Eğitim Biliminde Yöntem ve Araştırma
Eğitim bilimi bir sosyal bilimdir. Dolayısıyla sosyal bilimlerin birçok yöntemini, araştırma tekniğini ortak olarak kullanmaktadır. Bilimlerde kullanılan yöntemlerin, araştırma tekniklerinin niteliğini o bilimin konusunun niteliği belirlemektedir. Yöntemler konunun özelliklerine, güçlüğüne, somut veya soyut oluşuna göre çeşitlenmekte, değişmektedir. Tüm sosyal bilimlerde bilimsel araştırmalardaki genel ilkeler, araştırmaların aşamaları aşağı yukarı aynıdır. Yani bilimsel araştırmaların genel çizgileri pek değişmez. Bu bakımdan eğitim biliminde de bu genel yöntem ilkelerine uyulur. Bilinen bu aşamalar, belirli bir sorunun, olayın tespiti, tanımlanması, tasviri, sınıflandırılması, verilerin toplanması, hipotezlerin kurulması, bunların sınanması, yani tek tek tahkiki, olayı açıklayabilen hipotezin denenip sonucun değerlendirilmesi ve uygulama olarak sıralanır. Böylece tüm bilimlerde olaylar denetim altına alınmaya ve sağlanan bu bulgulara göre de öngörülerde bulunulmaya çalışılır. Burada işin özü olaylar arasında değişmez bağıntıların ortaya çıkarılmasıdır.
Diğer sosyal bilimlerde olduğu gibi eğitim bilimlerinde de uygulanan yukarıda belirtilen araştırma ilkeleri ve aşamalarına bağlı olarak pratikte izlenen araştırma süreci şöyledir: 1) Araştırma probleminin belirlenmesi; bu başlık altında konuyu ele alma, konunun amacı, önemi, problemle ilgili tanımlar, sınırlılıklar, hipotezler, bu konuda daha önce yapılan çalışmalar yer alır. 2) Yöntem: Burada araştırmanın modeline, evren ve örnekleme, araştırma tekniklerine, verilerin toplanmasına, işlenmesine yer verilir. 3) Bulgular ve yorumlar bölümünde ise toplanan bulgular, bunların yorumu, başka araştırmalarla karşılaştın iması yapılır. 4) Sonuçlar ve öneriler bölümünde de problem, yöntem ve bulgulann ışığında ortaya konan bilimsel katkılar, geliştirilen modeller, ileri sürülen düşünceler, öneriler, ekler ve kaynaklar bulunur (Karasar, 1987: 55, Varış, 1978: 41).
Eğitim bilimlerinde bu sistematik çerçevesinde kullanılan belli başlı yöntem ve teknikleri sırasıyla kısaca açıklayalım.
1. Gözlem. Gözlem, bir kişiyi, olay veya nesneyi anlamak, kavramak, tanımlamak için ondaki özellikleri, değişmeleri, oluş halinde bir müdahalede bulunmadan gözden geçirmektir. Dikkatli, bilinçli, amaçlı, planlı bir bakış ve incelemedir. Başta göz duyu organı olmak üzere tüm duyu organlarının aktif olarak katılımı ile yapılır. Varlık ve olaylann, nesnelerin niteliklerine göre duyu organları yetersiz kalıyorsa, onlann duyarlılığım artırıcı araçlar kullanılır.
Gözlem en eski ve yaygın bir bilgi edinme yoludur. Tüm bilimlerde bilimsel araştırmaların ilk basamağını oluşturur. Yani her bilim, olaylara nüfuz etmek, onları kavramak için işe gözlemlerle başlar. Gözlem bağımsız bir araştırma tekniği olduğu gibi, başka tekniklerle de birlikte kullanılabilir. Doğal olaylar ve insanlar hakkında herkesin edindiği ilk bilgiler, her zaman bilimsel karakterde olmasa da, yapılan gözlemlerle elde edilir. Geniş anlamda veri toplama teknikleri birer gözlem aracı olarak kabul edilebilir. Bilimsel gözlemler, mutlaka, planlı, amaçlı, sistemli olmak zorundadır ve bu tür gözlemler muhakkak kaydedilir.
Gözlemler amaçlarına, sürelerine, kullanılan araçların varlığına ve çeşitlerine göre sınıflandırılabilirler (doğal gözlem, araçlı gözlem, katılımlı gözlem, uzun süreli gözlem gibi).
Psikolojide olduğu gibi, pedagojide de insan davranışları, ilişkileri gözleme tabi tutulur. Eğitim bilimlerinde özellikle öğrencilerin sınıf içi ve sınıf dışı tüm öğrenme
amaçlan araçları
çözümünde ve alınacak önlemlerde, yapılacak uygulamalardakuîlahıh?
