En Etkili İletişim Aracı: Dokunmak...
Araştırmalara göre hiçbir iletişim yolu, hislerimizin ve düşüncelerimizin %93ünü karşımızdakine aktarabilen vücut dili kadar etkili değil.
Öncü profesörlerden Albert Mehrabian, 1970 ve 1980lerde insanlar arası iletişime bakışımızı sonsuza dek değiştirecek bir araştırma yaptı. Bulgular, birisini dinlerken, onun sözlerinden çok vücut dilinden ve ses tonundan duygusal ve düşünsel çıkarımlar yaptığımızı ortaya çıkardı.
Hatta söylediklerimiz vücut dilimiz ile uyuşmadığı zamanlarda, dinleyenler kelimelere değil vücut diline inanıyorlar.
Mehrabianın araştırması gösteriyor ki tutumlarımızın ve düşüncelerimizin sadece %7lik kısmını söylediğimiz kelimelere yansıtıyoruz. Geri kalan %93lük bölümün, %38ini ses tonu ve %55ini yüz ifadeleri oluşturuyor.
Örneğin internette iletişim kurarken kullandığımız üzgün ve mutlu surat simgeleri, mimikler olmadan hislerimizi iletebilmenin ne kadar zor olduğunun bir kanıtı. "Smiley" adını verdiğimiz bu simgeleri kullanmadığımız zaman, yeterince iyi iletişim kuramadığımızı hissediyoruz.
Araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer bulgu, sınırdaki kişilik bozukluğu (borderline personality disorder) olan kişilerin yüz ifadelerindeki küçük değişiklikleri diğerlerine göre çok daha iyi fark ettikleri. Hatta yetişkin psikiyatrisi Blaise Aguirre, sınırdaki kişilik bozukluğu olanların sözlü olmayan iletişime çok daha yatkın olduklarını, sezgilerinin de bu sebeple çok güçlü olduğunu buldu.
Peki, vücut dilinin en güçlü yönü nedir? New York Timesda yayımlanan makaleye bakılırsa, bu sorunun cevabı temas.
Uzmanlara göre anlık temaslar, minik bir dokunuş veya küçük bir sarılma bile olsa, mimikler ve ifadelerden çok daha fazla duyguyu aktarabiliyorlar, hem de çok daha çabuk ve gerçek bir şekilde.
Sözsüz iletişim, yanlış bir izlenimi düzeltmek ve sözlü bir mesajı daha da sağlamlaştırmak için kullanılabilecek en güçlü iletişim yollarından biridir.
Unutmayın ki tutumlar ve inançlar söz konusu olduğu zaman, vücut diliniz sözcüklerinizden çok daha sesli bir şekilde konuşuyor. Vücudunuzun her zaman karşınızdakine bir şeyler ilettiğinin farkında olun. Acaba söylemek istediğiniz şeyleri söyleyebiliyor musunuz?
Araştırmalara göre hiçbir iletişim yolu, hislerimizin ve düşüncelerimizin %93ünü karşımızdakine aktarabilen vücut dili kadar etkili değil.
Öncü profesörlerden Albert Mehrabian, 1970 ve 1980lerde insanlar arası iletişime bakışımızı sonsuza dek değiştirecek bir araştırma yaptı. Bulgular, birisini dinlerken, onun sözlerinden çok vücut dilinden ve ses tonundan duygusal ve düşünsel çıkarımlar yaptığımızı ortaya çıkardı.
Hatta söylediklerimiz vücut dilimiz ile uyuşmadığı zamanlarda, dinleyenler kelimelere değil vücut diline inanıyorlar.
Mehrabianın araştırması gösteriyor ki tutumlarımızın ve düşüncelerimizin sadece %7lik kısmını söylediğimiz kelimelere yansıtıyoruz. Geri kalan %93lük bölümün, %38ini ses tonu ve %55ini yüz ifadeleri oluşturuyor.
Örneğin internette iletişim kurarken kullandığımız üzgün ve mutlu surat simgeleri, mimikler olmadan hislerimizi iletebilmenin ne kadar zor olduğunun bir kanıtı. "Smiley" adını verdiğimiz bu simgeleri kullanmadığımız zaman, yeterince iyi iletişim kuramadığımızı hissediyoruz.
Araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer bulgu, sınırdaki kişilik bozukluğu (borderline personality disorder) olan kişilerin yüz ifadelerindeki küçük değişiklikleri diğerlerine göre çok daha iyi fark ettikleri. Hatta yetişkin psikiyatrisi Blaise Aguirre, sınırdaki kişilik bozukluğu olanların sözlü olmayan iletişime çok daha yatkın olduklarını, sezgilerinin de bu sebeple çok güçlü olduğunu buldu.
Peki, vücut dilinin en güçlü yönü nedir? New York Timesda yayımlanan makaleye bakılırsa, bu sorunun cevabı temas.
Uzmanlara göre anlık temaslar, minik bir dokunuş veya küçük bir sarılma bile olsa, mimikler ve ifadelerden çok daha fazla duyguyu aktarabiliyorlar, hem de çok daha çabuk ve gerçek bir şekilde.
Sözsüz iletişim, yanlış bir izlenimi düzeltmek ve sözlü bir mesajı daha da sağlamlaştırmak için kullanılabilecek en güçlü iletişim yollarından biridir.
Unutmayın ki tutumlar ve inançlar söz konusu olduğu zaman, vücut diliniz sözcüklerinizden çok daha sesli bir şekilde konuşuyor. Vücudunuzun her zaman karşınızdakine bir şeyler ilettiğinin farkında olun. Acaba söylemek istediğiniz şeyleri söyleyebiliyor musunuz?
