EMPERYALİZMİN KANLI TARİHİ
EN BÜYÜK TERÖRİST EMPERYALİZMDİR
Terör...
Hemen her gün gazete manşetlerinden, televizyon haberlerine kadar karşımıza çıkar bu tanım. Son yıllarda en çok tartışılan konuların başında gelir.
Nedir Terör?
Terör kavramını egemenler kullanır. Ancak tanımlamaya gelince her biri çok değişik biçimlerde açıklarlar terörizmi. Terörizme, Pellegra (vitamin eksikliği hastalığı) ve benzeri vakalar gibi vitaminin yeterince alınamamasıyla ortaya çıkan ve Güney Amerika'da mısırla beslenen topluluklarda hüküm sürmekte olan bir hastalık veya modern dünyayı yavaş yavaş zehirleyerek öldüren kanser gibi ilginç teşhisler de konulmuştur,
Egemenler için terörizmin ortak tanımı; kendilerine ve çıkarlarına karşı olan her şeydir. Bu kimi zaman en meşru hak istemi, kimi zaman bir söz, kimi zaman da bir halkın yaşama isteğidir.
İşte terörizm de emperyalizmin sömürüsünü meşru göstermek için kullandığı bir demagoji malzemesidir.
Ulusal ve sosyal kurtuluş hareketlerinin doğması, gelişmesi ve dünyanın hemen tüm kıtalarına yayılmasıyla birlikte emperyalizm bu gelişimi durdurmak ve mahkum etmek için terörizm suçlamasıyla kurtuluş hareketlerini gayri-meşru duruma düşürüp, kendi terörizmini meşru kılmak istemektedir.
Kuşkusuz, emperyalizm tarihin gelişimini durduramaz. Dolayısıyla kurtuluş hareketlerini ve sınıflar savaşımını engelleyemez. Ama bu yalan ve demagoji ulusların uyanmasında ve halkların kurtuluş savaşlarının gelişmesinde belirli bir oranda etkili olmuş, kurtuluşunu geciktirmiştir.
Emperyalizm ve işbirlikçisi iktidarlar, bu durumu iyi bildiklerinden terörizm demagojisine daha sıkı sarılmıştır. Kurtuluş hareketlerinin önlenemez biçimde gelişmesi nedeniyle emperyalizm pazar sorununu savaşlarla çözemez duruma geldiğinde bu savaşı ekonomik, siyasi ve de yerel-bölgesel savaşlar çerçevesinde sürdürülmesiyle oluşan emperyalist birlikteliklerde terörizm kavramına istedikleri anlamları yükleyerek özel baskı tedbirleri oluşturdular.
Bu baskı tedbirleri;
- Her türlü askeri müdahale yapma,
- Yasadışı terör örgütleri oluşturma,
- Başka ülkeleri işgal etme,
- Gerektiğinde diğer halklara da gözdağı verebilmek için yerle bir etme,
- Yüzbinlere varan katliamlar yapma,
- Halkları birbirleriyle savaştırma,
- Provokasyonlar düzenleme,
- İletişim tekelleriyle yalan haberler yayma,
- Ekonomik ve siyasi ambargo uygulama,
- Muhalefeti bastırmak için yasal düzenlemeler oluşturma vb. şeklindedir.
Terörizmin amacı; Amerika'dan Asya'ya, Avrupa'dan Afrika'ya dünya nüfusunun çoğunluğunu oluşturan ve tüm değerlerin gerçek sahibi olan emekçi halkların ürettiklerine el koymak, yeraltı-yerüstü zenginlilerini talan etmek, egemen sınıfların asalak yaşamını devam ettirmektir. Bunun için sömürüye karşı çıkan insanları, grup ve örgütleri, ülkeleri karşı-devrimci zorla baskı altında tutmak, yıldırmak ve tüm dünyada ekonomik, askeri ve siyasal olarak kendi düzenini egemen kılmak ister.