2 Anketler. Anket, günümüzde tüm sosyal bilimlerde çok yaygm olarak kullamlan bir bl;lg! t0Plama tekniğidir. Anket, belirli konularda bireylerin düşünüş, duygu inanç ve görüşlerini saptamaya yarayan, gerçekte yazılı olarak düzenlenen bir soru listesidir Az veya çok sorulu olduğu gibi, kapalı ve açık uçlu sorulardan da meydana gelebilir. Hem insan davranışları hem de olaylara ilişkin bilgiler derlenir. Bu yolla toplanan bilgilerde bir yanılma payımn, eksikliğin olabileceğini her zaman kabul etmek gerekir. Sosyal bilimlerdeki izafilik, doğru, nesnel bilgi elde etmekteki zorluklar bu noktada düğümlenmektedir. Anket de aslında bir gözlem aracıdır.
Eğitimde örneğin öğretmen, öğrenci davranışları, öğretimle ilgili uygulamalar, kullanılan yöntem ve teknikler, disiplin durumları, sınav sistemleri, velilerin tutumları vb. konular anketlere konu olabilir.
3. Testler. Test genel bir ölçme aracıdır. Bu tekniğin kullanılması ile daha çok kişilerin çeşitli özellikleri, zihinsel güçleri, istidat ve yetenekleri, bilgileri, becerileri, başarılan ölçülür. Testler sınav amacıyla kullanılsın kullanılmasın, öğrencide aradığımız bir şeyin var olup olmadığını veya bilmek istediğimiz bir gelişme, olgunlaşma düzeyini anlamak için kullanılır. Eğitimde en çok başarı testleri kullanılmaktadır.
Testlerde belirli teknik özelliklerin bulunması gerekir. Anketlerde olduğu gibi bunların da hazırlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi bazı kurallara uyularak yapılır. Birtakım teknik zorunluluklara uymak gerekir.
4. Mülâkat (Görüşme). Eğitimde, yazılı sorulardan oluşan anket her konuda bilgi toplamada ve bazı sorunların çözümünde yeterli olmayabilir. İlgili kişilerle daha ayrıntılı ve yakın biçimde, yüz yüze, sözlü olarak görüşme yapmak gerekebilir. Mülâkat da bir gözlem tekniğidir ve esası karşılıklı konuşmadır. “Görüşme, sınav, araştırma, rehberlik, tedavi, v . amaçlarla sözlü olarak sürdürülen bir etkileşim sürecidir (Moreno,1965: 35). Dolayısıyla hem sınama hem de bilgi almaya yönelik, çok amaçlı ve soru, zaman sınırlaması da olmadığı ıçm uygulama alanı oldukça geniş olan bir tekniktir.
İnsan ilişkilerinde yüz yüze görüşme hangi amaçla yapılırsa yapılsın daha etkili olmakta, daha duyarlı, kapsamlı, derinliğine bir etkileşim kurulabilmektedir. Bu nedenle eğitimde öğrenci sorunlannın çözümünde, rehberlik alanında en çok başvurulan bir uygulamadır. Bilimsel amaçla yapılan görüşmelerde, görüşmenin hazırlıklı, planlı yapılması ve sonuçların değerlendirilmesi gerekir. Tek kişiyle görüşme olduğu gibi grupça da yapılabilir.
Bu teknik, sorun çözmenin yamnda, doğrudan bir eğitim, öğretme yöntemi ve yönlendirme amacıyla da uygulanabilir.
5. Vaka (olgu) incelemesi Bu araştırma tekniği de anket, görüşme gibi teknikleri içeren (onlarla uygulanan) monografik bir bilgi toplama biçimidir. Bu yolla kişiler, grup ve kurumlar (aile, okul gibi) tüm aynntılan ile gözlenmiş, incelenmiş olur, örneğin bir sorunun çözümü çerçevesinde bilgi sahibi olmak açısından ilgili kişinin, olgunun her özelliği geçmişi ilişkileri hakkında planlı, sistemli bilgiler toplanır ve bunlar değerlendirilir
6 .Sosyometri. Eğitim biliminin sosyoloji ve sosyal psikolojiden aldığı sosvometri adıyla bilinen, küçük sosyal grupların ınformal ve duygusal yapısını inceleme tekniğini Moreno bu yüzyılın ilk yarısında geliştirmiştir (Moreno 1965)
Sosyometri ve onun diğer teknikleri (sosyogram-sosyodram), bugün sanayiden
askerlik alanına, eğitimden psikolojik tedaviye kadar her yerde yaygın bir biçimde kullanılmaktadır.
