ERKEĞE ŞİDDETE DUR DE!

yilmaz27

Ne Mutlu Türküm Diyene
Site Yetkilisi
Süper Moderatör
“ÖNCE KADIN OL!”
“HADDİNİ BİL!”
“KOCAYA ve ÇOCUĞA ŞİDDETE DUR DİYELİM!”
“DIŞARI GÜZEL YÜZÜNÜ KOCANA ÇİRKİN YÜZÜNÜ GÖSTERME!”
“KADINSAN EDEBİNİ TAKIN!”
“ERKEĞE UZANAN DİLİN KURUSUN!”
Bu sloganlar afiş haline getirilip bir de resimlense- kocasına bağıran kadın ve boynu bükük
çocuk ve çaresiz bakan erkek olabilir- ülkenin her tarafına boy boy asılsa, ne kadar iyi olur
değil mi? Hatta afişle kalınmasa, videoları çekilse, filmleri yapılsa…
Kocasını kötü davranan, çocuğunu döven huysuz kadınlar için faydalı olur belki.
OLMAZ mı? NEDEN?
Olmaz diyorsanız o halde neden bu afişlerin bir benzeri erkeklere hitaben yapıldı?
Bu çalışmalar faydalı ise hayatı kocasına zindan eden, psikolojik şiddet uygulayan huysuz
kadınlar için de yapılsın, faydalı değilse karısına kötü davranan erkekler için de yapılmasın.
“Olmaz erkekler, daha çok şiddet uyguluyor.” diyene soralım,
“Erkeklerin hepsi mi şiddet uyguluyor?”
İnsaf sahibi birinin vereceği cevap:
“Hayır”
“Erkeklerin çoğu mu şiddet uyguluyor?”
“Hayır”
“Peki kadınlar kocalarına; surat asma, ailesini dışlama, erkeği aşağılama, hiçbir şeyden
memnun olmama, sürekli maddi isteklerde bulunma, cinsel birliktelikten kaçınma gibi
psikolojik şiddet uyguluyorlar mı?”
“Evet”
“Çoğu mu yapıyor bunu azı mı ?”
“Maalesef ki çoğu yapıyor.”
Erkeklerin azı psikolojik şiddet uygularken, kadınların çoğu erkeklere psikolojik şiddet
uyguluyor. Hatta fiziksel olarak kocalarına şiddet uygulayan kadınlar arttı. Ayrıca kadınlar
şiddeti en çok birbirlerine yapıyorlar, konu korumaksa kadınları kadınlardan korumak
lazım.
Erkeklere sadece kadınlar değil, bir de kanunlar yolu ile şiddet uygulanıyor.
Boşanırken adam oturduğu evden atılıyor, çocuklarından ayrı düşüyor, nafaka ve
tazminata mahkum edilerek kazancına el konulup kadına veriliyor. Resmen erkek olmakla
cezalandırılıyor.
Günümüzde erkeklerin üzerinde büyük bir yük var. Erkek hem evini geçindirsin, hem güler
yüzlü hem romantik olsun hem ev işi yapsın hem çocuk baksın hem karısının her istediğini
<<<<<<devam edecek<<<<<<<
 