Emperyalizm bu amacına ulaşmak için örgütlenmelerini de oluşturmuştur. En başta NATO gibi bir askeri saldırı örgütüne; IMF, Dünya Bankası gibi ekonomik terör örgütlerine sahiptir. Birleşmiş Milletler gibi uluslararası örgütleri ve bölgesel askeri-siyasal paktları da bu doğrultuda kullanmaya çalışır. Bunun yanında tek tek tüm emperyalistlerin ve işbirlikçi ülkelerin milli etiketli orduları Polis teşkilatları, istihbarat örgütleri, değişik ülkelerde çok çeşitli adlar alan özel terör grupları vardır. Emperyalist sömürüye yönelen tehdidin niteliği ve boyutuna göre bu terör araçlarından biri ya da hepsi devreye sokulur.
Başta NATO olmak üzere tüm terör araçlarının faaliyetleri gerçekte hiçbir ulusal veya uluslararası antlaşmayla sınırlı değildir. Asıl olan emperyalistlerin ya da işbirlikçi rejimlerin güvenliği ve sömürü düzeninin bekasıdır. Bunun için hiçbir kural, yasa, gelenek, ahlak ölçü tanımaksızın her yola başvururlar.
Emperyalist terörün hiyerarşisi, en tepe noktasında Beyaz Saray ve Pentagon olmak üzere, tüm emperyalist ülkelerin ve işbirlikçi ülkelerin başkentlerini içine alan bir ağ içinde örgütlendirilmiştir. Bu hiyerarşi halklara karşı gerçekleştirilecek terör eyleminin niteliğine göre açık ya da örtülü olarak devletler, hükümetler düzeyinde ordu ve polise gizli servislere, kontrgerilla türü örgütlere ve oradan uygulayıcılarına doğru işler.
Tüm bu örgütlenmelerin finansmanını sağlayan görünürde devletlerdir. Ancak esasta halklara karşı kullanılan bu emperyalist faşist terör örgütlerinin finansmanı tüm dünya emekçilerinden haksız ve adaletsiz olarak alınan vergilerle sağlanmaktadır. Devletin gelirlerini oluşturan bu vergiler açık ya da örtülü ödenekler yoluyla bu saldırı aygıtlarına aktarılır.
Fırtına Taşıyan Bulut Gittiği Yere Kan Götürüyor
Emperyalizm iIk oluşumundan bugüne varlığını sürdürmek için dünya halklarına karşı amansız bir savaş içerisindedir. Halkları sömürmek, katletmek emperyalizmin varlık koşuludur. Bu yüzden de yüzyıldır, dünyanın her karış toprağında emperyalizmin vahşeti, kıyımı, sömürüsü, kısacası işlediği suçlar vardır.
Emperyalizm fırtına taşıyan bir bulut gibidir. Üzerinde dolaştığı her bölgeye, her halka savaştan başka bir şey götürmemiştir.
Emperyalizm geri bıraktırılmış yeni sömürgelerde, ekonomik, politik, kültürel, askeri olarak egemenliğini devam ettirmekle ülkedeki faşist terörden doğrudan sorumludur.
Dünya halklarına karşı suç işleyenlerin başında ABD emperyalizmi gelir. ABD dünyanın baş düşmanı ve bir numaralı terörist devlettir.
ABD, bugün insanlığa karşı işlenen her suçun kaynağı ve odağı haline gelmiş bir terör devletidir. Bu konuda tartışılmaz bir yere sahiptir. Ve her gün suçlarına bir yenisini eklemektedir. Suçlarının özeti bile azımsanmayacak boyuttadır.
ABD'nin kısa suç kronolojisi bunun kanıtıdır.
+ 1898'de Meksika'yı işgal etti.
+ Aynı yıl Küba'ya girdi.
+ 1921 yılında Nikaragua'yı işgal etti. Ulusal Muhafızlar adlı ve başını Somoza'nın çektiği terör örgütünü kurdu. Anti-emperyalist direnişin başını çeken Sandino ve 300 kişiyi katletti. 40 yıldan fazla sürecek bir terör devrini başlattı. Sabotaj ve suikastlar düzenledi.
+ 1945'te Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası atarak bir anda 250 bin kişiyi vahşice öldürdü.
+ 1950-53 yılları arasında yüzbinlerce yurtsever Koreliyi katletti.
+ 1954'te binlerce Guetamalalıyı öldürdü.
+ 1955'te Endonezya, Laos ve Kamboçya'da çok sayıda CIA operasyonu düzenledi.