Sosyometrik testlerle grup içindeki insan ilişkilerini, olguları canlı halde (oluş halinde)
ölçüye vurabiliriz. Sosyal grupları formal ilişkilerden çok duygusal, informal ilişkiler ayakta tutmaktadır. Tüm gruplanmalarda resmi örgütlenmenin, yapı ve işleyişin altında bir duygusal ağ vardır kı, bunu kavramak gerekir. Sosyometri bu tür küçük gruplarda, grup içinde bireyler arası yakınlık (sempati) ve soğuklukları, uzaklıkları (antipati), gruptaki klikler, liderleri vb. özellikleri ortaya çıkarmaya yarar.
Eğitimde de pek çok, değişik amaçlarla oluşmuş veya oluşturulmuş, farklı boyutlarda gruplarla karşılaşırız. Daha gerçekçi, sağlıklı bir eğitim ortamı yaratmak, kurallara uygun bir eğitimi yürütmek, çocukların sosyal gelişmeleri ve ilişkilerinin daha sorunsuz olmasım sağlamak açısından grup içi duygusal ve sosyal dinamikleri anlamak için sosyometrik tekniklere sık sık başvururuz. Bu yaklaşım “sınıf içindeki” öğrenciyi tanımaya imkân vermektedir. Öğrenmenin etkili, kalıcı oluşu, öğrencinin grup içindeki sosyal ilişkileri, kurduğu arkadaşlık bağlan ile çok yakından ilgilidir. Bu karşılıklı etkileşim ve yapı “hangi öğrenci ile oturmak istersin”, “kiminle ders çalışmak istersin”, “sınıf temsilcisi seçmek gerekirse kimi seçersin”, “hangi arkadaşınla sinemaya gitmek istersin” gibi sorularla anlaşılmış olmaktadır. Sosyometrik uygulamalarla, grupta itilmiş , istenmeyen , sorunlu dolayısıyla özel rehberliğe muhtaç çocuklar, aynca “sevilenler de açığa çıkanlmış olmaktadır.
7. Deney. Deney, bir bakıma doğaya soru sormaktır. Deneyle olaylar arasındaki bağıntılar en kesin biçimde saptanmış olur. Doğruluğu, kesinliği tekrarlanabilir olmasından kaynaklanır. Bu durum da yanılma payını sıfıra indirir. Deney de planlı, amaçlı, sistemli ve aynı zamanda derinliğine bir araştırma, inceleme işlemidir.
Deney, bir anlamda “kontrollü gözlem”dir. Koşullan tarafımızdan hazırlanır ve olay tümüyle bizim kontrolümüz altındadır. “Geniş anlamda deney bir gözlem türüdür, ancak bu gözlem, koşullan yapay olarak hazırlanan olaylann gözlemidir” (Armağan 1986,: 31).
Deney en çok doğa bilimlerinde kullanılır. İnsan ve toplum bilimlerinde ise belirli sınırlar içinde ve anket, test gibi diğer tekniklerle birlikte kullanılabilir. Çünkü insan ve toplumla ilgili olaylar sürekli oluş halindedir ve daha karmaşık olan çok nedenli olaylardır. Doğa olaylan gibi laboratuvar ortamında tekrarlan çok zordur. Genellikle deney ve kontrol gruplan oluşturularak uygulanır ve deney grubundaki değişmeler gözlenir ve diğeri ile karşılaştınlır. Bu güçlüklere rağmen deney bugün psikolojide dolayısıyla eğitim biliminde makro düzeyde değil, mikro düzeyde bir ölçüde uygulanmaktadır. Bugün deney, sadece bir laboratuvar işlemi olarak düşünülmemekte, okul, aile, arkadaş gruplan gibi küçük gruplar üzerinde uygulanabilmektedir. Bu yolla değişkenler arasındaki etkileşim yani sebep-sonuç ilişkileri, kontrollü bir ortam içinde keşfedilmiş olmaktadır. “Deneysel yöntem, dikkatle kontrol edilmiş koşullar altında, belirli bir etkiye, harekete (input) karşılık nasıl bir tepkinin, davranışın (output) meydana geleceğini saptamaya yönelmiş bir süreçtir” (Kaptan, 1980: 80).
Eğitim biliminde örneğin çocuk gelişimiyle, öğrenme, sosyalleşme durumlanyla ilgili olaylar deneyle incelenebilir. Deneylemede sonucu etkileyebilecek tüm değişkenler, bunların önem ve öncelik sıralan belirlenmeye çalışılır, örneğin öğrenmeye, Öğrenci başarısına etki eden faktörler, öğretim yöntem ve tekniklerinin etkileme oranlan, diğerleriyle karşılaştırılması deneyle ortaya çıkarılabilir. Bunun için araştırma tekniği ve planına göre çeşitli değişkenler, hipotezler belirlenir, bunlar belirli aşamalarla sırasıyla tahkik edilir (denenir), hipotezleri doğrulayan sonuçlar bulunur, böylelikle uygun sonuçlara yarınlara varılır.
Aydın KAYA
İzmir-2012