Son düzenleme:
2.inci bölüm

yapsın, onun her şirretliğine sessiz kalsın… Bunlardan birini eksik yaparsa vay o erkeğin
haline. Erkekler modern çağın köleleri oldular.
Ki bütün bunları yapan erkekler de başta karısı olmak üzere kimselere yaranamıyor. Bazı
sapıkların suçları aynı cinsten oldukları için onların da üstüne atılıyor.
Peki erkek cinsiyeti hakkındaki bu ön yargılar nasıl oluştu zihnimizde? Feministler aracılığı
ile. Feministler nasıl bu kadar güçlendi? Avrupalı dostlarımız yüzünden! Avrupalı
dostlarımız (!) Müslüman ülkelerin erkeklerini terörist görürler; fakat kadınlarını pek bir
severler!
Güya kadınlarla ilgili faydalı çalışmalar yapılsın, diye ayırdıkları fonlarla Müslüman
ülkelerindeki kadın derneklerine dünyanın parasını akıtırlar. Ne hikmetse kadınlar da bu
paralarla en faydalı çalışmayı, erkek düşmanlığı olarak görüp onu yaparlar.
Gelinen noktada Avrupa fonundan akıtılan paraların onların niyetlerince işe yaradığı
görülüyor. Zihinlerde ciddi bir erkek düşmanlığı oluşmuş durumda. Hem de dini hassasiyeti
varmış gibi duranlar da bile.
Çoğunluğu AK Partili kadınlar tarafından kurulan Kadın ve Demokrasi Derneği
(KADEM) kurulduğunda sevinmiştim. Zira kadın derneklerinin çoğu CHP li ya da HDP
li. Bizimkiler işe el attı, mümin kadının farkını gösterecekler, erkek düşmanlığı yapmadan
kadın hakları üzerine çalışacaklar diye düşünmüştüm. Fakat KADEM kurulduğu günden
beri CHP ve HDP li kadınlardan farklı çalışmıyor, hatta erkek düşmanlığı körüklemekte
onları geçtiler.
Yukarıda “Haddini Bil” “Kadınsan Edebini Takın” sloganları KADEM in erkekler için
hazırladığı “Haddini Bil” “Adamsan Öfkeni Yen” sloganlarından alıp kadınlar için
çevirdim.
KADEM in son yaptırdığı video ise bugüne kadar yapılanların içinde en korkuncu. Video
güzel başlıyor: Güler yüzlü, başkalarına kapı tutan, çarpıştığı kimseden özür dileyen, iş
yerinde elindeki evrakı teslim ettiği küstah tavırlı kadına bile nezaketle gülümseyen,
toplantı masasında önüne çay koyarken döken hizmetliye de hiç kızmadan gülümseyerek
karşılayan hatta anlayışla onun omzuna dokunan beyefendi, hatalara toleranslı, her eve
lazım bir adam görüyoruz.
Fakat bu güler yüzlü beyefendi adam, evine gidince bir canavara dönüşüyor. Karısına
bağırıyor, tabakları yere fırlatıyor, hırsını alamıyor, en son dövmek için üzerine yürüyor da
kadıncağız odaya girip kapıyı kilitleyerek kurtuluyor.
O sırada bir erkek sesi şöyle diyor: “Başkalarına göstermeye utandığın bir yüzün var.
Sevdiklerine göstermekten çekinmiyorsun. Sevdiklerine hangi yüzle bakıyorsun?”
KADEM Twitter’da #hangi yüzle hashatagi ile izleyenlerden destek bekliyor.
Videodaki gibi bir erkek normal bir insan olamaz ancak ruh hastası olabilir. Bu kadar
beyefendi bir adam evine gittiğinde canavara dönüşüyorsa ya alkol alıyordur ya da ruh
hastasıdır. Videodaki erkek normal değil fakat bütün erkekler öyleymiş gibi
sunuluyor.
KADEM ya da diğer kadın haklarını savunduğunu iddia eden feminist dernekler, yaptıkları
çalışmaların toplum üzerine etkilerini kontrol etmiyorlar görüldüğü kadarıyla. Kadın
dernekleri iyi niyetli olsalar çalışmalarının geri dönüşümünü alır, olumsuz bir etkisi var mı
diye kontrol ederlerdi.Videoyu izleyen hangi genç kız evlenmeye cesaret edebilir.
İnsan beyni hikayelerle çalışır. Bir hanımın evlilik için görüştüğü erkeğin, beyefendi
görünümüne rağmen evde bir canavara dönüşeceğini korkusu yaşamaması mümkün
değil. İşte aile kurumuna en büyük dinamit. Zaten boşanmalar arttı, evlilikler azaldı.
Ayrıca bu videonun kadın şiddetini önlemeye ne faydası olur? Şiddet uygulayan erkekler
videoyu izleyip vaz mı geçecekler? Bu videoda kadınlar için de erkekler için de hiçbir
olumlu mesaj yok. Ancak aleni bir erkek düşmanlığı var.
Erkekler aleyhine hazırlanan afişler, sloganlar filmler; kadınları ve kız çocuklarını, erkekleri
ve erkek çocuklarını nasıl etkiliyor, çalışmalar yapılması lazım. Gerçi en baştan bu
çalışmaları topluma sunmadan önce psikolog, psikiyatr ve davranış bilimcilere bu
>>devami>>>>>>
 