+ 1956-59 yılları arasında Küba'da 60.000 kişiyi, ABD'li danışmanların ve Batista'nın birlikte yürüttüğü operasyonlarda katletti.
+ 1961'de Küba'ya karşı Domuzlar Körfezi çıkartmasını örgütledi.
+ 1965'te işbirlikçi Suharto, 1 milyon komünist ve ilerici Endonezyalıyı katletti.
+ Aynı yıl Dominik'e paraşütçülerini indirdi ve 10 bin Dominikliyi katletti.
+ 1975'te Vietnam'dan kovulduğunda arkasında milyonlarca ölü ve sakat bıraktı. ABD'nin Vietnam'da halkın üzerine attığı 638 bin ton bomba, II. Dünya Savaşı sırasında Avrupa ve Afrika'ya atılan toplam bombaların yarısıdır. Kişi başına aşağı yukarı 5 bomba atıldığı söylenmektedir. Milyonlarca insan stratejik köylere sürülmüş, onbinlerce kadının ırzına geçilmiş, yüzbinlerce insan sakat bırakılmıştır, Milyonlarca insan işkenceden geçirilmiştir.
+ 1970-75 yılları arasında Kamboçya ve Laos'ta 1 milyon insanı katlettiler.
+ 1973'te Şili'de CIA'nın düzenlediği darbe ile 30 bin kişi katledildi.
+ Arjantin'de faşist generallerle yaptığı işbirliği sonucu 30 bin kişi kaybedildi.
+ 1983'te Lübnan'a müdahale etti. 14 bin Deniz Piyadesi'nin katıldığı operasyonda binlerce ilerici yurtsever Lübnanlı katledildi.
+ Aynı yıl Lübnan'a ikinci bir müdahalede bulundu. Akdeniz'de eşkıyalık yapan Amerikan 6, Filosu'na ait savaş gemileri Lübnan'a günlerce bomba yağdırdı.
+ Yine aynı yıl Grenada'yı işgal etti. Yüzlerce ilerici ve yurtsever katledildi.
+ 1986'da uluslararası haydutluk örneği sergileyerek Libya'yı bombaladı, bine yakın sivili katletti. Ülkeye ambargo uygulayarak deniz ablukasına başvurdu.
+ 1989'da Panama'ya asker çıkarttı ve 5 bin Panamalıyı öldürdü.
+ 1991'de Irak'ın Kuveyt'e girişini bahane ederek diğer emperyalist güçleri de ardına takarak Irak halkına karşı bomba yağdırdı. 100 binin üzerinde insanı katlettiği bu vahşeti iletişim kanallarıyla tüm dünyaya resmen izlettirdi. ABD uçakları Irak halkının üzerinde 12 bin sorti yaptılar.
+ Somali'deki durumu bahane ederek yine diğer emperyalist güçleri de peşine takarak ülkeyi işgale girişti.
+ İran'a karşı başlattığı ambargoyu yıllardır sürdürüyor.
+ Latin Amerika da ABD'nin bulaşmadığı savaş, katliam, insan hakları ihlali yok gibidir. Nikaragua'dan kaçan işkenceci, halk düşmanı kontraları Özgürlük Savaşçıları adı altında Honduras'ta üslendirdi ve silahlandırarak Nikaragua halkının üstüne saldırttı. Birçok Latin Amerika ülkesinde de Ulusal Muhafızlar adı altında Ölüm Mangalarını örgütledi, eğitti, finanse etti, silahlandırdı ve halkın üzerine saldırttı.
+ ABD, sadece 1946-1975 yılları arasında amaçlarına ulaşmak için tam 215 kez askeri gücüne başvurmuştur. Aynı yıllarda insanlığa 19 kez nükleer silah kullanma tehdidini savurmuştur.
