanılmıştır. Surların, güney yandaki kapısı üzerinde bir zamanlar atlı kabartması bulunduğundan, kapı bugün Atlıkapı olarak anılmaktadır.
Kentin tiyatrosu İS.1.yüzyılda yapılmıştır. Bazı bölümleri günümüze oldukça sağlam bir durumda gelebilmiştir. Bugünkü Konuralp’in batı yanında yine 1.yüzyıla tarihlendirilen, 3 kemerli bir köprü bulunmaktadır. Ayaklarının alt bölümleri, yüksekliğinin orta yerine kadar, derenin taşıdığı toprak altında kalmıştır.
Konuralp ve çevresinde Antik Dönemden kalma çok sayıda eser bulunmuştur. Bunlar arasında bronzdan ve pişmiş topraktan kandiller, sikkeler, yüzük taşları, heykelcikler, ünlü Milo Venüs’ünün benzeri bir heykelcik sayılabilir. Bu buluntuların en ilginçlerinden biri Tepecik yöresindeki mezarlıkta bulunan I.yüzyıla tarihlendirilen büyük mermer lahittir. Uzun yüzleri çelenk, öküz başları ve çeşitli hayvan kabartmaları ile bezenmiştir. Buluntuların en önemlisi kentin koruyucu tanrıçası Tyche’nin II.yüzyıldan kalma 2,60 m boyundaki heykelidir.
Bunların yanı sıra, III.yüzyıldan kalma mermer bir çocuk başı, Sophocles biçimi giyimli bir erkek heykeli sayılabilir. Bu yapıtların bir bölümü İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde, bir bölümü de Üskübü Müzesi’nde sergilenmektedir.
Prusias ad Hypium’dan günümüze ulaşan yapılar:
Tiyatro
Purisias ad Hypium’un günümüze gelebilen en önemli yapı olan tiyatro bir tepenin yamacında kurulmuştur. Yarım daire planlı tiyatronun skenesi yıkılmış olmakla birlikte, basamaklar ve kapısı günümüze ulaşmıştır. Yörenin beyaz kalker taşından yapılmıştır. Oturma yerleri aslan pençeleri ile süslüdür. skenesi dikdörtgen biçimindedir. Kemerli geçitlerden biri, üç büyük mermerli kapıdan da bir tanesi sağlam durumda günümüze ulaşmıştır. Ön cephede korniş altındaki yazıtın bir parçası korunabilmiştir. Tiyatronun yapı tekniğinden ve kemerlerin biçiminden M.S. I.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.
Köprü
Kentin Batısında, Efteni Gölü’ne dökülen küçük bir çay üstündeki üç kemerli köprünün güneyi iyi durumda günümüze ulaşmıştır. Tiyatroda olduğu gibi köprüde de beyaz , büyük mermer bloklardan, harç kullanılmadan yapılmıştır. 10 metre boyundaki köprü tiyatro ile aynı döneme aittir.
Mozaikler
Konuralp’in güneyindeki tarlalarda Roma Döneminden kalma iki önemli mozaik döşeme bulunmuştur. Bunlardan birinde Yunan mitoloji kahramanı Akilleus ve annesi Thetis’le (Deniz Tanrıçası) ilgili bir sahne, diğerinde ise Yunan mitolojisinin destan şairi Orpheus ve mevsimler tasvir edilmiştir. Banaş köyünde buna benzer mozaik döşemelere rastlanmıştır. Burada kare biçimli bir alan, birbirine geçmeli yuvarlaklarla bölünmüş, her yuvarlağın içine kuş resmi işlenmiştir. Bir başka döşemede ise yuvarlak bir alanın ortasına madalyon içinde meyve dolu dallar ve kuşlarla bezenmiş bir sepet çizilmiştir.
Surlar:
Roma Döneminde yapılan kale günümüze ulaşamamıştır. Yalnızca İmparator Gallienus’un MS. III.yüzyılda bastırdığı sikkelerde Prusias ad Hypium’un iki kuleli kent kapısı görülmektedir. Bizans dönemi surların 200 m.lik bölümü günümüzde de ayaktadır. Surların güneyinde, üstünde bir at kabartması bulunan “Atlı Kapı” vardır. Bu duvarlar güneydoğuya doğru uzanarak, kale biçiminde bir kule ile son bulmaktadır.
Kentte ele geçen eserler:
Prusias ad Hypium’da 1931 yılında bulunan Tyche Heykeli bugün İstanbul Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir. Bereket Tanrıçası Tyche’yi tasvir eden 2.60 metre boyundaki heykel M.S. 2.yüzyıla ait bir Roma eseridir.Burada Tyche, ayakta tasvir edilmiş olup, sol elinde çeşitli meyveler bulunan bir bereket boynuzunu, diğer elinde de üzüm salkımı olan bir çocuk tutmaktadır.
Konuralp’in güneyindeki bir tarlada 1991 yılında bulunan Roma İmparatoru Antoninus Pius’un (M.S. 13-161) mermer bir büstü, Konuralp Müzesi Taş Eserler Salonunda sergilenmektedir. Konuralp’in batısında bulunan Tepecik Nekropolünde 1937 yılında bir lahit bulunmştur. Konuralp Müzesi bahçesinde sergilenen bu mermer lahit, 1.20 metre yükseklik, 1.22 m. genişlik ve 2.47 m. Uzunluğundadır. Lahit’in tüm yüzeylerinde kabartma boğa başlarıyla birbirine bağlanan girlandlar içinde rozet ve insan başları işlenmiştir. Ön yüzde, içinde kitabesi olmayan bir tabula ansata ile altta aslan, kartal, yaban domuzu ve balıkçıl kuşu tasvirleri bulunmaktadır. Lahit M.Ö. 1. yüzyılla tarihlendirilmektedir.
Konuralp Müzesinde bulunan dikdörtgen prizma şeklindeki mezar stelleri ve heykel kaideleri antik kent hakkında bizlere bilgiler vermektedir. Buna dayanılarak yörede önemli bir mermer yapım atölyeleri olduğu, dönemin taş işçiliğinin de ileri bir düzeyde olduğunu göstermektedir.