Sevginin sanat olduğu ve bu sanatın günümüz insanın düşündüğü gibi kolay elde edilir bir olgu olmadığını vurgulamaktadır. Sevme Sanatı, diğer sanatlar gibi çava ve bilgi gerektirmektedir. Her sanat dalını öğrenirken izlenen metotlar sevme sanatı içinde söz konusudur.
Sevme sanatı teorik ve pratik bilgilerle kazanılabilir. Ama her şeyden önce sevginin hayatımızda öncelikli yere sahip olması gerekir. Günümüz insanı; sevgiyi kendiliğinden, rastlantısal var olan bir hoş duygu salma yanılgısındadır. Bu sevgiye dair insanların “sevme yetisi, kendi sezme potansiyelleri” olarak değil daha çok “sevilme” olarak algıladıklarından kaynaklanmaktadır. Ayrıca günümüz kapitalist toplumunda her şey alış-veriş üzerine tüketime dayalıdır. Çağdaş insan kişilik pazarında kendi patentini en iyi şekilde pazarlama derdinde ve en iyiyi elde etme gayretindedir. İnsanların ikinci hataları sevgiyi pazarlamacı zihniyetle “nesne” olarak görmeleridir. İnsanların diğer bir yanılgılan aşık olma hali ile sevgi karmaşasıdır. Gelip-geçici aşk duygusunun gerçek sevgi ile ilişkisi yoktur. İlk andaki karşı cinse çekimin zamanla azalması hatta nefrete dönüşmesi bunun ispatıdır. İnsanlık, öğrenerek, pratik yaparak hayatında sevgiye öncelik vererek sevme yetisini kazanabilir. (Sevmek sanatı, günümüz insanın algıladığı gibi ne sevilme arzusu, ne en iyi nesneyi elde etme hırsı ne de aşık olma halidir. Sevgi belli bir sanattır ve öğrenilebilir ama her sanat gibi emek, çaba ve olgunluk gerektirir.)
Sevme sanatı teorik ve pratik bilgilerle kazanılabilir. Ama her şeyden önce sevginin hayatımızda öncelikli yere sahip olması gerekir. Günümüz insanı; sevgiyi kendiliğinden, rastlantısal var olan bir hoş duygu salma yanılgısındadır. Bu sevgiye dair insanların “sevme yetisi, kendi sezme potansiyelleri” olarak değil daha çok “sevilme” olarak algıladıklarından kaynaklanmaktadır. Ayrıca günümüz kapitalist toplumunda her şey alış-veriş üzerine tüketime dayalıdır. Çağdaş insan kişilik pazarında kendi patentini en iyi şekilde pazarlama derdinde ve en iyiyi elde etme gayretindedir. İnsanların ikinci hataları sevgiyi pazarlamacı zihniyetle “nesne” olarak görmeleridir. İnsanların diğer bir yanılgılan aşık olma hali ile sevgi karmaşasıdır. Gelip-geçici aşk duygusunun gerçek sevgi ile ilişkisi yoktur. İlk andaki karşı cinse çekimin zamanla azalması hatta nefrete dönüşmesi bunun ispatıdır. İnsanlık, öğrenerek, pratik yaparak hayatında sevgiye öncelik vererek sevme yetisini kazanabilir. (Sevmek sanatı, günümüz insanın algıladığı gibi ne sevilme arzusu, ne en iyi nesneyi elde etme hırsı ne de aşık olma halidir. Sevgi belli bir sanattır ve öğrenilebilir ama her sanat gibi emek, çaba ve olgunluk gerektirir.)