ABD'li emperyalistler, sosyalist sistemin dağılmasıyla birlikte dünyanın birçok yöresinde halklar arasındaki birlik zeminini ortadan kaldırmak için danışmanları ve işbirlikçi hükümetler eliyle komplolar düzenlemekte, milliyetçilik duygusunu istismar etmekte, gerici iç savaşlar yaratmaktadır. Nasıl ki, Truman Hür Dünya için Hiroşima ve Nagazaki'yi bombalayarak, Eisenhower Kore halkını katlederek, Johnson ve Nixon Vietnam'ı yakıp yıkarak, Bush Ortadoğu'yu ateşe boğarak tröstlere olan diyet borçlarını ödüyorlardı. Clinton da Yeni Dünya Düzenini halklara dayatmakta, sosyalizme yönelik saldırıların başını çekmekte, Ortadoğu'da Kürt ve Türk halklarına yönelik katliamları ve işkenceleri yönlendirmektedir.
Vietnam halkının katili Johnson, 1966'da ... Gidişimiz kararlı, inancımız kesindir diyordu. Johnson Hürriyet uğruna her şeyi yaptığında, geriye 2 milyon ölü, yanmış ve yıkılmış bir Vietnam kaldı.
İNGİLTERE
Burada ABD'nin suç ortağı İngiltere'yi de ele almak gerekir. İngiltere de dünya halklarına karşı suçludur.
İngiltere ile ABD arasında hiçbir konuda ciddi bir fikir ayrılığı yoktur. İngiltere de halklara yönelik saldırıda tereddütsüzdür. MI 5 adlı teşkilatı tam bir terör odağıdır. Londra'da işkence fuarı düzenlemekte ve faşist rejimlerin işkence teşkilatlarına bu aletleri pazarlamaktadır.
+ Uzun yıllar boyunca Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluk sıfatını taşıyan ve tüm dünya halklarını kana ve acıya boğan bir hükümdarlık kuran İngiliz emperyalizmi, bugün bu sıfatını yitirmiş olmasına rağmen, ABD'nin arkasında her türlü kontrgerilla operasyonu ve saldırılara bilfiil katılmaktadır.
+ 2 Mayıs 1857'de Delhi yakınlarında Meerut'taki askerlerin ayaklanmasıyla başlayan ve buradan Hindistan'a yayılan ayaklanma kanlı şekilde bastırıldı. İngiltere ayaklanmayı bir ırk savaşına dönüştürdü. İşgalci İngilizler girdikleri bütün köylerdeki insanları imha ettiler.
+ Aynı yıl İngilizler Delhi'yi ele geçirdiler. İşgale karşı ayaklanma Şubat 1859'a kadar sürdü. Yüzbinlerce Hintli katledildi.
+ İngilizler 1859'de Hindistan'da Morar'ı işgal ettiler.
+ Ekim 1860'da Pekin'i işgal ettiler.
+ 1874'te Sudan'ı işgal ettiler.
+ 1882'de Mısır'ı işgal ettiler,
+ 1881'de Mehdi ayaklanmasıyla kovulduğu Sudan'ı 1896-1898 yılları arasında tekrar ele geçirdiler.
+ 1890'da Kenya ve Uganda'yı işgal etti. Terör aralıksız onyıllarca sürdü. 1950'li yıllarda Kenya tam bir toplama kampına dönüştü. Ekim 1953'te İngiliz emperyalizmi 138 bin Afrikalıyı gözaltına aldı. Aynı yıl 1300 Kenyalı katledildi. İşgalciler 1952'de Mamu Mamu direnişçilerinin gösterisine açtıkları ateşle 17 kişiyi öldürdüler. Kenya'da İngiliz işgali boyunca köyler yakıldı, 39 toplama kampında 70 bin Kenyalı tutsak edildi ve bu süreç zarfında 30 bin Kenyalı vahşice öldürüldü.
+ 1900'de Güney Afrika'da Boer'lere saldırıldı. İngilizlerin yakaladıkları ve toplama kamplarına koydukları çoğu kadın ve çocuklardan oluşan 20 binden fazla Boer öldürüldü. 1902'de Vereeniging anlaşması sonunda Boerler bağımsızlıklarını yitirdi.
+ 12 Mayıs 1916'da İrlanda kurtuluş mücadelesinin önderlerinden James Conolly gizli bir duruşmayla idam edildi. Kangrene dönüşen yaraları nedeniyle ayakta duramaz halde olan Conolly koltuğa oturtularak kurşuna dizildi.
+ 13 Nisan 1919'da barışçıl bir gösteriye ateş açan İngilizler 379 Hintliyi öldürdü, 1200 kişiyi yaraladı.