3 inci bölüm

çalışmaların toplumu olumlu mu olumsuz mu etkileyebileceği üzerine onların görüşlerini
sorup onay almaları gerekir.
Zira kadın derneklerinin çalışmalarının arttığı son yıllarda çalışmalarla birlikte şiddet çok
arttı. Hem erkeklerin kadınlara yaptığı şiddet hem de kadınların erkeklere yaptığı şiddet
arttı. Çalışmalar ve şiddet arasındaki bağlantı neden araştırılmıyor?
Hadi çalışmayı yapanların çoğu Avrupa fonundan beslenip destekleniyor da bizim
düşünürlerimiz, yazarlarımız (erkek olanları kastediyorum; zira kadın yazarların neredeyse
hepsi feminist olduğu için bu çalışmaları körü körüne destekliyorlar, onlardan bir feraset
beklemiyorum) psikologlar, psikiyatrlar, sosyologlar, hükumet yetkililerimiz,
milletvekillerimiz (erkek olanlar) neden bu kadar ciddi bir konunun takipçisi olmuyorlar, ölü
sessizliğine bürünüyorlar.
Sabah akşam kadın dernekleri tarafından erkekler aşağılanıyor, kimsenin gıkı
çıkmıyor. Bu neyin korkusu ki Allah korkusunun önüne geçmiş. “Haksızlık karşısında
susan dilsiz şeytan” değil mi? Neden haktan, hakikatten ve adaletten yana olunmuyor?
Bazılarının itirazı “Bu sloganlar şiddet uygulayan erkekler için, uygulamayanlar niye
üzerine alsın ki bütün erkekler için söylenmiyor” oluyor. Öyle mi? Peki o zaman illa
yapılacaksa erkekler için hazırlanan afişlerin yanına kadınlar için de afişler asılsın.
“Erkeksen Öfkeni Yen” afişinin yanına “Kadınsan Edebini Takın” afişi asılsın ki birbirini
dengelesin. Aksi takdirde kadın kocasına her türlü terbiyesizliği yapsın sen de öfkeni yen,
demenin insan fıtratında bir karşılığı yok. Elbette erkek öfkesini yenecek fakat kadın da
kocasına karşı nezaketli olacak. Kadın dernekleri tek taraflı ve kadınları kışkırtıcı hareket
ettikleri için, şiddet bu kadar çalışmaya rağmen azalmayıp artıyor.
Eğer bu çalışmaların faydası savunuluyorsa aynı videonun kadın versiyonu da
yapılsın. İş yerinde bakımlı, gülümseyen herkese anlayışlı davranan bir kadın evine
gelince çocuğuna vuruyor, kocasına bağırıyor, adamı odaya almıyor, yastığını salona
fırlatıyor. Çocuk bir yere sinmiş korkuyla annesini izliyor. Erkek salonda koltuğa kıvrılıp
yatıyor. Kadının öfkeli hali gösterilirken fonda bir ses: “Başkalarına göstermeye utandığın
bir yüzün var. Sevdiklerine göstermekten çekinmiyorsun. Sevdiklerine hangi yüzle
bakıyorsun?”
Kadınlar bu videoya razı olur mu? Bütün kadınları kapsamıyor, böyle yapan üzerine
alsın mı derler yoksa bundan alınıp tepki mi gösterirler? Elbette tepki gösterirler, ben
de istemem böyle bir şey yapılmasını. Şiddet şiddetle çözülmez, şiddeti bitirmek için olumlu
yönlendirmeler yapılmalı. Bırakın kadınları, erkeklerin çoğu da razı olmaz, kadınlar
aleyhine bir çalışmaya; kadınlar incinir, diye itiraz eder kadınlara sahip çıkarlar.
Peki erkeklere ne oluyor da kendi cinsiyetlerine yapılan bu zulme dur demiyorlar? İlla kendi
ayaklarına taş değmesi mi gerekiyor.
Erkekler! Lütfen bu zulme “Dur” deyin.

bunlar alintidir yilmaz27
 
Az buçuk yüreği olan okusun bunları.