+ İngiliz emperyalizmi 1931'de Gandhi'yi tutukladı ve bu arada 60- 90 bin arasında Hintli gözaltına alındı ve terör estirildi. 1 Nisan-14 Temmuz 1931 arasında 103 kişi katledildi, 420 kişi yaralandı.
+ İngiliz işgali altındaki İrlanda'da 1922-23 arasındaki iç savaş boyunca İngiltere hükümeti pek çok IRA önderini yargılamaksızın idam etti. Ayrıca birçok Cumhuriyetçi ele geçirilir geçirilmez kurşuna dizildi.
+ İngiltere 1927'de Shanghay'da onbinlerce Çinli işçiyi katletti.
İşçiler İngiliz egemenliğine başkaldırmışlardı.
+ 1929'da İngiltere işgali yıllarında Siyonist zulme isyan eden Filistinlilerden 200 isyancıyı İngiliz güçleri katletti. Birçok Arap köylü idam edildi, birçoğu hapsedildi. Yine İngiliz emperyalistler 1936 yılı içinde 1000 Filistinli isyancıyı katlettiler.
+ İngiltere, Siyonizmin silahlandırılması ve Ortadoğu'ya yerleştirilmesinde önemli rol aldı. Bu destek nedeniyle İngiliz güçlerinin 1939 yılında Ortadoğu'dan çekilmesiyle 5000 Arap katledildi. 14 bin Arap yaralandı. Ayrıca İngilizler, özel terör örgütü olan Özel Gece Birliklerini kurdular.
+ 1931 Temmuzu'nda İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri Hindistan'a 500 ton bomba attılar.
+ İngiltere, Ekim 1944'te Yunanistan'ı işgal etti. 40 bin kişilik İngiliz kara ve hava kuvvetleri Yunanlı yurtsever güçleri Atina dışına çıkarttı. Bundan sonra tam bir faşist terör kampanyası başlatıldı.
İngiltere, Yunanistan tarihine de işgalci olarak geçti. Aralık 1945'te 50 bin kişiye soruşturma açılır. 18 bin Yunanlı cezaevine atılır. İngiliz emperyalizmi bu süreçte en ünlü şöhretini Yunanlı devrimcilere karşı kurduğu Larissa ve Makranissos toplama kamplarıyla kazanmıştır. Bu kamplarda binlerce komünist ve yurtsever vahşice işkencelerden geçirilmiş ve katledilmiştir. Katledilenle arasında Yunan direnişinin kahramanı Elas komutanı Aris Velovchiotis de vardı.
+ İngiltere, Kore halkına saldıran emperyalist güçler arasında da vardı. Kore'ye saldırı savaşına 12 bin kişilik askeri birlikle katıldı. 1945-50 arasında 100 bin Korelinin öldürülmesinin sorumlularından biri de İngiliz emperyalizmidir.
+ 30 Ocak 1972 günü İrlanda'da Kanlı Pazar olarak tarihe geçti. İngiltere polisi 14 İrlandalı sivili katletti. İrlanda'nın işgalinin 25 yılı boyunca çoğu sivil, katledilen İrlandalı sayısı 3 bin civarındadır.
+ İngiltere, işkence aletleri de pazarlıyor. Bir örneği 11 Ocak 1995'te Channel 4'te yayınlandı. Arabistan'a 20 milyon Sterlinlik işkence aletleri satıldığı açıklandı.
+ Endonezya'da Suharto rejiminin 1976 yılında işgal ettiği Doğu Timor'da uyguladığı soykırıma İngiltere tam destek verdi. Bugüne kadar Doğu Timor'da 210 bin kişi katledildi. İngiliz hükümetleri Suharto'nun 30 yıldır süren faşist diktatörlüğünü askeri ve mali projelerle destekliyor.
+ 1982 yılı içinde İngiltere ve Wales'te polis gözetimi sırasında kötü muamele nedeniyle 55 kişi öldü.
+ 1991 yılında ise bu sayı 49'dur. Ayrıca 1969-80 yılları arasında İngiltere'de gözaltında ölen insan sayısı 696 kişidir.
+ 1986-1992 yılları arasında İngiltere hükümetlerinin Türkiye'deki faşist rejime yaptıkları silah yardımı 43 milyon dolar değerindedir. Bu silahların Kürt ve Türk halklarına karşı kullanıldığı biliniyor. Bu silahlarla teçhiz edilen faşist güçler, yaklaşık 3000 köyü imha edip 2 milyon insanı topraklarından kovdular. 55 bin kişi katledildi.
VE ALMANYA...
Bugün hala nefretle ve lanetle anılan bir tarihe sahiptir Almanya. Dünya tarihine kara harflerle yazılmış Hitler faşizminin anayurdudur. Bu yüzden de Almanya denilince ilk akla gelen faşizmdir, SS'ler, SA'lar, gaz odaları, yakma fırınları, kısacası yaşanan vahşettir. Ve Almanya tarihi boyunca işlediği suçlarla nefret ve lanetle anılmayı haketmiştir.
Alman emperyalizmi bugün de ırkçılığın hamisi ve en büyük destekçisidir. Tam bir polis devletidir. GSG-9 adlı terör örgütü aracılığıyla gerektiğinde hiçbir hukuk normunu tanımamaktadır.
+ Tüm kara Avrupa'sını Yunanistan'dan Fransa'ya, Bulgaristan'dan Polonya'ya dek işgal etmeye kalkmış, halklara karşı aklın almakta zorlandığı işkenceleri uygulamış ve soykırıma girmiştir.
II. Paylaşım Savaşında 30 milyon insanın ölümünden, 35 milyon insanın sakat kalmasından birinci dereceden suçludur. Sadece Sovyetler Birliği'nde 1718 şehri, 70 bin ilçe ve köyü yıkmış, 20 milyon insanı katletmiştir. 25 milyon insanı evsiz bırakmıştır. Gaz odaları ve krematoryumlarda 6 milyondan fazla Yahudi ve komünisti vahşice öldürmüştür.
+ Ortadoğu'ya yönelik planlar içinde olan Almanya, özellikle Güney Kürdistan'da yer edinebilmek için çeşitli oyunlar peşindedir. Türkiye'deki faşist rejimin destekçisi durumundadır. Kürt, Türk tüm Anadolu halklarının ve proletaryanın sömürülmesi, baskı altında tutulması ve işkencelerin birinci dereceden suç ortağıdır. Faşist rejimlerin işkence teşkilatlarına eğitim, lojistik, silah ve teçhizat sağlamaktadır.
+ Anti-emperyalist RAF örgütüne yönelik yüzlerce kez saldırı düzenlemiş, önder kadrolarını katletmiştir. Bu konularda tam bir pervasızlık sergilemektedir.
+ Alman halkının faşizme karşı sağduyusunu hiçe sayarak özellikle Ortadoğulu anti-faşist kurtuluş örgütlerini yasaklamakta, devrimci avı yapmaktadır.
+ Alman cezaevlerinde yıllardır ağır baskı koşulları hüküm sürmekte , işkence ve infazlar yapılmaktadır. Uluslararası Af Örgütü'nün 1995 yılı raporunda da karakollar ve cezaevlerinde işkence yapıldığı belgelenmiştir.
+ Yabancılara karşı saldırıları örgütleyen Neo-nazi teşkilatının arkasında Alman emperyalistleri vardır.
FRANSA
Fransa kendisini hep en demokratik ülke olarak göstermeye çalışmıştır. Dünyada tarafsızlığın, adaletin, insan haklarının sembolü olarak bilinir. Daha doğrusu öyle bilinmesi istenir. Ancak Fransa'nın tarihi böyle olmadığını açıkça gösteriyor.
Fransa, özellikle Ortadoğu ve Afrika halklarına yönelik saldırı, işgal, katliam, sabotaj, suikast ve sömürüde önde gelen devletlerdendir. Lejyonerleri, gizli servisleri bu tür işgal ve saldırı faaliyetleri için örgütlenmiştir.
+ İşkence yöntemleri konusunda dünyaya bir dönem rehberlik edecek denli ileri gitmiş bir ülkedir.
+ Avrupa'da yabancı düşmanlığı ve ırkçılığı en fazla gözeten, destek veren ülkelerden biridir.