Helal olsun sana yılmaz çok önemli bir konuya temas etmişsin. Alıntı olabilir ama önemli olan kardeşim, kocam, oğlum dedikleri erkeği kadın dayanışması yada pozitif ayrımcılık safsatası altında yerle yeksan etmeleri.

Nedir bu erkek düşmanlığı! ailesi için her türlü fedakarlığı yapan erkeği kendileri yetmedi birde çocukların önünde küçük düşürdüler. Böylemi öğrendiler acaba atalarından. Özgür kadın diye diye ailenin içine ettiler. Ne saygı kaldı nede sevgi. Evi çekip çevirmek bile lütuf sayıldı kocaya. Halbuki canını dişine katıp eşini çocuklarını bir şeye muhtaç etmemek için uğraşan adama revamı hor görülmek.
Avrupa fonlarıyla desteklenen kadın dernekleri art niyetlilerin elinde silah gibi yuvalara sıkılmış kurşun görevi görüyor. Yıkılmış yuvaların en büyük kaynağıdır bu oluşumlar. Bir kaç tane ahlaksızın, züppenin yaptığı ahmakça davranışlar bir topluma mal edilemez. Kadınların içinde yokmu elbet var ama kimsenin gıkı çıkmıyor.
Kadın kadınlığını erkek erkekliğini yapsın saygı duysunlar, sevgi duysunlar hürmet etsinler birbirine.

Biz toplu taşıma aracına bindiğimizde kadına yer veririz otursun diye. Neden hiç düşündünüzmü hürmet ettiğimiz için. Kendimizden küçük bile olsa abla yenge bacı deriz neden! kıymet verdiğimiz için. Erkeğe karşı öyle kin nefret söylemleri, oluşumları oluyor ki kadın erkek ayrımcılığı düşmanlığından başka bir şey değil. Dikkat edin bu söylemleri yapanların çoğu eşinden boşanmış kadınlar. Diğer kadınlarıda şişirip yuvaları huzursuz etme gayretidir.

Annemin bir sözü vardı,
"Dert çeken avrat çekmeyen berbat olur"
 
Kadın eşinden ayrıldıktan sonra nafaka alıyor, sırf nafaka kesilmesin diye başka erkekle nikah yapmadan yaşıyor. Erkekte ömür boyu o nafakayı ödemek zorunda. Kadınlar empati yapsın bakayım kendileri bu ahlaksızlığa dayanacak mı.
Kanunlarımız sanki yuva yıkılsın diye yapılmış. Erkek haklılığını kanıtlanak için şahit yada delil göstermek zorundayken kadının beyanı yeterli! Böyle bir adaletsizlik olurmu. Kızgınlık halinde şikayetçi olsa eşinden sorgusuz sualsiz 3 aydan başlıyor evden uzaklaştırmak. Nerde yatacak bu adam ne yiyecek... Üç ay sonra eve erkek dönsede o evlilik nasıl atakta duracak!?

Yazık diyorum, insanımıza kadınımıza, erkeğimize, çocuğumuza yazık.
 
Ben bu konularda kadın erkek diye yorum yapmıyorum hiç bir zaman vicdanını yitirmiş Allah korkusu olmayan insan kadın olsun erkek olsun şiddete meyilli oluyor
Ama kadınlarında kesinlikle bu konuda dikkatli olmaları lazım evet birlik olalım birbirimize destek olalım ama değerlerimizi yitirmeden çünkü geleceğin babaları eşleri yine bizim ellerimizde büyüyor
 
Geri
Top