+ 25 Temmuz 1920'de büyük kısmı Senegal ve Mağrip'ten devşirilmiş Fransa ordusu, 90 bin askerle Şam'ı işgal etti.
+ Aynı yıl Sovyetler Birliği'ne karşı işgalci askerler gönderdi.
+ Anadolu'da Antep-Maraş bölgesini işgal ederek yüzlerce köyü yakmış, binlerce kişiyi öldürmüştür.
+ Ortadoğu'da yönetimi altında bulunan bölgeler 1925 yılına kadar sıkıyönetim alında kaldı. Bölgeye askeri yatırımlar sivil amaçlı yatırımların 10 misliydi.
+ 1946'da çekilmeden önce Şam'ı bombalayan Fransız ordusu 500 kişin ölümüne yol açtı.
+ Lübnan'da uzun yıllar sömürgeci bir güç olarak kaldı. Bu sürece ilişkin tüm sömürü ve katliamlarda pay sahibidir.
+ 1950'lerin ikinci yarısında İsrail ile özel ilişki geliştiren Fransa, İsrail'in Arap halklarına karşı başlıca kaynağı oldu.
+ Madagaskar'da 1947 yılında özgürlük talebiyle ayaklanan halka karşı katliam yaptı. 40 bin Madagaskarlıyı katletti.
+ 1952 yılında başlayan Cezayir Ulusal Kurtuluş hareketinin üzerine bütün vahşetiyle gitti. 10 yıllık savaş sonunda 1.5 milyon Cezayirli yurtseveri katletti. Yüzlere köy ve kasaba yerle bir edildi.
+ II. Paylaşım Savaşı sırasında Alman faşizmiyle işbirliği içine girerek binlerce Fransız devrimcisi ve yurtseverin katledilmesine seyirci kalmıştır.
+ Kongo'nun yurtsever lideri Patricia Lumumba'yı başkanlık sarayında ünlü suç örgütü Paraşütçü Birlikleri eliyle kaçırmış, uçakta işkence ile öldürülmüş cesedini Cezayir'e indirmiştir.
+ 1956'da İngiltere ile birlikte Süveyş kanalını işgal etti.
+ 1967-68 yıllarında Fransız işçileri ve öğrencilerine karşı kitle halinde şiddet uyguladı. Yüzlerce kişi yaralandı ve tutuklandı.
+ Vietnam'ı işgal etti. 1975'te savaş sona erdiğinde 2 milyon kişini öldürülmesinde pay sahibi oldu. Gerisinde ünlü Kaplan Kafesleri ve yanmış yıkılmış bir ülke bıraktı.
+ Irak'a yönelik 1991 yılında gerçekleştirilen Çöl Fırtınası harekatına ABD'li emperyalistlerin peşinden katıldı ve 100 bin Iraklının katledilmesinde suç ortağı oldu.
+ Ruanda'yı işgal ederek kabileler arası savaşı sürüklemiştir. Bu işgal sırasında sadece bir ay içerisinde 500 bin Ruandalı katledildi.
+ Yeni Kaledonya'da Machoro'nun katledilmesi, Green Peace gemisin batırılması ve bir gazetecinin öldürülmesinden sorumludur.
+ Dünya çevre kirliliğinin önde gelen sorumlularından biridir. Pasifik Okyanusu'nda nükleer denemelerini halen sürdürmektedir.
+ Yugoslavya'yı parçalayan ve halen Yugoslavya halklarının katledilmesine yol açan savaşta politik ve askeri olarak rol aldı.
+ Türkiye dahil, dünyadaki devrimci örgütlere karşı operasyonlar düzenledi, tutuklamalara başvurdu. İspanya ile birlikte Bask bölgesinin bağımsızlığı için savaşan ETA'ya ortak operasyonlar düzenledi. Cezayir Ulusal Kurtuluş Savaşçılarına yönelik terör, işkence ve tutuklama kampanyalarını düzenledi.
Ayrıca sayılabilecek başka terörist ülke ve örgütleri vardır. Ancak bu saydığımız devlet ve terör örgütleri halklara karşı uygulanan terörizmin odağındadırlar ve dünya halklarına karşı işlenmiş suçların büyük bölümünü bu suçluların dosyasında toplanmıştır.